Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Öğretici Bilgiler

Uyarılar

Eskiçağ'da Bilim

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Eskiçağ'da Bilim Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Çin uygarlığı, genellikle, kapalı bir uygarlık olarak nitelendirilmiştir. Ancak Türklerle ve Hintlilerle yakın ilişki içinde oldukları bilinmektedir. Bu etkileşim sonucunda Türklerin kullandıkları On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ni benimsemişlerdir. Hint uygarlığından ise, özellikle matematik konusunda etkilendikleri bilinmektedir. On ikinci yüzyıldan itibaren ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi

Eskiçağ'da Bilim

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-12-2008, 11:26 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart Eskiçağ'da Bilim

Çin uygarlığı, genellikle, kapalı bir uygarlık olarak

nitelendirilmiştir. Ancak Türklerle ve Hintlilerle yakın ilişki içinde oldukları

bilinmektedir. Bu etkileşim sonucunda Türklerin kullandıkları On İki Hayvanlı

Türk Takvimi'ni benimsemişlerdir. Hint uygarlığından ise, özellikle matematik

konusunda etkilendikleri bilinmektedir. On ikinci yüzyıldan itibaren yapılan

seyahatler sonucunda, matbaa ve barut gibi teknik buluşlar, Avrupa'ya Çin'den

götürülmüştür.Çin'de kullanılan sayı sistemi on tabanlıdır. Ayrıca,

işlem yapmalarını kolaylaştıran, abaküs ve çarpım cetveli gibi bazı basit

aletler de kullanmışlardır. Diğer uygarlıklardan farklı olarak Çin'de daha çok

aritmetik ve cebir bilimleri gelişme göstermiş ve hatta geometri problemleri

bile bu iki disiplinden yararlanılarak çözülmeye çalışılmıştır. Çin

astronomisi, diğer uygarlıklardan bazı temel farklılıklar gösterir; takvim

hesaplamalarında, diğer uygarlıkların Güneş veya Ay'ı esas almalarına karşın,

Çin uygarlığında yıldızlar esas alınmıştır ve diğer sistemlerde yıllık

hesaplamalar kullanılırken, burada günlük hesaplamalar kullanılmıştır. Ayrıca

Çinlilerin, temel koordinat düzlemi olarak ekliptik düzlemi yerine ekvator

düzlemini benimsedikleri görülmektedir.Çin astronomisi, bu

açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, bir yıldız astronomisidir ve gözle

görülebilen yıldızların yanında, kuyruklu yıldızlar ve kutup yıldızı hakkında

ayrıntılı bilgiler içermektedir. Teknik açıdan da devrine nispetle oldukça

gelişmiş bir düzeyde bulunan Çin astronomisinde, Galilei'den önce Güneş lekeleri

konusunda bilgi verildiği görülmektedir (M.Ö. I. yüzyıl). Ayrıca astronomi

metinlerinde, meteor ve meteoritler ile nova ve süpernovalar hakkında kayıtlara

da rastlanmaktadır.Çin tıbbı, evren, doğa ve insan arasında sıkı bir

ilişkinin bulunduğu anlayışına dayanır. Çinli düşünürler, evrenin sürekli bir

oluşum içinde olduğuna inanırlar; onlara göre, bu sürekli devinim daima bir

başlangıca dönüşü içerir. Evrensel sistemin bir parçası olan insan, ikilem

gösteren yin ve yang ilkesinin (iyilik ve kötülük, hastalık ve sağlık gibi)

etkisi altındadır. Geleneksel Çin tıbbının tedavi şekillerinden olan masaj ve

akupunktur yöntemleri günümüzde de kullanılmaktadır.B. Hindistan'da

BilimHindistan'daki bilimsel etkinliklerin başlangıcını M.Ö. 5000'lere

kadar geriye götürmek mümkündür; ancak bilim gibi düzenli bir bilgi topluluğunun

oluşumu için yaklaşık M.Ö. 2500'leri beklemek gerekmiştir. Erken dönemlere

ilişkin bilgileri Vedik metinlerden ve nispeten daha geç tarihli olan

Siddhantalardan edinmek olanaklıdır. Hindistan'da kullanılan sayı

sistemi, on tabanlı (yani desimal) olup, erken tarihlerden itibaren konumsal

rakamlandırma yönteminin benimsendiği görülmektedir. Sıfırı ilk defa Hintli

matematikçiler kullanmıştır. Sayı sistemindeki bu erken tarihli gelişme,

aritmetiğin gelişim hızını büyük ölçüde etkilemiştir.Daha sonra

Pythagorasçılara mal edilecek olan Pythagoras Teoremi'nin çözümü ile ilgili

erken çözüm örneklerine Hintlilerin geometrik metinlerinde rastlamak

mümkündür.

Cebir alanında birinci ve ikinci derece denklem çözümleriyle

ilgilenmişler ve trigonometri alanında ise, sinüs ve kosinüs fonksiyonlarını

kullanmışlardır. Daha sonra Hintlilerin aritmetik, cebir ve trigonometri

konusundaki bilgileri Sanskrit dilinden Arapça'ya yapılan çeviriler yoluyla

İslâm Dünyası'na aktarılacak ve buradaki bilimsel uyanışta önemli bir rol

oynayacaktır; on ikinci yüzyıldan itibaren Arapça'dan Latince'ye yapılan

çeviriler sonucunda ise, Hıristiyan Dünyası bu bilgilerle

tanışacaktır.Hintlilerin evreni Yer merkezlidir ve astronomiden söz eden

metinlerde Ay ve Güneş'in hareketleri ve tutulmaları, Yer, Merkür, Venüs, Mars,

Jüpiter ve Satürn'ün hareketleri, Yer ve Güneş'in birbirlerine uzaklıkları

hakkında ayrıntılı bilgiler verilmiştir. M. S. beşinci ve on ikinci yüzyıllar

arasında konuyla ilgili yapmış oldukları çalışmalarda ise, trigonometrik

oranları da dikkate almak suretiyle, Güneş-Yer, Ay-Yer uzaklıklarını, Güneş, Ay

ve diğer gezegenlerin konumlarını ve dolanım periyotlarını hesaplamaya

çalışmışlar ve bunlarla ilgili sayısal değerleri içeren eserler bırakmışlardır.

Bunlardan Aryabhata adındaki bir astronom ilk defa Yer'in kendi etrafındaki

hareketinden söz etmiştir.Hint tıbbı, başlangıcından itibaren Hint

felsefesi ve kozmolojisiyle iç içe gelişmiştir. Onlara göre, canlı varlıklar

evrenin küçük bir modelidir ve doğadaki diğer varlıklar gibi, toprak, su, hava,

ateş ve eterden meydana gelmiştir. M.Ö. üçüncü yüzyıldan itibaren gelişen tıpla

ilgili sistemler konuya yeni bakış açıları getirmiştir. Bunlardan Yoga Okulu,

sağlıklı olabilmek için beden disiplinin yanı sıra, zihin disiplinini de şart

koşarken, yine aynı dönemlerde ortaya atılan bir başka görüş, beden yapısının

temelde kimyasal esaslara dayandığını, dolayısıyla tedavinin de aynı esaslara

dayanması gerektiği tezini savunmuştur. Hint uygarlığındaki bilimsel

uğraşlar, bilimin gelişimi üzerinde oldukça etkili olmuştur. Bu etki ilk

dönemlerde tacirlerin, seyyahların ve askerlerin yardımlarıyla gerçekleşirken,

daha sonraki dönemlerde, doğrudan doğruya bilginler ve çevirmenler yoluyla

gerçekleşmiştir.C. Orta Asya'da BilimOrta Asya bilim tarihi M.Ö.

8000'lere ve hattâ çok daha eskilere kadar götürülmektedir. Arkeologlar

tarafından bugün de sürdürülmekte olan kazılarda, taş devrinden kalma çanak ve

çömleklere, çakmak taşından ve taştan yapılmış topuz veya kargı biçimindeki

silahlara, buğday ve arpa yetiştirildiğine ilişkin izlere

rastlanmıştır.Daha sonra, demir kullanılıncaya kadar geçen süre içinde

hayvanlar evcilleştirilmiş, bakır ve kurşundan çeşitli eşyalar yapılmıştır. İlk

defa alaşım olarak bronzu kullanan TürklerdirDemir devrinden sonra,

iklim koşullarının bozulması nedeniyle, Türklerin güneye doğru göç ettikleri

görülmektedir. Orta Asya'da atı evcilleştirmişler ve M.Ö. 2800 yılı sıralarında

arabayı icat etmişlerdir.Türkler, evrenin bir kubbe biçiminde olduğunu

düşünüyorlardı. Bu kubbe, altın veya demirden bir kazık, yani Kutup Yıldızı

çevresinde, muntazam bir hızla dönüyordu. Burçları taşıdığı düşünülen ekliptik

çarkı ise buna dik olarak yerleştirilmişti. Gökteki bu düzen, Yeryüzü'ne de

yansımıştı. Kutup Yıldızı'nın tam altında, Yeryüzü'nün yöneticisi olan hakanın

oturduğu kent bulunuyor ve Ordug adı verilen bu kentin plânı da göksel düzeni

yansıtıyordu. Merkezde kesişen iki ana yol vardır. Nasıl gök, kutup yıldızının

çevresinde dönüyorsa, toplumdaki işler de hükümdarın çevresinde

döner.Bilinen ilk Türk yazılı anıtı Göktürk devleti (552-745) döneminden

kalma Orhun Yazıtları'dır. Göktürkler On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ni

kullanmışlardır. Takvimde her yıla bir hayvanın adı verilmiştir. Bunlar sıçan,

öküz, kaplan, tavşan, ejder, yılan, at, koyun, maymun, tavuk, köpek ve domuzdur.

On iki yıl süren her devreden sonra aynı adları taşıyan ikinci bir devre başlar.

Devreyi teşkil eden hayvanlar devrederken ait oldukları yılların özelliklerini

de belirliyordu. Bir gün on iki eşit kısma ayrılır ve her birine çağ denirdi.

Yani bir çağ iki saate karşılık geliyordu. Bu çağlara da yine on iki hayvanın

adı veriliyordu. Gün gece yarısı, yıl da ilkbahar başlangıcı ile başlardı. Dört

mevsim vardı. Yıl, altmış günlük altı haftaya ayrılmıştı. Bu on iki hayvanlı

takvim daha sonra, on üçüncü yüzyılda da kullanılmıştır.D. Mısır'da

BilimNil nehri civarında gelişen Mısır uygarlığı M.Ö. 2700 yıllarından

itibaren matematik, astronomi ve tıp konularındaki etkinliklerle parlamıştır.

Mısırlılar matematiklerinde, kullandıkları on tabanlı hiyeroglif rakamlarıyla,

sayıları sembollerle ifade etme safhasına ulaşmışlardır. Bu rakamlarla çeşitli

matematik işlemlerini yapabilmişler ve cebir işlemlerine çok benzeyen ve diğer

uygarlıklarda da görülen aha hesabı adlı bir hesaplama yöntemi

geliştirmişlerdir. Bu hesaplamada yanlış yoluyla çözüm tekniği

kullanılmıştır.Geometrilerinde ise alan ve hacim hesapları yapıyorlardı.

Mimari alanında Mısırlılardan kalan eserler arasında en önemli yeri piramitler

tutar; onlar birer mimari harikasıdır. Mısırlılar gökyüzü olaylarını dinî açıdan

yorumlamışlardı. Gök cisimlerini tanrı olarak kabul etmişler ve gök yüzündeki

olayların da tanrıların faaliyetleri olduğuna inanmışlardı; yani astronomileri

dinî öğelerle iç içe idi. Takvimleri Güneş takvimi idi ve yıl uzunluğu 365 gün

olarak kabul ediliyordu. Günümüzde kullanılan takvimin temelinde Mısır takvimi

yer alır. Günün 24 saate bölünme geleneğini de Mısırlılara borçluyuz.E.

Mezopotamya'da BilimDicle ve Fırat deltası, Asya, Afrika ve Avrupa

arasında köprü vazifesi gören bir kavşak bölge olarak büyük bir uygarlığın

gelişmesine çok elverişli bir yerdi. Burada gelişen Mezopotamya uygarlığının

başlangıcı M.Ö. 3000 yıllarından öncesine gider. Bu uygarlığı Sümerliler,

Akadlılar ve Babilliler ortaya koymuştur. Bilimsel faaliyetler olarak daha çok

zaman ölçme, alan hesaplama, sulama kanallarını organize etme, değiş-tokuş gibi

günlük yaşamın gereklerine uygulanan astronomi ve matematik bilgileri ile

karşılaşılır. Modern astronominin temelinde Mezopotamya astronomisi

bulunur. Onlar mitolojiye ve dinî inançlara dayanan astronomiden laik ve

matematiksel astronomiye geçmeyi başarabilmişlerdir. Evrenin, Yer, gök ve ikisi

arasında bulunan okyanustan oluştuğuna inanıyorlardı. Merkür, Venüs, Mars,

Jüpiter ve Satürn gezegenlerini ve on iki takım yıldızını tanıyorlardı. Söz

konusu beş gezegenin tutulma düzlemi yakınında dolaştığını

saptamışlardı.Ay yılına dayanan takvimleri daha sonraki dinî takvimlere

ve İslâm Dünyası'ndaki hicrî takvime temel oluşturmuştur. Günü 12 saate, saati

60 dakikaya, dakikayı da 60 saniyeye bölmüşlerdi. Güneş, Ay ve beş gezegene

bağlı olarak bir hafta 7 gün olarak kabul edilmiş, ve bu 7 günlük hafta

Romalılar vasıtasıyla Avrupa'ya geçmiş ve oradan da bütün dünyaya yayılmıştır.

Ay ve Güneş tutulması tahminlerini yapabilecek düzeyde astronomi bilgisine

sahiptiler.Mezopotamyalılar cebirin kurucusudurlar. Gelişmiş bir rakam

sistemine sahip olmaları cebir konusunu da ilerletmelerine yol açmıştır. Birinci

ve ikinci derece denklemlerini belirli gruplar halinde sınıflamışlar ve her grup

için ayrı çözüm formülleri vermişlerdir. Geometrileri analitik idi. Yani,

geometri problemlerinin çözümü genellikle cebir yoluyla ele alınmaktaydı. Thales

Teoremi'ni dik üçgenler için bulmuş, ve kullanmışlardır. Pythagoras Teoremi'ni

de biliyor ve kullanıyorlardı. Daireyi 360 dereceye bölen de

Mezopotamyalılardır.F. Anadolu'da BilimCoğrafi konumu çeşitli

bölgelerle bir köprü niteliğinde olan Anadolu yarımadasından ilk uygarlıkların

tarihi M.Ö. 8000'lere kadar götürülmekte olup, bu uygarlığın bugünkü Aksaray ili

civarında olduğu belirlenmektedir. Daha geç tarihli olanlar arasında ise Hitit,

Urartu, Firig ve Lidya uygarlıkları sayılabilir.Hititlerin Mezopotamya

kökenli şekel ve mina adlı ağırlık birimlerini kullandıkları, en çok bakır

ve tunçtan eşyalar yaptıkları, çivi yazısı ve hiyeroglif yazı olmak üzere iki

çeşit yazıları oldukları bilinmektedir. Van gölü civarında gelişen Urartu

uygarlığında ise çivi yazısı ve resim yazısı kullanılmış, yapmış oldukları

kapların üzerine, onların hacimlerini yazmışlardır.En önemli merkezleri

Gordion ve Midas olan Firigya uygarlığının Fenike alfabesinin Batı'ya

yayılmasında önemli rolü olmuştur. Ayrıca, Kybele adı verilen ana tanrıça kültü

de bu uygarlıktan Yunanlılara geçmiştir. Bakır-kalay alaşımı olan tunçtan

eşyalar yapmışlar, bazı müzik aletlerini icat etmişler (simbal, flüt gibi),

kilim dokumuşlardır. Kilim için kullandıkları tapetes adı bugün Fransızcada

tapis biçimini almıştır. Batı Anadolu'daki Lidya uygarlığının en büyük

başarısı ise parayı icat etmiş olmasıdır. Böylece o dönemin ekonomik hayatında

büyük gelişme sağlanmış, modern ekonominin temelleri atılmıştır.



Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel  The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Eskiçağ'da Bilim

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Eskiçağ'da Bilim Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Çin uygarlığı, genellikle, kapalı bir uygarlık olarak nitelendirilmiştir. Ancak Türklerle ve Hintlilerle yakın ilişki içinde oldukları bilinmektedir. Bu etkileşim sonucunda Türklerin kullandıkları On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ni benimsemişlerdir. Hint uygarlığından ise, özellikle matematik konusunda etkilendikleri bilinmektedir. On ikinci yüzyıldan itibaren ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:42 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.