ben de sizin gibi listeler yapmıstım atakan bey. dolabı bosaltırken lıse ajandalarıımı buldum. her yıl yazmısım, hatta pozitif negatif cizelgesi yapmisim. kim bilir hangi kitapta okumustum. kendime karsi oyle acimasiz olmusum ki, sanki dunyanin en kotu, en ise yaramaz, en tembel insani benim. negatif tarafi dolu, pozitif tarafinda 4 ozellik var sadece
simdi bunlarin hepsini biraktim. hic bir liste yapmiyorum, beni kiranlari, uzenleri unutma yoluna gidiyorum. olmak isteyen biri yok artık, olmaya calisan biri var. bir ozelligi elde etmek mi istiyorum basliyorum oynamaya. oyle biri nasil olurdu, neye nasil tepki verirdi diye dusunuyorum. oyle oldugunu dusundugum insanlarin mimiklerini, tavirlarini gozlemliyorum. onlar gibi davranmaya basliyorum. ( tabi copy paste gibi surec degil bu, bilincli durumdan cikip, normal hale gelmesi zaman aliyor.) eger yapamiyorsam, icimden gelerek basaramiyorsam demek ki bu ben olamam diyorum, kaldirip atiyorum.
ben ben olmaktan mutluyum artik. kim ne derse desin aldirmiyorum. onlarin abuk sabuk sikintilarina, cool gorunme cabalarina, birilerine inatla laf sokma cabalarina guluyorum. bir zamanlar ben de mi bunlar gibi gorunuyordum gibi dusunuyorum. artik mukemmel olma cabasinda degilim cunku ben mukemmel olamiyorum. o insanlara muthis ozeniyorum ama olamiyorum.
evet, insanim, komplekslerim, ozentilerim, kiskancliklarim, basarisizliklarim var, kopeklerden, gelecekten korkuyorum. bunlari itiraf etmekten utanmiyorum, bunlarla yasiyorum.
ben artik kendini gelistirme kitaplarini okumuyorum, isterse best seller olsun, kaset, cdleri dinlemiyorum, kimler neyi nasil basardilar kitaplari, kose yazarlarini okumuyorum. liste cizelge de yapmiyorum evin her yerinde post-itde yok.
ilk once kendimi kabul etmeye calisiyorum, kendimi sevmeye calisiyorum. sonrasi allah kerim...