Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-11-2007, 11:01 PM   #165 (permalink)
Sezennl
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Sep 2007
Mesajlar: 473
Tesekkür: 3
139 Mesajinıza toplam 267 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Sezennl is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: Karar aldim zayiflayacagim

İmgelemenin Gücü PDF Yazdır E-posta
Yazar Lauralanthalasa
Thursday, 18 May 2006
Geçen ay sizlere çakralarınızı açabilmeniz için uygulayabileceğiniz bazı imgeleme tekniklerinden bahsetmiştim.Bu ay ise sizlere imgeleme konusunu açmak istiyorum.Çünkü diğer şifa ve kendini geliştirme tekniklerininde aslında temelini oluşturan imgelemenin gücünü ve nasıl kullanmanız gerektiğini ayrıca hayatınızda pek çok şeyi değiştirmek için nelere başvurmanız gerektiğini öğrenmeniz gerekiyor.

Her şey aslında önce düşünceyle başlıyor.Düşüncede var olduktan sonra gerçektede var olmaya başlıyor.Bilim dünyası metafizik ve ruhçuluk hocalarının yüzyıllardır bildikleri şeyi henüz keşfetmeye başlıyor.Fiziksel evrenimiz gerçekte herhangi bir maddeden oluşmuyor; onun temel yapıtaşı enerji diye adlandırabileceğimiz bir çeşit güç ya da öz’dür.

Nesneler, bize katı ve birbirinden ayrı görünürler ancak daha ince ve hassas düzeylerde, atomik ve atom-altı düzeylerde görünüşteki katı madde, partiküller içindeki daha küçük partiküller olarak görünür; ve giderek küçülen bu zerrecikler sonunda saf enerjiye dönüşür.



Fiziksel olarakta hepimiz enerjiyiz ve bizlerde bu enerjinin birer parçasıyız ve başkalarına şifa verirkende sadece bu enerjiye kanallık yaparak bu enerjileri aktarabiliyoruz.

Enerji manyetiklik özelliğinden dolayı belirli bir titreşime ve niteliğe sahip enerjileri çekme eğilimindedir. Evrene yaydığımız düşüncelerimizde bir enerji ve benzeri enerjileri kendine çekiyor.Bu sebeple düşüncelerimizde de ne istediğimize kesin karar verip bu isteğimizi çeşitli imgelemelerle o anın içinde varmış gibi imgelerle kuvvetlendirirsek, hatta bu imgelemeyi elimizden geldiği kadar detaylandırırsak isteklerimiz ve düşüncelerimizin de bizlere çekildiğini o kadar çabuk ve etkili görmeye başlarız.Kararsız düşüncelerimiz evrende gideceği bir nokta bulamaz.Bu yüzden ne istediğinize tam olarak karar verip isteklerinizi kesinleştirip düşünerek ve isteyerek kendinize çekebilirsiniz.

Hayatımızdaki olumsuzlukarın hayatımızda olmasının bir sebebi var, bu olmusuzlukların bir kısmını düşüncelerimizle yaratıyoruz ve bunun farkına vardığımız zaman onlardan kurtulabiliriz.Bir kısmını yaşamamızın sebebi ise bazı şeyleri ancak yaşayarak deneyimlememiz gerektiği içindir.Geçmişinize şöyle bir baktığınızda yaşadığınız olumsuzlukların hepsinin size kazandırdığı şeyler olduğunu görebilirsiniz.Göremiyorsanızda bir gün görmeyi başarabilirseniz onları değiştirme şansınızın olduğunuda anlayabilirsiniz.Evet bu olumsuzlukları yaşamanızın sebebini anladığınızda onlardan kurtulabilirsiniz. Hayatımda yaşadığım tüm olumsuzluklar beni şu anda bulunduğum konuma getirdi ve şu an farkındayımki o yaşadıklarımın hepsini yaşamam gerekiyordu.Bütün bunların farkına vardıktan sonra, birden bire bu olumsuzluklar ve önümü tıkayan tüm engeller ortadan kalktı.Herşey istediğim gibi olmaya başladı ve öyle olmaya devam ediyor.Hayatımdaki bu değişiklikleri aslında hayata karşı farkındalığımı artırarak yaptım.Bu sadece bana ait bir güç değil hepinizin içinde keşfedilmeyi bekleyen bir güç aslında.Bu tıpkı Matrixdeki Neo’nun gerçek yaşamın farkına varması ve farkına vardıktan sonra matrixde gerçek gücünü keşfetmeye başlaması gibi.

İmgelemenin temeline bakacak olursak, belki şöyle açıklarsak kafanızda daha iyi bir algılama yaratabilirim:

Bilim adamları bazı testler yapmışlar, bir nesneye baktığımız anda gördüğümüz nesne doğrultusunda beynimizin belli bir kısmının aktif hale geçtiğini tespit etmişler.Daha sonra aynı nesneye bakmadan, sadece bu nesneyi imgelediğimizde de beynin aynı kısmının aktif hale geçtiği tesbit edilmiş.

Bunu örnekle açıklayacak olursak; rengarenk çiçeklerin olduğu bir tarlayı gerçekte gördüğünüzde de beyninizin aynı kısmı aktif hale geliyor, tamemen farklı alakasız bir yerde olduğunuzda, ama bu rengarenk çiçekli tarlayı imgelediğinizde de beyninizin aynı kısmı aktif hale geçiyor.Beynimizdeki hipofiz bezleri ise imgelediklerinize uyumlu frekansdaki kimyasalları vücudunuza salıyor.

“Kısacası vücudunuz aslında gerçek ile imgelemeyi ayırt edemiyor.” Aslında bu tek cümlelik bilgi hayatınızı büyük oranda değiştirmeye yetebilecek bir bilgi gibi gözüküyor.

Yani gerçekten çiçeklerle dolu bir tarlada olmasanız dahi onu imgelemek size gerçektenden orda bulunmuş gibi etki edecektir.O huzuru ve mutluluğu sağlayacaktır.

Peki bunu en iyi nasıl yapabilirim diyebilirsiniz.Aslında bunun en iyi yolu içten gelen imgeleme yeteneğinizi ortaya çıkarmaya çalışmak olur.Ben bu konuda zorluk çekmediğim için bilemeyeceğim belki ama imgelemede ilk başlarda zorlanan kişiler çıkabilir.İlk başlangıçta gözünüzün önüne getiremiyorsanız, düşünceyle bunları yapmaya çalışın diye tavsiyede bulunabilirim ama hepimizin içinde var olan bu doğal yeteneği zamanla geliştirebildiğinizi göreceksiniz.

Ben genelde meditatif imgelemelerimde uçtuğumu imgeliyorum.Nedense beni çok hafifletiyor.Hatta bir şahin ya da ejderha bile oluyorum bazen.Oldukça eğlenceli olabiliyor özellikle pamuk gibi bulutların arasından geçmek çok zevkli.Bunun dışında isteklerimi ayrıntılarıyla imgeleyip olumlu onaylamalarımı yapıyorum.(Onaylamalar kısmına az sonra değineceğim).

Korunma Çemberi:

Her gece yatmadan önce ve her sabah kalktığımda bu korunma çemberini uyguluyorum.Amacı ise gün boyunca pozitif enerjimizi korumak ve negatif enerjilerin bizi etkilemesine izin vermemek.

Bunu ise gene imgeleme yöntemiyle yapıyoruz.Etrafımızda beyaz ışıktan bir bir koruma çemberi oluşturuyoruz (hatta bu çemberi sevdiklerimizi de içine alacak şekilde genişletebiliriz) ve evrensel enerji kaynağından gelen bir ışıkla güçlendirildiğini imgeliyoruz.Sonra bu çemberi güçlendirmek için negatif enerjinin bu çembere çarparak geri tepdiğini imgeleyebiliriz.

Olumlu Onaylamalar:

Onaylamalar yaratıcı imgelemenin en önemli unsurlarından biridir.Onaylamak, “kesinleştirmek, sabitleştirmek, pekiştirmek” demektir.Bir onaylama bir şeyin (zaten) şimdiden öyle olduğu konusunda güçlü, olumlu bir bildirimdir.Bu imgelediğiniz şeyi kesinleştirme yöntemidir.

Bütün bu imgelemelerle birlikte bazı olumlu onaylama cümleleri hergün tekrarlayarak, isteklerimizin gerçekleşmesini sağlayabilir, korkularımızdan, saplantılarımızdan, bağımlılıklarımızdan, hastalıklarımızdan kurtulabiliriz.Bu olumlu onaylamaları şu anda zaten öyleymiş gibi yapmamız gerekiyor.Beyin bir süre sonra bu onaylamaları gerçekmiş gibi algılıyor, tıpkı imgelemede olduğu gibi.Unutmayın önce düşüncede başlıyor herşey. Ben bu onaylamalarımı imgelemeyle birlikte yapıyorum, her onaylamada gözümün önüne getiriyorum.

Onaylamalarla ilgili bazı uygulayabileceğiniz örnekler:

-Bu yaşamı ben seçtim ve her şey istediğim gibi oluyor.
-Kendimi olduğum gibi seviyor ve takdir ediyorum.
-Gittikçe güzelliğim artıyor, kendimi sağlıklı ve sevgi dolu hissediyorum.
-Doğal bir biçimde öğreniyor, aydınlanıyorum.
-Herşeyi kolayca ve çabasızca elde ediyorum.
-Öğrendiğim şeyleri aradan aylar geçsede kolaylıkla hatırlayabiliyorum.
-Kendi hayatımın efendisiyim.
-Artık, kusursuz, doyurucu ve karşılığında iyi bir ücret aldığım bir işim var.
-Daima açık ve etkin bir biçimde iletişim kurabiliyorum.
-Bolluk benim doğal olma halimdir.Onu şimdi kabul ediyorum.
-Artık yaptığım herşeyden zevk alıyorum.
-Canlı bir sağlığa ve ışık saçan bir güzelliğe sahibim.
-Çok iyi bir ücret aldığım harika bir işim var.Bende ortaya kusursuz bir iş çıkarıyorum.
Onaylamalarla ilgili unutmamanız gereken önemli şeyler:

1)Onaylama cümleleriniz daima, gelecek değil şimdiki zamanda kullanın.

2)Onaylamaları daima en olumlu biçimde yapın.

Örneğin:”Artık sabahları fazla uyumayacağım.” Demek yerine “Artık her sabah zamanında ve enerji dolu olarak uyanıyorum.” deyin.Bu onaylamayı uyguluyorum ve uyanmak istediğim saatte gayet zinde ve enerjik olarak uyanabiliyorum.Zaten bu meditatis imgelemeleri yaptıkça vücudunuzun daha az yorulduğunu ve daha az uykuya ihtiyaç hissettiğiniz farkedeceksiniz.

3)Genelde en etkili onaylamalar en kısa ve basit olanlardır.

4)Her zaman sizin için en doğru ve içtenlikle yapacağınız onaylamalar ve cümleler seçin.Ben bir yere yazıp ezberlemektense içimden geçtiği şekilde onaylamalarımı yapıyorum.

5)Onaylamalarınızı kullanırken onları güçlü bir şekilde gerçek olduğunu o anda gerçekleşmiş gibi hissetmeye çalışın.

Akışa Uymak

Taoculuğun özünü teşkil eden “Akışa Uymak” imgelemeninde özünü oluşturur. İstediğiniz yere ulaşmak için çabalamak ya da çırpınmak zorunda değilsiniz.Sadece evreni gitmek istediğiniz yönden haberdar edip akışa doğru kendinizi bırakmanız yeter.Bazen bu akış sizi dolambaçlı yollara saptırabilir, hatta tamamen farklı bir yöne gidiyormuş hissine kapılabilirsiniz ama uzun vadede zorlamayla gerçekleşecek olandan daha kolay ve uyumlu bir yoldur.

Akışa uymak, hedeflerine hafifçe bağlanmak ve bu arada daha uygun ve doyum verici olanlarla karşılaşırsanız başlangıçtaki hedeflerinizi değiştirmeye gönüllü olmaktır. Eğer hedefinize ulaşmanız için sizi zorlayan bir sürü ağır duyguya sahipseniz (yani, ona ulaşamadığınızda mutsuz olacaksanız), kendinize karşı çalışmaya eğilimlisiniz demektir.İstediğinize ulaşamamaktan korktuğunuzda, gerçekte, hedefin kendisine güç verdiğiniz kadar ya da daha fazla, ona ulaşamama fikrini güçlendiriyor olabilirsiniz.

Eğer kendinizi bir hedefe duygusal olarak çok bağlanmış hissediyorsanız, önce bu konuyla ilgili duygularınız üzerinde çalışmanız yararlı olur.Önce, hedefe ulaşamamaktan neden korktuğunuzu derinden incelemeniz ve kendinizi daha inançlı ve güvenli hissetmenize ya da korkularınızla yüzleşmenize yardımcı olacak onaylamalar yapmanız gerekebilir.

Herhangi bir zamanda imgeleme yaparken, aslında olmak istemeyen bir şeyi zorladığınızı, oldurmaya çabaladığınızı hissederseniz, bir süre geri çekilip Yüksek Ben’inize, ulaşmak istediğiniz şeyin sizin için gerçekten en iyi şey olup olmadığını ya da onu gerçekten arzu edip etmediğinizi sorun.Sonuçta evren size, sizin hiç düşünmediğiniz çok daha iyi bir şeyi göstermeye çalışıyor olabilir.İç sesinize yönelip kulak verin ve onu dinlemeyi öğrenin.Yüksek bilinciniz aslında her zaman doğruyu söylüyor, bunun farkına varırsanız yolunuzu uzatmamış olursunuz.

Yüksek benliğimle yaptığım iletişim sonucu aslında basitçe onun sesine kulak vermenin ne kadar kolay olduğunun farkına vardım.Aslında bu oldukça basit, en basit, en saf ve en dolambaçsız yoldan yapmanız gerekeni size söyler, yeterki onu dinlemeyi bilin.Daha sonraki yazılarımda yüksek benliğinizi nasıl dinleyebileceğinizi size anlatacağım.

Şifa Verme:

Sağlıklı olmanın ilkelerinden biride bedensel sağlığımızla ruhsal sağlığımız arasındaki bağı kabul etmek ve bunun bir bütün olduğunu anlamaktır.

İnsanlar, hastalığın bazı durumlarda uygun ya da kaçınılmaz bir tepki olduğuna içsel bir düzeyde inandıkları için hastalanıyorlar.

Örneğin; Ebeveyni ya da ailesiyle aynı hastalıktan ölen kişi; bunun kaçınılmaz veya yüksek bir olasılık olduğuna inanmıştır,

İşten kaçabilmek için hastalanan ya da bir kaza geçiren kişi; ya işte göğüs geremediği bir durum vardır, ya da gereksindiği dinlenme ve huzuru ancak hastalandığı takdirde layık görmektedir,

Yaşamı boyunca duygularını bastırıp kanserden ölen kişi; biriktirdiği duyguların baskısıyla, kendini ifade etmesinin doğru olmadığı inancı arasındaki çatışmayı bir türlü çözemez ve en sonunda kendini öldürür.

Biz imgelemenin gücünü kullanarak, olumsuz “hasta edici”, düşünceler yerine olumlu düşünce ve imgeler yaratarak bu hastalıklardan kurtulabilir ya da önleyebiliriz. Eğer en içsel inançlarımızı tanımaya, kabul etmeye ve değiştirmeye gönüllüysek, sorunlarımıza daha yapıcı çözümler bulabilir, hastalık ve rahatsızlıkalrımızdan tamamen kurtulabiliriz.

Eğer fiziksel olarak bir rahatsızlık çekiyorsak bu bilincimizde araştırıp tanımamız gereken bir şey olduğunu bildiren bir mesajdır.Genellikle hastalığın vermek istediği mesaj, sukunete kavuşup sadece iç benliğimizle bağlantı kuracağımız bir zaman ayırmamız gerektiğidir.Şifa daima içten kaynaklanır, düzenli bir biçimde sukunet bulup içsel bağlantı kurduğumuzda, iç benliğimizin bizi uyarmak için hastalanmamıza gerek kalmaz.

Tüm Hastalıkların Zihinsel nedenleri adlı kitabı (Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri Ve İyileşmenizi Sağlayacak Düşünce Modelleri Yazarı:Louise L. Hay) almanızı ve bir köşede bulundurmanızı tavsiye ederim.Adı üzerinde bir kitap, hastalıklarınızın zihinsel sebeplerinin neler olabileceğini söylüyor ve bununla ilgili uygulayabileceğiniz olumlu onaylama kelimelerini öneriyor.Bu onaylamaları hergün tekrar etmeniz gerekiyor.

Bu sebeple günde en az yarım saat ya da 1 saatinizi kendinize ayırıp çeşitli imgeleme meditasyonları ve olumlu onaylamalar yapıp, kendizi dinlemeye çalışmanın size büyük faydaları olacaktır.En azından kendim için büyük faydaları olduğunu gördüğümü söyleyebilirim.Bir önceki ay yayınlanan makalemdeki çakra açma çalışmalarıyla da kendinizi dengeleyebilirseniz ve çeşitli imgelemeler ve onaylamalarla kendinizi tamemen iyileştirirseniz ve var olan hastalıklarınızın zihinsel sebeplerini öğrenip bunu kökünden çözmeye yönelirseniz gittikçe artan bir enerjiyle hayata sarılmaya başladığınızı ve hayatınızda isteklerinizin bir, bir, kısa sürede olmaya başladığını kendi gözlerinizle görebilirsiniz.

Örnek Uygulama: Benim kendime uyguladığım ve kendimde oldukça etkili bulduğum bir uygulamayı sizlerle paylaşmak istiyorum; Gözlerinizi kapatın.Önce bütün vücudunuzu gevşetmeye çalışın, bunu 7 kere diyaframdan derin nefes alıp 3’e kadar sayıp sonra bırakarak yapmayı deneyebilirsiniz ya da benim gibi diyaframdı, nefes sayısıydı, uğraşmak istemiyorsanız, bütün kaslarınızı tek tek acıyana kadar kasıp, sonra bırakın, harika bir gevşeme oluştu bile çok basit, sonrasında ise korunma çemberinizi imgeleyerek oluşturun.(Yukarıda bahsettiğim gibi).

Gevşememizi tamamladıktan sonra bir nehir imgeleyin ve bu nehirin bir şelale ile sonlandığı yeri gözünüzün önüne getirin, sular yüksek bir tepeden büyük bir tazyikle akıyor, su o kadar berrak ve safki suların sesiyle huzur buluyorsunuz.Sonra bu şelalenin altına giriyorsunuz, o tazyikli sular tepe çakranızdan bütün tazyiğiyle içeri süzülüyor ve önüne gelen tüm pislikleri, negatif herşeyi, tüm hastalıkları alıp götürüyor, tüm pislikler tüm tıkanıklıklarıda açarak, ta tepenizden ayaklarınıza kadar geliyor ve ayaklarınızdan çıkarak sizi terkediyor.Özellikle negatif enerjinin yoğun olduğu hastalıklı bölgelerinizde daha fazla yoğunlaşın.

Sonrasında gene aynı şelalenin size şifa ve pozitif enerji veren bir ışık şeklinde aktığını düşünün.Bu ışık tüm bedeninize aksın ve size şifa versin özellikle şifa görmesini istediğiniz bölgeleriniz varsa bu kısımlarda daha fazla çalışın.Bu ışığın ayaklarınızdan itibaren bir su kovasını doldurur gibi bütün vücudunuzu en dolu şekilde doldurduğunu hissedin, hatta vüdcudunuzun dışına taştığını ve etrafınızıda aydınlattığını düşünün.

Bu işlemi tamamen vücudunuzu temiz ve şifalanmış hissedene kadar yapın.

Bu işlem bitince kendinizi kusursuz, parlak, doğal güzellikte bir sağlığa kavuşmuş olarak görün.Kendinizi değişik durumlarda sağlıklı ve mutlu bir şekilde hayal edin. Bu çalışmanın ardında büyük bir rahatlama, temizlenme ve huzur hissedeceksiniz.

Bir dahaki çalışmalarınızda kendinizi sürekli bir ışık çemberi içinde sağlıklı ve mutlu bir şekilde imgeleyin.Bu çalışmayı sürekli tekrar etmeyin bunu sürekli tekrar etmeniz gerçekten hasta olduğunuzu düşündürtebilir.Bu sebeple anda kendinizi hep sağlıklı düşünün.Ancak bir sağlık problemi baş gösterirse tekrarlayabilirsiniz ya da belli aralıklarla arada bir yapabilirsiniz.

Bu çalışmayla birlikte aşağıdaki olumlu onaylamaları kullanabilirsiniz:

-Artık her türlü hastalığı aştım.Özgür ve Sağlıklıyım.
-Artık ışık saçan sağlıklı bir enerjiyle doluyum.
-Enerji ve canlılık doluyum.
-Giderek daha sağlıklı, güzel ve canlı olduğum için şükrediyorum.
-Bedenim dengeli, evrenle kusursuz bir uyum içinde.
Başkalarına Şifa verme:

Öncelikle kendinizi ve çakralarınızı ne kadar iyi dengelerseniz başkarınada şifa gönderirken o kadar başarılı olursunuz.Bunun için bilmeniz gereken en önemli bilgi başkasına şifa verirken kendi enerjinizi değil evrende varolan enerjiyi kullandığınızı bilmenizdir.Aksi takdirde kendi enerjinizi başkasına akıtabilirsiniz bununda sonuçları çok olumsuz bir şekilde sizin sağlığınızı etkileyerek çıkabilir.Evrensel enerjinin sizin çakralarınızdan geçerek bedeninizi sadece bir aracı, kanal olarak kullandığını düşünmelisiniz.

Bunu kafanızda yeterince oturttuktan sonra çalışmamıza başlayabiliriz.Öncelikle bu çalışmayı yapacağınız hastadan izin almanızda yarar var.Eğer bunu anlayamayacak biriyse duruma bağlı olarak sadece alması gerekeni sizden almasına niyet ederek şifaya başlayabilirsiniz.

Şifaya başlamadan önce niyet etmenizde fayda vardır.Ben sevgili reiki masterımın bana söylediği gibi “Bütünün ve .....’in (hastanın ismi) en yüce hayrı için şifa vermeye niyet ediyorum.” diyorum.

Yalnız burda belirtmem gereken bir şey var.Şifa vereceğiniz kişinin yüksek benliği (üst bilinci) bu hastalığı bilinçli olarak kabul etmişse bu kişiye göndereceğiniz şifa başarılı olmayacaktır.Bu hastalıktan kurtulmayı yüksek benliğinin gerçekten istiyor olması gerekir.Sonuçta bu hastalığı vücudunun yaratmasının zihinsel bir sebebi var ve hasta o sebebi bulmadığı sürece iyileşme tam anlamıyla gerçekleşmeyebilir ya da hastalık tekrarlayabilir.Ben annemi bu sebeple ne yazıkki iyileştiremiyorum.Çünkü iyileşmesini sağlayacak şeyi defalarca anlatmama rağmen bir türlü anlayamıyor, söylediklerimde bir kulağından girip diğerinden çıkıveriyor, bu konuda ne yazıkki bazen sizin yapabileceğiniz birşey yoktur.Üst benliği hastalığı seçmiş durumda ve yaşayarak kendi anlaması gerekiyor.

Kaldığımız yerden devam edelim, niyetimizi ettikten sonra gevşeyin ve korunma çemberinizi oluşturun.

Şimdi gözünüzde o kişinin görüntüsünü mümkün olduğunca net bir biçimde oluşturmaya çalışın, düşünün.Sonrasında kök çakranızdan evrensel enerjinin girdiğini ve tüm çakralarınız üzerinden geçip 3.göz çakranız üzerinden yukarıya doğru yeşil ışık şeklinde uzandığını ve bir noktada evrensel enerjiyle buluştuğunu imgeleyin.Buluşma noktasından sonra evrensel beyaz ışık şeklinde hasta kişinin özellikle hastalıklı bölgelerine bir süre bu ışıkla tampon uygulayın.Daha sonra bu ışığın hastayı bütünüyle sardığını imgeleyin ve hastanın bulunduğumuz an içinde gayet sağlıklı ve mutlu olduğunu imgeleyin.Hatta sağlıklı ve mutlu şekilde çeşitli biçimlerde imgeleyebilirsiniz.

Bundan sonraki çalışmalarda gene aynı aşamalardan geçerek evrensel ışığı hastalıklı bölgelere uygulamadan (hastalığa daha fazla zihinsel enerji ya da güç vermeyin), artık hastalığın tamamen iyileşmiş olduğunu düşünerek hastanın tüm bedeninin şifa ve sevgi ışığıyla kaplandığını, hastanın gayet sağlıklı ve mutlu bir şekilde olduğunu imgelemeye devam edin.Olumlu onaylamalarınızıda bu imgelemelere dahil edin.Bu işlem sırasında onunla konuşabilirsiniz.Kendisine aslında, kusursuz tanrısal bir varlık olduğunu ve hiç bir hastalık ya da derdin onun üzerinde hiç bir güce sahip olmadığını hatırlatın.Ona bütünüyle sağlıklı ve mutlu olması için kendisini desteklediğinizi ve ona sevgi dolu destek enerjinizi göndermeye devam edeceğinizi söyleyin.

Bunu yaptığınız sırada hastanın haberi varsa, hastanın mümkünse rahat bir yere uzanıp tüm dış faktörlerden arınmış bir yerde istirahatta olmasını sağlarsanız daha etkili olacaktır.

İmgelemenin gücüyle ilgili daha söylenecek çok şey var fakat daha fazlası için Yaratıcı İmgeleme adlı kitabı alıp okumanızı önerebilirim.Yazımdaki bazı bölümlerde bu kitaptan alıntılar yapılmıştır.Yazarı Shakti Gawain.

Bir dahaki aya reikiye geçiyoruz..

İçinizdeki sevgiyi keşfedin, size güç katan şeyin o olduğunu anlayacaksınız.

Sevgiyle Kalın...

Muberra "Lauralanthalasa" Turan

__________________
Erkek penguen 4 ay boyunca kuluckaya yatar 4ay ac durur ama asla yumurtayi birakip avlanmaya gitmez, 4 ay sonra buzlar cozlunce disi penguen gelir ve esini cocgunu zorlukcekmeden bulur.Penguenler yavrularını soğuktan korumak için onları ayaklarının üzerine oturtup haftalarca ısıtırlar. Bir yandan da yavruya yemek taşırlar.&nbsp; Bahar geldiğinde buzul erimeye başlamış ve buz tabakası üzerinde denizin ortaya çıktığı delikler belirmiştir. Artık anne ve baba bu deliklerden balık avlayarak beslenecek, yavrularını da aynı yiyecekle besleyeceklerdir. <br /><br />Yavruya bakmak oldukça zahmetli bir iştir; onun beslenmesi için ebeveynler bazen uzun süre hiçbir şey yemezler. Ayrıca her yerin buzlarla kaplı olduğu ortamda yuva yapma olanağı da yoktur. Anne ile babanın, yavruyu buzun soğuğundan korumak için yapabilecekleri tek şey, yavruyu ayaklarının üstüne koyup, karınlarıyla ısıtmaktır.
Sezennl isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla