Dünyaya yön verenler yola çıktıklarında "hayalci olmakla" suçlanmıştır ama hayatları pahasına vazgeçmemiştir. İşte ´öleceğini bilsen de hayalinden vazgeçme diyen güzel bir hikaye:
İnsan idealleri ile yaşar. Kimimiz bu dünyada fedakarlık yaparak inançlarımız doğrultusunda hedeflerimize ulaşmaya çalışır, kimimiz de iyi bir ev, araba ya da kariyeri kendimize amaç ediniriz... Ulvi idealleri olanlar da vardır... İnsanlığa büyük hizmetleri dokunan bilim adamları, liderler ve sanatçıların gerçekleştirdikleri idealleri dünyayı daha güzel hale getirir... Kısacası hemen hemen herkesin bir ideali vardır ama idealden önce hayaller gelir... Bir düşünür "İnsan, hayallerinin peşinde koşan hayvan" derken ne kadar da haklı...
Hayal kurmak bu kadar önemliyken, ´hayalcilik´ hemen her toplumda adeta suç olmuştur. Dünyaya damgasını vuran bilim adamları, lider ya da sanatçılar yola çıkarken hep "hayal kurmak"la suçlanmıştır. Hayalleri için mücadele ederken, hayatlarından vazgeçenler, ideallerini gerçekleştiremezse bile ortaya koydukları eylemleriyle ´hayalci´ diyenlere anlamlı bir cevap vermiştir aslında. Bu yüzdendir ki köleyken, bir kişiyle dünya devleti kurmak için yola çıkan Cengiz Han bugün kurduğu devletin büyüklüğü ile değil, hayalinin eyleme geçirme çabasıyla anılıyor. Roma´yı fethetmek için harekete geçtiğinde herkesin güldüğü Kartaca komutanı Hanibal de amacına ulaşamadı ama yüzlerce yıl sonra hala bir kahraman...
Konuyla ilgili söylenecek çok şey var ama sözden daha güçlü olanına ´sözü´ bırakmak yerinde olacaktır. İşte ´hayalin ne kadar küçük olursa olsun ondan hayatın pahasına sakın vazgeçme´ diyen güzel bir hikaye:
[youtube=425,350]