Yaşam Koçluğu
yaşam koçluğu eğitim,
yaşam koçluğu nedir,
yaşam koçluğu,
yaşam koçluk,
yaşam koçluğu kitap,
yaşam koçluğu eğitimi,
yaşam koçluğu eğitimleri,
yaşam koçları,
yaşam koçluğu seminerleri,
nlp yaşam koçluğu,
| Koçluk konuları - İletişimAlternatif Kişisel Gelişim ve Yaşam Koçluğu Koçluk konuları - İletişim Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız İletişim bir eylemdir.
Kişiler "istediklerini söyledikleri zaman" sorumluluklarının sona erdiğini sanırlar. Oysa önemli olan sizin söylemeyi amaçladığınız şeyin nasıl algılandığı, diğer insanın size nasıl tepki verdiğidir. Amaç, karşıdaki kişinin istenilen tepkiyi vermesini sağlamaktır. Eğer tepki beklediğimizden farklı ise sorumluluk bize ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Yaşam Koçluğu telkin cd indir izle İstanbul Yaşam Koçluğu nerededir kimdir Yaşam Koçluğu çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Yaşam Koçluğu hipnoz Yaşam Koçluğu olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Yaşam Koçluğu hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Yaşam Koçluğu kuantum düşünce kitap haberi |
|
27-02-2009, 04:38 PM
|
#1 (permalink)
| Site Yaşam Koçu Mert Ölçer
Üyelik tarihi: Aug 2006 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 660
Tesekkür: 1,067
471 Mesajinıza toplam 3,964 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Koçluk konuları - İletişim İletişim bir eylemdir.
Kişiler "istediklerini söyledikleri zaman" sorumluluklarının sona erdiğini sanırlar. Oysa önemli olan sizin söylemeyi amaçladığınız şeyin nasıl algılandığı, diğer insanın size nasıl tepki verdiğidir. Amaç, karşıdaki kişinin istenilen tepkiyi vermesini sağlamaktır. Eğer tepki beklediğimizden farklı ise sorumluluk bize aittir.
İletişim karşımızdaki kişide uyandırdığımız tepkidir, tepkiler beklediğiniz gibi değilse iletişimde başarısız olduğumuz anlamına gelir. Söylediklerimize doğru cevap almak istiyorsak, ne söyleyeceğimizi, nasıl söyleyeceğimizi ve karşımızdakinin algı şeklini bilmek zorundayız.
İletişimin amacı, "anlamak", "anlatmak" ve "anlaşmak" olmalıdır. İletişimde tepkiyi belirleyen ne düşünüldüğü değil; nasıl düşünüldüğüdür. Kişilerin düşüncelerini belirleyen kendi kalıplarıdır. Başarılı olmak için o kalıpların içinden kişiye ulaşabilmeliyiz.
İletişime geçerken niyetiniz nedir?
Neyi gerçekleştirmek için iletişimdesiniz?
Amacınız, ulaşmak istediğiniz şeyi tesadüflere bırakacak kadar basit midir?
İletişim sadece konuşmak değildir.
İletişime ara veremeyiz. Yaptığımız veya yapmadığımız her şey, birilerine bir şeyler anlatacaktır. Her zamankinden farklı giyinmek, konuşurken kişinin yüzüne bakmamak, işe sürekli, ya da sadece o gün geç gitmek, konuşurken sesimizin titremesi. Her durumda mesajımızın amacı vardır, hedefi olmalıdır, etkin iletişim için niyet önceden belirlenmelidir. Uygun bir ortam yaratılmalıdır.
İletişim; ne söyleyeceğimizi bilmek, bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek, en iyi nasıl söyleneceğini düşünmek, olayları basitçe anlatabilmek, akıcı bir dille ve karşımızdaki kişiyle göz ilişkisi kurarak konuşabilmek, dikkati yoğunlaştırmak ve verilen tepkiyi fark edebilmektir.
. İletişimde başarılı olmak için "Kabul Edin".
. Önce "Dinleyin ve Anlayın".
. Düşündüğünüz "şey" eyleminizi yaratır.
. Duygularınıza sahip çıkın, iletişiminize "engel" olurlar.
Değerli iletişim için; Düşüncelerimizi ve davranışlarımızı olumlu hale getirecek alışkanlıklar geliştirmeliyiz.
Olumlu Olun, beyin olumluya cevap verir.
"Ne istiyorsun? Neden? Nasıl yapacaksın?" sorularına olumlu cevaplar verin.
Yapmak istemediklerinizi değil, yapmak istediklerinizi konuşun. Şikâyet etmeyi bırakın, istediklerinizi anlatın.
"Gergin olmak istemiyorum" yerine "Rahat olmak istiyorum" deyin.
Hayal edin, bir çocuk gibi, eğlenerek amacımızın peşinde olmalıyız. Hayal gücünün sınırı yoktur, hayal kurmak başarının ilk adımıdır.
Gülün, iyi ve sağlıklı görünmek, olumlu eylemleri geliştirmek ve iletişim süresince paylaşmak için.
İnanın, amacınıza, kendinize ve eylemin taraflarına inanın.
Keşfedin, kendinizi, tarafları ve konuyu öğrenmek için, keşfedin, konuşun.
Güvenin, Karar verme şeklinizi bir daha gözden geçirin. Çoğu zaman ilk verilen kararlar daha doğrudur unutmayın. Kararsızlık bir konu hakkında kötü karar vermekten bile daha acıdır. İç sesinize güvenmezseniz, büyüyemezsiniz.
Dinleyin, çoğu zaman birini dinlerken kısa sürede kafamız başka yerlere gider ve dağılır, konudan uzaklaşırız. Kelimeler ve duyduklarımız bizim içinbir şey ifade etmez. Karşınızdaki insanı mutlaka dinleyin.
Yaratıcı olun, etkilemek için yeni fikirlere her zaman ihtiyaç var.
Dokunun, insanlar dokunmayı sever ve dokunulmasını da ister. Dokunmak sevgi, ilgi ve anlamındadır ve bizi daha iyi hissettirir. Konuşurken arkadaşınızın koluna, sırtına dokunun.
Ya sizin iletişim değerleriniz?
"Yeteri kadar nedeniniz varsa, her şeyi yapabilirsiniz." Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. | Offline
| |
17-03-2009, 03:52 PM
|
#2 (permalink)
| Site Yaşam Koçu Mert Ölçer
Üyelik tarihi: Aug 2006 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 660
Tesekkür: 1,067
471 Mesajinıza toplam 3,964 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Kendi kendimizle ilişki! En önemli ilişkimiz! Bir şeyin değişmesini istiyorsak, döngüyü kırmak ve Matriks’e yansıtacak başka bir şey vermek zorundayız. Kulağa basit geliyor, değil mi? Yanıltacak kadar basit olabilir, çünkü kendimizi algıladığımız şekli değiştirmek belki de yaşamlarımızda karşılaşacağımız en zor alıştırma olabilir. İçsel inançlarımız nedeniyle dış dünyamızda, her insanın kalp ve zihninde devam eden büyük savaşı deneyimliyoruz -bu, bizim kim olduğumuzu tanımlayan mücadeledir. Güvenmek için bulunacak tüm sebeplere rağmen korkunun bizi içeri kilitlediği hapishaneden çıkmaya davet ediliyoruz. “Negatif” deneyimlerimizin kökünde üç evrensel korkudan birisi (ya da bileşimi) vardır: · Terk edilme · Özgüven eksikliği · Değer verme İLİŞKİNİN 5 KADİM AYNASI İlişki aynalarının onları genellikle öğrendiğimiz sıralamayla ilgili listesi. Genel olarak, önce en aşikar aynalar tanınır, daha derin ve süptil olanlar ortaya çıkar ve netleşir 1. ayna: “An”ın Yansımaları: Çoğu kez, yaşamlarımıza yansıyan negatif paternlerin kökü, geçmişte yaşadığımız evrensel korkulara dayanır. 2. ayna: “An” da yargıladıklarımızın Yansımaları: 1970’lerde, savaş sanatları öğretmenlerinden bir tanesi, rakibi okumanın sırlarını paylaşır; “Rekabet ettiğiniz herkes sizin için bir aynadır. Bireysel aynanız olarak rakibiniz şu anda kim olduğunuzu size gösterecektir. Size nasıl yaklaştığını gözlemleyerek onun sizi nasıl algıladığına gösterdiği tepkiyi göreceksiniz.” 3. ayna: Kaybettiklerimizin, Verdiklerimizin, Bizden Alınanların Yansımaları; Başkalarına karşı duyduğumuz hislerin uzun zamandan beri süregelen şartlanmamızın eseri olduğunun farkında olarak onları gibi algılamamız 3. aynanın anahtarıdır. Başka birisiyle beraber olduğumuzda hissettiğimiz o açıklanamaz his-yaşadığımızı hissettiren çekim ve ateş-gerçekte kendimizizdir! Bu kaybettiğimiz parçalarımızın özü ve onları yaşamlarımıza geri istediğimizin farkındalığıdır. 4. ayna: Ruhun Karanlık Gecesinin yansıması 5. ayna: En büyük şefkat hareketimizin yansıması KAYBETTİKLERİMİZİ BAŞKA İNSANLARDA BULMAK Yaşamlarımızı devam ettirebilmek için, bizi biz yapan yönlerimizin büyük bir kısmından vazgeçmek zorunda kaldık. Her böyle yaptığımızda, sosyal olarak kabul edilen bir şey olmakla beraber, içimizde bir şeyler kaybederiz ve bu bize acı verir. Bir ailenin parçalanmasının ardından yetişkin rolü üstlenerek çocukluğun yaşanmaması; kültürler birbirinin içine geçmeye zorlandıkça ırk kimliğinin kaybı; acı, öfke ve kızgınlık duygularının bastırılarak erken yaşta geçirilen travmalar parçalarımızı kaybetmenin örnekleridir. Neden böyle bir şey yapalım? Kim olduğumuzun özü olduğunu bilirken neden inançlarımızı, güvenimizi ve şefkatimizi kaybedelim? Cevap basitti: Yaşama devam edebilmek için. Çocukluğumuz da anne, baba, kardeşler ve arkadaşlar tarafından küçük düşürülmek ve alay edilme riskini almaktansa fikirlerimizi söylemek yerine sessizce kalmanın daha kolay olduğunu keşfetmiş olabiliriz. Ailenin taciz odağı olarak bizim üzerimizde güç sahibi olanlara direnmektense “teslim olup” unutmak daha güvenlidir. Yaşamda bulunduğumuz yerde olabilmek için verdiğimiz her parçamızın yerinde doldurulmayı bekleyen bir boşluk vardır. O belirli boşluğu dolduracak her ne ise sürekli olarak onu aramaktayız. Kendimizden verdiklerimize sahip olan birisini bulduğumuzda, o kişinin yanında kendimizi rahat hissederiz. Onun tamamlayıcı özü bizim içsel boşluğumuzu doldurur ve kendimizi tekrar bütün olarak hissetmemizi sağlar. Başkalarında “kayıp” parçalarımızı bulduğumuz zaman, büyük bir güçle ve karşı konulamaz bir şekilde ona doğru çekiliriz. Onlarda bizi bu kadar çeken şeyin hala içimizde varolan... ve sadece uyumakta olan bir şey olduğunu fark edene kadar, o insanlara “ihtiyacımız” olduğuna bile inanabiliriz. Bu özellik ve niteliklere hala sahip olduğumuzun farkındalığında, onların maskelerini çıkartarak tekrar yaşamlarımızın parçası haline getirebiliriz. Böyle yaptığımızda, bize bu özellikleri göstermek için aynalık yapan insana güçle ve açıklanamaz bir şekilde çekilmediğimizi fark ederiz. | Offline
| |
20-03-2009, 02:18 PM
|
#3 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: Mar 2009
Mesajlar: 168
Tesekkür: 751
167 Mesajinıza toplam 1,141 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Sahsen hayatimi hep baskalarinin yani ailemin istedigi sekilde kurmusumdur, sanirim bugune kadar "BEN NE ISTIYORUM?" demedim kendime.
Türk toplumunda yaygin olan bir durum, ki eminim cevre icin yasayan sadece ben degilim. Tabii artik 30 yasima girdim, bunun buyuk bir etkisi var diyorum BEN:)
Kimse hayatimi yonlendiremez, istemedigim hiçbirseyi yapmam . Ben güclü ve guzel bir insanim.
Bilgiler icin çok mersi mert .
Sevgimle. | Offline
| |
20-03-2009, 02:40 PM
|
#4 (permalink)
| Site Yaşam Koçu Mert Ölçer
Üyelik tarihi: Aug 2006 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 660
Tesekkür: 1,067
471 Mesajinıza toplam 3,964 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Selamlar ve teşekkürler yas min,
Genel bir alışkanlık olarak istemediklerimizi bilmek ve genelde onlardan kaçınmaya yönelik yaşamak üzerine kurulmuş bir çok hayat ve toplum var gerçektende....
Ancak insan kendisiyle iletişime geçip, ne istiyorum hakikaten, BEN ne istiyorum diye sormaya, kendi ihtiyaç ve isteklerinede en az çevresine olduğu kadar özen göstermeye başlayınca yeni kapılar açılıyor önümüzde.
Kim olduğumuzu daha iyi anlıyor ve ifade edebiliyoruz, sen ne kadar güzel ifade etmişsin yazında... Önemli olan iletişime geçip kendimizi ifade edebilmek belkide :)
Sevgiler | Offline
| |
20-03-2009, 03:45 PM
|
#5 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: Oct 2008 Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 316
Tesekkür: 2,142
323 Mesajinıza toplam 3,530 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Öncelikle Mert bey çok teşekkürler çok çok güzel bir konu zevkle okudum ve çok yararı oldu..Yasmin o kadar güzel ifade etmişsin ki gerçekten çok doğru.şuanda böyle bir dönemdeyim ve kendime dönüp "sen ne istiyorsun " dediğimde hala cevabını alamıyorum.sebeb işte seninde saydıkların çevre,aile vs.bunlar öyle işlenmiş ki bize,bazı kararlarda dönüp kendimiz olamıyoruz.hatta cevabını bile kendimize veremeyebiliyoruz.çok açık olmadı ama,kendimce genel manada anlatmaya çalıştım:)
sevgiler.
__________________ Nasıl nefes alacağınızı düşünmezsiniz, sadece nefes alırsınız. Dış koşulları yaratan içimdeki parçamı iyileştirmesi için, sevginin ruhunu yardıma çağırdım.
Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için.
“İçine baktığında, bunu sevgiyle yap.”
Joe Vitale | Offline
| |
20-03-2009, 04:29 PM
|
#6 (permalink)
| Site Yaşam Koçu Mert Ölçer
Üyelik tarihi: Aug 2006 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 660
Tesekkür: 1,067
471 Mesajinıza toplam 3,964 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Kendimle ilişkim ve Ben ne istiyorum? sorusu ... Aslında her ruhun istediği kendisini ifade edebilmektir. Kendisini tam olarak ifade eden birey düalite döngüsünü görür ve iyi -kötü, mutlu - mutsuz, başarılı - başarısız etiketlerinin dışından da bakabilmeyi öğrenir.
Her yenilginin de bir başarı olduğunu, "tüm kusurlarıyla kusursuz" olduğunu hisseder.
İnsan olmanın en keyifli tarafının; "yaratıldığı gibi kendini ifade etmek" ve "seçimleriyle istediği değişiklikleri yapmak"tan geldiğinin hazzına varır.
Çevresel etkilerle yarattığımız kimliğimiz ne istemediğimize odaklı yaşarken, kendimizi farkettikçe ve kabul ettikçe hatta kendimizi ifade etmeye başladıkça ne istediğimize odaklı gerçek bize ait yeni kimliğimize döner...
Elbette daha önce yaşadıklarımız ve bize sunulan hayatta - geçmişimiz - bizi buraya taşıdığı için değerli ve kabul edilmesi gerekendir. Kabul ve affediş sonrası "şimdi" de kim olduğumuzun yeni seçimini yapar ve ona göre tutum ve davranışlarda bulunmaya başlarız....
Herkez tam, eksiksiz ve bütündür, tıpkı toprak ananın bağrından çıkan pırlantalar gibi.... Ancak kimi kendi ışıltısını bulmak için kendini işler ve işlenir, kimi de işlenme sürecini kabul edemeden beklemeyi seçer ve yeniden toprak ananın bağrına döner, başka bir şekilde yada yerde ya da zamanda parlamak için. Ancak bu seçim bu hayatta da her an vardır, iş ki biz bunu bilip buna uygun bir seçim yapalım....
Gerçekten ne istiyorum? sorusunun cevabı kendini daha yakından tanıma sürecinin içinde saklı paketler gibidir..
Kendimizi tanıma ve daha çok ifade etmeye başlamak için çok taze bir başlık ta ne tesadüf :) ki bugün sevgili Shamanic tarafından bizlere kazandırıldı.... http://www.hayatimdegisti.com/forum/kendimizi-taniyalim/227445-arketipler-nedir-neye-yarar.html
Kendimizi ve gerçekten ne istediğimizi bilen yaşamlara...
Sevgiler MERT. | Offline
| |
21-03-2009, 12:29 AM
|
#7 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: Mar 2009
Mesajlar: 168
Tesekkür: 751
167 Mesajinıza toplam 1,141 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| öncelikle Mert çok tsk ederim , fakat iste sanirim zor olan bölümde isteklerimizi yerine getirmek degilmi? Hatta getirebilmek. Yasadigimiz hayat standartlari, degisik aile kültürlerimiz...Bunlari çevremize nasil anlatmali, yada nasil kabul ettirmeli? Bunu ben gerçekten büyük bir misyon olarak görüyorum. EVET istiyorum, artik kendim için birsey ler yapmak istiyorum, aynaya bakip" ne istiyorum " dedigimde ...ne istedigimi biliyorum, fakat isteklerimi faliyete geçirmeyi bilmiyorum.Zorlaniyormuyum? KESINLIKLE EVET.
Nasil nerden baslanir, kime nasil hangi dille anlatilir..Bu hayat benim oldugunu, isteklerimin önemli oldugunu, bu evrenle bir bütun oldugumu ..Nasil anlatirim...
Anne baba desen, misal ben ornegin babama 2 sabah once soyledim, baba bundan sonra ben BEN olacagim, kendimi uzmicem, hayatimi ben kontrol edecegim, shamanic ten okudugum bir yaziyi paylastim babamla...oda ve disardaki tokmaklar...baba artik bu tokmaklar icerde olacak , kimse pat diye giremicek hayatima...dedim..Babam tutturmus kimse dedigin insanlar ailen olamaz....:(( ee gelde anlat simdi :))
Es desen yasi ne kadar genç olsa bile , belli bir yasam tarzina alismis, beli bir ortamdan cikmis insan..Bu gune kadar ses cikartmayan ben , simdi tek tuk seyleri soylememle benim havalara girdigimi yorumluyor:(( gelde anlat...
Nasil yapilir , neyce konusulur, sevgimle deniyorum... sevgimle istiyorum...sevgimle diliyorum. ben BEN olmak istiyorummmmmm.
sevgili ışıkk.. Yanliz degilsin bunu bil. | Offline
| |
22-03-2009, 02:38 PM
|
#8 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: Oct 2008 Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 316
Tesekkür: 2,142
323 Mesajinıza toplam 3,530 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ben NLP teknikleriyle ve kendime sorduğum (bu böyle olursa ne olur?,ne kazanırım?kazanıcaklarım kaybediceklerimden çokmu?...vs.) sorularla,yaptığım çalışmalarla çok önce ne istediğime karar verdim ve bir yola çıktım,bu yolda elbetteki bazı atlama taşları oldu ve oluyor zaman zaman ama isteklerime çizdiğim yola odağımı değiştirmedim.birşey istediğinde ya da bir hedef belirlediğinde tabii ki birçok yoldan geçiyorsun.önemli olanın öngörü ve bu yolda karşına çıkacaklara karşı cesaretli ve bilge olabilmek olduğunu öğrendim kendimce.
Şimdi ki durumum ise, yaşadığım şehirden başka bir şehire gidebilme durumu.tabii bunun birkaç sebebi var.ilki ve en önemliside iş olayım. ama sanırım yine oturup sakince kendime sorular sormalıyım Mert bey.işin ailevi faktörü ise,onların şuan için bana ihtiyacı olduğu...
Yasmincim sana sevgilerimi yolluyorum canım, bazen anlatmaktansa harekete geçmek çok daha iyi oluyor.bazense anlatmak.yazdığın mesajların son kısımlarına bayılıyorum "sevgimle deniyorum... sevgimle istiyorum...sevgimle diliyorum."
ben de.
__________________ Nasıl nefes alacağınızı düşünmezsiniz, sadece nefes alırsınız. Dış koşulları yaratan içimdeki parçamı iyileştirmesi için, sevginin ruhunu yardıma çağırdım.
Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için.
“İçine baktığında, bunu sevgiyle yap.”
Joe Vitale | Offline
| |
15-03-2010, 09:56 PM
|
#9 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi kendimizle ilişki! En önemli ilişkimiz! Alıntı: Merto Nickli Üyeden Alıntı
KAYBETTİKLERİMİZİ BAŞKA İNSANLARDA BULMAK Yaşamlarımızı devam ettirebilmek için, bizi biz yapan yönlerimizin büyük bir kısmından vazgeçmek zorunda kaldık. Her böyle yaptığımızda, sosyal olarak kabul edilen bir şey olmakla beraber, içimizde bir şeyler kaybederiz ve bu bize acı verir. Bir ailenin parçalanmasının ardından yetişkin rolü üstlenerek çocukluğun yaşanmaması; kültürler birbirinin içine geçmeye zorlandıkça ırk kimliğinin kaybı; acı, öfke ve kızgınlık duygularının bastırılarak erken yaşta geçirilen travmalar parçalarımızı kaybetmenin örnekleridir. Neden böyle bir şey yapalım? Kim olduğumuzun özü olduğunu bilirken neden inançlarımızı, güvenimizi ve şefkatimizi kaybedelim? Cevap basitti: Yaşama devam edebilmek için. Çocukluğumuz da anne, baba, kardeşler ve arkadaşlar tarafından küçük düşürülmek ve alay edilme riskini almaktansa fikirlerimizi söylemek yerine sessizce kalmanın daha kolay olduğunu keşfetmiş olabiliriz. Ailenin taciz odağı olarak bizim üzerimizde güç sahibi olanlara direnmektense “teslim olup” unutmak daha güvenlidir. Yaşamda bulunduğumuz yerde olabilmek için verdiğimiz her parçamızın yerinde doldurulmayı bekleyen bir boşluk vardır. O belirli boşluğu dolduracak her ne ise sürekli olarak onu aramaktayız. Kendimizden verdiklerimize sahip olan birisini bulduğumuzda, o kişinin yanında kendimizi rahat hissederiz. Onun tamamlayıcı özü bizim içsel boşluğumuzu doldurur ve kendimizi tekrar bütün olarak hissetmemizi sağlar. Başkalarında “kayıp” parçalarımızı bulduğumuz zaman, büyük bir güçle ve karşı konulamaz bir şekilde ona doğru çekiliriz. Onlarda bizi bu kadar çeken şeyin hala içimizde varolan... ve sadece uyumakta olan bir şey olduğunu fark edene kadar, o insanlara “ihtiyacımız” olduğuna bile inanabiliriz. Bu özellik ve niteliklere hala sahip olduğumuzun farkındalığında, onların maskelerini çıkartarak tekrar yaşamlarımızın parçası haline getirebiliriz. Böyle yaptığımızda, bize bu özellikleri göstermek için aynalık yapan insana güçle ve açıklanamaz bir şekilde çekilmediğimizi fark ederiz. | İşte tam anlamıyla benim yaşadıklarımın özeti... Muhteşem bir yazıydı Mert abi. Demek ki insanlardan destek beklemem, yanımda yer almalarını istemem de bu boşluğu doldurmak ve kendimi tam hissedebilmek içinmiş. Yalnız yolda yürüyememek, odada tek yatamamak (bunu aştım ama olsun), tek başına alışverişe gidememek, devamlı bir onaylanma beklentisi içinde olmak, başkalarının desteği olmadan kendimi ifade edememek bu nedenleymiş. Boşlukları başka türü nasıl doldurabilirim bu cevabı arıyorum. Tam ve bütünsem beni bu halimle eksiksiz kılan özelliklerimi bilmek istiyorum. Bu sefer "ama bilmiyorum" demeyeceğim. Biliyorum ve bildiklerimin farkına varmayı seçiyorum. Çok teşekkürler. Sevgiler. | Offline
| |
06-01-2012, 06:31 PM
|
#10 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: Aug 2011
Mesajlar: 60
Tesekkür: 74
47 Mesajinıza toplam 134 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Kendi kendimizle ilişki! En önemli ilişkimiz! Alıntı: Zerynthia Nickli Üyeden Alıntı
İşte tam anlamıyla benim yaşadıklarımın özeti... Muhteşem bir yazıydı Mert abi. Demek ki insanlardan destek beklemem, yanımda yer almalarını istemem de bu boşluğu doldurmak ve kendimi tam hissedebilmek içinmiş. Yalnız yolda yürüyememek, odada tek yatamamak (bunu aştım ama olsun), tek başına alışverişe gidememek, devamlı bir onaylanma beklentisi içinde olmak, başkalarının desteği olmadan kendimi ifade edememek bu nedenleymiş. Boşlukları başka türü nasıl doldurabilirim bu cevabı arıyorum. Tam ve bütünsem beni bu halimle eksiksiz kılan özelliklerimi bilmek istiyorum. Bu sefer "ama bilmiyorum" demeyeceğim. Biliyorum ve bildiklerimin farkına varmayı seçiyorum. Çok teşekkürler. Sevgiler. |
okudujklarım,duygularıma,düşüncelerime terüman oldu.ne diyebilirim.ben de burdayım. | Offline
| | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Açık | | | Koçluk konuları - İletişimAlternatif Kişisel Gelişim ve Yaşam Koçluğu Koçluk konuları - İletişim Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız İletişim bir eylemdir.
Kişiler "istediklerini söyledikleri zaman" sorumluluklarının sona erdiğini sanırlar. Oysa önemli olan sizin söylemeyi amaçladığınız şeyin nasıl algılandığı, diğer insanın size nasıl tepki verdiğidir. Amaç, karşıdaki kişinin istenilen tepkiyi vermesini sağlamaktır. Eğer tepki beklediğimizden farklı ise sorumluluk bize ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Yaşam Koçluğu telkin cd indir izle İstanbul Yaşam Koçluğu nerededir kimdir Yaşam Koçluğu çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Yaşam Koçluğu hipnoz Yaşam Koçluğu olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Yaşam Koçluğu hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Yaşam Koçluğu kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:40 PM.
|