 Ynt: Geleceğe Mektup Gönderme
Hatırlayanlarınız olacaktır, PTT Genel Müdürlüğü 1986'da, halka mektup yazma alışkanlığı kazandırmak amacıyla gerçekten yaratıcı bir kampanya düzenlemişti.
Kampanyanın adı "2000 yılına mektup "tu.
Katılmak isteyenler sevdiklerine, ailelerine 2000 yılında teslim edilmek üzere bir mektup yazıp PTT' ye gönderecekler, PTT de 2000 yılında mektupları ailelerine teslim edecekti.
Kampanya çok ilgi gördü. PTT'ye binlerce mektup yağdı. 2000 yılı geldiğinde mektup sahiplerinin bir kısmı ölmüş, kimisi taşınmıştı. PTT yine de fedakârca çalışıp onların çoğunu buldu ve mektuplarını teslim etti.
Ancaaak biri vardı ki, onu bulmak epeyce vakit aldı.
* * *
Mektubun muhatabı "İlk Türk uzay adamı"ydı.
27 Ekim 1987 günü İstanbul Aksaray'dan postaya verilen bir mektup, 2000 yılında çoktan uzaya çıkmış olacağını varsaydığı ilk Türk astronotuna 80'lerden yazılmış satırlar iletmek istiyordu.
Lakin ne yazık ki varsayım gerçekleşmemiş, hiçbir Türk uzaya gidememişti.
Öyle mi acaba?
PTT işini öyle ciddiye alıyordu ki, bundan emin olamadı; ehline sorma gereği duydu.
Resmi bir yazıyla Türk Havacılık ve Uzay Genel Müdürlüğü'ne başvurup "Uzaya giden Türk oldu mu" diye sordu.
İlgili genel müdürlük aynen şu cevabı verdi:
"Mevcut bilgi ve veriler henüz uzaya çıkan bir Türk'ün olmadığı (doğrultusundaysa da), konu hakkında bir kez de Dışişleri Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın görüş ve bilgileri ne başvurulmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir."
* * *
Anlaşılan Uzay Genel Müdürlüğü de emin olamamıştı.
Dışişleri veya Hava Kuvvetleri kendilerinden habersiz bir Türk'ü uzaya postalamış olabilirdi.
PTT Posta Telgraf Dairesi Başkanlığı, bu yazıyı alınca çaresiz Dışişleri'ne ve Hava Kuvvetleri'ne başvurdu.
Dışişleri Bakanlığı, PTT Genel Müdürü Dursun Dağaşan ve yardımcısı Aydemir Akkayaoğlu'nun imzalarıyla 3 Mayıs 2000 tarihinde kendilerine ulaşan yazıyı, ilgi için "Uluslararası Siyasi Kuruluşlar Genel Müdürlüğü"ne intikal ettirdi. Genel Müdür Yardımcısı Elçi İnci Tümay da, ertesi gün resmi yazıyı "aidiyeti cihetiyle" DHGY'ye yolladı.
Sonra ne oldu, uzaya giden bir Türk olup olmadığı ortaya çıkarılabildi mi, bilmiyorum.
Bildiğim, mevzuat hazretleri bu yazışmaları bitirene kadar, bütün dünya gitse de bizim gitmemiz zor olacağı...
Can Dündar |