Alıntı:
yağmur Nickli Üyeden Alıntı
Bana 'takıntılı' tanısı konuldu. yetmedi birde depresyon teşhisi...Hadi neyse tedaviye başladım da,3 yıldır birlikte olduğum ve beni çok sevdiğini söyleyen sevgilim beni bıraktı sebep olarakta ne hissettiğini bilmediğini gösterdi. Bütün bu olanlardan sonra benim hala onu arayıp bana dönmesi için yalvarmam takıntılık sorunumla mı ilgili?Benimle aynı sorunu yaşayan yada yaşamayan ama tavsiyede bulunmak isteyen varsa lütfen bekliyorum. |
Bunun adına alışkanlık deniyor.Onsuz yaşayamama kompleksi.Hehehehe!Literatüre yeni terimler sokuyorum bu arada.Yağmurcum, ondan önce vardın, sonra da olacaksın.Kendi haline bırak, emin olsun.Bu arada da sen üzülüp ah vah etme, hayat akıyor.Kendin için bir şeyler yap.Bizim toplumumuzun kadınları nedense dünyaya erkekler için geldiklerine dair bir inanca sahipler.Ahh!Bu ülkenin kız çocuklarını yetiştirme tarzları........Gitmek isteyen gider arkadaşım.Neden bu şekilde yalvarıyorsun.Sen değerlisin, önce bunu bil.Sen bu değeri kendinde görürsen, zaten karşındakinin gitme isteğine saygıyla karşılık vereceksin.Bırak soluk alsın, sen de bu arada kendinle yüzleş.Mükemmel bir zaman dilimi bence.Ben uzun bir ilişkinin ardından yıllarca ah ettim, elime geçen bir şey olmadı.Kendime yaptım, değerim düşürdüm kendi gözlerimde.Kendimden nefret ettim.Oysa ben kendimle barışık olsaydım, onun gidişi beni bu kadar üzmezdi.Şimdiki aklım olsaydı, arkasından el bile sallardım.Çünkü gerçekten büyük bir hataydı.Beni büyük yıkımlara sürükleyecek bir hatanın kıyısından dönmüştüm.İşte böyle canım, bazen istediğimizin olmamasının anlamını sonradan anlıyoruz.Her şerde bir hayır, her hayırda bir şer vardır.Ben buna inanıyorum artık.
Sevgiyle kal!