Novosibir'ın günlüğü

[Novos]

merhaba sevgili günlük

ilk tanıdığım insanlar, nedense beni kendini beğenmiş, ukala, sevimsiz olarak addederler, nedense hep öyledir. ama zamanla tanıdıkça kimi öyle olmadığımı
anlar, kimisi de gıcık olmaya devam eder. ne yapsam da şunu bozsam, şunu bir madara etsem diye uğraşırlar. en kötü özelliğim şu ki, kötü düşünceli insanlarla
bile iyi geçinmeye çalışırım, iltifatlar ederim ama ne yapsam, ne etsem de ağzımla kuş tutsam da bir şey değişmez. yafta yapıştırılmıştır bana gıcık olunan insanımdır, rezil edilmesi gereken insanımdır. bilmiyorum, belki de ben farketmiyorum kendimi, gerçekten gıcık bir insanım, kendini beğenmişin tekiyim.
kabul ediyorum ki zaman zaman kendini beğenmiş biri olduğumu düşünüyorum, en azından bir parça var. böyle olması da gerekir bence, kendini beğenebilmelidir insan, ahmet'ten ayşe'den daha fazla beğenebilmelidir kendi öz varlığını. öyle de yapıyorum, bu benim yaşamım, benim hayatım, dünyamda başkalarını kendimden daha fazla düşünebilmeye yer yok artık. biri bana yaklaşıyorsa ben iki yaklaşırım, ben birine yaklaşırsam ve o bana yaklaşmıyorsa, eyvallah diyorum, sen yoluna ben yoluma. sevgiler

katılıyrum caribbean..zaten beinide öle sanıyolar ve sora anlıyolar bu sf nin nedeni aslında...

[imported_Angel]

caribbean Nickli Üyeden Alıntı

merhaba sevgili günlük

ilk tanıdığım insanlar, nedense beni kendini beğenmiş, ukala, sevimsiz olarak addederler, nedense hep öyledir. ama zamanla tanıdıkça kimi öyle olmadığımı
anlar, kimisi de gıcık olmaya devam eder. ne yapsam da şunu bozsam, şunu bir madara etsem diye uğraşırlar. en kötü özelliğim şu ki, kötü düşünceli insanlarla
bile iyi geçinmeye çalışırım, iltifatlar ederim ama ne yapsam, ne etsem de ağzımla kuş tutsam da bir şey değişmez. yafta yapıştırılmıştır bana gıcık olunan insanımdır, rezil edilmesi gereken insanımdır. bilmiyorum, belki de ben farketmiyorum kendimi, gerçekten gıcık bir insanım, kendini beğenmişin tekiyim.
kabul ediyorum ki zaman zaman kendini beğenmiş biri olduğumu düşünüyorum, en azından bir parça var. böyle olması da gerekir bence, kendini beğenebilmelidir insan, ahmet'ten ayşe'den daha fazla beğenebilmelidir kendi öz varlığını. öyle de yapıyorum, bu benim yaşamım, benim hayatım, dünyamda başkalarını kendimden daha fazla düşünebilmeye yer yok artık. biri bana yaklaşıyorsa ben iki yaklaşırım, ben birine yaklaşırsam ve o bana yaklaşmıyorsa, eyvallah diyorum, sen yoluna ben yoluma. sevgiler

merhaba caribbean :)
gerçekten ilk izlenim konusu çok hassas bir konu...bir insan birisiyle ilgili izlenimini sadece 60 saniye içerisinde ediniyormuş..
ve ne yazıkki çoğu insan karşısındakini " o 60 saniye" ile değerlendiriyor senelerce ömür yaşamış insanı 60 saniyeye sığdırmaya sınırlandırmaya kalkıyorlar..
halbuki o 60 saniyenin olduğu sıra belki kötü günümüzde olabiliriz..belki dalgın ve düşünceliyizdir öyle değil mi ? yani her zamanki halimizi doğru olarak yansıtamayacak kadar kısa bir zaman dilimi....ama sabit fikirli insanlar bunu bilemiyorlar...

Ha bir de bazı renklerin ve şekillerin insan psikolojisine çok etkisi var..dış görünüşteki bazı özelliklerden dolayı insanlara bazı etiketler yapıştırılabiliyor..
mesela kendimden örnek vereyim...benim saçlarım mavi siyaha boyalı iken insanlar bana öcü muamelesi yaparlardı....genelde de koyu renkler giyinirdim..
derken bir gün saçlarımı kumrala boyattım ve bir selamı bile benden esirgeyen aynı kişiler selam verdikleri gibi canım cicim etrafımda dönmeye başlamışlardı ve siyah seni çok sert gösteriyordu böyle daha cici görünüyorsun dediler...bu da ilginç bir nokta...meğerse saçlarım siyah diye onlar bana yakın olmak istemezmiş meğer işe bak sen..bu kadar basitmiş demek
senin de belki bazı dış görünüş özelliklerin insanların kafasında bitakım düşüncelere yolaçıyor olabilir....

aslında kendini beğeniyor olman iyi bir özellik bence...esasında hep diğer kişilere zarar veren kişilerin veya sözle saldırı yapan kişilerin kendini beğenmeyen ve özgüven eksikliği çeken kişiler olduğunu mutlaka farketmişsindir..seni küçük düşürmeye çalışarak böylece kendi eksiklerini unutmaya ve kendilerini rahatlatmaya çalışıyorlar aklı sıra...böyle kişiler özgüveni yerinde olan insanların özgüvenini azaltarak mutlu olmaya çalışıyorlar..sen diğer insanlara iyi davrandığına ve bu tür şeyler yapmadığına göre kendine güveniyorsun demektir :)

ve tabi ki bu senin hayatın olduğuna göre kiminle konuşup kiminle konuşmayacağını veya kiminle ne kadar yakın olacağını seçmen en doğal hakkın..sırf karşıdaki seninle samimi olmak istiyor diye sen için almasa da ona karşılık vermek zorunda değilsin...bazı kişiler kendine güvenmeyi ve seçme hakkını kullanmayı ne yazıkki kendini beğenmişlik ve kibir sayıyorlar...bakma sen onlara varsın desinler... :)

[Novos]

merhaba sevgili günlük
dün kuzişin düğünüydü. geçen haftada küçüğünün nişanı vardı. ne bu böyle ya düğünler, nişanlar, kendimi yaşlı hissettiriyorlar. benim de yaşım geldi mi yoksa yavaş yavaş, herkes yok mu sende kız diyorlar, ne bu ya, insan gerek görmese de böyle dediklerinde mecbur hissediyor. üf yaa, ne yapacağım ben, bu senede mi yalnız olacağım, bilmiyorum ki. ya ben böyle mutluyum diyorum bir an için, özgürlüğüme çok düşkünüm çünkü. ama bazen de kafamdan çıkmıyor da değil dusun halacığım da sordu yok mu bir şeyler diye. yok halacım 28'e kadar yolu var dedim. o yaştan sonra evde kalırsın bak, bir an önce harekete geç dedi.

dün otobüste giderken klimayı çok açmışlar, ben de üşüdüm, hasta olacağım deyilse. benden önce de amcanın teki söylemişti soğuk olduğunu ama ısrar etmedi. klimayı biraz kısmalarını söyledim. muavin, öndekiler de kısınca ses ediyorlar dedi. neyse razı edemedik vatandaşı, katlanmaya çalıştık soğuğa. böyle böyle yaklaşık yarım saat geçti. baktım etrafta herkes klimayı tutuyor, belli ki onlar da rahatsız olmuşlar soğuktan, yanımdaki adam da omuzlarımız tutuldu deyince, bana bir gaz geldi, nerden geldiyse. böyle iş olmaz, geldiklerinde söyleyelim, biraz kıssınlar dedim adama. muavin geçerken, tekrar rahatsızlığımı ilettim. donduk hocam donduk dedim. o tekrar öndekiler de kısınca rahatsız oluyorlar, biz arada kalıyoruz, sizden başka şikayetçi yok dedi. bir şey yapamam dedi. çoğu kişi rahatsız bence bundan dedim. adam tekrar sizden başka rahatsız olan yok demez mi. iyicene canım sıkıldı. öyle mi, ispat ister misin dedim, ayağa kalktım ve otobüstekilere soğuktan rahatsız olanın olup olmadığını sordum, sağolsun bir kız ben de rahatsızım soğuktan dedi. başka da kimse çıkmadı. halbuki 5-10 dakika önce onca kişi klimayı tutup, rahatsızlıklarını belli ediyorlardı. onları kişiliksiz addettim, yuh sizin gibi insanlara dedim. haklarını savunamayan insanlar dedim içimden. otobüstekilere, klimanın soğuğundan rahatsız olduğumu ve bu şekilde giderse otogara kadar hasta olacağımı, onun için klimanın kısılmasını istediğimi söyledim, farketmeden biraz sert söyledim galiba. muavin o kıza çıkıştı neden daha önce söylemedin diye, resmen azarlıyordu. neyse bir süre sonra klimayı kıstılar. etraf savaş sonrası sessizlik gibiydi. heyt be bu ben miydim dedim içimden, neler olmuştu bana.

bugün toplantı çok muhteşemdi. ben biraz geç kalmıştım. bu yüzden ekstra heyecan basmıştı beni. metrodan çıkarken büyük buluşmanın son adımlarına doğru ilerliyordum. heyecanımı bastırmak için 5 dk bekledim, sigara yaktım. sigaramı içtim, adımlarımı yavaş yavaş atıyordum, bir sona yaklaşır gibi. içeri girdiğimde biraz heyecanla birlikte herkese merhaba dedim. bugünü bak şimdi hayal gibi hatırlıyorum, gerçekten oldu mu? shamanic ablaya da söylemiştim, son veda anında, baktım kanıtı var, resmine baktım şimdi. benim için bugün çok güzeldi, çok konuşamadım ama ne önemi var, bu kadar pozitif, güzel insanlarla belki de ilk defa karşılaşıyorum. hayatım değişiyor, değişecek te... hoşçakal.

[imported_Angel]

caribbean Nickli Üyeden Alıntı

merhaba sevgili günlük
dün kuzişin düğünüydü. geçen haftada küçüğünün nişanı vardı. ne bu böyle ya düğünler, nişanlar, kendimi yaşlı hissettiriyorlar. benim de yaşım geldi mi yoksa yavaş yavaş, herkes yok mu sende kız diyorlar, ne bu ya, insan gerek görmese de böyle dediklerinde mecbur hissediyor. üf yaa, ne yapacağım ben, bu senede mi yalnız olacağım, bilmiyorum ki. ya ben böyle mutluyum diyorum bir an için, özgürlüğüme çok düşkünüm çünkü. ama bazen de kafamdan çıkmıyor da değil dusun halacığım da sordu yok mu bir şeyler diye. yok halacım 28'e kadar yolu var dedim. o yaştan sonra evde kalırsın bak, bir an önce harekete geç dedi.

dün otobüste giderken klimayı çok açmışlar, ben de üşüdüm, hasta olacağım deyilse. benden önce de amcanın teki söylemişti soğuk olduğunu ama ısrar etmedi. klimayı biraz kısmalarını söyledim. muavin, öndekiler de kısınca ses ediyorlar dedi. neyse razı edemedik vatandaşı, katlanmaya çalıştık soğuğa. böyle böyle yaklaşık yarım saat geçti. baktım etrafta herkes klimayı tutuyor, belli ki onlar da rahatsız olmuşlar soğuktan, yanımdaki adam da omuzlarımız tutuldu deyince, bana bir gaz geldi, nerden geldiyse. böyle iş olmaz, geldiklerinde söyleyelim, biraz kıssınlar dedim adama. muavin geçerken, tekrar rahatsızlığımı ilettim. donduk hocam donduk dedim. o tekrar öndekiler de kısınca rahatsız oluyorlar, biz arada kalıyoruz, sizden başka şikayetçi yok dedi. bir şey yapamam dedi. çoğu kişi rahatsız bence bundan dedim. adam tekrar sizden başka rahatsız olan yok demez mi. iyicene canım sıkıldı. öyle mi, ispat ister misin dedim, ayağa kalktım ve otobüstekilere soğuktan rahatsız olanın olup olmadığını sordum, sağolsun bir kız ben de rahatsızım soğuktan dedi. başka da kimse çıkmadı. halbuki 5-10 dakika önce onca kişi klimayı tutup, rahatsızlıklarını belli ediyorlardı. onları kişiliksiz addettim, yuh sizin gibi insanlara dedim. haklarını savunamayan insanlar dedim içimden. otobüstekilere, klimanın soğuğundan rahatsız olduğumu ve bu şekilde giderse otogara kadar hasta olacağımı, onun için klimanın kısılmasını istediğimi söyledim, farketmeden biraz sert söyledim galiba. muavin o kıza çıkıştı neden daha önce söylemedin diye, resmen azarlıyordu. neyse bir süre sonra klimayı kıstılar. etraf savaş sonrası sessizlik gibiydi. heyt be bu ben miydim dedim içimden, neler olmuştu bana.

bugün toplantı çok muhteşemdi. ben biraz geç kalmıştım. bu yüzden ekstra heyecan basmıştı beni. metrodan çıkarken büyük buluşmanın son adımlarına doğru ilerliyordum. heyecanımı bastırmak için 5 dk bekledim, sigara yaktım. sigaramı içtim, adımlarımı yavaş yavaş atıyordum, bir sona yaklaşır gibi. içeri girdiğimde biraz heyecanla birlikte herkese merhaba dedim. bugünü bak şimdi hayal gibi hatırlıyorum, gerçekten oldu mu? shamanic ablaya da söylemiştim, son veda anında, baktım kanıtı var, resmine baktım şimdi. benim için bugün çok güzeldi, çok konuşamadım ama ne önemi var, bu kadar pozitif, güzel insanlarla belki de ilk defa karşılaşıyorum. hayatım değişiyor, değişecek te... hoşçakal.

merhaba caribbean :)
hayatında birisinin olması veya olmaması konusu kafanı karıştıyor sanırım..bence hiç karışmasın neden biliyormusun ?
zaten karışmasının sebebi de sanırım aslında özdüşüncende sen bunu istemiyor veya gerek görmüyor olabilirsin..ama diğer taraftan insanların sanki böyle şeyleri gerekliymiş ve zorunluymuş gibi göstermeleri üzerinde baskıya neden oluyor sanırım....ve ne yazıkki bazı arkadaş çevrelerinde insanlara sevgilisinin olup olmamasıyla değer biçenler var bunlarla ben de çok karşılaştım ama sırf kendimi onlara kabul ettirecem diye de sırf yanımda sevgili sıfatıyla birini taşıyacam diye de içime sinmeyen birisiyle bunu yapamazdım...
Lisedeyken çok büyük bi aşk yaşamıştım ve elimizde olmayan bir nedenden dolayı severek ayrılmak zorunda kaldık..üstelik iş evlenme muhabbetine kadar gelmişti..şu anki insanlara baktığımda bana aynı sevgiyi veremeyeceklerini düşünüyorum..ve benim katlanacağım fedakarlıklara değmeyeceklerini düşünüyorum..çünkü herşey yozlaştı ve yüzeyselleşti..belki o lisedeki kişi bile bugün hayatını yaşarken o günkü gibi aynı insan olarak yaşadığını sanmıyorum ister istemez dünyanın düzenine uymuştur o da...
hayatıma biri girse bile ister istemez o kişinin sevgisiyle mutlaka ki karşılaştırmaya maruz kalacaktır..bu ona da haksızlık olurdu zaten...
yani yanlız olmanın türlü türlü nedenleri var demek istiyorum...bazılarının düşündüğü gibi tek sebep "beğenilmemek, teklif almamak" falan değil..mutlaka ki senin de kendine göre bir nedenin vardır..ve bunu kimseye açıklamak zorunda da değilsin boşver...

istersen telkinlerine "başkalarının düşüncelerini önemsememe" telkinini ekleyebilirsin...hem üstelik yaşım geldi geçiyor diye düşünmeyi de bırak lütfen :)
ben 26 yaşındayım ve belki de en az 30 una kadar bende de birşeyler olmayacak gibi gözüküyor...bu işler kısmet meselesi 17 sinde evlenen de oluyor 40 ına kadar hayatına kimse girmeyen ama aniden pat diye evlenen de oluyor...

klima konusunda gerçekten büyük cesaret göstermişsin seni tebrik ederim :) zaten başımıza ne geliyorsa rahatsız olduklarımızı sırf diğerlerinin yanında sivrilmeyelim diye içimizde tutmaktan geliyor..ve sonuçta zararını yine biz görüyoruz hem ayrıca diğerleri bizim bu tip şeylerde fedakarlık yaptığımızı (yani rahatsız olup da birtakım nedenlerden dolayı söylemediğimizi) asla bilmiyor olacaklar...en güzelini yapmışsın...
kendine iyi bak

[mücevher]

ben bu toplumu anlamıyorum arkadaşım. dusun
bekar birini gördüler mi : yok mu biri ? derler, nişanlı birine düğün ne zaman diye sorarlar,
yeni evlilere: çocuk yok mu çocuk olsun bi tane derler, bi çocuk olur eee ikincisi ne zaman derler....
yani bu sürer de gider kardeşim. sen sanma birini bulduğunda seni rahat bırakacaklarını.
o yüzden silvia nın da dediği gibi başkalarının düşüncelerini önemsememe telkinini dinle en iyisi bu.
hayatını yaşa. bu günler bir daha geri gelmeyecek.....

[Novos]

silviacım çok teşekkür ederim, şimdi biraz daha rahatladım yazdıklarını okuyunca, gerçekten de öyle sanırım dediğin gibi kısmet işi. olayı akışına bırakmak lazım
sanırım.

mücevher ilgin ve yorumların için teşekkürler, toplumun davranışlarını hatırlattın, çok da güzel oldu, anladım sanırım iyice durumumu, çözdüm super

Toplantıya gelirken çok gergin bir şekilde gelip çok hoş gevşemiş biri olarak çıkıp giden kendini çok güzel ifade edebilen bizim tabirimizle garibanın ..Bak bu söz sna yapışmasın ha kendini farklı hissettiğinde nikinide değiştir .Sen kabuklarını kırdıkça bakalım içinden neler çıkacak çok merekla bekliyorum .Ablam biz toplantıda sizlergibi gençleri görünce biraz coştuk sizleri çok konuşturmadıka ama söz birdaha ki toplantıda sıra sizde .Kendi adıma sizi dinlemekten çok mutlu olacağım.Birde nikinin anlamını bilmiyorum değiştir dedim ama bizim kolayımız öbürü geldiği için garibanlıktan kurtul dedim.Yolun açık ve aydınlık olsun.

[Novos]

merhaba serpil ablacım teşekkür ederim, nicki değiştirdim ama bu sefer tümden gitti, giriş yapamadım. şimdi yeni bir başlangıç, taze bir başlangıç yapıyorum sil baştan. meğer ne zamandır garibanmışız da haberimiz yokmuş, uyarmasanız caribbean caribbean gidiyordum, sağ olun. sizlerin o güzel sohbetini dinlemekten büyük zevk aldım. gerçekten bymehmet abinin dediği gibi sizden iyi bir eğitimci ya da psikolog olur gerçekten, öyle tatlı ne güzel konuşuyorsunuz. ağzınızdan bal damlıyordu, can kulağıyla dinlemeye çalıştım. konuşmaktansa sizi dinlemeyi tercih ederim tekrar. sevgiler saygılar

[Novos]

merhaba sevgili günlük

gördüğüm herkes pozitif enerji yaydığımı, mutlu olduğumu söylüyor. çok mutlu gülüyormuşum, genelde erkekler böyle gülmezmiş çok hoşlarına gitmiş rıdvan beyle münire hanımın. her gün yeni yeni, çeşit çeşit insan tanıyorum, insan sarrafı olma yolunda ilerliyorum. duyargalarım, antenlerim daha bir iyi çalışıyor, şimdilerde farkettim ki artık bir insana baktığımda bana yararlı mı zararlı mı olduğunu anlayabiliyorum. insanlarla tartışmaya başladım, şu bir hafta içerisinde 3-4 kişiyle tartıştım, heheheh kendimi buluyorum sanırım. burnunu heryere sokan insanlar vardır ya denk geliyor işte, bir şey diyor lüzumsuzca, mecburen hakkımı arıyorum, faydalı da oluyor, ya tırsıyorlar ya da daha temkinli bir şekilde konuşmaya başlıyorlar. yehhuuu sanki kumandayla tv değiştirmişçesine insanların davranışlarını değiştiriyorum, sar, ileri, geri, oynat müthiş bir şey yaaa, hayatıma sanki ben yön veriyorum. biri bana tepki gösterirse aynen cevap vermem gerekiyormuş anladım. hayat şimdi daha huzurlu, daha mutlu. öpüyorum seni hoşçakal.