Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11-12-2007, 01:39 AM   #64 (permalink)
Regina
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 62
Tesekkür: 0
9 Mesajinıza toplam 64 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Regina is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: Regina'nın günlüğü

Bulamadım eski günlüğümü. Aramaya halim de yok. Boğazım ağrıyo bugün, nezle gibiyim. Gibisi fazla aslında. Telkinleri dinlemeyi kestim son birkaç gündür. Benim için de erkek arkadaşım için de yan etkileri oldukça fazla. Yani değmiyo o yan etkilere. Birbirimize düşüyoruz, sinirli oluyoruz, mutsuz oluyoruz. Halbuki şu an herşeye rağmen daha pozitif ve huzurluyum. Dinlemeyi bıraktıktan bir süre sonra aramız da düzeldi. Subliminal mesajlar yükledik bilgisayarlarımıza. O mesleğiyle ilgili şeyler de koydu motivasyon olsun diye. Üzerine çalıştığı protein, yaptığı deneylerle ilgili şeyler falan. Bense işime yarayacak telkinleri seçtim. Kontrolün bende olması daha çok hoşuma gidiyor çünkü kendimi tanıyan ve neye ihtiyacım olduğunu bilen bir insanım. Zaten her ilaç herkese iyi gelmez sonuçta...

Neyse. Şu an komşu tepemde tepiniyor. Gerçekten 'muhteşem' bir gürültü. Sukünetime hayret ediyorum. İşyerinde krize girebileceğim olaylar oldu. Sakince kalktım, arabaya gittim ve rakip şirketi aradım iş var mı diye. Çok fazla sinirlenmedim. Erkek arkadaşım Türkiye'de. İçim rahat. Çok iyi ayrıldık. Anneme sinir oldum, ama kavga etmedik. Yine o beladan bir darbe yedim ama Allahından bulsun dedim. Dediğim gibi burnum tıkalı ve boğazım ağrıyo. Fişe buhar taktım ve nane limon içtim. Başka ne yapabilirimki? Çok iyi olmasa da stable bir ruh durumundayım şu an. Zaten en büyük sorunum öfke. Beni daha da öfkelendirdiğini hissettiğim hiçbirşeyi deneme riskini alamam... Pişman olduğum yeterince şey yaptım telkinlerin etkisindeyken (ya da yan etkisindeyken). İnsanların benden korkup çekinerek bana saygı duymalarını ya da çok güzel laf geçiren biri olmayı istemiyorum. Kendi içimde huzurlu olayım, kendime hesap verebileyim ve herhangi biri direk bana saldırdığında ve huzurumu bozduğunda nazikçe ama kati bir şekilde tepkimi ortaya koyabileyim yeter. Kadife eldivenin içindeki demir yumruk... Her zaman daha iyi bir yöntem. Gerçek saygı da zaman alsa bile bu şekilde oluşur zaten insanlarda bana karşı. Bu delinin aman daha fazla üstüne gitmeyelim ya da 'kaçın tavşan çıldırdı' diye değil. O karikatür beni hep çok güldürmüştür. Aslanlar kaplanlar filler, 'kaçıın tavşan çıldırdı' diye kaçışıyorlar. Tavşan da elinde bir tüfek şöyle diyor 'yeter lan, bıktım bu doğanın dengesi saçmalığından, niye yiyonuz lan beni!!!' Kendine özgü özellikleri ve yetenekleriyle değil de elinde eğreti duran bir tüfekle 'karizma yapan' tavşan olmak istemiyorum- çok gerekmedikçe. Tavşan hızlı koşar, iyi saklanır, kaplumbağa istikrarlıdır, karga zekidir, tilki kurnazdır falan, doğada her hayvanın bir özelliği var. Ben de her zaman birşey tepemi fena halde attırana kadar son derece alttan alan, anlayışlı, ona buna bulaşmayan, huzuru arayan, kendi işine bakan biri oldum. Bu saatten sonra değişip 'var mı bana yan bakan' modunda dolaşmaya niyetim yok. Hem o dillere destan öfkemi en küçük olayda ortaya serersem, gerçekten önemli birşey olduğunda nasıl tepki vericem? Katil mi olucam yoksa kendimi mi öldürücem?

Çok uzattım farkındayım. Şimdi yatıcam. Yarın işten gerekirse erken çıkarım- hiç canımı sıkmadan. Bugün hastalık, haftanın ilk iş günü, o korkunç kabus, uykusuzluk, erkek arkadaşımın gitmesi falan birleştiğinde zor bir gündü. İyi başardım yine de kendimle gurur duyuyorum bu günün üstesinden başarıyla geldim.

Kendimi alkışlıyorum.

Yarın ola hayrola...
Regina isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla