Binbaşı
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 1,129
Tesekkür: 1,532
469 Mesajinıza toplam 3,122 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Morlar;
Morlar hayalperest ve haber yayan kişilerdir. Hayatta büyük amaçları olduğunu hissederler –dünyayı kurtarmak ya da daha iyi yapmak için değiştirmek, insanların hayat kalitesini geliştirmek, insanları önemli mesajlar yaymaya özendirmek ve insanları eğitmek. Aşk renkleri arasında en hareketli v eyoğun kişilerdir. Genellikle hayatın en zor ve mücadele gerektiren yollarını seçerler.
Bu bağımsız ruhlar genellikle kendi işini yapmayı, kendi projelerini üretmeyi ya da liderlik pozisyonunda yer almayı tercih ederler. Özgürlüğe ihtiyaç duyarlar. Birçoğu esin kaynağı olan liderler ve sevecen kişilerdir. Morlar genellikle medya, eğlence, sanat, müzik, edebiyat, psikoloji, öğretim, bakanlık, politika, hukuk, insanlarla ya da çevreyle ilgili konularda kariyer edinmeyi seçer. Global bir düşünce yapısı olan morlar seyahati sever. Müzikten hoşlanır ve bunu evrensel bir dil olarak görür. Morlar genellikle ünlü kişilerdir. Gerçek dışı hayaller kuran kişiler olarak da tanımlanabilirler. Hayatları, işleri, duyguları ve emelleri konusunda tutkulu olmaya gereksinim duyar; aksi takdirde hayatında çok önemli bir eksik olduğunu hisseder.
Rengin olumlu özelliklerini taşıyan sorlar canlı, hareketli ve ilham verici kişilerdir. Aradaki basamak ve detaylarla uğraşmadan, birinci basamaktan ellinci basamağa atlamak isterler. İnsanlar morların zekasına ve sezgilerine güvenir; bu yüzden onları liderlik koltuğuna oturtur. Morlar diğer insanların farklı olmasına –kültürel, ruhsal ya da politik açıdan- toleranslı bir şekilde yaklaşır ve herkesin ayrı bir yolda ilerlediğini kabul eder. İç sezileri kuvvetli olduğundan, karşılarındaki insanı hemen anlarlar ve maskelerinin altındaki gerçek yüzlerini görerek onları gerçek kişiliklerini yaşamaları için motive ederler.
Morlar bir şeye odaklandığında, yeteneklerinin önüne geçilemez; insanları ve olayları etkilerler. Çkok fazla görev üstlenmeye eğilimlidirler. Parayı kendilerine verdiği özgürlükten dolayı isterler. Böylece hayallerini gerçekleştirebilirler.
Rengin olumsuz etkisi altında olduklarında kaba, sabırsız, eleştirici ve bencil olabilirler. İleriyi göremeyen ve dar görüşlü insanlara öfkelenebilirler. Bazıları hayalleri içinde kaybolabilir ve atacakları adımları karıştırmalarına yol açabilir. Daha sonra kendilerini tatminsiz, kaybolmuş ve depresyonda hissedebilirler. Morlar çok yoğun duygular yaşadıkları için, yollarını kaybettiklerinde umutsuz ve ulaşılmaz olurlar. Genellikle bilinçli olarak, etrafındaki insanların acılarını üstlenirler. Morlar çoğunlukla hayallerine asla ulaşamayacağını ve bu dünyaya ait olmadıklarını düşünmeye eğilimlidirler. Çivit Mavileri;
Çivit mavileri, bozulmamış manevi bir hafızayla doğmuş gibi görünen sıra dışı ruha sahiptirler. Çoğu, kim olduğunu ve nereden geldiğini hatırlarlar. Rengin olumlu etkisi altında olduklarında genellikle çok bilinçli, sezgileri kuvvetli, bağımsız, dürüst, cesur, iradeli ve hassas olurlar. Büyük bölümü, diğer hayatındaki önemli detayları göz önüne alırlar ya da semavi varlıklarla konuşur. Bazıları insanların aklını okuyabilir, bazıları ise bu tür başka şaşırtıcı yeteneklere sahip olur. Altıncı His filmindeki çocuk, Çivit Mavisinin özelliklerini yansıtmaktadır.
Çivit Mavileri genellikle inanılmaz güzel olurlar. Bazıları çift cinsiyetli gibi görünür –kadın, erkek, homoseksel, heteroseksüel, biseksüel ya da aseksüel olup olmadıklarını söylemek zordur. İçlerinde hem erkek hem kadın özelliklerini taşırlar. En önem verdikleri şey cinsiyetleri değil; ruhlarıdır. İnsanlarla ruhları aracılığıyla bağ kurarlar. Bu yüzden karşılarındaki insanın erkek ya da kadın olması ya da başka bir ırk ve uyruğa sahip olması öenmli değildir.
Rengin olumsuz etkisi altında olan Çivit Mavileri korkak, aklı karışık, bunalımlı, kontrolsüz ve kendine zarar veren kişiler olurlar. Hiç kimseyi dinlemez ve cezayla kontrol edilemezler. İçten içe acı çekerler; dengesinin bozuk olduğuna ve bir bütünlük bulunmadığına inandıkları dünyada mücadele verirler. Bazıları bu mutsuzluktan kurtulmak için uyuşturucuya ya da alkole başvurabilir.
Birçok aşk rengi, özellikle de morlar, çivit mavisi olduklarını düşünebilir, çünkü çivit mavilerinin inançları ve özellikleri kendilerinkiyle örtüşür. Her ne kadar dünyadaki çivit mavilerinin sayısı her geçen gün biraz daha artsa da, hepsi hala çocuktur. Morlar dünyaya yardımda bulunmaya, insanlar ıeğitmeye ve diğerleri için hayat standartlarını yükseltmeye çalışırken; çivit mavileri daha yeni ve manevi bir bilince sahiptir –bize evrensel bir varlık olarak sahip olduğumuz potansiyeli gösterirler. Eflatunlar;
Bu, çocuk ruhlu kişiler hassas ve sadedir. Eflatunlar hayal dünyasında yaşamaya eğilimlidirler ve genellikle unutkan olurlar. Hayali bir kişilikleri vardır. Vücut sınırlarını zorlayan işler yapmaktan, başka boyutları ve hayatın güzel gerçeklerini keşfetmekten hoşlanırlar. Üç boyutlu dünyanın bütün gereksinimlerinden ve sorumluluklarından kaçarlar. Bir eflatunun gözünün içine bakarak orada birini görmek zordur.
Rengin olumlu etkilerini taşıdıkları zaman neşeli ve yaratıcı kişiler olurlar. Rüyalarında gördükleri büyülü ve hayali dünyaları, gerçek dünyaya taşıyan yazarlar, artistler ya da müzisyenler olabilirler. Trafik, gürültü ve betonlar arasında yaşamaktansa, güzel çiçek bahçeleriyle çevrili sakin ve kolay bir hayatı tercih ederler.
Rengin olumsuz etkisi altında olduklarında sarsıntıya uğrayabilirler. Fiziksel gerçeklik onlara soğuk ve sert gelir. Çok hassaslaştıklarında kolaylıkla incinebilir ve kırılabilirler. Sorumluluk gerektiren işler yapmakta ve para kazanmakta zorlanırlar. Bu da ailelerini ve arkadaşlarını sinirlendirir. Eflatunlar hayatın gerçekleriyle ilgilenmekten hoşlanmazlar ve kendilerine bakacak birine bağımlı olma eğilimindedirler. Bu da acınacak bir son yaşamalarına yol açar.
Fiziksel olarak kırılgan ve narin bir yapıları olduğundan, güçsüz ve zayıf görünürler. Birçoğunun solgun ve ruh gibi bembeyaz yüzleri vardır. Vücutlarına yoğunlaşmadıkları ve enerji alacak şekilde beslenmedikleri için geçirdikleri hastalıklar kronik bir hal alabilir. Bu aşırı hassas ve solgun yüzlü kişiler doktorları şaşkınlığa uğratır ve doktorlar adeta onları tedavi etmek istemez. Kristaller;
Bunlar ‘auro bukalemunu’durlar. Kristal berraktır ve değişken küçük bir bukalemun gibidir. Kristal auralar, etrafındaki kişilere göre renk değiştirirler. Kristaller bu renklerin kişiliklerini, özelliklerini ve duygularını da alırlar. Sonuç olarak, rengin olumlu etkisi altında olduklarında herkesle uyum sağlarlar.
Kristaller çok azdır –dünyada kaç tane kristal olduğunu bilme çok zordur. Davranışları etrafındaki insanların rengine göre değiştiğinden onları tanımak güçleşir. Bir gün mavi, diğer gün yeşil olarak görünebilirler. Sonuç olarak fark edilenler dışında çok fazla kristal olması mümkündür.
Rengin olumlu etkisi altında olduklarında, çabuk düşünür ve öğrenirler. En iyi özelliklerinden biri insanı iyileştiren bir enerjile sahip olmalarıdır. Düşüncelerine ve duygularını bir kenara bırakarak, müşterilerinin kendi iyileştirme yeteneklerini su yüzüne çıkarabilirler.
Çok hassas oldukları için bir seferinde sadece bir kişiyi iyileştirebilirler. Etraflarında birçok insan olması sistemlerinde kısa devre oluşmasına yol açabilir. Birini iyileştirdikten sonra, auralarını yeniden dengelemek ve temizlemek için sakin bir yere gitme gereksinimi duyarlar. Bu sessiz kişiler hayatta verimli olabilmek için yüksek güçlerle ve manevi bir kaynakla ilişki içinde olmalıdır.
Rengin olumsuz etkisi altında olduklarında, fiziksel ve duygusal açıdan kırılgan olabilirler –genellikle solgun yüzlü ya da kronik hasta. Ayrıca kaybolmuş, aklı karışmış ve depresyonlu bir kişilik sergileyebilirler. İyileştirici yetenekleri bazen onları korkutabilir ya da ağır gelebilir; çünkü yeteneklerinin nasıl işe yaradığını anlayamazlar. Genellikle hayatta ne yapacaklarını bilemezler ve başkalarının onlara rehberlik etmesini beklerler. Kristaller, diğer insanların renklerini ve duygularını içine çekmeye eğilimli olduğu için, insanlar, rengin olumsuz etkilerini taşıyan kristallerle beraber olduklarında enerjilerinin çekildiğini hissedebilir.
Senem Öztürk Kaynak: “Aşkın Renkleri”, Pamala Oslie, TAP Kitap, 2007 |