filmin adı:uçmayı öğrenen kelebek
senarist:hülya
yapımcı:hülya
yönetmen:hülya
yazmaya ne hacet!filmde ne lazımsa hepsini yapan yine:hülya
başrol oyuncusu:tabiki ben
oyuncular:filmin gidişatına göre birileri olacak efemmm
iyi seyirler...
yukardaki içeçeği ve popcornu filmi seyredenlere bedavee veriyoruz efem..
Zaman,yaşama inat hızla akıp gitmektedir..hayatı bir türlü anlayamayan hülya,yaşamındaki yanlışları bulmaya çalışmaktadır..33 yılını kaybettiğini düşünmektedir..geçmişin acı hatıralarını bir türlü aklından çıkartamaz..günleri günlerini tutmuyordur..kendini en kalabalık anlarda bile yanlız hissediyordur..tutunacak bir çok dalı olmasına rağmen o bunların farkında bile değildir..ağacın ortasında dal aramakla meşguldür..insanlardan kaçar,kendini ve evreni suçlamaktadır..kızgındır..isyanlardadır..çıkmazda hissediyordur kendini..
güzel bir yaz sabahı,dünya uzayda, sanki bir gelin edasıyla ahenkle dönmekte,güzel günlerine güzellikler katma yarışına girmişçesine,bir başka güzeldir bu gün..yeni günle uyanan hülya,geçmişin onda bıraktığı izlerle güne selamsız sabahsız başlamıştır yine..kendini görevlerini yerine getirmek zorunda hisseden bir robotmuş gibi,günlük programlarını yapar..yetiştiremediği her işde de suçluluk duyguları artar..herkeze yetemediğini düşünür..kendine hiç zaman kalmadığını düşünür..çoğu zaman ki yaptığını yapar..ağlar..
artık neye,niçin kızdığının farkında bile değildir..sanki yazılmış bir kader vardır ve o bu kaderi oynar..kabullenebildiği tek yolda budur..günlük işlerini bitirmiştir..yemekler hazırdır..şimdi kendine azda olsa bir zaman bulmuştur..çünkü çocuklar uyumuşlardır..kendine bakmayı sever,temizlik ruhuna işlemiştir..herşey temiz olmalıdır ona göre..hülyanın çok sevdiği bir dostu ona bir film seyretmesini ve seyrettikten sonra filmle ilgili ilginç gelen kelimeleri br kağıda yazmasını filmin özetini çıkarmasını ister..fırsat bu fırsat diyen hülya filmi oturup seyreder.. (patch adams ) filmden çok etkilenmiştir..daha sonra her fırsatı bulduğunda bu filmi seyreder ve notlar alır..ancak sonraki günler ve onu kovalayan aylar onu yine normal karamsar günlerine götürmüştür..sorunlarından kaçtıkça sorunları çekmektedir hayatına..korkularından korktukça fazlasıyla yaşamaktadır..bir akşam arkadaşlarıyla birlikte çay içiyorlardır..inançları olan arkadaşlarıyla,inanmayan arkadaşları her zaman ki gibi bilgilenme avına çıkmışlardır..birbirlerinin nedenlerini nasıllarını soruyorlardır..fakat sorular zamanla sohbet ortamından çıkmış ve yerini tartışmaya bırakmıştır..
ayşe:ben tanrıya inanıyorum..ama kitaplarda karar kılamadım..hepside kutsalsa neden sadece kuran diyorsunuz?peygamberlerin hepsine peygamber deyip neden sadece birini fazla seviyorsunuz?
ali:hassas bir konu bu ayşe..elimde tutunur deliller olmadan yanlış konuşmak istemem..
fatma:aman yaa konuyu fazla uzatmayın..benim gibi olun hiçbir şeye inanmayın..yıllardır araştırıyorum bu konuların hepsinin içeriği zaten taa sümerlerden bu yana bilinen şeyler..o zaman da bu dinler varmıydı?oysa bir çok şeyi biliyorlar..nerden acaba?
konular daldan dala misali bir oraya bir oraya savrulmaktadır..hülya nın en yakın arkadaşı yeşim, oldukça şaşkındır..onlar konuştukça o düşünür sessizce..anlatılan bilgilerle,arkadaşlarının yaşamlarını kıyaslamaktadır..kendisinden emindir..ama sonuçta inanan inanmayan her arkadaşını da seviyordur..onları kırmak istemiyordur..konuşmaların şiddeti artmıştır..o an yeşim,
yeşim:arkadaşlar,sakin olun,neyi tartışıyoruz?ayşeyi bir dine bağlamak için mi?aliyi inançlarından vazgeçirmek için mi?fatmayı bir şeye inandırmak için mi?biz daha kendimiz uçmayı öğrenememişken,kime uçmayı öğretebiliriz?kabuğundan çıkmış bir kelebek misali,şaşkın ve ürkek nereye gideceğimizi bile bilmiyoruz..birileri bize yön vermiş,kimimiz uymuşuz,kimimiz ben biliyorum tarife gerek yok demişiz,bazılarımızsa korkaklığından hala yerinde..oysa uçmayı öğrenmek gerek önce..deneyimlemeden uçmanın ne demek olduğunu anlatmak zordur..hadi biri bana kendini keşfettiğini anlatsın..aranızda bunu yapan var mı?
kimseden ses yoktur..konuşmaları heyecan içinde dinleyen hülya sorar,
hülya:uçmaktan kastettiğin nedir yeşim?
yeşim:kendini tanımak,evreni tanımak..kendinde nelerin olduğunu bilmek..bilerek yola koyulmak..evreni anlamak,yollarını bilmek,,seyahat ederken kaybolmadan hedefe ulaşabilmek..kısacası kullanma kılavuzunuz size inandığınız her ne ise onun tarafından verilmiş.ister yaratan deyin ister evren ne derseniz deyin adına..ama bir güç var ve biz bu güçten geldik ve o güç en iyi şekilde yaşamamız için bize kullanma kılavuzumuzu da vermiş..onu bulup kullanmalıyız önce..
ali:kullanma kılavuzumuz kurandır işte..
yeşim:o sana has değil ki,çoğunluğa hitap eden kutsal bir kitap..içinde tılsımlar var ama anahtar sende..
ayşe;iyide benim kitabım yok..
yeşim:senin inancında sadece tanrı var ayşecim..sen o inancını takip et..sana bir şekilde yardım edecektir..ama önce kendini keşfetmelisin..
fatma:eee ben ne yapıcam yani..bende hiç bir şey yok..??
yeşim:sen insan değil misin?inanmıyorsun diye insanlıktan mı çıktın?seninde bizlerden hiçbir farkın yok fatmacım..yaratan yarattığı herşeyi eşit yaratır..sende kendine inan,ya da evrene inan..neye inanırsan inan..ama önce kendini bil,tanı,kendine sorular sor..cevaplarını bulmaya çalış..kalbinden sevgiyi çıkarma..sevgi doğru yolu bulmaktaki en etkin ışıktır..o olmadan kaybolursun..ışıksız insan ne kendini nede etrafındakileri aydınlatabilir..arkadaşlar lütfen;sinekler gibi önümüze çıkan her ışığa gitmek yerine,kendimiz ışık olalım..uçmayı öğrenelim..
sessizce bir kenarda olanları dinleyen hülyanın gözleri dolu dolu olmuştur..arkadaşının konuşmaları onu çok etkilemiştir..bir an kalkar ve;
hülya:UÇMAYI ÖĞRENEN KELEBEK gibi mi?
yeşim:nasıl yani?
hülya:kelebekler,önce yumurtada oluşur..zamanı geldiğinde yumurtadan tırtıl şeklinde çıkar..bitkilerin yapraklarıyla beslenir..beslendikçe de büyür..ve büyüdükçe sertleşmiş derisini atar..yeterli büyümeye ulaştığında,kendini bir yaprağa asar..etrafını ipekle örer..oluşumunu bekler..zamanı geldiğinde de kozasını delip içinden harika bir kelebek olarak çıkar..işin garibi,uçmayı hiç bilmemesine rağmen,oluşumundan bir kaç saat sonra sanki biliyormuşçasına uçar..ve hayatını tanımaya başlar..kelebek kendini biliyordur..ama kozanın kelebekten haberi yoktur..tırtıla sorsak,yerlerde sürünürken bir gün gezindiği o yerleri gökyüzünden seyredebileceğinden haberdar mıdır acaba?anlattıklarından çok etkilendim yeşim..sanırım bizler daha tırtıl aşamasındayız..yada kelebek olduğumuzun farkında değiliz..oysa bizde uçma becerisi zaten var..dediğin çok doğru..uçmayı bilmeden,uçmanın ne olduğunu nasıl anlatabilirim..bunun içinde kendimi keşfetmeliyim..sır bende saklı,anahtarıysa evrende..ve tüm bunları bana sunan da yaradanım..önce sırları çözüp,anahtarlarını evrende arayarak kapıları tek tek açmadan,sanırım uçamıycam..
yeşim:değişik bir yaklaşım arkadaşım..bende hiç bu şekilde bakmamıştım..
hülya:sizlere teşekkür ediyorum arkadaşlar..ben kendimce anlamam ve almam gerekenleri aldım..şimdi uçma zamanı..der ve vedalaşarak kalkar...
o gece hülya sormuş olduğu sorularına bir şekilde cevaplar bulmuştur..içi rahattır..ancak bir yandan da yanaklarından akan gözyaşlarını siliyordur..duramaz ve kalkar..o güne teşekkür eder..yaradana şükreder..ellerini açar ve dua eder..kalbinin atışlarını duyuyordur..ilk defa kendini yaratıcıya bu kadar yakın hissetmektedir..isteklerini gözyaşları içinde sıralar..ve şöyle der;
hülya:uçma gücünü bana zaten verdin..bu bende zaten varmış..bana uçmayı öğret lütfen bana uçmayı öğret..bana vermiş olduğun hediyeleri görmemi sağla..aldığım her hediye için şükretmemi sağla..sana bir tırtıl olarak değil,rengarenk bir kelebek olarak,en önemlisi de uçmayı öğrenmiş evreni tanımış bir kelebek olarak ve uçarak gelmemi sağla..bana uçmam için yardım et..der
belkide hayatında ilk defa bu kadar içten yalvarmış ve bu kadar emin bir halde dua etmiştir hülya..artık biliyordur,ettiği duanın duyulduğunu..artık emindir onda zaten var olan değerlerin gün gün aydınlığa çıkacağını ve karanlıkta kalmayacağını..hayatını bir koza da geçmişin ağlarıyla geçirmeyeceğine ant içmiştir..
o günden sonra da hayatına her yeni günle,yenilikleri çekmeyi başarabilmiştir..doğru yolda gittiğinin farkına vardıkça içindeki sevgi ışığı büyümektedir..
bu ışık nasılsa onu bilmediği karanlık yollarda,yolunu aydınlatacak olan en önemli rehberidir..
______ bu film bitmez,çünkü yazarımız çok şükür sağ______
eveett..şimdilik filmimiz burada bitti arkadaşlar..umarım beğenmişsinizdir..beğenmesenizde beğendik deyin haa..yoksa bir dahaki filmde içecek ve popcorndan ücret alırım ona göre...