Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-08-2006, 03:44 PM   #2 (permalink)
hayatimdegisti
Administrators
Atakan Sönmez
 
Üyelik tarihi: May 2006
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,723
Tesekkür: 2,852
3,132 Mesajinıza toplam 17,384 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
hayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond repute
Standart Ynt: Telepati Hakkında

TELEPATİ









Bu yazımızda Telepatik iletişim ile beyin gücü vasıtasıyla uzakta olan iki insanın beyin dalgaları sayesinde aralarında temas kurabilmeleri izah edilmiştir.


TELEPATİ : GELECEĞİN İLETİŞİMİ


Bir insan başkasının kafasından geçeni bilebilir mi ? veya kendisinden çok uzakta meydana gelen olayı sezebilir mi. Bu çok önemle üzerine durulması gereken bir hadisedir zira doğruysa ve bunu hangi mekanizmalar sonunda meydana geldiği anlaşılırsa pratik hayat da bir devrim niteliğinde değişimler olabilir iyi veya kötü.

Telepati insanlar arasında iletişim için kullanıla bilinir iki insan arasında ki görüşme için ne telefon nede başka bir araca ihtiyaç kalmaz arada binlerce kilometre bile olsa onu düşünerek istediğiniz düşüncenin doğrudan doğruya onun beyninde meydana gelmesini sağlayabilirsiniz ve karşılığında da cevabınızı aynı yolla alabilirsiniz. Anında ne bekleme nede herhangi bir masraf.

Beyin den beyine teslim iletişim ile. Bunun ne gibi iletişim de devrim yaratacağını düşünebiliyor musunuz. Sadece bu kadar da değil.Bir de çok uzaklarda ki bir hadisenin oluşumunu hissetme imkanınız da olabilmekte. İyi veya kötü bir diğer insana vuku bulan bir hadiseyi siz aynı anda bilebiliyorsunuz.

Bunlar size palavra veya yalan gelmesin Telepati bu gün bilimin kabul ettiği bir ilmin kolu olarak kabul görmektedir. Telepati tarihte bazı şahısların gösteriler yapmak için kullandıkları bir Gösteri olarak başlamış fakat sonrada Bilim adamlarının araştırmaları neticesi bilimsel bir konu olmaya başlamıştır. Tam açılımı şöyle kabul edilmektedir.

İnsanda var olduğu kabul edilip de bilimsel olarak açıklanamayan güçlerin başında telepati gelir. Karşısındaki insanın kafasının içinden geçenleri bilenler. Ve uzakta olan bir yakınının veya Tanıdığının başına gelen felaketi anında sezme melekesi.Telepati ile ilgili ilginç olaylardan bazılarını aşağıda sıralayalım.

Joseph evde yalnız olarak uyukluyordu birden bir rüya gördü kardeşi Smith aydınlık bir yerde merdivenden yukarı çıkıyordu ancak yarı yolda ayağı kaydı ve fena halde düştü. Joseph korkuyla uyandı ve kardeşini merak etmeğe başladı. Biraz sonra kapı çalındı açtığında kapıda iki kişinin kolunda ayağı sarılı kardeşi duruyordu bir davet de merdivenden çıkarken ayağı burkulmuş ve yaralanmıştı. Telepati ile ilgili kitaplarda bu iki kardeşin arasında geçen gibi binlerce olay vardır.

Telepati kelimesi ilk defa Cambridge Üniversitesinde hoca olan Myers tarafından ileri atıldı. Aynı devirlerde İngiltere de çok geniş bir anket yapıldı ve 20 000 kişiye Telepati ile ilgili sorular soruldu. Deneklere başlarından geçen hadiseleri anlatmaları istendi. Büyük bir çoğunluğu böyle Bir olay geçmiş olduğunu ifade edip yazdılar. Bilim çevresinin ilgisi gittikçe arttı ve en büyük soru herkesin böyle bir melekesi olup olmadığı idi. 20 yüzyılda deneyler Avrupa ve Amerika da arttı.

Telepati araştırmaların öncüsü William Barett dir. Yapılan gayet ciddi ve bilimsel deneyler sonunda Telepatinin gerçek olduğuna karar verildi. Prof. Oliver Lodge da bu sahada bir çok araştırmada bulundu ve çok başarılı sonuçlar elde etti. Bu deneylerde iki deneği bir odanın iki köşesine birbirlerini görmeyecekleri şekilde oturtuyorlar ve ellerine beşer tane değişik iskambil kağıdı veriyorlar. Denekler sırasıyla o iskambil kağıdını karşısındakine göstermeden sadece kendi bakarak ve yoğun olarak kağıtta gördüğü figürü düşünüyordu. Öbüründen de onun ne düşündüğünü tahmin edip Önündeki kağıda çizmesi isteniyordu. Sonuçta deneylere katılan insanların bir kısmından hayret edilecek neticeler elde ediliyordu. Denekler ilk zamanlar aynı odada oturuyorlardı. Sonra odaları ayırdılar daha sonra ise mesafeyi artırıp şehrin ayrı köşeleri en sonunda başka uzak şehirler seçildi. Hepsinde de bazı insanların çok büyük bir nispette ve şansa yer vermeyecek derecede doğru tahmin ettikleri sonuçlar ortaya kondu.

İngiliz Dr. Rhine telepati konusuna bilimsel bir dayanak kazandırmak istedi. Telepati çalışmalarını laboratuar ortamına soktu ve çok ciddi önlemler altında yapılmasını sağladı.




Zener Kartları

Telepatiyi kolaylaştırmak ve bir disiplin altına almak için Zener Kartları adlı özel bir sistem geliştirdi. Zener kartları Telepati deneyleri için özel hazırlanmıştı. İskambil kartlarına benziyorlardı her kartın üzerinde ayrı bir şekil ve numara vardı. Deneyler sonunda beyinden beyne haberleşmenin gerçek olduğu kabul edildi.

Telepati bütün dünyaya yayıldı ve bu arada her memlekete başkasının düşüncelerini okuyabilen insanlar ortaya çıktı ve yapılan deneylerle bunu ispat etiler. Bu arada 1950 senelerinde bir haber ortaya yayıldı Amerikan ve Rus askeri teşkilatları telepati ile yakından ilgilenmeğe başlamışlardı hatta Amerikan Nautilus deniz altısı kutupların altından yaptığı deneysel gezisinde denizaltının içinde bulunan bir medyumla Amerika da merkezdeki bir subay arasında devamlı telepatik mesajlar alınıp verilmekteydi. Böylelikle deniz dibinde telsiz konuşmalarının yapılamaması veyahut konuşmaların başkası tarafından duyulabilmesi tehlikesi de ortadan kalkıyordu. Bu arada Rusya da bu alanda bir çok araştırma yaptı ancak bunların neticesi titizlikle saklandı bugün bile bilinmemektedir.

Ruslar telepati alanında daha da ileri gittiler. Biyofizikçi Kamesky ile Nikolaiev biri Moskova da diğeri Sibirya da bulunup birbirleriyle kolaylıkla mesajlaştılar. Denemeyi çok sayıda bilim adamı izledi Kemensky Zener kartlarını Sibirya da beli bir sırada diziyor Nikolaiev Moskova da bunu biliyordu. Bunun üzerine iki adamın beynine beyin dalgalarını ölçüp bir ekranda gösteren birer alet bağladılar ve yoğun düşünen adamda çok yoğun ve kuvvetli dalgalar ekranda beli oluyordu.

Bunu üzerine daha değişik bir deney yaptılar ve örneğin Dr.Nikolaiev "kuş" sözcüğünü iletmek için yoğun olarak beyniyle kuş resmini düşüneceğine “ kuş “ kelimesinin mors alfabesi ile yazılışını düşünmeğe başladı yani kısa ve uzun çizgilerle kelimeyi harflere ayırıp düşündü ve bu aynen alete yansıdı gerek Nikolaiev' in bağlı olduğu aletteki dalgaların şekli ve yoğunluğu değişti gerekse alıcıya bağlı aletinki. Bu şekil haberleşme daha da kolay olmuştu.

Dr. Dean ve Dr.Figar telepatik düşüncede bulunan bir insanın kan basıncının artığını geliştirdikleri bir aletle ispat etiler Telepati gün geçtikçe gelişiyor ve bir salon eğlencesinden bilimsel bir kimliğe bürünüyor her geçen gün ilave keşifler yapılıyor.

İddialara göre insan beyni özel bir frekansta çalışan bir alıcı verici radyo gibidir ve düşündükleri ile hissettiklerini beli bir frekansta yayın yapıyor.




Beyin Dalgalarımız Frekansları

Dünyamızın atmosferinde dünya yüzeyi ile iyonosfer arasında bir tabaka vardır bu bölgeye rezonans boşluğu (çınlama ,ses dalgalarının bir maddeden yayımı, Fizikte seselim) denir. Bu boşluk geniş band (broadband) elektromanyetik titreşimlerle doludur. Buna da Schuman Rezonansı denir. Bunların armonikleri şöyledir. 7.8Hz, 14Hz, 20Hz, 26Hz, 33Hz, 39Hz ve 45Hz aralığındadır. Bu Frekanslar beyin dalgalarımızın frekansına da uymaktadır. Buda Beyin düşüncelerimizin Schuman rezonansları ile örtüşmesinden uzak yerlere kadar dağılabilmelerini ve bizim onlara bindirilmiş düşüncelerle beraber bir radyo alıcısı gibi yakalayabileceğimiz olasılılığını yaratmaktadır.

Şimdi bilim adamları Telepatiye günlük yaşamımızda kullanabileceğimiz yeni imkanlar arıyorlar. Bunun bir örneği epeydir Polis teşkilatında kullanılan cinayetlerin "duru görü" özeliği olan şahısların yardımıyla bulunmasıdır. Bu sebeple Avrupa ve Amerika polis teşkilatlarının çoğunda böyle özelikleri olan medyumlar çalıştırılmaktadır.

Yapılan araştırmalarda en fazla telepatiye yatkın insanların ikiz kardeşler olduğu ortaya çıkmıştır. Bunların en meşhurları da Amerikalı Laura ve Daphne Smith kardeşlerdir.





Yapılan deneylerde bir birlerinin fikirlerini okuyabilme doğruluk oranları %85' e kadar çıkmıştır. %40' tan sonrası büyük bir nispet olarak kabul edilmektedir.
Alıntıdır..
__________________
http://www.hayatimdegisti.com
Hemen ücretsiz deneme telkinlerini indirmek içinse bu link.Suçluluk ego ve kendine güveni 2 gün dinleyin
https://www.dropbox.com/sh/b6youoq8m...vwFPsoEYa?dl=0
Dinledikten sonra etkiler ile ilgili anketlere bu linkten katilin.
http://www.hayatimdegisti.com/forum/...-anketlerimiz/
hayatimdegisti isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla