asisler

Bütün gün boyunca düşündüğünüz şey olursunuz. Aynı zamanda bütün gün boyunca düşünme biçiminizde olursunuz. Düşüncelerinizin ağırlığını tartmak için, titreşim ve enerji çerçevesinde düşünmeniz gerekir. Gelin hiçbir stres semptomu taşımayan bir kişi olma yönünde yüksek frekanslı bir isteğiniz olduğunu varsayalım. Bu düşünceye 1-10 arası bir ölçekte 10 diyelim; bu ölçekte 1 sinirsel çöküşü temsil eden en düşük enerjiyi, 10 da aydınlanmış huzurlu ustalığı temsil etsin.

Şimdi huzurlu, stressiz bir yaşam isteğinizi destekleyen düşüncelerinizi not etmeniz gerek.


“Çok bunaldım. Hiç yeterli zamanım yok, o kadar çok kişi benden düşünmeye bile zamanım olmayan şeyler istiyor ki, önümde baş edebileceğimden çok daha fazla şey duruyor, faturalarımı ödemem için kazanmam gereken para üzerimde baskı hissettiriyor.”

Gibi düşünceler dengeli ve huzurlu düşünceler değildir. Bu düşünceler huzurlu, stressiz bir hayat isteğine karşı koyan dirençtir. Başka bir deyişle ortak doğrultuda ve dengede değildirler. İsteğiniz 10 olabilir ama bu durumda zihinsel enerjiniz çok daha düşük bir düzeyde belki ikide beklide üçtedir.

Sadece davranışımızı değiştirmek sizi tekrar dengeye getirmez. Bir yandan insanlara ve onların isteklerine hayır derken, diğer yandan “ aslında benden istediklerini yapmalıyım yada belki onların isteklerini yerine getirmekiçin daha sonra kendimi zorlayabilirim, gibi bir düşünce frekansına titreşim yaptığınızda, yine stres semkptomlarını çekersiniz. Aşırı derecede dolu ve çılgınca bir programdan kendinizi geri çekebilirsiniz, ama yinede size korku ve yokluk getirecek ÇEKİM YASASINI harekete geçirecek olan korku ve yokluk düşüncelerini yaymaya devam edersiniz.

Stres düşünceleri terazinin gözlerinden birini yana yatırıyorsa, bu ÇEKİM YASASININ getirdiği bir şeydir. Unutmayın DÜŞÜNÜĞÜNÜZ ŞEY OLURSUNUZ. Yokluk, öfke yada korku düşünürseniz tahmin edin bakalım ne olur ? daha çok boş zamana olanak tanıyan dengeli bir programda bile, hatta hafifletilmiş özel takviminizde stres azaltan çokça etkinlik bile olsa, düşüncelerinizin çekebileceğiniz bir başarıyla ortak bir doğrultuda olmasını sağlayamazsanız, baskın düşüncelerin ağırlığı terazinin gözlerinden birini bir yana yatıracakve sizi dengeli bir yaşamdan uzaklaştıracaktır. Günlük hayatınızı yaşama biçiminizde dengesiz olacak, diğer yandan sizde gandhi nin “ YAŞAMIN HIZINI ARTTIRMAKTANSA YAŞANACAK DAHA ÇOK ŞEY VARDIR “ öğüdünün özünü benimseyememiş olacaksınız.

En çokı öğrenmeniz gereken şey, yaşamınızda ne istediğinizle o istekleri çekmek için hangi düşünceleri yada titreşimsel enerjiyi tercih ettiğiniz arasında bir uyumun nasıl yaratılacağıdır.

İşte en sevdiğim anlatılardan biri.


YAPILMASI GEREKEN HİÇBİR ŞEY YOK. SADECE OL. HİÇ BİR ŞEY YAPMA. OL. DAĞLARA TIRMANMAK YADA MAĞARALARDA OTURMAK YOK. HATTA BEN “ KENDİN OL “ BİLE DEMEM. ÇÜNKÜ GERÇEKTEN KENDİNİ BİLE TANIMIYORSUN. SADECE OL…..