Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-12-2007, 03:53 AM   #22 (permalink)
shamanic
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart Ynt: çekim yasasısını nasıl çekersiniz

ustanın secımı

"bir zamanlar billur gibi bir irmagin dibinde bir koy dolusu yaratik yasardi..
ırmagin akintisi hepsinin uzerinden sessizce gecerdi; gencinin, yaslisinin, zengininin, yoksulunun, iyisinin, kotusunun uzerinden kendi yoluna giderdi,
yalnizca kendi billur safligini bilirdi.

her yaratik kendisine gore bir yontemle irmak dibindeki dallara ve kayalara sikica tutunmustu;
cunku yasama bicimleriydi tutunmak ve dogduklarindan beri bildikleri tek sey akintiya karsi durmakti…"

yeryuzu'nun uzerine, ındiana'nin kutsal topraklarinda dogup, fort wayne'in dogusundaki gizemli tepelerde yetismis bir usta gelmisti.
usta bu dunyayi, ındiana'nin devlet okullarinda ve buyudukten sonra meslek edindigi otomobil tamirciliginde ogrendi.

ancak usta, diger yasadiklarindan, diger yerlerin diger okullarindan da bir seyler ogrenmisti. o bunlari animsadi ve animsadigi icin de bilge ve guclu oldu.
usta, kendisine ve tum insanliga yardim edecek guce sahip olduguna inaniyordu ve boyle inandigi icin de onun icin oyleydi. onun bu gucunu goren digerleri,
dertlerinden ve bir cok hastaliklarindan kurtulmak icin ona geldiler.

usta, her insanin kendini tanri'nin cocugu gibi gormeye hakki olduguna inaniyordu;
inandigi icin de oyleydi. calistigi dukkan ve tamirhaneler onun ogrettiklerini ve dokunusunu arayanlarla dolup tasti;
disarida sokakta kalanlar da, gecerken golgesi uzerlerine dusup yasamlarini degistirir umuduyla bekliyorlardi.

kalabalik nedeniyle bazi ustabaslari ve dukkan sahipleri karara vardilar ve usta'ya aletlerini biraktirip yol verdiler;
cunku o denli kalabalik olmustu ki, ne kendisi, ne de diger tamirciler ve otomobiller icin yer kalmamisti.

boylece kirlara cikti ve kendisini izleyenler ona mesih, "mucizeler yaratan", demeye basladilar ve oyle inandiklari icin de oyleydi.
o konusurken bir firtina ciktiginda dinleyenlerin basina tek bir yagmur damlasi dusmezdi; kalabaligin en sonuncu kisisi de, i
lki kadar rahat isitirdi sozlerini, ister simsek caksin tepelerinde, ister yildirim dussun. her zaman mesellerle konusurdu onlara.

ve onlara soyle dedi, "her birimizin icinde bizi hem sagliga hem hastaliga, hem zenginlige hem yoksulluga,
hem ozgurluge hem kolelige yoneltecek guc esit olarak vardir. bunlari denetleyen biziz, baska hicbir sey degil."

bir degirmenci soyle konustu: "boyle soylemek senin icin kolay usta, seni yonlendirenler var,
bizi ise yok ve senin bizim kadar zahmet cekmen gerekmiyor. bir adam bu dunyada yasamak icin calismak zorunda."

usta soyle yanitladi: "bir zamanlar billur gibi bir irmagin dibinde bir koy dolusu yaratik yasardi."
"ırmagin akintisi hepsinin uzerinden sessizce gecerdi; gencinin, yaslisinin, zengininin, yoksulunun,
iyisinin, kotusunun uzerinden kendi yoluna giderdi, yalnizca kendi billur safligini bilirdi."

"her yaratik kendisine gore bir yontemle irmak dibindeki dallara ve kayalara sikica tutunmustu;
cunku yasama bicimleriydi tutunmak ve dogduklarindan beri bildikleri tek sey akintiya karsi durmakti."

fakat bir yaratik sonunda soyle dedi: "tutunmaktan yoruldum. gozlerimle goremememe ragmen,
akintiya guveniyorum, bence o nereye gittiginin farkinda. simdi kendimi birakacagim ve beni gittigi yere goturmesine izin verecegim.
tutunmaya devam edersem, sikintidan olecegim."

diger yaratiklar gulerek soyle dediler: "ahmak! kendini biraktigin anda, o taptigin akinti seni kayalara vurup parcalar.
boylece sikintidan daha cabuk olursun!"

ama o digerlerini dinlemedi ve derin bir soluk alarak kendini birakti. aninda akinti onu surukleyip kayalara firlatti.

ancak yaratik yeniden tutunmayi reddedince, zaman icinde akinti onu dipten havalandirdi, bu kez yara bere almamisti.

ırmagin daha asagilarinda yasayan yabanci yaratiklar bagristilar: "mucizeye bakin! bu yaratik bize benzemesine ragmen ucuyor!
bizi kurtarmaya gelen mesih`e bakin!"

akintiyla suruklenen yaratik soyle dedi:
"ben sizden daha fazla mesih degilim. ırmak bizi ozgurce havalandirmaya dunden razi, yeter ki biz bunu goze alalim. gercek gorevimiz bu yolculuk, bu seruven."

ama onlar kayalara sikica tutunmaya devam ederek daha da guclu bir sesle `kurtarici!' diye bagirmayi surdurduler. sonra bir baktilar,
`tutunmayan varlik` akip gitmis! bu sefer de bu kurtarici uzerine efsaneler kurgulayarak, kendi baslarina kaldilar.

usta kalabaligin kendisini gun be gun daha cok bogdugunu, oncesinden daha cok sikistirdigini, ezdigini ve vahsilestigini gordugunde,
kendilerini hic ara vermeden iyilestirmesini, surekli mucizeleriyle kendilerini beslemesini, onlar icin yeni seyler ogrenmesini ve
onlarin yasamlarini yasamasini istediklerini anlayinca, bir gun tek basina bir tepenin ustune cikip dua etti.

ve yureginde soyle seslendi: "sonsuz kapsayici olan, eger bu senin isteginse, cek bu kadehi onumden ve
birak da bu imkansiz gorevi bir kenara iteyim. bir ruhun yasamini daha yasayamam, halihazirda on bini bana yasam icin haykirirken…

butun bunlarin meydana gelmesine izin verdigim icin ozur dilerim. eger bu senin isteginse, birak beni motorlarima, aletlerime doneyim ve izin ver,
diger insanlar gibi yasayayim."

ve bir ses yanit verdi ona tepenin ustunde, bir ses ki, ne erkek ne disi, ne sert ne yumusak -sonsuz sefkatli bir ses. ve ses ona soyle dedi:
"benim istegim degil, senin istegin olmali. senin istegin, benim senin icin istedigimdir. kendi yoluna git, diger insanlar gibi ve mutlu ol yeryuzunde."

usta bunlari duyduguna cok memnun olmustu. tesekkur edip, basit bir tamirci sarkisi mirildanarak tepeden asagi indi. kalabalik dertleriyle uzerine yuklenip,
kendilerini iyilestirmesini, kendileri icin ogrenmesini, bilgeligiyle hic durmadan kendilerini beslemesini ve yaptigi harikalarla kendilerini eglendirmesini talep ettiginde,
topluluga gulumsedi ve tatli bir ifadeyle soyle dedi: "ıstifa ediyorum."

kalabalik bir an icin saskinliktan donakaldi.

onlara soyle dedi: "eger bir adam tanri'ya en cok, aci ceken dunyaya yardim etmek istedigini ve
bunun kendisine neye mal olacagina hic aldirmadigini soylerse ve tanri da ona yanit verip ne yapmasi gerektigini soylerse, adam kendisine soyleneni yapmali midir?"

"tabii, ey ustamiz!" diye bagirdi cogu. "eger tanri istemisse, cehennemin tum iskenceleriyle karsi karsiya kalmak bile onun icin bir zevk olmalidir!"

"o iskenceler ne olsa da, gorev ne kadar guc olsa da mi?

"tanri'nin istegi buysa, asilmak onur, bir agaca civilenip yakilmak da zaferdir!" dediler.

"pekala siz olsaydiniz ne yapardiniz?" diye sordu usta kalabaliga, "eger tanri dogrudan yuzunuze konusup,
`yasadıgınız surece bu dunyada mutlu olmanızı buyuruyorum' deseydi, o zaman ne yapardiniz?"

kalabalik susmustu. durduklari tepelerin, vadilerin hicbir kose bucaginda tek bir ses, tek bir cit duyulmuyordu.

ve usta sessizlige soyle seslendi: "mutluluk yolumuzda, bu yasam surecinde sectigimiz seyleri ogreniriz.

bugun ben de yeni bir sey ogrendim ve sizi kendi yolunuzda istediginiz gibi yurumeniz icin yalniz birakmayi seciyorum."

ve usta kalabaligin arasindan gecip gitti ve onlari kendi baslarina birakti. ınsanlarin ve makinelerin gundelik yasantisina geri dondu.

(mavi tuy - richard bach)
__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla