Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21-01-2007, 02:34 AM   #19 (permalink)
hayatimdegisti
Administrators
Atakan Sönmez
 
Üyelik tarihi: May 2006
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,723
Tesekkür: 2,852
3,132 Mesajinıza toplam 17,384 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
hayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond repute
Standart En Çok Nelerden Suçluluk Duyduk

Cevap: Bir insan ki; Güldükten sonra kendini sorgulayarak suçlu hissediyor. Hatta suçluyor da... Bir insan ki; çok üzgün ağlıyor da kendini sorgulamıyor. Sorgulamadığı için de suçlu değil... Atalarından, Toplumdan ve içinde bulunduğu yaşamdan insanların özüne yaşam ve yaşama biçimine doğru yönlendirilen itici etkileyici güç sürekli akar.. İnsanların var olduğu her yerde. Bir insan vardır ki, bu yaşam akıntısından aklı ile uydurabildiği kadar vicdan ve az değer ile yetinecek duygu ve düşünceyi alır.. Şükredici. Bu duygu ve düşünceyi araç olarak kullanır. Bu tip insanlar mutlu ve tatmin olduğu değerlerin alanı sınırlı küçük olduğundan bu sınırın sonuna her geldiklerinde sınırı aşmada zorlanırlar. Bu zorluk duygusu kendi dışını ve kendilerini sorgulamaya hatta suçlamaya getirir. Ağlarken ise; Çünkü ağlıyor çok üzgündür vicdan onu ve kendisini sorgulamaya el verişli değildir. Bir insan düşünün, Aklını mantığını ve bilimi kullanır, Vicdan yerine doğal olan evrensel hukuk ağırlıklıdır , Az değerlerle yetinmez şimdi ve sonsuza açık tanımlıdır. İşte bu tip insanlarda güldükçe daha çok güler, Güldürür gülmeyi güldürmeyi pekiştirerek insanlar üzerinden yaşama ve yaşamın öz alanına doğru yönlendirmekten sonsuz haz duyar. Gülmeyi ölümsüzleştirir... Bu durumdaki insan kendini sorgulayacak sorgu alan çizgilerine kolay kolay yaklaşamaz. Güldüğü için kendini suçlamaz.. Ağlıyor ise kendini sorgular. Suçlaya bilir de... Çünkü aklı mantığı ve anlayış biçimi buna el vermekte olan düşünceyi araç olarak kullanmayı başarmıştır.

Cevap: Gülmenin yadırgandığı bir toplum içerisinde yaşıyoruz. Henüz 18-20 li yaşlardayken bir süreliğine halamın yanında kalma durumunda kalmıştım. o dönemlerde karşı cinsle ilişkilerin niteliği bellidir bilirsiniz. ve benim hiç istemediğim birinin bana karşı olan ilgisini halam da bir şekilde duymuştu. halamın bana tepkisi ne olmuştu biliyor musunuz? herkese bu kadar çok gülersen olacağı budur. sen kızsın biraz daha az gül. herkese karşı bu kadar güler yüzlü olma. böyle düşünen büyüklerimizin olduğu bir toplumda gülmek kaygı verir. çünkü çok gülen kişinin başına olumsuz şeyler gelir düşüncesi hakim. ben çok gülüyorum. gülmeyi seviyorum. yaşamda çok pozitifimdir. insanları bu yönümle etkiliyorum da. bugüne kadar güldüğüm için başıma herhangi bir şey de gelmedi. ben karamsarlığa düştüğüm zaman ya da üzüntülü olduğum günlerde suçluluk hissediyorum. çünkü kendime haksızlık ediyorum. eşime, çocuklarıma, yakınlarıma ve çevremdekilere. Her şeyden önemlisi kendime. somurtmak bana yakışmıyor, somurttuğum zaman eşimle , çocuklarımla,yakın dostlarımla yeterince paylaşım içerisine giremiyorum. ve ben böyle olmayı sevmiyorum. gülelim, gülümseyelim, paylaşalım.... bunlar kötü şeylere neden olmuyor. güzel şeylere neden oluyor. benim yaşamımda hep böyle oldu ve olacağına da inanıyorum.

Cevap: duygulardaki denge uyumsuzluğu bir de bu gülme ile ilgili dini inançlar

Cevap: ben Siirt’te yaşıyorum ve dışarıda gülümsediğimiz zaman bile annemiz yada büyüğümüz hemen kızar azarlar. Gülmek bizde kötü olarak bilindikçe ve biz bunu değiştirmedikçe biz daha çok ağlarız. Eziklik daha doğuştan ruhumuza işlenmeye çalışılıyor bu noktadan sonra ağlamak iyi gülmek kötü sayılıyor.

Cevap: Çünkü üzüntü bizim o kadar normal halimiz olmuş ki gülmek çok anormal bir şey gibi geliyor.

Cevap: Bence kesinlikle bu, Türk Toplumu'nun negatif düşünmesinden kaynaklanmakta. Bunun sebebi de yaşanmışlıklardan ve yetiştirilme tarzından gelmektedir. Ben sosyoloji bölümünde okuyan bir üniversite öğrencisiyim. Ben de ergenlik çağımda fazla neşeli olduğum, çok güldüğüm zamanlarda ailemden ve büyüklerimden uyarı aldığım için kendimi sınırlamaya alıştım mutlu olduğum zamanlarda.

Cevap: bu sorunun cevabı çok basit çünkü insanlarımıza fazla neşeli olunursa işlerin kötü gideceği duygusu öğretilmiştir. Belki de tarihi boyunca bir çok sıkıntıyla başa çıkmak zorunda olduğundan, zor günler çok yaşandığından bu gülmeye alışmama duygusu genetik bir miras olarak yerleşmiş bile olabilir. Öğrenilmiş çaresizliğin bir başka şekli dersek yanılmış olmayız. Önyargılardan uzaklaşıp, zihnimizi ve ruhumuzu özgürleştirmeye başlarsak bu ortadan kalkacaktır.

Cevap: yanı başınızda insanların öldürüldüğünü görmek ve yapacak şeyler varken yapamamak insanı gerçekten mutsuz ve sorumsuz hissettiriyor

Cevap: Sanırım biz toplum olarak bazı şeyleri kendimize yakıştıramıyoruz. Gülmek gibi hoş bir davranışın tezahüründe bile şaşırıyoruz, korkuyoruz. Bence tamamen, yaşamayı çok arzuladığımız ama şımarma olarak nitelediğimiz bir duyguya gem vurma, en azından aslında ben böyle şımarık birisi değil deme iç güdüsünden kaynaklanıyor sanırım. Ama bunun bilimsel gerçekliğini daha çok merak ediyorum.

Cevap: Bana göre geleneklerle ilgili. Bana ailede böyle öğretildi.

Cevap: ağlamak rahatlama belirtisidir

Cevap: Bence biz neşeli bir toplum olduğumuz halde aile ve çevredeki yanlış eğitim yüzünden kendimizi bır turlu bulamıyoruz, kendi hayatımızda yolculuk yapamıyoruz yanı arabayı biz kullanmıyoruz hep yolcu gibi kalıyoruz yolun güzergahı bizi ilgilendiriyor ama biz sadece seyretmekle kalıyoruz , kaza olunca da ağlayarak rahatlıyoruz. gülmek halbuki insanı sosyal hayata olumlu bir şekilde hazırlar gülmek daha çok büyüklerimiz tarafından şımarıklık gibi algılanıyor, insanlar adeta güldükten sonra sizin de söylediğiniz gibi rahatlayacakları yerde rahatsız oluyorlar. Klasik bir cevap vermek istemem ama cevap galiba az okumayı bırakın, hiç okumamak.

Cevap: çok ağlamak veya ağlamamak onun elinde değildir. dış etkenler onu etkilememektedir. onun için suçluluk duymaz oysa gülmek eğlenmek istemek ve elde etmek onun isteği ile olmaktadır. bu da dünya ya sınav için geldiğine inanılan bir dini dogmada sınavı unutmak ve dünyayla fazla meşgul olmak anlamına gelmektedir. yani dini inanışlardan dolayı dünyevi mutluluk rahatsız ettiği için bu davranışı göstermektedir.

(22/07/2006)

Doğan Cüceloğlu
__________________
http://www.hayatimdegisti.com
Hemen ücretsiz deneme telkinlerini indirmek içinse bu link.Suçluluk ego ve kendine güveni 2 gün dinleyin
https://www.dropbox.com/sh/b6youoq8m...vwFPsoEYa?dl=0
Dinledikten sonra etkiler ile ilgili anketlere bu linkten katilin.
http://www.hayatimdegisti.com/forum/...-anketlerimiz/
hayatimdegisti isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla