shamanicciğim çok teşekkür ederim..bu yazılanlar çok işime yaradı diyebilirim..aslında dediğin gibi bu konuları bir çoğumuz biliyoruz,ya da daha önceden buna benzer bir çok şeyi okuduk..sanırım sorun bunları yaşarken yaşadığımız andaki duygu ve düşüncelerimizin vermiş olduğu heyecana kapılarak,ne yapacağımızı o an bilemiyor olamamız.. dusun
kendi adıma söylemem gerekirse örn;bir şeye sıkıldım,üzüldüm ya da içsesimle durmadan konuşuyorum..bu durmları yaşarken aslında bildiğim şeyleri o anda,hımm tamam şimdi şunu yapmalıyım,haa ben bunu biliyorum hemen uygulayayım,dur bi sakinleşeyim,kendime sorayım neden böle oldu?şimdi ne oldu?ne düşünüyorum?v.b.soruları sormak bulunduğum o andaki duygusal hissleri yaşarken,üzgünken,kırgınken belkide ağlarken zorlaşıyor..yapabildiğim zamanlarda zaten etkilerini görmemek mümkün değil..ancak bunu her olayda yapabilme güçlüğü sanırsam sorunlardan o anda kurtulamamama neden oluyor..
her zaman kendime şunu söylerim;bilmek,öğrenmek ufkumu aydınlatan,geleceğime güvenle bakmamı sağlayan en büyük bilgelik...ancak öğrendiklerimi tatbik edemezsem,uygulayamazsam bana hiçbir faydasıda yok..bilinçaltımda ölesine bekleyen bilgi deposu halinde kalırlar..bilmek=uygulamak olmalı diye düşünüyorum..ama neden o an kendime hemen tatbik edemiyorum(her zaman olmamakla birlikte tabi)hatta bazen,aklıma bulunduğum huzursuz anlarda,hani deriz ya hep,bugün durduk yere canım çok sıkılıyor..bu gün pek iyi değilim...bu gün moralim bozuk..güne iyi başlamadım..sabah iyiydim,ama bir olumsuzluk oldu,şimdi iyi değilim...umarım ilerleyen saatlerde kendime gelirim..v.b...aslında bunları kendimize söylerken,hem söylediğimiz kelimelerin bize olan etkilerini biliyoruz,hemde kendimizi kendimizden başkasının mutlu edemeyeceğini..ama yinede bilgimizi kendimizle paylaşamıyoruz...şuan ben bunları neden o anda uygulayamadığımı düşünmeye başladım..
gün içinde o kadar çok sinyaller alıyoruz ki..evren bize bildiğimiz şeyleri yeniden hatırlatıyor..bir arkadaşımızın yazdığı yazılarla..tv.deki bir konuyla...bir telefondaki kelimeyle..ya da dalgın bir anınızda karşınıza aniden çıkan bir müziğin sözleriyle..hatırlatılıyoruz..
tüm bunlara rağmen bazen içsesimiz,amaan boşver şimdi bunlara kafanı takma,beynini yorma,bırak ağlayacaksan ağla,kızacaksan kız...der...bu gibi durumlarda da aslında neden belleğimizin böyle dediğinin farkındayızdır..eskiden oluruna bırakırdık(bilmeden önce)ve sanki herşey daha yolundaymış gibi görünürdü...çünki kafa yormazdık..nedenleri düşünmezdik..bu bir kader herşey bir kader..derdik belkide..oysa şimdi neleri değiştirebileceğimizin farkındayız..bu yorucu da olsa,biliyoruz ki her yokuşun bir inişi vardır..yokuşa çıkarken bu kadar dik olduğunu bilmiyorduk belkide..ama zirvede bizi bekleyen o kadar güzellikler var ki,onları görebilme umudu,yokuşu çıkmamıza,güzellikleri görüp almamız gerekenleri alıp, o yokuşun inişindeki vadide artık elle tutulur niğmetlerin varlığından haberdar olmakta,zorlukları aşmamızdaki en büyük etken diye düşünüyorum..
umarım bize sunulan bu güzellikleri görmek hepimize nasip olur..pes etmeden kendi dünyamızın keşfine tüm zorluklara rağmen varabiliriz..bulunduğumuz bu ortam bizim kendimizi keşifteki karanlık yolculuğumuzda,elimizde tutmamız gereken bir lamba diye düşünüyorum..bu lambayı yakıp yakmamakta bize kalmış..başta da söylediğim gibi,bize sunulan bilgileri bilmek tek başına yeterli değil,ışıksız kaldığımızda elimizdeki lambayı nasıl yakacağımızı bilmek asıl bilgelik diye düşünüyorum..yolumuz açık ve aydınlık olsun..sevgiler...