Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Öğretici Bilgiler

Uyarılar

Yeni Ekonominin Toplumsal, Ekonomik Ve Teknolojik Boyutları

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Yeni Ekonominin Toplumsal, Ekonomik Ve Teknolojik Boyutları Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Birbirleriyle yakından ilişkili karmaşık süreçlerden oluşan bu gelişmeler, toplumların artık dünya ölçeğinde düşünüp yaşaması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Yeni ekonomi, bir taraftan 90'lı yıllardaki ABD deneyimini ve bu deneyimin enformasyon ve iletişim teknolojileri ile bağlantısını kurarken, diğer taraftan, küresel rekabet ve ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi

Yeni Ekonominin Toplumsal, Ekonomik Ve Teknolojik Boyutları

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-12-2008, 11:28 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart Yeni Ekonominin Toplumsal, Ekonomik Ve Teknolojik Boyutları



Birbirleriyle

yakından ilişkili karmaşık süreçlerden oluşan bu gelişmeler, toplumların artık

dünya ölçeğinde düşünüp yaşaması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.

Yeni ekonomi, bir taraftan 90'lı yıllardaki ABD deneyimini ve bu deneyimin

enformasyon ve iletişim teknolojileri ile bağlantısını kurarken, diğer taraftan,

küresel rekabet ve hızlı teknolojik ilerlemelerle birlikte ekonomilerin

kuralları ve kurumlarıyla yeni bir değişim sürecine girdiğini ifade

etmektedir.

Enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki yenilikler sonucu, ekonomide

yaşanan belirgin ve kalıcı etkiler mikro ve makro düzeyde pek çok kavramın

yeniden tanımlanmasını gerektirmektedir.

Bu çalışmada, yeni ekonomi olgusunun kavramsal çerçevesi, belirleyici

özellikleri ile enformasyon ve iletişim teknolojilerinin gelişimi daha sonra da,

bu gelişmelerin toplumlar ve ekonomiler üzerinde yarattığı değişiklikler

değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Yeni Ekonomi, Bilgi Toplumu, Küreselleşme,

Enformasyon ve Bilgi Teknolojileri, İnternet.

SOCIAL, ECONOMIC AND TECHNOLOGICAL DİMENSİONS OF NEW

ECONOMY


ABSTRACT

Economic, social and technological changes in recent years in world's economy

has been explained by the new economic consuption. These improvements,

consisting of complex and closely related proceses has showen the necessity that

societies should live on by thinking of global world.

While the new economic conseption establishing the relation between the USA

experience of 90's and information and communication tecnologies. It has also

experessed that it entered a new chaning process together with global

competition and technologial improvement with it's economical rules and

assosiciations.

As a result of the changes in information and communication technologies the

clear and constant effects experienced in economy made a lot of conseptions

necessary to be redefined in micro and macro levels.

In this study, the conseptive frames of new economy, it's distinctive

specialities and the improvement of information and communication technologies

firstly, later changes by these improvement in societies and in their economies

will be assesed.

Key Vocabulary:

New Economy, Information Society, Globalization, Information and

Communication Technologies, Internet.GİRİŞ

Gelişmiş ülkelerde son yıllarda enformasyon ve iletişim teknolojisi

sektörlerinde ortaya çıkan değişmeler, ekonomik performans üzerinde doğrudan ya

da, dolaylı olarak çeşitli etkiler yaratmaktadır. Buna bağlı olarak, ekonominin

mikro ve makro düzeydeki pek çok kavramın giderek farklılaşması nedeniyle, eski

anlamlarını yitirdiği gözlenmektedir. Bu olgu literatürde "yeni ekonomi (new

economy)" kavramı ile ifade edilmektedir.

1980'li yılların sonundan itibaren dünyanın jeopolitik ve stratejik görünümü,

hızlı bir biçimde değişiklere sahne olmuş ve dünyada yeni bir yapılanma süreci

ortaya çıkmıştır. Bir taraftan rekabet avantajı ve pazar genişliği açısından

küreselleşme diğer taraftan da, ekonomik imkanların birleştirilerek tek bir

ekonomik güç oluşturma açısından bölgeselleşme, günümüzde dünya ekonomisinin iki

temel özelliği haline gelmiştir. Dolayısıyla serbest piyasa anlayışı

çerçevesinde dış ticaret olgusu, ülke sınırlarını ve bloklaşmaları da aşarak

evrensel bir yapıya dönüşmektedir.

Özellikle son on yılda, dünya ekonomisi ve ABD ekonomisinde yaşanan

değişmelere bakıldığında yeni ekonominin; verimliliği, yeniden yapılanmaya

yönelik baskısı, küresel niteliği, ekonomilerde neden olduğu krizler ile

birlikte, mevcut sistemi temelinden değiştirdiği görülmektedir.

Eski sektörler önemini, karlılığını, istihdam hacmini, üretim kapasitesini

zaman içerisinde kaybederken, yeni sektörler çığ gibi büyüyerek ekonomik

büyümenin lokomotifi konumuna gelmektedir. Teknolojik gelişmeyle ortaya çıkan

büyük ölçüde dijitalleşmeye ve internete bağlı olan yeni ekonomi, eski ekonomide

önemli değişimlere neden olmaktadır.

Yeni Ekonomi olarak adlandırılan bu değişim süreci; hızı kontrol edilebilen

teknolojik değişim ile, iyi bir istikrar politikasının bileşimi olarak ortaya

çıkmaktadır. Yeni bilgiler, araştırma sonuçları ve yeni teknolojiler, zaman ve

maliyetten tasarruf sağlarken, toplumların yaşam standartları da giderek

yükselmektedir.

Elektronik iletişim teknolojisinin gelişimi sonucu; dünyanın büyük bir

bölümünde ihtiyaç duyulan bilgiye çok kısa sürede ulaşılabilmesi, toplumların

birbirleriyle rahat ve geniş çapta ilişki kurabilmeleri, ekonomik, sosyal,

kültürel, ve politik alanlarda yeni işbirliği olanakları yaratmaktadır.

Bu çalışmada yeni ekonomi olgusunun kavramsal çerçevesi, belirleyici

özellikleri ve enformasyon ve bilişim teknolojilerinin gelişimi daha sonra da,

bu gelişmelerin toplumlar ve ekonomiler üzerinde yarattığı değişiklikler

değerlendirilecektir.

1. YENİ EKONOMİ KAVRAMI

Yeni Ekonomi kavramı ile ilgili tartışmaların büyük bir bölümü, özellikle

ABD'de 1990'lı yıllarda ortaya çıkan normalin üzerindeki iyi performanstan

kaynaklanmaktadır. Mart 2000'de yapılan bir araştırmada, Amerika'da yaşayanların

% 57'si, bu yeni çeşit ekonominin belirgin bir biçimde sanayi ekonomisinden

(eski ekonomiden) farklı olduğunu belirttikleri, ifade edilmektedir (Pohjola,

2002, 134).

Özellikle 1996-2000 yılları arasında, düşük enflasyon ve tahminlerin üzerinde

yakalanan büyüme oranları, bu gelişmede ABD'nin enformasyon ve iletişim

teknolojilerine yaptığı yatırımların etkisi olduğu düşüncesini

güçlendirmektedir.

Yeni ekonomi olarak adlandırılan ve uzun dönemde de sürmesi beklenen bu

süreç, farklı kesimlerce değişik anlamlarda ele alınmaktadır. Bu tanımlamalar

küresel rekabet çağında, klasik ekonomi kuramlarının geçersizliği ve hızlı

teknolojik değişimi öne çıkaran çok geniş kapsamlardan, sadece üretim ve

verimlilik artışında enformasyon ve iletişim teknolojilerinin etkisini içeren

dar bir odağa kadar değişebilmektedir.

Bunun yanı sıra, bazı yazarlar kapsamın çok geniş olması ve isteyenin

istediği anlamı yükleyebilme ihtimalinden dolayı, yeni ekonomi yerine tekonomi,

e-ekonomi veya dijital ekonomi kavramlarının kullanılmasını önermektedirler

(Tapscott, 1996, 43). Ancak, yeni ekonomi kavramı artık dünyanın genelinde

yaygınlaşarak kabul edilmektedir.

Yeni ekonomi, bir taraftan 1990'lı yıllardaki ABD deneyimini ve bu deneyimin

enformasyon ve iletişim teknolojileri ile bağlantısını kurarken, diğer taraftan

küresel rekabet ve hızlı teknolojik ilerlemelerle birlikte, artık ekonomilerin

kuralları ve kurumlarıyla bir değişim sürecine girdiğini ifade etmektedir

(Söylemez, 2001, 13).

Batı dünyasında 1970'lerde yaşanan ekonomik kriz, 1980'lerin başında

neo-liberal iktisat politikalarının devreye girmesine neden olmuştur. Bu dönemde

oluşan stagflasyon olgusuna çözüm arayışları içinde, yeni bir yatırım alanı

olarak enformasyon teknolojisine dayalı sanayileşme politikaları üzerinde

durulmuştur. Enformasyon yatırımlarının çoğaltan etkisinin istihdam ve büyüme

üzerindeki etkilerinin olumlu olacağı beklentisi, birçok ülkede giderek

yaygınlaşmaya başlamıştır.

Literatürde yeni ekonomi ile ilgili tanımlarda; bilgisayar ve bilgisayarlarla

ilgili mal ve hizmetlerin üretimi ve ekonomik etkilerinin yanı sıra, enformasyon

ve iletişim teknolojileri ile ilgili mal ve hizmetler de dikkate alınmaktadır.

Enformasyon ve iletişim sektörlerinin kapsamını aşağıdaki biçimde belirlemek

mümkündür (Dirk ve Frank, 2001, 5).

i. Başlıca Enformasyon ve Teknoloji Ürünleri

Firma ve bürolarda kullanılan bilgi işlem ve hesap makineleri, izole edilmiş

metal ve kablo mamulleri, elektronik supap ve tüp mamuller ve diğer elektronik

parçalar, telefon, televizyon ve radyo alıcı ve vericileri ile ilgili ürünler,

ses ve video kayıt cihazları, fiber optik kablolar, mikro-chip gibi AR-GE

yatırımı yüksek ürünler, endüstriyel süreç araçları dışında ölçme, kontrol,

test, rota belirleme vb. amaçlarla kullanılan araç ve cihazlar, endüstriyel

süreç kontrol araçları ile ilgili mamuller.

ii. Enformasyon ve Teknolojiİle İlgili Hizmetler

Makine ve ekipmanların toptan satışı ve tedariki, bilgisayar dahil iş makine

ve bilgi işlem ekipmanlarının kiralanması, telekominikasyon, bilgisayar ile

ilgili hizmetler olarak belirlenmiştir.

Yeni ekonomi kapsamında yer alan ürün ve hizmetlerin en belirgin özelliği,

bilginin temel üretim faktörü olarak ele alınmasıdır. Bu ürün ve hizmetleri hem

üreten hem de girdi olarak kullanan sektörlerde, önemli ölçüde verimlilik artışı

ortaya çıkmaktadır.

Yeni ekonomide sanayi işçilerinin yerini bilgi işçisi olarak ifade edilen

nitelikli, bilişim teknolojisini kullanan işgücü almaktadır. Web tasarımcısı,

CRM uzmanı, ERP uzmanı, network uzmanı, internet strateji uzmanı, veri tabanı

uzmanı, medikal enformatik uzmanı, teknoloji hisseleri analisti, m-ticaret proje

uzmanı, e-ticaret uzmanı, varlık yönetimi, teknoloji hisseleri analistliği, risk

sermayesi uzmanlığı gibi bir çok yeni iş alanı ve iş tanımı ortaya çıkmıştır(http://www.ntvmsnbs.com/news/38746.asp,

Erişim Tarihi: 23/10/2002).

2. YENİ EKONOMİ'NİN GELİŞİMİ

Yeni ekonominin oluşumunda önemli bir yere sahip olan temel faktörlerden

başlıcalarını; toplumsal dönüşümler, küreselleşme ile enformasyon ve bilgi

teknolojilerinde oluşan değişimler olarak ele almak mümkündür.

2.1. Toplumsal Değişimler

İnsan nesli varolduğundan beri, dünya sürekli toplumsal değişmelere sahne

olmaktadır. Bu değişimleri ilkel, tarım, sanayi ve bilgi toplumları olarak dört

grupta incelemek mümkündür.

İlkel toplum sürecinde, avcılık ve toplayıcılıkla beslenme ihtiyacını

karşılayan insan toprağı işlemeyi öğrenip, yerleşik yaşama geçtiğinde "tarım

toplumu" olma özelliğini kazanmıştır.

Tarım toplumunda iki üretim faktörü; toprak ve emek önem kazanırken, insan

geleneksel tarım bilgisi ile topraktan elde ettiği üretimle yaşamını sürdürme

sürecine girmiştir. Tarımda kullanılan tekniklerdeki gelişmeler, tarımsal

verimliliği arttırmış ve daha az emek ile daha çok ürün elde edilmeye

başlanmıştır. Bu durum da toplumsal ve ekonomik yaşantıda önemli değişimlere

neden olmuştur.

Toplumsal gelişimin üçüncü aşamasını, "sanayi toplumu" teşkil etmektedir.

Tarımdan sanayi toplumuna geçiş sürecini hazırlayan başlıca iki temel faktör

vardır. Bunlardan birincisi, tarımda verim artışı ve bunun sonucu daha az

insanın bu sektörde çalışma imkanının ortaya çıkması ikincisi ise, sanayi

devrimidir.

Sanayi Devrimi, bir seri teknolojik yeniliğin üretimde kullanılmasının

ekonomik, sosyal, politik ve kültürel alanlara yansımasını kapsayan bir süreç

olarak gerçekleşmiştir. James Watt'ın 1756'da buhar makinesini bulması ve bunun

bir enerji kaynağı olarak kullanılması teknolojik açıdan, Adam Smith'in

1776'daki "Milletlerin Serveti" adlı eseri ekonomi bilimi açısından, 1789'daki

Fransız Devrimi ise, politik gelişmeler açısından önemli dönüm noktaları

olmuştur (Kutlu, 2000, 7).

Böylece sanayi devrimi, İngiltere'de başlayan teknolojik ekonomik devrimle,

Fransa'da gerçekleştirilen politik devrimin ortak bir ürünü olarak ortaya

çıkmıştır. Başka bir deyimle sanayi devrimi, bir ayağı teknolojik-ekonomik

temele, diğer ayağı politik-ideolojik temele dayalı çifte devrim sonucunda tüm

ekonomik, sosyal ve kültürel yapıyı sararak ve yeniden biçimlendirerek

gerçekleşmiştir (Erkan, 1992, 3).

Sanayi toplumunda aile yapısı değişmiş, tarım toplumundaki geniş, geleneksel

aile tipinden, ana-baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile tipine doğru bir

geçiş başlamıştır. Ailenin küçülmesiyle birlikte; aile bireylerinin birbirlerine

olan sorumlulukları azalmış, ilişkiler gevşemiş, yardımlaşma azalmış, insan önce

çevresi ve daha sonra kendisiyle yabancılaşan bir varlık haline gelmiştir.

Çağdaş sanayi toplumu teorisine göre, sanayi toplumu üretimin büyük

fabrikalarda yapıldığı ve teşebbüsün aileden ayrıldığı bir toplum biçimi olarak

ele alınmaktadır. Bu dönemde işletmelerin temel amacı kar maksimizasyonu ve

üretim sürekliliği olduğundan işçinin fabrikaya mümkün olduğu kadar bağlanması

hedeflenmiştir. Sanayinin gerektirdiği bu disiplin, her şeyi zamanında ve

üstlerin emirlerine uygun olarak yapma zorunluluğu, zihni çaba harcamadan kitle

halinde üretim yapılması ve montaj düzenine göre aynı işi sürekli tekrarlaması

sanayi toplumunun tıkandığı nokta olmuştur.

Bilgi toplumunun oluşumunu sağlayan en önemli faktör olan bilginin, hızlı bir

biçimde toplumdaki en küçük birime kadar ulaşabilmesi, sanayi toplumunun katı

yapısının değişmesine neden olmuştur. Bilginin sosyal örgütlerden toplumun

bireylerine doğru akmaya başlaması sonucu, toplumsal ve bireysel bilinçlenme ile

birlikte, mal ve hizmet talepleri de değişime uğramıştır. Talebin değişimi

sonucu, üretim çeşitlenmiş ve buna bağlı olarak ekonomik faaliyetlerin türü de

değişmeye başlamıştır.

Bu açıdan bilgi, daha önce benzeri görülmedik ölçüde teknik yenilenmeyi ve

ekonomik büyümeyi sadece yönetmekle kalmamakta, kendisi de hızla ekonominin

temel faaliyeti ve mesleki değişimin temel belirleyicisi haline gelmektedir

(Kumar, 1999, 24).

Sanayi devrimi teknolojik gelişmelerle ilerleyen makineleşme üzerine kurulmuş

ve ardından teknoloji, bilim ve iletişim sistemleri arasındaki döngüsel ilişki

aracılığı ile bilginin dolaşım hızı artmış ve bilginin zaman kaybetmeden istenen

yere ulaşabilmesi, bilgi toplumunun oluşumunu sağlamıştır.

Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi, eskiden ürettiği çelik ve enerji miktarı ile

ölçülürken günümüzde bu düzey, enformasyon teknolojisini oluşturan

mikroelektronik, telekominikasyon ve bilgisayar teknolojilerinin olanakları ile

elde edilen, işlenen, iletilen ve saklanan bilgi miktarı ile ölçülmeye

başlamıştır. Bu yeni dönemde gelişmişlik kriterlerinde fiziki miktarlar yerine,

daha farklı bilgilere dayalı miktarlar ağırlıklı olarak yer almaktadır.

Sanayi toplumunun teknolojileri ile gerçekleştirilen maddi üretim yerine

bilgi toplumunda, bilgisayarlarla ve bilişim teknolojilerine dayalı bir üretim

tarzına geçilmektedir. Bilginin üretime aktarılmasıyla birlikte, insan gücü

yerine çok amaçlı robotların kullanıldığı daha kaliteli, daha üretken ve sürekli

yenilenmelere olanak tanıyan esnek üretim sistemi devreye girmektedir. Esnek

üretim, üretici işletmeye piyasadaki koşullara kısa sürede uyum sağlama imkanı

verirken, rakiplere de pazardaki tıkanmaları aşabilme olanağı tanımaktadır.

2.2. Küreselleşme

Küreselleşme; ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel alanlarda bazı ortak

değerlerin yerel ve ulusal sınırları aşarak, dünya çapında yayılmasını ifade

etmektedir.

Küreselleşme aslında çok boyutlu bir gelişme olarak, toplumları derinden ve

çok yönlü etkileyen bir süreçler topluluğu niteliğindedir. Ekonomik, siyasal,

kültürel, toplumsal, teknolojik vb. alanlarda yaşanan değişim ve dönüşümler,

küreselleşme süreçleri olarak tanımlanmaktadır (DPT, 2000, 1).

Ekonomik alanda hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde benimsenen

ekonomik sistem ve buna bağlı olarak uygulanan ekonomi politikaları giderek

birbirine yakınlaşmaktadır. Sovyetler Birliğinin dağılması ile birlikte, dünyada

liberal ekonomik düzen olarak ifade edilen, serbest piyasa ekonomisi

uygulamalarının yaygınlaştığı gözlenmektedir.

Uluslararası ekonomik ilişkilerde, eski korumacılık anlayışının yerine

serbest ticaret görüşü benimsenmektedir. Sadece dış ticaret alanında değil,

finansal ve mali alanlarda da liberalleşme sürecinin geliştirilmesi gerektiği

savunulmaktadır.

Siyasi alanda ise, demokrasi küresel bir değer olarak daha çok ön plana

çıkmaktadır. Ekonomik alanda liberal ekonomik düzen, siyasi alanda ise

demokrasiye dayalı bir siyasal sistem bütün dünyada kabul görmektedir. Liberal

Demokrasi adı verilen, yeni bir siyasi ve ekonomik düzen dünyada hızla

yayılmaktadır.

Küreselleşmenin bilgisayarlaşma, minyatürleşme, dijitalleşme, uydu iletişimi,

fiberoptik teknolojisi ve internet olarak belirlenen kendine özgü bazı

tanımlayıcı teknolojileri de bulunmaktadır. Bunlar aracılığı ile,

küreselleşmenin tanımlayıcı perspektifini bütünleşme olarak ifade etmek

mümkündür (Frıedman, 2000, 31).

Bu süreçlerin tümü, küreselleşme kavramının toplumsal değişimi simgelediğini

ve dünyanın, toplumun ve günlük yaşamın genişleyen, derinleşen ve hızlanan bir

değişim sürecinde olduğunu göstermektedir. Ekonomik, siyasal ve kültürel

alanlarda yaşanan küreselleşme süreçleri dünyayı hem genişletmekte, hem de

küçültmektedir.

Dünya ticaretinde serbestleşme ve finansal piyasalardaki entegrasyon

eğilimlerindeki artış ile birlikte, teknolojinin ülkeler arasında akışkanlık

kazanması, ulusal ekonomilerin üretim yapılarını, tüketim kalıplarını ve diğer

ekonomilerle bağlantılarını önemli ölçüde etkilemekte ve dış koşullara

duyarlılığını arttırmaktadır. Bu açıdan devletin ulusal üretimi merkezden

yönlendirme kapasitesi azalırken, özel girişimlerin etkinlik alanı genişlemekte

ve yerel üretici güçlerin önemi büyümektedir.

Küreselleşme ile ortaya çıkan köklü yapısal değişmede sanayi toplumu yerini

giderek tamamen yapısal farklar gösteren bilgi toplumuna bırakmaktadır. Farklı

paradigmalara dayanan bilgi toplumda, fabrika ve maddi üretim toplumun temel

özelliği olma niteliğini kaybetmekte, bunun yerine sembolik unsurların önem

kazandığı bilgi üretimi önem kazanmaktadır. Benzer biçimde, sanayi toplumunda

stratejik rol oynayan sermaye, yerini bilgiye bırakmakta ve üretim faktörleri

arasında önemli yeri olan hammadde ve işgücü önemini giderek kaybetmektedir

(ITO, 1997, 25).

Sonuç olarak küreselleşme, toplumsal ilişkilerin zamansal ve mekansal

oluşumunda genişleme, derinleşme, küçülme ve hızlanma yaratmaktadır. Bu açıdan

küreselleşme; değişimi, bu değişime karşı olumlu yada olumsuz tepkileri,

dolayısıyla hem aktörler, hem kurumlar hem de zihniyet düzeylerinde yenilikleri

gerekli kılmaktadır.

2.3. Enformasyon ve İletişim Teknolojileri

Bilim tarihi incelendiğinde, çağlar boyunca toplumların yenilik isteği ve

farklı şeyler bulma arzuları sonucu, bilimsel çalışmalar ve ar-ge faaliyetlerine

olan ihtiyacın sürekli arttığı görülmektedir. Bilimsel düşünceyi özümsemiş ve

bunu bir yaşam tarzı olarak kabul etmiş olan toplumlar; üretimde, ticarette,

hizmetlerin kalitesinde ve kişilerin refah düzeylerinin yükseltilmesinde önemli

ilerlemeler sağlamışlardır.

Bilimsel gelişme sürecinde her yeni bilgi, yeni bir bilginin üretilmesinde

aracı olarak, bilgi üretim sürecinin hızla artmasına neden olmuştur (http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/yucelih/biltek.html,

Erişim Tarihi: 15/05/2002).

Bilgi, bir şeyi yada bir kişiyi değiştiren enformasyon anlamına gelmektedir.

Bunu ya eylem için etkili bir neden oluşturarak yada, bir kişiyi (veya kuruluşu)

farklı veya daha etkili bir eylemi gerçekleştirebilecek bir konuma getirerek

yapmaktadır (Drucker, 1992, 256).

Teknoloji kavramı genel olarak, bilginin ve bilgiye dayalı yöntemlerin

herhangi bir işin yapılmasına uygulanması olarak tanımlanabilir. Bir işe

uygulanan bilgi ve bilgiye dayalı yöntem o işin daha kısa sürede yapılmasına

imkan tanıyorsa, bu durumda bir teknolojik gelişmeden söz etmek mümkündür.

Teknolojik gelişme çoğunlukla yeni makine tasarımları, yeni gereçlerin

kullanılması, yeni işlem ve yöntemler ve yeni mal tasarımı yoluyla

gerçekleşmektedir. Genel olarak üretim ya da yapılan işin kapasitesini artırmaya

yönelik her yatırım, yeni teknoloji uygulaması anlamına gelmektedir (Şaylan,

1995, 98).

Bilgi ile teknoloji arasında, giderek artan bir hızla birbirlerini her

seferinde bir üst düzeyde üreterek çoğaltan bir ilişki mevcuttur. Belli bir

teknolojiyi edinmek, ilk aşamada bu teknolojiyi uygulayabilme becerisini

gerektirir, ikinci aşamada belli bir alanda öğrenilen teknolojinin ilgili olduğu

üretim alanlarına yayılımının sağlanması ve son aşamada ise, edinilen ve

özümsenen teknolojinin bir üst düzeyde yeniden üretilmesi becerisinin

kazanılması gerekmektedir. Bu da, bilgi ve bilim üretmekle gerçekleşmektedir.

Sonuç olarak bilim üretebilmek için, mutlaka teknoloji üretmek gerekliliği

ortaya çıkmaktadır.

Bilim ve teknoloji politikaları, ülkelerin refah düzeyini doğrudan etkileyen

sosyal ve politik gelişmelere yön veren, gelişim ve değişim şartlarını ortaya

koyan politikalar olarak tanımlanmaktadır. Teknolojinin bu etkinliği nedeniyle

bütün toplumlar, teknolojiyi üretmek, elde etmek, kullanmak ve yaymak için her

türlü çabayı göstermektedirler.

Teknolojideki değişimin dinamik doğası, yenilik yapma süreci ve bu

yeniliklerin uygulanmasında bulunmaktadır. Teknolojik yenilik, yeni bir

teknoloji oluşturacak biçimde yeni ürünler, süreçler veya hizmetlerin bulunması,

geliştirilmesi ve piyasaya çıkarılmasıdır. Teknolojik yeniliklerin en belirgin

olarak ortaya çıktığı alanlar bilişim, iletişim ve ulaşım sektörleridir.

Elektronik alanındaki bilimsel buluşlar ve bunların hızla sanayiye

uygulanması dünya ölçeğinde bir iletişim ve bilişim patlamasına yola açmıştır.

Artık dünyanın hiçbir yeri, başka bir yerine uzak ve yabancı değildir. Son

derece gelişmiş ve önemli ölçekte merkezileşmiş iletişim araçlarının kullanımı

sonucu, dünya giderek küresel bir köye dönüşmektedir.

Toplumların bilgiyi elde etme, bilgiye sahip olma ve kullanma düzeyi,

uluslararası piyasa paylarının hangi düzeyde olduğunu ölçmede kullanılan bir

kriter konumuna ulaşmıştır.

Günümüzün uluslararası rekabetinde, ucuz işçilik ve doğal kaynakların

geleneksel yöntemlerle üretimine olan talep giderek azalırken, bunun yerine

bilgiye dayalı yeni endüstriler ikame edilmektedir. Piyasalarda ucuz, kaliteli,

standart ve pazar ihtiyaçlarına göre değişebilen esnek üretim, esnek otomasyon

ve robot teknolojileri geleneksel üretimin yerini almaktadır.

Bilgi teknolojisinin üretim faaliyetlerinde kullanılmaya başlandığından

günümüze kadar geçen sürede, ürünlerin ekonomik ömrü dolmadan teknolojik

ömürleri dolmaya başlamıştır. Bu nedenle ar-ge, tasarım ve üretime hazırlama

gibi üretim süreçlerinin çok hızlı bir biçimde tamamlanması gereği ortaya

çıkmıştır.

İşletmelerin bu yarışa ayak uydurabilmeleri üretim sürecine yeni düşünce

tarzı getiren, bilgisayar ortamında üretim, bilgisayar destekli mühendislik,

tasarım, imalat gibi modern yöntemleri benimsemeleri ve uygulamalarını gerekli

kılmaktadır. Bu nedenle, küçülen dünya ekonomisinde rekabet gücü, yeni

teknolojiler üretmek ve bu teknolojileri hızla üretime dönüştürebilme yeteneğine

dayanmaktadır.

Teknoloji yeteneğini, teknoloji transferi yaparak geliştirmek belli bir

noktaya kadar mümkün olabilmektedir. Ancak, teknoloji açığını kapatma konusunda

bütün diğer koşullar aynı olsa bile, teknoloji transferini yapanlar teknolojiyi

üretenler karşısında daha baştan rekabet yarışını kaybetmektedirler. Böyle bir

durumda; teknoloji üretip ihraç edenler açısından, dünya pazarlarında mutlak bir

rekabet üstünlüğü elde edilmektedir.

Enformasyon ve iletişim teknolojilerinin en önemli etkisi, kendisini diğer

teknolojilerden ayıran "doğuran" (generic) niteliğinden kaynaklanmaktadır.

Bundan önceki teknolojik gelişmeler sadece belli bir mamulün veya sektörün

üretimini etkilerken, bu teknolojiler ekonomide oldukça geniş bir uygulama alanı

bularak ekonomik etkinliği daha çok geniş bir alanda sağlamaktadır (Houghton ve

Peter, 2000, 2).

Örneğin sanayide kullanılmaya başlanan robotlar ve çok etkin ve hızlı çalışan

kontrol mekanizmalarının devreye girmesi sonucu üretimin giderek

otomatikleşmesi, aynı zaman dilimi içerisindeki üretkenliğin eskiye oranla çok

daha fazla artmasına yol açmıştır.

Tüketim toplumu kavramı ile açıklanan, insanların tüketim taleplerinin

alabildiğince kamçılandığı ve en azından bunların bir bölümünün gerçekleştiği bu

yeni toplumsal düzen, teknolojik devrimin önemli bir diğer boyutunu

oluşturmaktadır.

Halen yaşanmakta olan teknolojik devrimin insan ve toplum yaşamına getirdiği

bir diğer boyutu da, akültürasyon sürecidir. Akültürasyon, kültürler arası

etkileşimin yoğunlaşması sonucu oluşan ortak alanın büyümesi biçiminde

tanımlanmaktadır (Şaylan, 1995, 101). Etkin ve merkezileşmiş iletişim ağları ile

evrensel bir kültür, en azından tüketim ve eğlence normları açısından ortaya

çıkmıştır. Bunun tüm dünyayı ve toplumları kapsayan evrensel bir kültürel sentez

değil, denetlenen bir akültürasyon süreci olduğu ifade edilmektedir.

Bu süreci tamamlayan bir diğer gelişme de, ulaşım alanındaki teknolojik

sıçrama olmuştur. Böylece etkili akültürasyon sürecine ek olarak, toplumlar ve

toplumsal aktiviteler arasındaki fiziksel uzaklık önemli ölçüde azalmıştır.

3. YENİ EKONOMİNİN ÖZELLİKLERİ

Yeni ekonomide sürekli değişen koşullara, uyum ve anında tepki göstermek önem

taşımaktadır. Yeni ekonomide bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasında, dünya

çapında büyük bir hızla yaygınlaşan internet ağının çok büyük rolü vardır. Yeni

ekonominin genel özelliklerini aşağıdaki başlıklar altında toplamak mümkündür

(Tapscott, 1996, 44).

· Bilgi

Yeni ekonomi, bir bilgi ekonomisidir. Bilgi ekonomisinde bilginin yaratılması

hem bilgi işçilerine hem de, bilgi tüketicilerine yani insanlara aittir.

Tüketici tercihleri ve bilginin üretime yansıması sonucu, toplumun her kesiminde

akıllı ürünlere olan talep giderek çoğalmaya başlamıştır.

Günümüz iş dünyasında kesin olan tek şey "hiçbir şeyin kesin olmadığıdır".

Belirsizliklerle dolu iş dünyasında, rekabet avantajı sağlamanın tek avantajı

bilgidir.

· Dijitalleşme

Yeni ekonomi dijital bir ekonomidir. Dijitalleştirme tekniği; her türlü ses,

yazı, belge, müzik, görüntü, hareketli obje, dijital kameralar aracılığı ile

görüntülü konferans vb. her türdeki veriyi önce 0 ve 1'lerden oluşan bilgisayar

bitlerine dönüştürmek ve daha sonra telekominikasyon teknolojisi yardımıyla

başka bir yere göndermek anlamına gelmektedir. Gönderildiği yerde bu kodlar,

aslına çok yakın olarak tekrar çözülmekte ve alıcının kullanımına sunulmaktadır

(Frıedman, 2000, 74).

Günümüzde dijital formatta her türlü veri ile çalışabilen yeni araçlar

sürekli olarak piyasaya çıkmaktadır. Web tarzı çalışma ve hatta web tarzı hayat

gibi kavramlarla açıklanan bir yaklaşıma göre, yakın gelecekte taşınabilir

dijital araçlar aracılığı ile iletişim, sınırsız ve kesintisiz bir yapıya

kavuşacaktır.

· Sanallaşma

Bilginin niteliği analogdan dijitale doğru değişim gösterdikçe, fiziksel

nesneler sanal bir boyut kazanmaktadır. Bu da kurumsal yapılanmayı, ilişkileri

ve ayrıca ekonomik faaliyetlerin yapısını etkilemektedir.

Sanal, ingilizce "virtual" kelimesinin karşılığı olarak, bir şeyin gerçeğe

çok yaklaşması yada bir şeyin fiilen olması anlamını taşımaktadır (Akın, 2001,

36). Bir şeyin sanal olabilmesi için, başka bir şeyin gücünü ve yeteneğini

içermesi gereklidir. Sanal terimine daha sonra, etkileşim ve adapte olma

anlamları eklenmiştir.

Sanal Piyasa, internette insanların alışveriş yaptıkları her hangi bir yer

anlamına gelmektedir. Günümüzde bir çok kurumun sanalı ortaya çıkmıştır. Ancak,

sanallaşma konusunda çözüm gerektiren çeşitli sorunların da bulunduğu

gözlenmektedir.

· Molekülleşme

Yeni ekonomi moleküler bir ekonomidir. Eski büyük şirket yapısının parçalanıp

yerine, bireysel gruplar ile dinamik moleküllere ve dolayısıyla, ekonomik

faaliyetin temelini oluşturan birimlere bırakmıştır. Kitlesel yaklaşımın yerine,

ekonomik ve sosyal yaşamın her aşamasında moleküler bir yaklaşım hakim olmaya

başlamaktadır. Buna bağlı olarak da, geleneksel organizasyon yapısının yeni

yapıya uygun olarak değiştirilmesi gerekmektedir.

Yeni ekonomide işletmelerde çalışan bilgi işçisi (molekül insan), kendi

başına bir iş birimi olarak faaliyet göstermektedir. Motive olmuş, kendi kendine

öğrenebilen bu girişimci çalışanlar, yeni araçlar aracılığı ile serbestçe değer

yaratmak üzere, bilgi ve yaratıcılıklarını kullanabilecek biçimde

yetkilendirilmişlerdir.

· Entegrasyon- İnternet Aracılığı İle İletişim

Yeni ekonomi bir iletişim ağı ekonomisidir. Analog hatlar yerine, dijital

iletişim ağlarının kullanılması ve klasik ana bilgisayarlardan web tabanlı

sisteme yöneliş, iş dünyasında önemli değişimlere neden olmuştur. İletişim

ağlarının band genişliğinin artması veri, metin, ses, görüntü gibi çeşitli

multimedya kaynaklarına ulaşımı kolaylaştırmakta ve birtakım yeni kurumsal

yapıların oluşumuna yol açmaktadır.

Yeni teknoloji iletişim ağları, küçük ölçekli işletmelere büyük ölçekli

işletmelerin sahip olduğu ölçek ekonomilerine ve temel kaynağa ulaşma gibi

avantajlara sahip olmalarını sağlamaktadır. Ayrıca, büyük işletmeler de bölünüp

daha etkin çalışarak molekül kümelerine dönüştükçe, esneklik, özerklik ve hızlı

hareket etme yeteneği kazanmaktadırlar.

· Aracısızlaştırma

Yeni ekonomide üreticiler ve tüketiciler arasındaki aracı kuruluşlara dijital

iletişim ağları sayesinde ihtiyaç kalmamaktadır. Özel ve kamu sektöründe birçok

kurum, tüketicileriyle ağlar aracılığı ile doğrudan iletişim kurarak, aracıları

büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadırlar.

· Sektörel Değişim

Sanayi ekonomisinde otomotiv sektörü anahtar sektör iken, yeni ekonomide

hakim sektör, diğer tüm sektörlerin refah yaratmasına giden yolu oluşturan

bilgisayar, iletişim ve eğlence sanayilerinin birleşmesiyle oluşan yeni medya

sektörüdür.

Yeni medya sektörü insanların iş yapma, çalışma, eğlenme ve düşünme

yöntemlerini, yaşam biçimlerini ve dolayısıyla arz-talep yapısını tamamen

değiştirmektedir (Güvenir, 1999, 173).

· İnovasyon (Yenilikçilik)

Yeni ekonomi, inovasyon (yenilikçilik) temelinde biçimlenen bir ekonomidir.

İnovasyon (İnnovation) "yeni ve değişik bir şey yapmak" anlamındaki Latince

"innovare" kökünden türetilmiştir. İnovasyon, bilim ve teknolojinin ekonomik ve

toplumsal fayda sağlayacak biçimde yenilenmesi anlamına gelmektedir.

İnovasyon bilim ve teknoloji etkinliğinin tüm süreçlerini kapsamaktadır.

İnovasyondan beklenen, bilim ve teknoloji etkinliğinde bir fikrin kuram, eylem

ve sonuç bakımından faydaya dönüşmesi ve belki de anlam bakımından çok önemli

olmak üzere bu faydanın pazarlanabilir, somut bir çıktı ile birlikte olmasıdır. Dolayısıyla inovasyon basit anlamlı bir yenilenme değil, yenilenmenin

kuramsal aşamasından başlayarak ürünü de içine alan ve yeni ürünün

pazarlanabilme niteliğini kabul eden bir süreçtir (http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=38,

Erişim Tarihi: 10/04/2002).

Yeni ekonominin temel ilkesi "kendi ürününün modasını kendin geçir" olarak

ifade edilmektedir. Eğer yeni ve başarılı bir ürün geliştirilmiş ve piyasaya

sürülmüş ise, hedef bu ürünün daha gelişmişinin ortaya çıkarılması ve böylece

ilk ürünün modasının geçirilmesi gerekliliği olmaktadır. (Trapscott, 1996, 62).

Eğer ürününüzü kendiniz eskitmezseniz bunu mutlaka bir başkası yapacaktır

(Güvenir, 1999, 172).

· Üretici ve Tüketici Bütünleşmesi

Yeni ekonomide üreticiler ile tüketiciler arasındaki uzaklık giderek

bulanıklaşmaktadır: Kitle üretiminin yerini büyük miktarlarda müşteri

isteklerine göre üretimin almasıyla birlikte üreticiler, bireysel tüketicilerin

zevk ve tercihlerine göre özel mal ve hizmetler üretmek zorunda kalmışlardır. Yeni ekonomide enformasyon ve bilgi bazlı ürün ve hizmetlerdeki artış

nedeniyle tüketiciler, sadece bilgi ve teknoloji kullanmakla kalmayıp fiilen

bilgi ve teknoloji üreticisi konumuna gelmektedirler (Akın, 2001, 42).

· Hız (İvedilik)

Dijital bir ekonomide bilginin ivedi, acil bir ihtiyaç durumuna gelmesi,

ekonomik faaliyet ya da işletme başarısında onun temel bir faktör haline

geldiğini göstermektedir. Günümüzde müşterilerin talepleri elektronik yoldan

alınmakta, eş zamanlı olarak değerlendirilerek karşılanmakta, ilgili belgeler

yine elektronik ortam aracılığı ile geri yollanmakta ve veri tabanları sürekli

güncellenmektedir.

· Küreselleşme,

Yeni ekonomi, küresel bir ekonomidir. Küreselleşme sonucu uluslararasındaki

iletişimin artması, değişen iktisadi sistem ve politikalar, Avrupa, Asya ve

Amerika'da oluşan ekonomik birleşmeler vb. ortaya çıkan değişmeler, toplumları

giderek birbirine yaklaştırmaktadır. Tüm bu gelişmeler dünyanın tek bir bütün

olduğu bilincinin giderek yaygınlaşmasına neden olmaktadır.

· Çatışma

Yeni ekonomiye geçme aşamasında bulunduğumuz şu günlerde güç, özerklik,

bilgiye erişim, sermaye, iş hayatının kalitesi, ve demokratik sürecin geleceği

gibi bir takım sorunları beraberinde getiren, yeni bir ekonomi politiğin ortaya

çıktığı görülmektedir.

İnsanın varoluşunun pek çok evresinde büyük değişimler, eski kültürle çatışma

içinde olmuştur. Dolayısıyla bugün de yapıların, kurum ve kuruluşların arasında

ciddi çatışmaların bulunması kaçınılmazdır. Yeni ekonomi, çatışan güçler

kavramının yeniden tartışılması gerektiğini gündeme getirmektedir.

4. İNTERNET EKONOMİSİ

1990'lı yıllardan itibaren bilişim teknolojilerinin, internet temelli

teknolojilerle bütünleşmesi sonucu oluşan yeni piyasalar, ticari anlamda

yenilikçi ve yaratıcı düşünme gücüne sahip olan girişimcilere önemli fırsatlar

yaratmaktadır.

İnternet, bağlantısız paket anahtarlama teknolojisi üzerine kurulmuş, TCP/IP

protokolünü tanıyan ağlardan oluşan büyük bir ağ olarak tanımlanmaktadır (Akın,

2001, 48). İnternetin eskiden beri yaygın olarak kullanılan elektronik posta,

dosya transferi (FTP), telnet gibi uygulamaları artık, daha kolay bir şekilde

web üzerinden yapılabilmektedir. Bu özellik, interneti tüm diğer bilişim

teknolojisi araçlarından ayırmaktadır.

İnternetin son yıllarda çok hızlı bir biçimde yayılmasının nedeni WWW (World

Wide Web)'nin ortaya çıkmasıdır. Daha önceleri genellikle akademik ve askeri

amaçlarla kullanılan internet, web'in ortaya çıkmasıyla geniş kitlelere yayılma

olanağı bulmuştur.

WWW teknolojisi metin, resim, ses ve hareketli animasyonları içeren çoklu

ortam dokümanları arasında dolaşmayı sağlayacak bir yapı içermektedir. Web

üzerinden gerçek zamanlı etkileşim özelliği internette ticaret yapmanın temel

ilkesini oluşturmaktadır.

Bilgisayarların iletişim teknolojisi yardımıyla birbirine bağlanmasıyla

başlayan yeni ekonomi aşamasında, 1990'ların ortasında geliştirilen web

teknolojisi tüm eski anlayışları değiştirecek güçte bir yeniliğe olanak

tanımıştır. Özellikle girişimci bireyler elektronik piyasada kendilerine yeni

fırsatlar yaratarak, çok uluslu dev şirketlerin arasında hayatlarını sürdürme ve

sürekli büyüme imkanını yakalamışlardır.

İnternetin ticari yaşama elektronik ticaret (e-ticaret) biçiminde yansıyan bu

yaygınlaşması, her işletmeye farklı yönlerden çeşitli fırsatlar sunmaktadır.

Özellikle sektörlerdeki yan sanayi ilişkilerinde köklü değişimler görülmüş,

tüketicilerin üretim süreçlerine katılmaları mümkün hale gelmiş, ucuz ve etkin

bir reklam aracı olarak kullanılan internet artık belli sektörlerde ticari

faaliyetlerin merkezi konumuna gelmiştir.

Bilgisayar ve telekominikasyon teknolojileri ile özel olarak veri tabanı

yönetim sistemleri e-ticaretin temelini oluşturmaktadır. Bu teknolojiler

internet ortamına taşınmak suretiyle, küresel anlamda e-ticaret

gerçekleştirilmektedir.

E-ticaret, telekominikasyon ağları aracılığı ile ticari bilgilerin

paylaşılması, işletmeler arası ve işletme içi ilişkilerin sürdürülmesi ve ticari

işlemlerin gerçekleştirilmesi olarak tanımlanmaktadır (http://stratejiyonetim.com/eticaretvekobiler.htm.,

Erişim Tarihi: 18. 10. 2002).

Elektronik ortamda gerçekleştirilen ticari faaliyet alanları; İşten İşe

(Business to Business; B2B), İşten Tüketiciye (Business to Consumer; B2C),

Tüketiciden Tüketiciye (Consumer to Consumer; C2C) ve Tüketiciden İşe (Consumer

to Business; C2B) biçiminde sınıflandırılmaktadır.

Günümüzde önemi gittikçe artan ve yaygın olarak kullanılan internet,

uluslararası ticarette karşılaşılan bir çok engeli ortadan kaldırarak,

şirketlere sınırsız bir dünya sunmaktadır. İnternet teknolojisine erişiminin

ucuz ve kolay ulaşılabilir olması işletmelere uluslararası piyasalara açılmada

çeşitli avantajlar sağlamaktadır.

İnternet temelli elektronik piyasalarda ise, piyasaların gerçekleştirdiği

fonksiyonlar ağırlıklı olarak bilişim teknolojileri tarafından yerine

getirilmektedir. Bilişim teknolojileri bu fonksiyonların daha etkin bir biçimde

ve düşük maliyetle gerçekleşmesine yol açarak, elektronik piyasaların daha etkin

hale gelmesini sağlamaktadır (Akın, 2001, 64).

İnternet, tüketicilerin ürünler hakkında kolaylıkla detaylı bilgilere

ulaşmasına olanak tanıyarak, düşük maliyetlerle araştırma yapmalarına imkan

vermektedir. Tüketicilerin araştırma maliyetlerinin azaltılması, elektronik

piyasaların iktisadi verimliliğinin artmasına yol açmaktadır.

İnternet çeşitli müzayede siteleri aracılığı ile ürünlerin en uygun fiyattan

alıcı bulmasını sağlamaktadır. Ayrıca, geleneksel dağıtım kanallarının yerine

doğrudan satış yapılması, taşıma ve reklam maliyetlerinde sağlanan avantajlar

nedeniyle önemli ölçüde ölçek ekonomileri ortaya çıkmakta ve dolayısıyla

maliyetler düşmektedir.

Bu açıdan internet ile girişimci ruhun kombinasyonu olan yeni ekonominin,

işletmeler ve tüketicilerin hep birlikte kazanabileceği bir sistem oluşturma

gücüne sahip olduğu görülmektedir.

5. YENİ EKONOMİ – ESKİ EKONOMİ KARŞILAŞTIRMASI

Yeni ekonomiye ait mal ve hizmetler, enformasyon ve iletişim teknolojilerine

dayalı olarak ortaya çıkmaktadır. Bunlar, enformasyonun bilgi haline geldiği,

bilginin yönetimi, işlenmesi ve dağıtımı ile ilgili endüstrilerdir.

Bilgisayar yazılımları, telekomünikasyon, yarı iletkenler, internet gibi

ileri teknoloji endüstrileri ve bunların ürün ve hizmetlerinin yanı sıra,

sibernetik, robotik, biyoteknoloji ve genetik gibi endüstriler yeni ekonomi ile

birlikte ortaya çıkmışlardır.

Eski ekonominin Newton'cu bir çizgiden başladığı düşünülürse, statik denge ve

tam bilgi gibi varsayımlar ekonomiyi rekabet ortamının gerçekçiliğinden giderek

uzaklaştırmaktadır. (http://www.liberal-dt.org.tr/güncel/fo1html,

Erişim Tarihi: 13/03/2002). Bilgi temelli yeni ekonomi anlayışı ise, eski

ekonomiyi temel alan teorilerin yeniden değerlendirilmesini

gerektirmektedir.

Yeni ekonominin temelinde, bilgi teknolojilerindeki radikal değişimler sonucu

öğrenme süreçlerinin, daha farklı alan ve boyutlara taşınması yer almaktadır.

Yeni ekonominin altyapısının elle tutulabilir ve gözle görülebilir fiziki

mallardan çok, bilgi temelli ve daha fazla hizmete benzeyen mallar doğru kayması

söz konusudur. Bunun doğal sonucu ise, bilginin uygulama alanının sürekli olarak

gelişmesidir. Bilginin üretim süreçlerindeki yerinin gittikçe artması sonucu,

sanayi mallarının göreceli olarak değer kaybına uğradıkları görülmektedir.

Ekonomik değer, malların fiziki yapılarından değil, insanların o mallara

verdiği değerlerden kaynaklanmaktadır. Bilginin aldığı ve alabileceği şekiller

düşünüldüğünde, fiziki özelliklerin ötesinde bireylerin bu mallara ve hizmetlere

ilişkin bilgileri veya onlardan yararlanabilme biçimler, ekonomik değeri daha

ağırlıklı olarak şekillendirmektedir.

Ekonomik faaliyetlerde malın fiyatı talep tarafından belirlenmektedir. Talep

ise, bireylerin o mal yada hizmet hakkında sahip oldukları bilginin bir

fonksiyonudur. Bilgi üzerine kurulu yeni ekonomide, talebi etkilemenin bir yolu

da bilgiyi değiştirmekten geçmektedir. Bu nedenle, bilgiyi daha etkin kullanmaya

yönelik faaliyetler yeni ekonominin cazip alanlarının başında gelmektedir.

Yeni ekonomi insana yapılan yatırımın getirisinin, fiziki sermaye

yatırımlarından daha yüksek olduğu bir döneme girildiğini göstermektedir

(Pohjola, 2002, 143). Bireylerin piyasada sahip oldukları bilginin değerinin

önemi giderek artmaktadır. Girişimcilik artık firma kurup üretim yapmak yerine,

göreceli olarak sahip olunan pratik ve lokal bilginin etkin bir biçimde nasıl

kullanılacağı üzerinde yoğunlaşmaktadır. Böyle bir ortamda ekonomik yaşamı

biçimlendiren kurallar ve kurumlar, bilgiye dayanan girişimciliği destekleyecek

yönde değişime uğramaktadır.

Kas gücü yerine beyin gücüne dayalı bir ekonomide, bilgi işlerine doğru bir

geçiş söz konusudur. Yeni ekonomide bir organizasyonun temel özellikleri,

organizasyonun entelektüel birikimi ve bilgi işçisine verdiği önem ile

ölçülmektedir. Bu nedenle işletmeler entelektüel kapasitelerini ölçmek için yeni

yöntemler geliştirmektedir.

Yeni ekonominin bu yöndeki en büyük katkısı, piyasanın küresel bir dünya

içerisinde gittikçe daha geniş alanları kapsar hale gelmesidir. Zaman ve mekanın

bilgi piyasalarını mal piyasaları kadar kısıtlayamayacağından, network

bağlantıları sonucunda yapılacak yüksek sabit maliyetli bilgi yatırımları çok

daha düşük maliyetlerle piyasaya sunulabilecektir. Bunun doğal bir sonucu

olarak, bilgiye yapılan yatırımın sürekliliğini kendiliğinden sağlamaya yönelik

bir yapının oluşturulması gerekmektedir.

Bilgi üzerine kurulu yeni ekonomide, bilginin farklılığı rekabet açısından da

daha önemli hale gelmektedir. Rekabeti artık neo-klasik çerçevedeki anlamı ile

anlamamız mümkün değildir. Bireylerin bilgilerinin farklılığı düşüncesinden

hareketle, rekabetin de ürün farklılaştırması temelinde anlaşılması

gerekecektir.

Yeni ekonomide belli bir mekana yerleşik olmadan, ticarethaneler, mağazalar,

büyük işyerleri açmaksızın sadece internet üzerinden mal ve hizmet pazarlayan

ticaret ve hizmet şirketlerinin ve bunlardan yaralanacak büyük bir talep

kitlesini bulunması, dijitalleşmenin önemini vurgulamaktadır.

İnternetin üretici açısından en önemli avantajı, ürünlerin piyasa sınırı

olmaksızın dünya çapında sunulabilmesi ve maliyeti minimuma indirmesine olanak

tanımasıdır. Tüketicilere sağladığı en önemli avantaj ise, aradığı ürünü kendi

istediği zamanda, pek çok alternatifi birlikte görerek, kısa sürede başka bir

aracıya gerek kalmadan bulma ve satın alabilmesidir. Böylece sanal piyasa olarak

da adlandırılan internet, üretici ve tüketici açısından zaman ve maliyet

tasarrufu sağlamaktadır.

Sanayi Devriminden bugüne kadar geçen sürede, teknolojide önderlik rolü ve

piyasadaki pazarlık gücü üretici işletmelere bağlı iken, yeni ekonomide

piyasadaki güç dengesi, tüketici lehine hizmet veren işletme ve dağıtıcılara

doğru kaymıştır. Müşteriyi tanımak ve elde tutmak, yeni ekonomi için başarının

anahtarı olarak kabul edilmektedir.

İktisatçıların günümüze kadar biçimlendirdikleri ve yorumladıkları eski

ekonominin temeli; ekonomik büyüme-istihdam-ücretin gelişimi ve bunlar

arasındaki ilişkiye dayanmaktadır. Bu ilişki ekonomi geliştikçe ve işsizlik

doğal oranın altına düştükçe ücretlerin artmaya başlaması ve bu sürecinde yüksek

enflasyonla sonuçlanması biçiminde ortaya çıkmaktadır.

Yeni ekonomide bu ilişki daha farklıdır. Eski ekonominin temel üretim

faktörleri olan emek ve sermayenin yerine, yeni ekonomide bilgi ve yaratıcılık

ikame edilmektedir. Yeni ekonomide yalnız bilgisi ve yaratıcı gücü olan

bireyler, iş sahibi olarak daha fazla ücret elde edecek ve buna bağlı olarak

doğal işsizlik oranı yüksek olacaktır.

Yeni ekonomide enflasyon, ücret-istihdam ilişkisi yerine toplam talep

artışının, mal üretim artışından daha fazla olması ile olaşacak fiyat artışları

biçiminde gerçekleşecektir.

Yeni ekonomide emek yoğun teknoloji ile gerçekleştirilen üretimin giderek

gelişmekte olan ülkelere kaydırılması sonucu, gelişmiş ülkelerde know-how ve

yaratıcılık temeline dayalı üretimi içeren bilgi yoğun faaliyetlere doğru bir

yönelme söz konusudur.

Eski ekonominin azalan verim ile çalışan ölçek ekonomisi, yeni ekonomide

sürekli artma eğilimindedir. Buna göre, küresel piyasa ortamında işletme sayısı

çoğaldıkça yeni ve ucuz teknoloji piyasaya girmeyi kolaylaştırmakta, bu şekilde

gelişen piyasada ise, rekabet artmaktadır. Bunun sonucu girişimci piyasada

kalabilmek için, verimliliğini sürekli arttırmak ve maliyetlerini düşürmek

zorunda kalmaktadır.

Eski ekonomi olarak adlandırılan sanayi ekonomisinde geçerli olan "üretim

arttıkça birim başına maliyet düşer" düşüncesi ile çok sayıda firma ve tam

rekabet ortamı, yeni ekonomide yerini "inovasyon (yaratıcılık) ve yeni

teknolojiler ile maliyetlerin düşürülmesine" ve geçici monopoller ile

oligopollere bırakmaktadır.

Yeni ekonomide merger, joint venture, acquistion (birleşme, ortak girişim ve

devralma) gibi yöntemlerle işletmeler birleşmekte ve bundan kazandıkları sinerji

ile, diğer işletmelerle ortaklaşa rekabete girişmektedirler.

Eski ekonomide ülkeler sanayileşmiş, sanayileşmekte olan ve tarım ülkeleri

olarak üç grupta ele alınırken yeni ekonomide, ülke ekonomilerinin yerini kent

ve bölge ekonomileri almaktadır.

Şehirler kendi aralarında kurdukları network ağlarıyla, bulundukları

ülkelerden çok iletişim içinde bulundukları diğer kentlerin piyasaları ile

ilişkili hale gelmiştir. Endüstriyel ekonomide ülkelerin gelişmek zenginleşmek

için yaptığı sanayileşme yarışı, yerini kentlerin ekonomik gelişme için

kendilerine küresel ağlarda bir yer bulma mücadelesine bırakmıştır (Andersen,

2001, 18).

New York, Londra ve Tokyo gibi kentler yeni ekonominin yapı yaşları olan

finans, reklamcılık, uluslararası hukuk, teknolojik gelişme ve danışmalık gibi

çoğunlukla sanal ortamlarda gerçekleştirilen sektörlerde, tartışmasız bir

hakimiyet sergilemeye başlamışlardır. Gelişmekte olan diğer kentler de,

merkezini bu kentlerin oluşturduğu ağla aralarındaki mesafeyi azaltmaya

çalışmaktadırlar.

6. YENİ EKONOMİNİN GETİRİLERİ VE SORUNLARI

Dünya ekonomisinde 1990'lı yılların ortalarından itibaren oluşan yeni

koşullar (küreselleşme, uluslararası rekabet ve yeni yönetim uygulamaları),

teknolojik atılımla birlikte verimlilikte artış ve maliyetlerde düşmeye neden

olmuştur. Özellikle teknolojik değişim ve buluşlarla tanımlanan yeni ekonominin

getirileri, bu dönemden sonra görülmeye başlamıştır.

Yeni ekonominin ekonomi üzerindeki etkilerini mikro ve makro boyutta ele

almak mümkündür.

Yeni ekonomi mikro açıdan daha önce belirtildiği gibi genel olarak,

işletmeler ve iş yapma biçimleri üzerinde çeşitli etkiler yaratmaktadır.

İletişimin yoğunlaşması ve iş süreçlerinin hızlanması, geleneksel ekonomilerde

de varolan yeni piyasa arayışlarını, iş geliştirmelerini, stratejik anlaşmaları,

ortaklıkları, pazarlama kanallarını, evlilikleri ve satın almaları çok daha sık

ve etkili hale getirmiştir.

İnternet aracılığı ile yapılan e-ticaret sonucu, ticaretin boyutu

değişmiştir. E-ticaret aracılığı ile üretici ve tüketiciler global düzeyde

karşılaşmakta ve piyasalar genişleyerek uluslararası boyuta ulaşmaktadır. Ancak

e-ticaret konusunda alt yapı, güvenlik, vergileme gibi çözüm bekleyen çeşitli

sorunlar mevcuttur.

Yeni ekonomi makro açıdan; iktisadi büyüme, verimlilik ve küresel

bağlantılardaki artış olmak üzere başlıca üç önemli etki yaratmaktadır.

Neo-Klasik modelde özellikle sermaye birikimi, ekonomik büyümenin temel

kaynağı olarak görülmektedir. Ancak; ekonomide sermaye yatırımları arttıkça,

azalan verimler kanunun geçerli olması nedeniyle, uzun dönemde istikrarlı bir

ekonomik büyümenin sağlanamayacağı ileri sürülmektedir. Diğer bir ifadeyle,

sermaye kullanımının artışı sonucu, sermaye ile diğer üretim faktörleri

arasındaki optimum bileşim oranı bir noktadan sonra bozularak, marjinal

verimliliği düşmektedir. Böylece uzun dönemde sermayeyi arttırarak, sürekli

büyümeyi gerçekleştirmek mümkün olamamaktadır.

Sürekli büyüme ancak teknolojik ilerlemeler sonucu, yeni bir üretim sürecine

geçilince sağlanabilmektedir. Buna ek olarak, modelde teknolojiye ilişkin

tanımlama ve açıklamaların yapılmayıp, bu faktörün dışsal bir değişken olarak

ele alınması teoriyi oldukça yetersiz hale getirmektedir.

Neo-Klasik modelin bir başka öngörüsü de "Yakınsama (Covergence)" Hipotezi

sonucu, uzun dönemde ülkelerin kişi başına düşen milli gelir düzeylerinin

birbirine yaklaşacağı ve dolayısıyla, ülkeler arasında mevcut refah düzeyi

farklarının kendiliğinde kalkacağı konusundaki kabuldür (Yülek, 1997, 90).

Neo-Klasik Modelde, sermaye temel üretim faktörü olarak kabul edildiğinden,

ekonomik büyüme için sermaye birikimi önemli olmaktaydı. Böylece gelişmiş

ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki fark, sermaye birikimindeki

eksikliklerden kaynaklanmaktaydı. Buna göre, gelişmekte olan ülkeler sermeye

stoku açığını kapattıkları oranda etkin büyümeyi gerçekleştirebileceklerdi.

Yeni büyüme teorileriyle birlikte, bilgi bir üretim faktörü olarak modele

katılmıştır. Böylece, klasik anlayıştaki eksiklikleri tamamlayan ve günümüz

bilgi ekonomilerindeki gelişmeleri daha iyi açıklayan modellere ulaşılmıştır.

Yeni büyüme modellerine göre, bilgiye yapılan yatırımlar ile gelişen bilgi stoku

sonucu bir yandan üretim faktörlerinin verimlilikleri artarken diğer taraftan,

bilginin kendisi üretimde etkinliği sağlayan önemli bir faktör olmaktadır.

Üretimde kullanılan diğer üretim faktörlerinin tersine; bilginin artan oranda

kullanımı, onun marjinal verimliliğini arttırmaktadır. Bilgi diğer üretim

faktörlerinden farklı olarak, paylaşıldıkça artmaktadır. Diğer bir ifade ile,

bilginin üretim sürecinde kullanılmasında, uzun dönemde azalan verimler yerine

artan verimler söz konusu olmaktadır.

Böylece, eğitim ve emek gücünün yetiştirilmesi, araştırma ve geliştirme, yeni

yönetim ve iş organizasyonlarının yaratılması için yapılan yatırımlar ve nihayet

network ekonomisi sinerjisinin sağladığı bilgi artışı ve bunların artan oranda

üretimde kullanılması ile ekonomilerin sürekli büyümeleri mümkün olmaktadır

(OECD, 1996, 11).

Yeni ekonominin makro ekonomik anlamda oluşturduğu diğer bir etki, ekonominin

verimlilik büyüme trendinde gözlenen yükselmedir (Söylemez, 2001, 35).

Verimlilik artışı, emek verimliliğindeki artışın yanı sıra, maliyet tasarrufları

aracılığı ile de sağlanmakta ve böylece ekonomideki kıt kaynakların daha

rasyonel kullanılmasına olanak vermektedir.

Bilgisayarların gün geçtikçe artan işlem güçleri ve hızlarına karşın

fiyatlarının giderek düşmesi yeni ekonomi literatüründe Moore Yasası olarak

adlandırılmaktadır. Bilgisayar teknolojisindeki sürekli gelişmeler nedeniyle

bilgisayarın üretimdeki kullanımının artmasının yanı sıra, yeni ürün ve hizmet

olanakları yaratan internet kullanımının yaygınlaşması, finansman

piyasalarındaki yeniliklere bağlı olarak maliyetleri düşüren ve hizmet

kalitesini arttıran yeni yöntemlerin bulunması, yeni ekonominin verimlilik

konusundaki getirileri arasında yer almaktadır.

Sanal ortamda ticaret, sermaye piyasaları üzerinde denetimin azalması ve

sınırlar ötesi sermaye hareketlerinin artması, ülke ekonomilerinin birbirlerine

bağımlı duruma gelmesi ve web dünyasının oluşması diğer önemli

gelişmelerdir.

Yeni ekonominin etkilerinin en fazla görüldüğü alanlardan birisi de finans

piyasalarıdır. Bir çok banka ve aracı kurumlar teknolojik gelişmeleri

sistemlerine uygulayarak, hizmetlerini on-line olarak vermeye başlamışlardır.

Bilginin hızla taşınabilmesi ve paylaşılabilir olması, finans piyasalarına

küresel bir boyut kazandırmış ve şubesiz bankacılık faaliyetleri dünyanın her

yerinde, günün 24 saati yapılabilme niteliğine kavuşmuştur.

Yeni ekonominin yukarıdaki olumlu taraflarına karşılık, sürdürülebilir

gelişme açısından bazı olumsuzlukları da vardır.

Yeni ekonominin oluşum ve gelişimine yol açan özellikleri aynı zamanda,

ekonomik açıdan belirsizlik ve geleceği tahmin etmede zorluklara neden

olmaktadır. Ekonomilerin giderek küresel dalgalanmalara açık hale gelmesi, artan

rekabet ortamı ve güvence eksikliği yeni ekonomi konusunda karamsar görüşlere

neden olmaktadır.

Küreselleşme sonucu dünyanın karşılıklı olarak bağımlılığı ve bu olgunun

giderek artması, ekonomileri finansal krizlerle karşı karşıya bırakmaktadır

(Mandel, 1998, 42). Yeni ekonominin rekabetçi üstünlüğü ekonomik gelişmenin

kilit unsuru olarak kabul etmesi, gelişmekte olan ülkeler için önemli bir

dezavantaj niteliğindedir.

Günümüz için yeni ekonominin sosyal etkileri henüz tam olarak

ölçülememektedir. Özellikle zaman ve özel yaşamda yeni teknolojilerin yarattığı

katkılara yönelik bilginin bulunamaması, değişimin boyutları konusunda çok fazla

değerlendirme yapmaya olanak vermemektedir. Ancak üzerinde uzlaşılan görüş, yeni

ekonominin bir taraftan gelir düzeyi ve servetin artmasına yol açarak toplumsal

refahı yükseltirken, diğer taraftan çeşitli sosyal sorunlar da yol

açtığıdır.

Yeni ekonominin ekonomik ve sosyo-kültürel yaşama çok önemli katkıları

bulunmaktadır. Amerika'da yapılan çalışmalarda, kişilerin eskiye oranla daha

fazla çalıştığı ve çalışkanlık, öz disiplin gibi değerlerin yükseldiği,

girişimciliğin arttığı ve kişilerin yeni kariyerleri için teknolojik

donanımlarını arttırdıkları gözlenmektedir (Eraydın, 2001, 67).

Ancak bu olumlu yönlere karşılık, yeni ekonomi ortamındaki dalgalanmalar ve

işletmelerin kar ve performanslarındaki belirsizlik nedeni ile, çalışanların

gelecek yıldaki konumlarının ne olacağı hakkında tam bilgiye sahip olmadıkları

görülmektedir.

Yeni işler ve bunlar için farklı yetenek gereksinimi, sosyal sınıflar

arasındaki bölünmüşlüğü arttırmaktadır. Yeni ekonomi bir taraftan yeni iş

olanakları ortaya çıkarken, diğer taraftan yeni çalışma standartlarına uygun

bilgi, yetenek ve motivasyona sahip olmayan kişilerin işsiz kalmalarına neden

olmaktadır. Bu nedenle gelecekte sektörlerin pek çoğunda, ciddi boyutlarda

sorunların çıkması mümkün gözükmektedir.

Yeni ekonomide çalışanlar, reel ekonomi ile uğraşan ve üretim yapanlardan çok

daha fazlasını geleneksel anlamda mal üretmeden, yeni bilgi ve iletişim

teknolojilerini kullanarak veya geliştirerek elde etmektedirler. Bu durum reel

ekonomide çalışanların aleyhine, dengenin değişmesine neden olmaktadır.

GATT-Uruguay görüşmeleri sonucu Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları

Anlaşması çerçevesinde, entelektüel hakların korunmaya alınması AB, ABD ve

Japonya gibi merkez ülkeler için bir kazanç, gelişmekte olan çevre ülkeler için

ise, bir kayıp olarak görülmektedir. Bu durum, teknoloji üretmekte zorlanan

gelişmekte olan ülkeler açısından olumsuz sonuçlar yaratmaktadır. Buna bağlı

olarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki teknolojik fark gelecekte

daha da artacaktır.

Teknolojik değişim, bilişim ve küresel ağlar mekandaki öncelikleri de

değiştirmektedir. Eskinin geleneksel sanayi merkezleri rekabet güçlerini

korumakta zorlanırken, yeni ekonomide küresel kentler yeni denetim merkezleri

olarak ön plana çıkmaktadır. Bu kentler girişimci yapıları ve çekici projeleri

ile büyük ölçekli sermayeyi kendilerine çekmeye ve küreselleşen dünyada kendi

gelecekleri kurmaya çalışmaktadırlar.

Merkezi yönetimin eski baskıcı ortamından kurtulan yerel yönetimler artık,

kendi politika ve gelişme stratejilerini bağımsız olarak uygulamaya

başlamışlardır. Yönetimden yönetişime, temsili demokrasiden ortak karar

süreçlerine ve kamusal mekanın yeniden tanımı ve sivil toplumun yeniden

örgütlenmesine yönelik dönüşüm çabaları, günümüzde en sık tartışılan konular

arasında yer almaktadır (Eraydın, 2001, 69).

SONUÇ

Dünya geçmişten günümüze kadar geçen sürede, bilim ve teknolojideki

gelişmelere bağlı olarak pek çok toplumsal aşamadan geçmiştir. Her toplumsal

aşamanın kendine özgü çeşitli kuralları mevcuttur ve yeni gelen bir aşama,

eskisini geçersiz kılmaktadır.

Günümüz dünya ekonomisi yeni bir aşamanın içerisindedir ve bu aşamada yeni

ekonomi olarak adlandırılan ekonomik faaliyetler itici rol oynamaktadır. Yeni

ekonominin yapısal özelliklerini; üretimde esneklik, risk, belirsizlik, değişim,

ileri teknoloji, ar-ge, network ve yaşam boyu eğitim olarak belirlemek

mümkündür. Yeni ekonomiye ait olan ürün ve hizmetler ise, enformasyon ve

iletişim teknolojilerine dayalı ürün ve hizmetlerdir.

Yeni ekonomi sınırsız ve çok sayıda seçeneği olan dinamik bir yapıya

sahiptir. Yeni ekonomide bilgi otoyolları geliştikçe, bu yollarda yer almak

isteyenlerin sayısı artmakta, bu sayı arttıkça da bilgi ağları gelişmektedir.

İnternet temelli bu yeni ekonomi olgusu toplumsal yaşamdan, iş yapma biçimlerine

kadar pek çok yapıda köklü değişimler yaratmaktadır.

Yeni ekonominin olumlu taraflarına karşılık, sürdürülebilir kalkınma

açısından bazı olumsuz yönleri de mevcuttur. Özellikle yeni ekonominin ortaya

çıkışında ve gelişimde olumlu katkılar sağlayan özellikleri aynı zamanda,

ekonomik açıdan belirsizlik ve geleceği tahmin etmede çeşitli zorlukları da

beraberinde getirmektedir.

Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda olduğu gibi Türkiye'de de yeni ekonomi

kapsamında kabul edilen mal ve hizmetlerin GSMH içerisindeki payı düşük

düzeylerdedir. Gelişmekte olan ülkeler, ekonomik gelişme düzeylerini arttırmaya

çaba gösterirlerken enformasyon ve iletişim sektörlerinin boyutlarını

geliştirmek durumundadırlar. Bu nedenle, beşeri sermaye, ar-ge ve teknolojik

gelişmelere ayrılan kaynakların GSMH içerisindeki payın arttırılması

gerekmektedir. Ayrıca, yeni ekonomi için gereken her türlü yasal ve kurumsal alt

yapı hizmetleri de bir an önce tesis edilmelidir.

Yeni ekonomik düzende kartopu etkisiyle, güçlü daha güçlü, zayıf ise, daha

zayıf olacaktır. Büyük balığın küçük balığı yuttuğu bir dünyadan, hızlı balığın

yavaş balığı yuttuğu bir dünyaya geçmiş bulunuyoruz. Bu nedenle Türkiye'nin,

21.yüzyıldaki bu değişimi çok iyi kavrayıp, yeni ekonomi olgusunun beraberinde

getirdiği fırsat ve risklere uygun politikaları geliştirmek durumundadır.

KAYNAKLAR

1. Akın H. Bahadır (2001), Yeni Ekonomi, Strateji, Rekabet, Teknoloji

Yönetimi
, Çizgi Kitapevi Ya. No: 39, Çizgi Ekonomi: 9, Konya.

2. Akın H. Bahadır "Girişimcilik ve Küçük İşletmeler Açısından Elektronik

Ticaret Kavramlar, Örnekler, Öneriler", http://stratejiyonetim.com/eticaretvekobiler.htm.,

(Erişim Tarihi: 18. 10. 2002).

3. Andersen (2001), Değişim . tr, (Editör: Açıl Sezen), Türkiye İş

Bankası Kültür Ya., Genel Ya. No: 565, Ekonomi Dizisi no: 30, İstanbul.

4. Dirk Pilat and Frank C. Lee (2001), Productivity Growth in

ICT-Producing and ICT Using Industries: A Source Growth Differancials in the

OECD
, OECD STI Working Paper 2001/4.

5. DPT (2000), VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Küreselleşme Özel İhtisas

Komisyonu Raporu
, Ankara.

6. Drucker Peter F. (1992), Yeni Gerçekler, Türkiye İş Bankası Ya.,

Ankara.

7. Eraydın Ayda (2001), "Yeni Ekonomi'nin Getirdiği Fırsat ve Riskler,

Toplumsal ve Mekansal Açıdan", Yeni Ekonomi El Kitabı, T.C. Merkez

Bankası Ya., Ankara.

8. Erkan H. Hüsnü (1992), Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme, Türkiye

İş Bankası Kültür Ya., Ankara.

9. Frıedman Thomas L. (2000), Lexus ve Zeytin Ağacı Küreselleşmenin

Geleceği
(Çev: Özsayar Elif), Boyner Holding Ya., İstanbul.

10. Güvenir A. (1999), "Yeni Ekonomi Maddeyi Tahtından İndirdi", Türk

Henkel Dergisi, Sayı: 173, İstanbul.

11. Houghton John, Peter Sheehon (2000), "A Primer on the Knowledge

Economy", Centre For Strategic Economic Studies, Victoria University,

Melbourne City MC.

12. İnfomag Bilgi ve İletişim Teknolojileri Dergisi Eki (2001),

"Yeni Ekonomi Kavramlar ve Uygulamalar", Sayı No: 6, İstanbul.

13. Kumar Krishan (1999), Sanayi Sonrası Toplumdan Post-Modern Topluma

Çağdaş Dünyanın Yeni Kuramları
, Dost Kitabevi Ya., Ankara.

14. Kutlu Erol (2000), Bilgi Toplumunda Kalkınma Stratejileri, Anadolu

Üniversitesi Ya. No: 1209, İ.İ.B.F. Ya. No: 167, Eskişehir.

15. Küresel Eğitim Çağında Eğitim-Verimlilik ve İstihdam (1997), ITO

Ya., İstanbul.

16. Mandel Michael J. (1998), "The New Economy: For Berter Or Worse",

Business Week, 19 Ekim 1999, Issue 3600.

17. OECD (1996), "The Knowledge-Based Economy", General

Distribution
, OECD/GD(96) 102.

18. Pohjola Matti (2002), "The New Economy: Facts, İmpacts and

Policies", Information Economics and Policy, No: 14, Elseiver Science

B.V., JEL Classification: 011; 030; 040; 047., s. 137-144.

19. Şaylan Gencay (1995), Değişim Küreselleşme ve Devletin Yeni

İşlevi
, İmge Kitapevi Ya. No: 109, Ankara.

20. Söylemez S. Alev (2001), Yeni Ekonomi, Boyut Kitapları Ya.,

İstanbul.

21. Tapscott Don (1996), The Dıgıtal Economy, Promise And Peril İn The Age

Of Networked Intellıgence
, McGraw-Hill, New York.

22. "Yeni Ekonomi 25 Yeni İş Alanı Yarattı", http://www.ntvmsnbs.com/news/38746.asp,

Erişim Tarihi: 23/10/2002.

23. Yülek A. Murat (1997), "İçsel Büyüme Teorileri, Gelişmekte Olan

Ülkeler ve Kamu Politikaları Üzerine", Hazine Dergisi, Sayı: 6,

Ankara.

24. http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/yucelih/biltek.html,

Erişim Tarihi: 15/05/2002.

25. http://www.liberal-dt.org.tr/güncel/fo1html,

Erişim Tarihi: 13/03/2002.

26. http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=38,

Erişim Tarihi: 10/04/2002.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Yeni Ekonominin Toplumsal, Ekonomik Ve Teknolojik Boyutları

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Yeni Ekonominin Toplumsal, Ekonomik Ve Teknolojik Boyutları Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Birbirleriyle yakından ilişkili karmaşık süreçlerden oluşan bu gelişmeler, toplumların artık dünya ölçeğinde düşünüp yaşaması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Yeni ekonomi, bir taraftan 90'lı yıllardaki ABD deneyimini ve bu deneyimin enformasyon ve iletişim teknolojileri ile bağlantısını kurarken, diğer taraftan, küresel rekabet ve ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:01 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.