Öz varlık
“gerçek varlığımı kabul ediyorum”
Ben Tanrı’nın sevgisinden varedildim.
O, beni ve her şeyi sevgisinden yarattı.
O beni yaratırken özüme kendi nurunu
ve ışığını koydu.
Bu ışığın özü; kudret, bilgi şefkat ve
maharetle doludur.
Bu bakımdan ben, Tanrısal niteliklerle
bezenmiş durumdayım.
Ben tam ve mükemmelim.
Sonsuz ve sınırsız olduğumu,
ihtiyaçtan uzak bulunduğumu biliyorum.
Hayatımın her anı, O’na doğru yaptığım
bu yolculuğun bir açılımı anlamını taşır.
Her olay ve her durum
beni O’na biraz daha yaklaştıran bir araçtır.
Dolayısıyla ben, O olmayı seçiyorum.
O’nu ifade ediyorum.
O olmak, O’nun gibi olmak zorunda
olduğumu biliyorum.
Ve şu andan başlayarak gerçek kimliğimi
ve kişiliğimi kabul ve tasdik ediyorum.
Aynı şekilde diğer insanlar da O’nun
sevgisinden varedilmişlerdir.
Onların gözlerinin derinliklerinde
O’nun ışığını gördüğümde, ben ve diğerinin
aynı hamurdan varedilmiş
olduğunu bilirim.
Özde onunla kardeş olduğumu bilirim ve
herkese bu gerçeğin ışığında davranırım.
Renkleri, dinleri ve görünüşleri
ne olursa-olsun. İnsanları değerlendirirken,
eylemlerin ve sözlerin gerisindeki
Öz’e odaklanırım.
Bilirim ki, Öz, her zaman tam ve eksiksizdir.
Onların bütün niyetlerini ve
gerçek düşüncelerini büyük bir
sezgisel duyarlılıkla deşifre ederken,
aynı anda daha derine,Öz’e odaklanırım.
Hem gelişen ve olgunlaşan benliğim,
hem de eksiksiz ve mükemmel yanım
aynı anda tekamül alanındadır.
Dolayısıyla ben, ikisini de bir anda
ifade ederim.
Özüm kırılmaz, yaralanmaz,
ölmez ve yok olmaz.
Dolayısıyla hiç kimse
ve hiç birşey bana zarar veremez.
Bu gerçeğin verdiği huzur ve
güvenle ben rahat, dengeli ve sakin
bir biçimde hayatımı sürdürürüm.
Kendi Öz gerçeğimi ifade etmeyen sözleri
kullanmam. Kullanmış olsam bile, hemen
fark eder ve değiştiririm.
Kendi Öz gerçeğime uygun olmayan
davranışlarda bulunmam. Bulunsam
bile, hemen fark eder ve değiştiririm.
Hayatımı tümüyle kendi Öz gerçeğime
uygun yaşarım.
O beni sevgisinden yarattı.
O beni sever.
Ayak tırnağımdan saçımın
teline kadar özenle yarattı beni.
Her şeyi bilecek aklı verdi.
Deney yapabilmek için dünyayı yarattı.
İyiyi ve kötüyü deneme şansı verdi.
O beni sevgisinden yarattı.
O beni sever.
O beni ve her şeyi sevgisinden yarattı.
O bütün kâinatı sevgisinden yarattı.
O beni en güzel yerde barındırır,
en iyi şekilde korur.
O benim hem babam, hem de annem gibidir.
Sonsuz şefkatiyle beni sarar, gücü ve
bilgisiyle terbiye eder.
Bedenim benim varlığımı
tümüyle ifade etmez.
Ama ben varlığımı bedenimle ifade ederim.
Varlığımın ışığı bedenimi, mesafeleri ve
zamanı aşar. Ben bunlarla sınırlı değilim.
Bir yandan da bedenim ve kimliğimin bir
kısmıyla ben burada, bu sınırlı gerçeklik
içinde sınırsızlığımı ifade ediyorum.
Bedenim, benim gelişmek için kullandığım
harika aracımdır.
Ona çok iyi bakar ve güçlü tutarım.
Bilirim ki, o yok olduğunda da ben
varolmaya devam edeceğim.
Her an gelişip – öğrenerek ilerliyorum.
Her yaşadığım olayın bir mesaj taşıdığını
bilerek. Üzerinde düşünerek.Seçip yaratarak,
deneyip görerek ve yeniden seçerek.
Bu oyunu oynamak hoşuma gidiyor.
Aynada gözlerimin içine baktığımda
gözbebeklerimden bana bakan mükemmel
varlığımın ışığını görürüm.
Gözleyen ve izleyen gerçek kimliğim
orada bütün haşmeti ve sevgisiyle bana bakar.
Ben de gerçek kimliğimi ifade
etmeyi seçiyorum. O olmayı
seçiyorum. Bu seçimin kaçınılmaz
kaderim olduğunu
bilerek yaşıyorum.