Alıntı:
shamanic Nickli Üyeden Alıntı
anladığımı anlatmaya çalışayım...
1. madde ile zannedersen bakış açılarımız aynı.. hayal olduğuna inandığımız yada henüz ispat edilememiş bir çok konuyu
kuantum fiziği gerçek olduğunu ispatlayarak.. özellikle enerji çalışmaları yapan kişilerde soru işaretlerinin aydınlanmasına sebep olmuştur..
böylelikle yaşam felsefelerimize bilimsel yönden de destekleyici uzmanlar katıldığında başarıya ulaşmak insanlık adına daha kolay bir yol haline gelmiştir..
2. madde de tam olarak neyi anlayamadın acaba.. biraz daha açık bir soru sorarsan cevaplamaya çalışırım..
uykunun rem bölümünde eterik bedenimiz istemesekte bizden ayrılır.. bazen yanımızda kalır.. bazende şöyle bir dolaşayımda geleyim der..
rüyalar analiz edilmesinde oldukça dikkat isteyen bir daldır.. bu yüzden gördüğümüz rüyaları anlamak için kendimizi iyi tanımamız gerekir..
bazı rüyalar günlük meşgalelerin yansıması olurkan bazıları bizlere mesajşar verir..
kendi şifrelerimizden bi haber olduğumuz için bunları yorumlamakta zorlanabilir.. ya da yanlış yorumlayabiliriz..
yaşadığımız her durum bilinçaltımıza olduğu gibi vucudumuzada şifrelenir..
tıpkı dna mız gibi..
tıpkı kemiklerin tüm yaşantımız boyunca yediğimiz içtiğimiz her şeyi hafızalarında tutmaları gibi..
vücudumuzun yüzde 70 - 75 i sudan oluşur.. ve tüm bilgilerimz de suya yansır..
bunun için sudaki gizem ve suyun mesajları adlı foruma eklediğim makaleler daha aydınlatıcı olacaktır..
eterik bedenimiz gelecekten mesaj getirdiğinde yada getirdiğini sandığında bu bizim vücudumuzdaki suya yansır..
ve biz bu titreşimleri duygu yoğunluğu olarak hissederiz..
kendimizi mutlu.. huzurlu .. sevinçli.. hüzünlü v.b ... (hissederiz)
bilinçli olarak yada bilinçsizce geleceğe yansıttığımız her projeksiyon bir enerji oluşturarak evrene yayılır..
hiç bir enerji yok olmaz sadece dönüştürülebilir.. yani kötü enerjiyi yok edemezsiniz onu iyiye güzele dönüştürürsünüz..
işte rem durumundayken bazen doğru olan geleceğimizden haber almak yerine kuvvetli olarak beslediğimiz bu projeksiyonlardan
yanlış haber alabilir ve tüm hücrelerimizle bunun gerçekleşmesine çalışırız..
hatamız burdada başlar ve korktuklarımızı yaşamaya başlarız..
bu gibi durumları hissettiğimizde bunu düzeltmenin anahtarını sunmuşlar bu makalede...
yazım biraz karışık olmuş olabilir.. ama akışa kaptırıp yazdım kendimi umarım biraz daha açıklayıcı olmuştur..
takıldıkların olursa gene paylaş ..
bu yazdıklarımla zannedersem 3. soruna otomatik cevap vermiş oldum ...
sevgiler .. saygılar.. |
sevgili shamanic'ciğim çok güzel açıklamışsın bende başka bir açıdan bakıp onu yorumlamak isterim. cenabı Allah kur-an'ı kerimde bir ayetinde bizim saymakta olduğumuz bin yılın Allah katında bir güne eşdeğer olduğu gerçeğini bize söylüyor. Ve Allah c.c bize hesaba çekileceğimizi ne yaptıksa ondan sorumlu olduğumuzu bize söylüyor. iyilik yaparsanız onkatı ve daha fazlası, kötülük yaparsanız ise aynısı kadar mükafatınızı veya cezanızı görürsünüz diyor.
allah c.c bize yol gösteriyor. Eğer Allah bize önceden yazgı yazmış olsaydı bu bize zulüm olurdu ama Allah c.c bize zulum etmez. işte burda düşünceler niyetler devreye giriyor. kader değişmez kesin ölçülerdir buda ğüneşin doğudan doğması, batıdan batması, yerçekimi kanunu ve çekim yasası v.b bunlarda değişim söz konusu olamaz biz insanlara herkesin kapasitesi ölçüsünde düşünme yeteneği vermiştir. insan kendi kapasitesine göre düşünür ve Allah c.c ın kanununa göre o düşüncesi kendine doğru gelecektir. Allah c.c bize önceden bu kötü bu iyi demez tabiki bizi bilir ölümümüze kadar nasıl yaşıyacağımızı bilir. Bildiği için herşey bir kitapta yazılıdır. Allah kur-an'ı kerimde bize yaptığınız herşey bir kitapta yazılıdır diyor. yani söylediğimiz, düşündüğümüz herşey yazılıyor hiç bir şey boşlukta kaybolmuyor.Allah biz insanlar vasıtasıyla önce düşünme boyutunda bize ilham veriyor sonra onu gözle görünür elle tutulur duruma getiriyor yani madde haline. gerisi insanın bu maddeyi iyi amaçlamı kötü amaçlamı kulanmasına geliyor. örneğin uyuşturucu madde aslında insan yararına bir madde çünkü amaliyatta onlar olmazsa düşünün bir kere ne hale düşer insan ama bu uyuışturucuyu kötü zihniyet ne hale getirdi de gençlerimiz ellerimizden kaybolup gidiyor. Ben bunu insanların okumamasına, araştırmamasına bağlıyorum.Tabi bizim eski zihniyet hep hazırcılığa kolay olana inanmış hiç araştırmamış ve okumalarına izin verilmemiş. Allah c.c oku yaratan rabbinin adıyla oku diye ilk emriyle dikkat çekiyor. Tabi bizim eski zihniyet bu insanlar okursa tepemize çıkar düşüncesiyle engellenmiş (özellikle kızlarımız) bence her insanın kur-an'ı kerimin türkçe mealini okumalı bu bizim görevimiz. okuduktan sonra insan ufkunun nasıl açıldığını göreceksiniz ben okumayanlar için söylüyorum muhakkak okuyanlar vardır. yani shamic'ciğim konuyu biraz dağıttım ama düşüncelerin önemi gerçekten büyük önce düşünce sonra madde haline gelmesi. Allah c.c düşünmeyle madde haline gelmesi arasında biz insanlara yer ve zamanı kendisi belirliyor.çünkü yaratan yarattığını bilmezmi. belki konumuzdan biraz uzak ama birşeyler katmışsam bu gününüze ne mutlu bana
sevgiyle kalın