Ynt: SEVGİDE AYRILIK YOKTUR. Daha önce de gördüğümüz gibi, sevginin var olduğunun işaretlerinden birisi birliktir. Sevgi birleştiricidir ve gerçek bir birliğin olduğu yerde sevgi vardır. İnsanoğlu olarak dört seviyede birleşme kapasitemiz vardır - fiziksel, zihinsel, ruhsal ve akıl yoluyla. Fiziksel düzeyde birleştiğimizde bu "Bedenlerin buluşması" olur. Tüm fiziksel hareketlerde olduğu gibi, bir kendini - ifade şeklidir. Bir sevgi ifadesi olabilir, ama sevgi değildir. Eğer davranışımızda kendi zevkimize dair en ufak bir niyet bile varsa, o zaman sevgi değil, şehvet vardır. Bazen başkalarının düşüncelerini yakaladığımızda ya da tersi olduğunda bir düşünce buluşması veya "zihinlerin buluşmasını" deneyimleriz. Bu, zihinsel seviyede bir sevgi olabilir. Belki biraz soğuk, ama bir kez daha, niyetimiz ve açıklığımız, sevgimizin niteliğinin ölçüsü olacaktır. Niyetimiz diğer kişiyi anlamaya çalışmak ve böylece onlara yardım edebilmekse, bu eylem halindeki sevgidir. Fakat yalnızca, bu yardım için herhangi bir onay arayışında olmaktan özgür olduğumuzda. Başkalarını eğlendirmek için zihin okumaya önem veriyorsak, bu sevgi değil, fakat başkalarının dikkatini kendimize çekmektir; çünkü onların dikkatlerini ve alkışlarını isteriz. Bir kez daha zaruret durumunda oluruz. Bazen aynı bizim gibi "hisseden" bir başka kişiyle karşılaşırız, en azından öyle görünürler ve bu nedenle "kalplerin buluşması" gerçekleşir. Ve nihayet, iki ruh arasında sevginin en yüce şekli veya birleşmesi. Her iki ruh da kendilerini ruhsal varlıklar, ruhlar olarak tanımadıkları ve deneyimlemedikleri sürece, bu buluşma imkansızdır. Ne yazık ki, zamanımızda, çok az kişi bunu yapabilmektedir. Çoğumuz kendimizi beden olarak deneyimleriz ve bu nedenledir ki formlarla, biçimlerle çok fazla meşgul oluruz, kendi bedenimize ve başkalarının bedenlerine bakarız. Ve bu nedenle aslında sadece şehvete daldığımızın çok az idrakiyle bunu sevgiyle karıştırırız. Ve şehvet sevgi değildir.
En derin sevgi ruhsaldır ve iki ruh birbirlerinin dünyasına tam bir özgürlükle girebildiğinde gerçekleşebilir. Engeller yoktur, birbirinden sakınma, beklenti, istek hiç yoktur... hiçbir zaman için. Tam bir şeffaflık vardır ve her biri kendi içinde öylesine kuvvetlidir ki, diğeri ne söylerse söylesin veya yapsın, asla incinmez. Bir kez daha, bu yüksek ruhsal hedefi bırakın ulaşmak, görmek bile kolay değildir, çünkü dikkatimiz ve enerjimiz hemen hemen tamamen, fiziksel olana sürekli olarak demirlenmiştir. Bütün bunlar bir tek soruyla özetlenebilir. Bir roket mi olmak istersiniz, yoksa bir araba mı? Aşağıda, burada, karışıklık yaratmaya mı devam etmek istiyorsunuz, yoksa bilinçli farkındalığınızı, gerçek sevginin hem görüldüğü, hem de deneyimlendiği yukarıya doğru yükseltmek mi?
__________________ ................KENDİMİZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSAK OYUZ......................... |