Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-01-2008, 11:51 AM   #129 (permalink)
siyah
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Mesajlar: 207
Tesekkür: 6
30 Mesajinıza toplam 98 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
siyah is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: siyah inciler

Günaydın
İstemek, istemek benim için ne kadar zordur bilemezsiniz. Belkide istemeyi bilseydim daha kolay yaşardım... Bu kadar zorlanmazdım. Kendime yetebilmek için bu kadar kilitlenmezdim...
Bu gurur mudur? Şartlanmışlıkmıdır? bilemiyorum... Gurur olduğunu sanmıyorum, çünkü kendi sıkıntılarımla hep başetmek zorunda kalmanın istesende verilmeyeceğini bilmenin, geri çevrilmektense istememeyi seçmek belkide...
Ablana bayramlık alınırken seyretmenin, seyrederkende isteme hakkının olmadığını bilmek, aynı sofrada aynı yemeği yememenin kabullenilişi o erkek çocuğu yesin, abla zaten annenin uzantısı...
Beş çocuktan üçüncüsü olmak ilk ikinin avantajlarını yaşayamamak, ama annenin çocukluk acılarını dinlemek zorunda kalmak, ardından ablanı dinlemek ama annenin ardından gelmiştir hep...
Liseye annenle aynı model çizmeyle gitmek, her zaman tuhaf olduğunun söylenmesi ve ablanın evlenerek yan apartmana taşınması ve ardından ablanın angarya işlerini yapmaya zorlanmak, ablanın kitap okumandan nefret etmesi ve üstüne üstlük seni şanslı bulması... Ardından yengenin kaprisleri daha sonra çocuk bakmaya zorlanmak... Ablanın kızınla ilgilenmek ona bakmak zorundasın gençkızlığını yaşayamamak...
İşi giriş hayatımın en en mutlu anı... Ablana borç vermek zorundasın... Annenin arkadaşına verdiğin borçu istediğinin için haçlı seferlerinin başlaması...
Hemde kredi borcunu kat kat faiziyle ödedikten sonra birde...
Ve evlilik, senin seçtiğin kişiden ablanın nefret etmesi, başlamadan bitiş aşktan vazgeçiş...
Kendi onayladıkları kişiyle evliliğe karar vermeleri, mücadeleyle geçen üç yıl
ve evlilik evlendiğin gün ablanın evlendiğin evlenimeni istediği hatta hayatını cehenneme çevirdiği kişiden o anda nefret etmesi... Evliliğini bitirmeni istemesi bunu sağlamak için kolları sıvaması...
İlk direniş burası huzuru bulduğum yer, benim özgürlük alanım bunu bozmak istemiyorum, bozmuyorum bozmuyorum derken bilmiyorum neler yaşıyorum nedensiz anlamsız bir mantığı olmayan o kadar çok şey yaşamışımki...
Evimi ve özgürlüğü seviyorum burada herhangibirşeye zorlanmıyorum. Zorlanmamayı seviyorum kendi kararlarımı seviyorum...
Annem ve ablam hergeçen gün dahada zorlaşıyor. Sürekli imalar, sözlü saldırılar, annem fiziksel olarak saldıramıyor artık...
En son düğünümden bir gün önce saldırmıştı vücudumda morluklar var ençok ruhum acıyor ablam nasıl bir tat alıyor anlamıyorum... Artık kendi evim var burada saldırı yok huzur var sığınak gibi kafamı çıkardığım an saldırı başlıyor...
Her ziyarete gittiğimde annemi küstün buluyorum ablam merdivenlerde yakalayıp sürekli şikayetler neleri yanlış yaptığımı nasıl kötü evlat olduğumu söylüyor...
Evim benim sığınağım huzursuzluğu buraya sokmuyorum...
Artık yaptırımlar başlıyor Sürekl kötü evlat olmakla suçlanıyorum...
Neredeyse hergün telefonla arıp eşimi şikayet ediyorlar terbiyesini vermemi istiyorlar...
Sonra küsmeler başlıyor. Küsüyorlar ben gidiyorum şikayet ediyorlar ardındanda bana sadece eşim katlanabileceğini başka kimsenin bana katlamayacağını söylüyorlar bu artık bir rutine bağlandı belli periyotlarla bu tekrarlanıyor...
Sadece evde huzurluyum...
İlk büyük kırgınlığım oğlumun kırk mevlüdünde yardıma geliyor annemle ablam. Annem sinirli geliyor neden bilmiyorum ardından evime eşyalarıma saldırıyor. Benim çocuğumun oğlunun çocuğu olmadığını bunun içinde bana yardım etmek zorunda olmadığını söylüyor evin yedek anahtarını bırakıp koşarak gidiyor...
Akşamına ablam arıyor Anneni ara özür dile diyor. Hayır Özür dilemiyorum çünkü özür dilencek birşey yapmadığımı biliyorum gerisini biliyorsunuz Yüzyıl Savaşları başlıyor...
Bunları neden yazıyorum... Çünkü yazmak ve anlatmak aynı açılımı vermiyor ben bu yaşanmışlıkların birazını zaten arkadaşlarımla paylaştım bir kısmınıda profesyonel yardım alacak şekilde çözeceğim... Çünkü bu kısmı tek başıma halledebileceğim şekilde değil... Biliyorumki birçoğumuz zor zamanlar geçirip ama bu zor zamanlarda yok olmamış insanlarız... Sadece kendimde anlayamadığım beni hayrete düşüren bu insanlara öfke dolu olmamayışım... Bana yaşattıkları bunce kötü şey onlardan nefret etmemi gerektirirdi oysa ben daha düne kadar belki bugün bile kırıntıları kalmıştır onları görmek istiyorum... İşte bu noktada kendime çok kızıyorum.
siyah isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla