Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-01-2009, 09:40 AM   #39 (permalink)
shamanic
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Lightbulb

merhabalar nick..

önce yüksek benliğin ne olduğu ile başlayalım...
yüksek BEN-lik : bizim mükemmel olan evrensel ilahi yanımızdır.. yaratıcının tüm mükemmel özüne sahiptir.. benliğimizdeki gibi ayrılık içinde değildir BİR lik ve TEK lik içerisindedir..

varolan herşey enerjidir.. sadece enerji frekansları değişik olduğu için yoğunlaşmaları ve algılama şekillerimiz farklıdır.. bir bebek dünyaya geldiğinde yüksek benliği ile ve yaratıcı frekansla birdir.. enerjisi yüksektir.. dünyanın düşük titreşimi ile uyumlu hale gelip bizim değimimizle normal olmaya başladıkça içindeki öz ünden uzaklaşır ve düşük titreşimi ile yüksek benliğinin varlığını unutmaya başlar..

yüksek benlik için her şey an dadır.. zaman ve mekan kavramı yoktur.. bunun için tüm yüksek benlikler birbiri ile bağlıdır geçmişteki ve gelecekteki..

yüksek benliğimiz sürekli bizi korumak yönlendirmek adına mesajlar verir ancak bizler kendimizi dinlemeye o kadar yabancıyızdır ki bu sesleri hisleri duyguları anlayamayız.. tekrar özümüze dönerek enerjimizi yükseltip arındığımızda yüksek benliğimiz ile daha aktif bağlantıya geçmemiz mümkün olmaya başlar.. bu konuda yapılacak en iyi başlangıç çalışması arınma ve bütünün hayrına olacak niyetlerdir..

yüksek benlik ile bağlantı kurmanın çok çeşitli yolları vardır.. bunlardan en pratik olanı meditasyonlardır.. meditasyon bölümümüzde bu konu ile ilgili çalışmaları inceleyebiliriz..

enerji kapıları ise dünyanın ruhsal tekamülü için manyetik alanındaki enerjinin yükselmesi ve buna bağlı olarak bizlerinde enerjisinin yükseldiği açılımlardır..

bunu bilimsel olarak schumann rezonansı ile ile açıklayabilirim..

"Dünyanın kalp atışı: Schumann Rezonans
Yeryüzünü çepeçevre saran gaz tabakasının bütününe Atmosfer denmektedir. Sınırları tam belirgin olmamakla birlikte Atmosfer ; (Yeryüzünden yukarıya doğru) Traposfer, Stratosfer, Mezosfer ve İyonosfer şeklinde 4 katmandan ibarettir.

Kozmos'dan ve Güneş'imizden gelen, Enerji yüklü Atom Altı Parçacıklar Atmosferin en üst katmanında bulunan Oksijen, Azot ve Hidrojen Atomlarının elektronlarını kopartmakta, onları İyonize ederek (+)Pozitif Elektrik yüklü İYONOSFER tabakasını meydana getirmektedir. Yeryüzünden 500-600 km. yüksekte oluşan İyonosfer tabakasının sıcaklığı 1700 oC dereceye kadar çıkmaktadır. Atmosfere giren Göktaşlarını yakan, Onları yok ederek Dünyayı koruyan bu tabakadır. İyonosfer tabakası aynı zamanda Dünya Isısını belli seviyelerde tutarak Canlılara yaşam imkanı sağlamakta, Radyo Dalgaları için yansıtıcı-ayna görevi de yaparak Radyo ve Telefon haberleşmesini mümkün kılmaktadır.

Kozmos' dan ve Güneş' imizden gelen Enerji yüklü Atom Altı Parçacıkların enerjisiyle devamlı yüklenen İyonosfer tabakası, Bu enerjileri, Yeryüzü ile İyonosfer tabakası arasında kalan boşluğa, Şimşek ve Yıldırımlar şeklinde durmaksızın boşaltmaktadır. Öyleki her saniye 1000' nin üzerinde Şimşek ve Yıldırım şeklindeki Elektrik Enerjisi, Yeryüzüne akmaktadır. Yeryüzü ve üzerindeki Tüm Canlılar da aşırı Elektron akışı nedeniyle genelde (-)Negatif Elektrik yüklü bulunmaktadır. Şimşek ve Yıldırımlar olarak Yeryüzüne akan Elektrik Enerjisi, Yeryüzü ile İyonosfer arasındaki boşlukta çeşitli Elektro Manyetik Rezonans sahaları yani değişik frekanslarda titreşen Elektromanyetik Alanlar meydana getirmektedir. İşte Bu Elektromanyetik Alanların titreşimine
SCHUMANN Rezonansı denmektedir. (Bir gücün etkilemesi sonucunda ortaya çıkan titreşime Rezonans denir.) Zira Bu Rezonansların mahiyeti ilk defa 1952 yılında Alman Fizikçi W. O. Schumann tarafından açıklanmıştır.

Schumann Rezonansı, Yeryüzü ile İyonosfer tabakası arasındaki boşluğun Doğal titreşimidir. Tespitlere göre Schumann Rezonans sahasının frekansı 7.8,14, 20, 26, 33, 39 ve 45 Hertz aralıklarında değişmektedir. (Hertz = 1 Saniyedeki devir sayısıdır.) Diğer bir ifadeyle, Yeryüzü ile İyonosfer tabakası arasındaki boşluk 7.8, 14, 20, 26, 33, 39 45 Hertz aralıklarında titreşen Yedi Elektro Manyetik Alan halindedir. Ancak en büyük Manyetik Alanın frekansı 7.8 Hertz' dir. İyonosfer tabakasından Yeryüzüne akan enerji ile meydana gelen Elektromanyetik Alanlar, Tüm tabiat olaylarını ve Tüm canlıları etkilemekte ve tetiklemektedir.
Zira Hepimiz Biokimyasal süreçlerle Elektrik üreten, ürettiğimiz Elektron akımlarıyla düşünen, hisseden, kaslarımızı ve bedenimizi hareket ettiren, çalışan, konuşan ve faaliyet gösteren varlıklarız. Yani tüm madde alemi nasıl atomlarının titreşimi nisbetinde ürettiği enerji kadar etraflarında Elektromanyetik Alanlar teşekkül ettiriyorsa, Tüm canlılar da hücresel vibrasyonları nisbetinde ürettikleri enerji kadar çevrelerinde Elektromanyetik Alanlar teşekkül ettirmektedir. Sahip olduğumuz Elektromanyetik Alanlar da, çevresel Elektromanyetik Alanların değişiminden ve frekansından etkilenmektedir. Tüm Dünyayı çepeçevre sararak, Tüm Doğayı ve Canlıları etkiliyen Schumann Rezonansı bu nedenle çok önemli olup Dünyanın önde gelen fizik araştırma merkezleri tarafından devamlı ölçülerek kontrol edilmektedir.
Schumann Rezonansını günlük olarak ölçen merkezlerden biri "Geophysical Observatory - Modra, Slovak Republic "

Schumann Rezonansı kayıtlarını tutan Merkezlerin verilerine göre, 1980 yılından sonra yapılan Schumann Rezonası ölçümlerinde, ortalama 7.8 Hertz olan en büyük Manyetik Alanın Frekansının yükseldiği ve 11 Hertz' in üzerine çıktığı, Ayrıca saniyede 1000' nin üstünde olan Yıldırım ve Şimşek çakmalarının da, saniyede 2000' ne çıktığı tespit edilmiştir. Yani Tüm Dünyayı çepeçevre saran en büyük Elektro Manyetik Alanın, çok uzun süreden beri sabit olan Frekansı 7.8 Hertz' den 12 Hertz' e çıkmış, Aynı zamanda İyonosfer tabakasından Yeryüzüne akan elektrik enerjisi de Toplam olarak eskisinin 2 katına çıkmış bulunmaktadır. İlim, bu artışların kesin nedenlerini açıklıyamamakta, Güneşin 11 yıllık periyotlarından kaynaklandığını tahmin etmektedir.

Schumann Rezonansı' nın 1952 yılında keşfedilerek açıklanmasından çok önce diğer Alman Bilgini Hans BERGER, Beynimizin çeşitli aktivitelere göre, değişik Elektrik Dalgaları yayınladığını keşfetmiş ve "Elektroensefalografi" denen veya kısaca EEG denilen bir aletle Beynin çıkardığı değişik Elektromanyetik Dalgaları kaydetmiştir. Beynimizin yaydığı Elektromanyetik Dalgaların 5 ana frekansta olduğu tesbit edilmiştir. Bunlar ;


Delta Dalgaları (1-3 Hertz) = Derin uyku, Bilinçsizlik halinde Beynin çıkardığı Elektro Manyetik Dalgalardır.


Teta Dalgaları (4-7 Hertz) = Derin gevşeme, Uyuşukluk, Hafif uyku halinde Beynin çıkardığı Elektro Manyetik Dalgalardır.


Alfa Dalgaları (7-11 Hertz) = Relaks halde iken ve Uykudan önceki safhada Beynin çıkardığı Elektro Manyetik Dalgalardır.


Beta Dalgaları (11-25 Hertz) = Aktif çalışırken, Dikkat ederken, Bilgi alıp ve verirken Beynin çıkardığı Elektro Manyetik Dalgalardır.


Gama Dalgaları (25-60 Hertz) = Öğrenme, Anlama, İdrak için zihnin zorlandığı sırada Beynin çıkardığı Elektromanyetik Dalgalardır.


Daha sonraları yapılan çalışmalarda ise Beynin değişik Düşünceler düşünürken dahi değişik frekansta Elektromanyetik Dalgalar çıkardığı tesbit edilmiştir. Yani İnsanın Elektromanyetik bir varlık olduğu, her hareketinin, her düşüncesinin Elektromanyetik Dalgalar halinde yayınlandığı anlaşılmıştır. Nitekim Bugün Düşünceden komut alarak çalışan Bilgisayarlar deneme aşamasında bulunmaktadır.

Bir Piyanoya yakın bir yerde, belirli bir müzik sesi çıkartılırsa, Piyanodaki tellerin birinin veya bir kaçının (Hepsinin değil) titreştiği görülür. Piyanonun titreşen telleri, çıkartılan Müzik sesiyle aynı Frekansta olanlardır. Bu olaya Fizik İlminde Akustik Rezonans denmektedir.

İşte son 20 yılda devamlı arttığı tespit edilen Schumann Rezonansı, Akustik Rezonans Yasası gereği, Schumann Rezonansı içinde yaşayan Tüm İnsanları ve Canlıları etkiliyerek, Onların Beyinsel olarak yayınladıkları Elektromanyetik Dalgaların frekanslarını yükseltmektedir. Diğer bir ifadeyle Schumann Rezonansını 12 Hertz’e yükselmesi demek genel olarak İnsanların Alfa Dalgaları (7-11 Hertz) frekansından, Beta Dalgaları (11-25 Hertz) frekansına çıkartılması demektir. Başka bir ifadeyle Bu durum, İnsanların Relaks halden-Uykulu halden uyandırılarak Bilinçli hale getirilmesidir.


sevgiler
__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla