Hayat mı kolaylaştı yoksa ben mi daha rahat bir insan oldum bilemiyorum ama artık eskisi kadar zor değil sanki. Hissettiğim şeyin tam karşılığı "işlerin rast gitmesi" diyebiliriz. Gerçekten de düşünce sistemini biraz değiştirince aslında görünenin var olandan farklı olduğunu anlayabiliyorsun. Nasıl bakıyorsak öyle görüyoruz.
Belki artık ufak mucizelere dikkat ettiğim için daha keyifliyim. Telkinleri dinlediğim günden beri bir kere olsun kendimi bunalıma sürüklemedim, kendimi suçlamadım aksine daha da keyiflendim. Zaten severdim kendimi ama küsmüştüm. Barışıyoruz sanırım.
işleri akışına bıraktım biraz. bir şeye aklını takıp hadi olsun, ne zaman olacak dedikçe sanki inadına olmuyor. Tanrı seni sınıyor. Ben de akışına bıraktım ve bu sayede artık hayatımdaki diğer güzel şeyleri de daha rahat görebiliyorum. İnanıyorum ki istediğim her şeyin en güzeli gelip beni bulacak. Çünkü aklım onda olmasa bile o şeyleri hak ettiğimi biliyorum, daha fazla çabalamam gerek ve çabalamak için gücüm var.
Mutlu eden küçük şeyleri daha net görebiliyorum demiştim ya, mesela istediğim otobüs hemen geliyor, en sevdiğim şarkılar hep arka arkaya çalıyor, bir araya geldiğim dostlarımla çok keyifli ve kaliteli zaman geçiriyorum. hatta uzun süredir görmediğim bir arkadaşım bana çok iyi görünüyorsun dedi. düşününce yaşadığım olumlu sürece bağladım bunu
Telkinlerin etkisi çok fazla. Bence hayatımdaki bu olumlu havanın ateşleyicisi onlar oldular. ama bunların yanında burada okuduğum yazılar, sizlerin geçirdiği süreçler, onun dışında okuduğum kitaplar, uğraştığım ve uğraşmaya niyet ettiğim hobiler hepsi zincirin halkaları ve ben hergün bir halka ekliyorum bu zincire sanki.
Mutlaka zaman zaman kara bulutlar geçiyor tepemden ama ben onları kovmayı öğrendim. Hayat bu her gün güneşli olmaz. Ama bundan sonra karasal iklimi değil de şahane bir akdeniz ikliminde yaşamayı seçiyorum. Ne demiş sezen aksu:
iklim değişir, akdeniz olur, gülümse.