shamanic,hayalabla,izmirli...hepinize yürekten teşekkür ediyorum..
burada olmaktan dolayı sadece şanslı değilim,birbirimizi görmeden bir kahvemizi içmeden hiç tanımadan bu sıcaklığı yaşadığım içinde aynı zaman da çok mutluyum..zira sanal hayatın dışındaki yaşantımız da bu denli dostlukları kurabilmek için o kadar çok çabalamamız gerekiyor ki..karşımızda ki kişinin bizi sevmesi ya da bizim onu sevmemiz çok uzun zamanlar alabiliyor..tabi birde güven meselesi var..ancak burada insanlar rahat ve özgürler..kimsenin kimseyi ne kınamaya nede hayatını eleştirmeye niyeti yok..çünkü yüreklerinde var olan sevginin herkez farkında..çünkü çıkarsız arkadaşlık kurmanın getirdiği güzelliklerin herkez farkında..her ne kadar herkezle yüz yüze görüşme imkanı az bile olsa..kişiliklerimizin özünde bulunan sevgi,bizi nasılsa bir araya getirebiliyor..üstelik burada bulunan herkezin değerli zamanları bir başka arkadaşımızın sorunlarına çözüm olabilmek umuduyla ellerimizden gitmesine rağmen..hiç ödün vermeden isteyerek ve severek bunu yapabiliyoruz..karşılık beklemeden üstelik..biliyoruz ki bir başkasının yüzünde oluşturabildiğimiz tebessüm,aynı zamanda bizimde yüzümüzde tebessüm oluşturmakta..biliyoruz ki,çaresiz bir durumda olanlara verdiğimiz öğütler kendi gelişme dünyamızda,bize en büyük destek..başkalarının hayatına ve gelişimine verdiğimiz önem,aynı zaman da kendimize verdiğimiz önemden geçiyor..biz kendimizi değerli gördüğümüz için başkalarını da değerli görüyoruz..kendimizi sevdiğimiz için seviyoruz..başkalarının hayatlarına bulmaya çalıştığımız çözümler,ayırdığımız her dakika aynı zamanda kendi gelişimimize ayırdığımız zaman..kısacası her katkıda bulunduğumuz tebessümle,kendi hayatımıza mislince tebessümüde katmış oluyoruz..çünkü biz insanları seviyoruz..bütünün huzurundan kendimizi soyutlamak niye?tek başına bir köşede mutlu olmaktansa,kalabalıkla acıyı,hüznü ve sevinci coşkuyla yaşamayı tercih ederim..bu yüzden önemliyiz..her birimiz..ben yada sen ne fark eder..bir bedenin ayrı uzuvları olmak,o bedenden farklı olmak demek değil ki..acıysa hepimizin acısı,sevinçse hepimizin sevinci..sanırım bunun farkında olan insanlar da o yüzden buradalar..kalbim mutlu olmadan,aklımın mutlu olması neyi değiştirir ki?yada tam tersi..bedenimin mutlu olabilmesi kalbimin ve aklımın sağlığından geçiyor..görebilmesi için sağlığa,anlayabilmesi için huzura,gülebilmesi için de kalbe ihtiyacı var..işte yaptığım her sahte tebessümlerde,aslında bunların olmadığını farkettim..bir başkasının sevincine gülerken,kendimin mutsuzluğuna da ağlayark güldüm..içtensizliğim ondan dı belki de..farkında değildim,gülen kişinin bütünün bir parçası olduğunun,bunun bana da yansıyacağının..ya da kendi mutlu olduğum anlarda ki bütünün sevincinin...farkında değildim..inanın bunları nasıl yazdığımı da bilmiyorum..sadece içsesimi dinliyorum..içimden bir ses bana yaz bunları,anlat dedi..belkide anlatılmak istenenlerin farkına ancak varabildiğim içindir..ne yazık giden 30 yılın ardından bunları anlayabilmiş olmak..derin bir uykudan uyanmış,etrafa, mahmur gözlerle bakan kişi değilim artık..evet uyandım,etrafıma bakındım,ama artık baktıklarımın farkındayım..tuhaf bakmıyorum hayata ve insanlara..gördüklerime vah,tüh demiyorum..yapabileceklerimi yapıyorum..inanmazsınız eskiden çok eleştiren biriydim..kötü yönlü olmasa da..yok saçı niye böyle,makyajı hiç olmamış,o elbise ne öle,, v.s..benim onaylamadığım,beğenmediğim bir şeyin,başkası tarafından onaylanmış olmasına, şaşkınlığımdı bu belkide..oysa şimdi tam ağzımı açıcakken içimden bir ses bana dur diyor..dinliyorum susuyorum..tam unutmuşken yine ağzımı açacakken,,yine aynı ses dur diyor..doğru birşey olsaydı bu yaptığım eskisi gibi devam ederdim..demek ki uyanışla beraber bana yanlışlarım (ya da adı her neyse)bir şekilde anlatılmak isteniyor..neden mi?çünkü bunu ben istedim..uyarılmayı..artık içsesimle daha uyumluyum..bunu en iyi ne zaman yapıyorsun diye sorarsanız.sessizlikte ve yanlızken derim..aslında hepimizin yaptığı birşey bu..sadece ben yeni fark ettim hepsi bu..hepimizde vardır bu içses..ben içsesin bizlere büyük bir armağan olduğunu düşünüyorum..tabi dinlemesini becerebilirsek..mesela,en kötü anlarımız da bile bizi uyaran içsesimiz değil mi?bir kavgaya yada birinin üzüleceği bir olaya girdiğimizde,içimizden sürekli,dur,sus,yapma diyen o ses?ama bizde öyle egolar vardır ki çoğu zaman duymayız bile..ya da duysakta dinlemeyiz..işte ben bunların farkına vardıkça,inanılmaz keyifler alıyorum..yanlız hissetmiyorum kendimi,dostsuz ya da arkadaşsız da değilim..hani vardır ya etrafınız da insan kaynıyordur,ama siz hala kendinizi yanlız hissediyorsunuzdur..işte ben kendimde bunun nedenini buldum..nedenimse,kendimde var olan içsesimin varlığının farkında olmayışımdı..bir yarımı ondan arıyordum belkide..anlık mutlulukları ondan göremiyor,şükredemiyordum belkide..içsesim bana değil,ama ben ona küsmüşüm yıllardır nedensizce..inanın bunları yazarken bile o kadar duygulandım ki anlatamam..sanki sevdiğimi bildiğim,sevmediğini düşündüğüm birinin aslında beni benden bile fazla sevdiğini farkettim..dostunu bulan bir sevgili gibiyim..kelimeler kifayetsiz,sözler suskun..ben artık eski ben değilim..hoşbuldum arkadaşlar..hepinizi çok seviyorum..yeniden merhaba