Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-01-2009, 01:17 PM   #8 (permalink)
awayy
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart



ŞAKACI OLUN...

Milyonlarca kişi meditasyonu ıskalıyor; çünkü, meditasyon yanlış çağrışımlar yüklü.
Çok ciddi görünür, kasvetli, sanki ölmüş ya da ölmek üzere olan insanlar-kederli, ciddi, asık yüzlü, eğlenceyi,kutlama yapmayı yitirmiş insanlar için gibi görünür.

Gerçekten meditasyona uygun kişi şakacıdır, yaşam onun için bir eğlencedir, bir oyundur.
O, yaşamın muazzam derecede tadını çıkarır. Ciddi değildir.

SABIRLI OLUN...

Telaş içinde olmayın. Telaş etmek çoğunlukla gecikmeye neden olur.
Tohumu serptiniz, şimdi gölgeye oturup ne olduğunu gözleyin.
Tohum çatlayacak, çiçek açacaktır, ama süreci hızlandıramazsınız.
Yaşamda hiçbir şey boşa gitmez; özellikle de gerçeğe doğru atılmış adımlar.

Şiddetli isteğinizi muhafaza edin, ama sabırsızlığı fırlatıp atın.
Gerçeğe akın edilemez. Mücadele yoluyla değil, teslim olma yoluyla fethedilir.

SONUÇ ARAMAYIN...

Ego sonuca yönelir, akıl da öyle. "Bundan ne elde edeceğim?"
Yalnızca sonuca yönelmeyenler meditasyon yapabilirler.
Meditasyon herhangi bir amaca yönelmeyen bir durumdur.

FARKINDALIĞI DEĞERLENDİRİN...

Farkında olduğunuz sırada, farkındalıktan zevk alın;
farkında olmadığınız sırada farkında olmamanın tadını çıkarın.
Bunda yanlış birşey yoktur; zira, farkında olmamak dinlenme gibidir.
Aksi halde, farkındalık bir gerilim haline gelir.
24 saat uyanık durursanız, kaç gün hayatta kalabileceğinizi sanıyorsunuz?
Bir insan gıdasız ay yaşayabilir; uykusuz 3 hafta içinde aklını kaçırıp, ra teşebbüs edecektir.

Farkında olmamak sayesinde, farkındalık taptaze, genç olarak tekrar yükselecektir.
İkisinin de tadını çıkarabilirseniz, bir üçüncü haline gelirsiniz; anlaşılması gereken nokta budur: gerçek tanık.
Tadını çıkardığınız mutluluk, bunda yanlış olan nedir?
Mutluluk gidip, hüzünlendiğiniz zaman, hüzünde yanlış olan nedir? Keyif alın ondan.
Bir kez hüzünden keyif aldığınızda, o zaman her iki durumda da değilsinizdir.

Mutlulukla özdeşleşmeyin; onun keyfini çıkarın.
Hareket etiği ve değiştiği bir iklim olmaya bırakın onu.
Sabah değişip öğle olur, öğle ikindiye dönüşür, sonra da gece gelir.
Bırakın mutluluk çevrenizde bir iklim olsun.
Onunla keyifflenin; hüzün geldiği zaman onunla da keyiflenin.
Size durum ne olursa olsun keyiflenmeyi öğretiyorum.


(Eveeeet...Herkes mumlarını hazır etsin artık başlama zamanımız geldiiiiiii....)
  Alıntı ile Cevapla