Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15-03-2009, 12:46 PM   #6 (permalink)
turunç
Üsteğmen
 
turunç - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 177
Tesekkür: 423
173 Mesajinıza toplam 1,335 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
turunç is a splendid one to beholdturunç is a splendid one to beholdturunç is a splendid one to beholdturunç is a splendid one to beholdturunç is a splendid one to beholdturunç is a splendid one to beholdturunç is a splendid one to behold
Standart

Paulo Coelho, 1947 yılında Brezilya'da doğdu. Yazarlığa başlamadan önce ülkesinde tanınan bir şarkı sözü yazarıydı. Bir süre gazetecilik de yapan Paulo Coelho, 1986 yılında Hıristiyanların Batı Avrupa'dan başlayıp İspanya'da Santiago de Compostela kentinde sona eren geleneksel hac yolculuğunu yaptı. Bu deneyimini Hac adlı kitabında anlattı. 1988 yılında yayınlanan romanı Simyacı, Coelho'yu en çok okunan çağdaş yazarlardan biri yaptı. Bugüne kadar kitapları bütün dünyada 55 dile çevrildi, 140 ülkede yayınlandı ve toplam kırk üç milyonluk bir satış rakamına ulaştı. Paulo Coelho'nun kurduğu Paulo Coelho Enstitüsü, ülkesindeki yoksul çocuk ve yaşlılara yardım etmektedir.

Coelho, Unesco'nun Kültürlerarası Diyaloglar programında danışman olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda İsviçre'nin Davos kentindeki Dünya Ekonomik Forumu'nu düzenleyen Schwab Vakfı'nın yönetim kurulundadır.

Coelho'nun aldığı ödüller arasında Uluslararası En İyi Roman Ödülü 2002 (Almanya), Club of Budapest Planetary Arts Award 2002 (Almanya), Bambi 2001 Ödülü (Almanya), XXIII Premio Internazionale Fregene 2001 (İtalya), Kristal Ayna Ödülü 2000 (Polonya), Legion d'Honneur Ödülü 1999 (Fransa), Galiçya Altın Madalya Ödülü 1999 (İspanya), Süper Grinzane Cavour Kitap Ödülü 1996 (İtalya), Sanat ve Edebiyat Şövalyesi 1996, (Fransa) ve Elle Dergisi Okur Ödülü 1995, (Fransa) vardır. 2002 Temmuz'unda saygın Brezilya Akademisi Üyeliği'ne kabul edilmiştir. Paulo Coelho, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde

yaşamaktadır.




Öndeyiş ve sondeyiş dışında, bu kitapta yer alan metinler 1993-1996 yılları arasında hem Folha de Sâo Paulo gazetesinde, 'Mektup' başlığı altında hem de Brezilya'da ve başka ülkelerde köşe yazısı olarak yayınlanmıştır.














Paulo Coelho, 1947 yılında Brezilya'da doğdu. Yazarlığa başlamadan önce ülkesinde tanınan bir şarkı sözü yazarıydı. Bir süre gazetecilik de yapan Paulo Coelho, 1986 yılında Hıristiyanların Batı Avrupa'dan başlayıp İspanya'da Santiago de Compostela kentinde sona eren geleneksel hac yolculuğunu yaptı. Bu deneyimini Hac adlı kitabında anlattı. 1988 yılında yayınlanan romanı Simyacı, Coelho'yu en çok okunan çağdaş yazarlardan biri yaptı. Bugüne kadar kitapları bütün dünyada 55 dile çevrildi, 140 ülkede yayınlandı ve toplam kırk üç milyonluk bir satış rakamına ulaştı. Paulo Coelho'nun kurduğu Paulo Coelho Enstitüsü, ülkesindeki yoksul çocuk ve yaşlılara yardım etmektedir.

Coelho, Unesco'nun Kültürlerarası Diyaloglar programında danışman olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda İsviçre'nin Davos kentindeki Dünya Ekonomik Forumu'nu düzenleyen Schwab Vakfı'nın yönetim kurulundadır.

Coelho'nun aldığı ödüller arasında Uluslararası En İyi Roman Ödülü 2002 (Almanya), Club of Budapest Planetary Arts Award 2002 (Almanya), Bambi 2001 Ödülü (Almanya), XXIII Premio Internazionale Fregene 2001 (İtalya), Kristal Ayna Ödülü 2000 (Polonya), Legion d'Honneur Ödülü 1999 (Fransa), Galiçya Altın Madalya Ödülü 1999 (İspanya), Süper Grinzane Cavour Kitap Ödülü 1996 (İtalya), Sanat ve Edebiyat Şövalyesi 1996, (Fransa) ve Elle Dergisi Okur Ödülü 1995, (Fransa) vardır. 2002 Temmuz'unda saygın Brezilya Akademisi Üyeliği'ne kabul edilmiştir. Paulo Coelho, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde

yaşamaktadır.




Öndeyiş ve sondeyiş dışında, bu kitapta yer alan metinler 1993-1996 yılları arasında hem Folha de Sâo Paulo gazetesinde, 'Mektup' başlığı altında hem de Brezilya'da ve başka ülkelerde köşe yazısı olarak yayınlanmıştır.













Işığın savaşçısının manevi görevlerinde kusur işlediği olmuştur.

Işığın savaşçısının 'hayır' demek isterken 'evet' dediği olmuştur.

Işığın savaşçısının sevdiği birini kırdığı olmuştur.

İşte bu yüzden ışığın savaşçısıdır o, bütün bunları yaşadığı ama yine de daha iyi biri olacağına ilişkin umudunu yitirmediği için.

Savaşçı bazı eski düşünürlerin sözlerine her zaman kulak verir, örneğin T.H.Huxley'in şu sözlerine: 'Yaptıklarımızın sonuçları, budalalar için korkuluk, bilge insanlar için de işaret

feneri olur.'

'Satranç tahtası dünyadır; satranç taşları gündelik yaşamımızdaki hareketlerimiz; oyunun kuralları da doğa yasaları dediğimiz şeydir. Karşı taraftaki oyuncuyu görmeyiz, ama oyununu hep dürüstçe oynadığını, adil ve sabırlı olduğunu biliriz.'

Savaşçı kendisine meydan okunmasını kabul etmek durumundadır. Tanrı'nın, sevdiği kulların yaptığı tek bir yanlışı bile gözden kaçırmadığını ve sevdiği kulların, oyunun kurallarını bilmiyormuş gibi davranmalarına göz yummadığını bilir.

Işığın savaşçısı alması gereken kararları ertelemez.

Harekete geçmeden önce iyice düşünür; hem aldığı eğitimi hem de bir öğretmen olarak sorumluluklarını ve görevlerini göz önünde tutar. Soğukkanlılığını korumaya, atacağı her adımı, yaşamsal öneme sahipmişçesine irdelemeye çalışır. Bununla birlikte, kararını verir vermez harekete geçer; yaptığı tercihle ilgili bir kuşku taşımaz; koşullar önceden tahmin ettiğinin dışında gelişse de yön değiştirmez. Aldığı karar doğruysa, savaşı kazanacaktır, bu savaş tahmininden uzun sürse de. Kararı yanlışsa, yenilecektir ve yeniden başlayacaktır; ama bu kez daha akıllı davranacaktır.

Ancak, ışığın savaşçısı bir işe girişirse sonuna kadar yolundan dönmez.

Işığın savaşçısı, en iyi öğretmenlerinin savaş alanını paylaştığı insanlar olduğunu bilir.

Öğüt istemek tehlikelidir. Daha da tehlikeli olan, öğüt vermektir. Savaşçı yardıma gereksinim duyarsa arkadaşlarının kendi sorunlarını nasıl çözümlediğine -ya da çözümleyemediklerine bakar. Esin arıyorsa, kendi koruyucu meleğinin ona söylemek istediği şeyleri

yakınlarının dudaklarında okur. Yorgunsa ya da yalnızsa, uzaktaki erkekleri ya da kadınları hayal etmez; yanındaki kişiye döner ve kederini ya da şefkat ihtiyacını onunla paylaşır; zevkle

ve suçluluk duymadan. Bir savaşçı, Evrenin en uzak köşesindeki yıldızın, kendisini savaşçının

çevresindeki şeylerde gösterdiğini bilir.

Işığın savaşçısı, dünyasını sevdiği kişilerle paylaşır.

Onları, yapmak istedikleri ancak bunun için yeterli cesareti toplayamadıkları şeyleri yapmaları için yüreklendirir; böyle zamanlarda Düşman, elinde iki tahta tabelayla ortaya çıkar.
turunç isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla