Ynt: yansımalar ''NEY,AYRILIKLARDAN ŞİKAYET EDİYOR
Dünya insanın gurbetidir, asıl vatanı değildir. Ney’in asıl vatanı da koparılıp getirildiği sazlıktır. Sazlıkta yeşil ve canlıydı. Bu dünyada kurudu. İnsan da ruhlar âleminde iken sonsuz lezzetler, manevî hazlar içindeydi. Dahası, mutlak mânada özgürdü. Bu çile ve meşakkat dünyasına gelince o tatlardan mahrum kaldı. Kurudu. Şimdi özgürlüğü özlüyor ama, nasıl bir şey olduğunu bile hatırlamıyor, bilmiyor.
Ney, asıl vatanı olan kamışlıktan kesilip getirildiği için gurbettedir. İrfan sahibi olanlar da bu dünyada ev sahibi değil, gurbet ehli olduklarının bilincinde yaşarlar. Yaşadığı yerin gurbet olduğunu bilen, vatanındaymış gibi yaşayamaz. Onun için sıla özleminden, ayrılık acısından, eza ve cefadan başka hâl; bir gün bu çilenin biteceğini, özlediğine kavuşacağını, aslına rücu edeceğini bilmekten başka da sevinç ve mutluluk yoktur.
Özlemek için sevmek, sevmek için de bilmek lâzımdır. Özleyeni dinle ki, sana neden sevdiğini anlatsın. Neden sevdiğini merak et ki ne olduğunu öğrenesin. Bileni dinle ki senin de belki bir gün bilme ümidin olsun.
Ve nihayet; kendini öğren ki asıl ihtiyacını anlayasın. Dünyada ne kadar gam, kasvet, çile, meşakkat varsa; bunlara ait ne kadar şikâyet varsa hepsinin de bir tek noktadan, işin aslını bilmemekten kaynaklandığını öğrenmekten korkma. Bu noktaya ulaşınca anlayacaksın ki asıl korkulması gereken gerçeğin kendisi değil, ondan habersiz olmaktır. Özgürlük istiyorsan önce ayrılığın anlamını öğren ki özlemenin anlamı olsun.
İşte Mesnevî baştan sona bu ayrılık macerasının hikayesinden ibarettir.''
Alıntıdır..
__________________ Yaşadığım her gün için, tüm yaşadıklarım ve yaşayacaklarım için şükürler olsun... |