Ynt: SEVGİDE AYRILIK YOKTUR. Dilimizde fazlaca veya en yanlış kullanılan bir kelime varsa, o da? sevgidir? Şunu ya da bunu sevdiğimizi söylediğimizde, daha ziyade bunu? tercih ettiğimizi? veya şunu? istediğimizi? söyleriz. Tercih veya istek sevgi değildir.
Aslında çoğumuz sevgiyi başka şeylerle karıştırırız. Bunun nedeni çoğunlukla, gerçek sevginin özel olduğunu söyleyen romantik sevgi efsanesinin egemenliğidir. Belki de dünyamızı etkileyen en güçlü yanılsama sevginin bir bağımlılık haline gelmesidir. Fakat, kalbimizin birisine veya bir şeye bağımlı hale geldiği anın tamamen farkındalığındaysak, kalbin doğal enerjisini, yani sevgiyi; üzüntüye, öfkeye ve korkuya dönüştürdüğümüzün de farkına varırız. Ve sonra da bu güçlü duyguların nereden geldiğini merak ederiz.
Böylece, sevgi ihtiyacımızı karşılamak için istediğimiz şeyi veya kişiyi elde etme fikri doğar. Sevginin elde edilmesi gerektiği fikri öylesine güçlü bir yanılsamadır ki, yaptığımız hatayı çoğumuzun görmesi hemen hemen imkansız hale gelir.
Hemen hemen her kültürde sevgi kalple alakalıdır. Fakat kalp nedir? Siz kendi kalbinizsiniz. Kalp insan bilincidir. Sizin iki kalbiniz vardır - fiziksel kalbiniz ve ruhsal kalbiniz. Fiziksel kalbiniz sevgi kaynağı değildir, sadece güçlü bir pompadır. Ruhsal kalbiniz bir sevgi kaynağıdır ve siz busunuz Neden? Çünkü siz ruhsunuz. Bu önemlidir, çünkü size sevgi olduğunuzu ve dünyada bir sevgi kaynağı olduğunuzu hatırlatmaya yarar. Gerçekte, sevgiye ihtiyacınız yoktur, çünkü siz zaten ona sahipsiniz! Ama yine de bunu hissetmezsiniz. Aslında şu ana kadar bahsedilenleri açık ve net olarak "anlamama" ihtimaliniz büyük. Neden mi? Çünkü kim olduğunuzu unutmuş durumdasınız. Örneğin, bedeniniz gibi ruhsal olmayan şeylerden meydana geldiğinize ve bu nedenle de sevgi ile mutluluğun fiziksel duyular olduğuna inanmak üzere eğitilmişsinizdir. Bu öğreti ölümcüldür, çünkü sizin dışsal bir uyarı aramanıza ve şiddetle arzu etmenize neden olur, dolayısıyla kalbinizin enerji akışını vermekten, yayılmaktan, ışık saçmaktan; istemeye, almaya ve ele geçirip sahip olmaya doğru tersine çevirir. Bu nedenle bağımlılık oluşur ve yaşamımız gerçek sevgiden iyice yoksun hale gelir. Bu yanılsama, yani Sevginin dışarıdan geleceğini sanmamız, yaşamımızı " ver bana, ver bana, ver bana" diye yankılanıp duran uzun bir eko haline dönüştürür. Bu yüzdendir ki Sevginin nadir bir deneyim olmasında şaşılacak birşey yoktur. Çünkü niyetimiz almak olduğu anda kalp enerjimizi korkuya çeviririz. Elde edemeyeceğimiz korkusu, elde edersek beklentilerimize uymayacağı korkusu ve elde ettiğimiz zaman kaybedeceğimiz korkusu!..... Ve henüz birşey elde etmemişizdir bile! Keşke birisi korkunun sevginin tersi olduğunu söyleseydi!
__________________ ................KENDİMİZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSAK OYUZ......................... |