[shamanic]

merhabalar cemboli cim..

ben siz gençlerin hızına yetişemediğim için böyle 4 sayfa geriden takip ediyorum..

öncelikle ilaçlarına devam edeceksin canım..
ilaçlarının telkinin etkisini geriletmesi
söz konusu değil..
telkinler senin hızlı bir şekilde yol katetmeni sağlarken zaten doktorun sen de ki değişimi
görerek ilaçlarını önce azaltıp sonra da tamamen hayatından çıkartacaktır..

canım benim ben günlüklerinize yeteri kadar vakit ayıramadığım için bir kaç sayfa birikince
okumuş oluyorum ancak senin de en son benim sana yolladığım karikatürlü mesajdan itibaren
yazdıklarını şöyle bir okumanı istiyorum..

ilk adımın ben bu depresyonu yeneceğim şeklinde düşünmekten ben bu depresyonu yendim
her geçen gün ruhsal fiziksel ve zihinsel olarak daha sağlıklı daha uyumlu oluyorum yaşamın
bana sunduğu güzellikleri sevgiyle kabul ediyorum şekilinde olmalı.. super

ikinci adımın
ben aslında sevildiğimi biliyorum ama .... diye devam eden bir cümle kurmuşsun..

tam ben bu cümlene dikkat çekmek için notlar almışken bir sonraki mesajında sen kendine
gerekli yanıtı vermişsin..
"kendimi sevmiyorum .. insanları sevmiyorum.. hayatı sevmiyorum.. " !!

kendini ne kadar seviyorsan çevrende olan insanlarda seni o kadar sever..

hep ne diyoruz evren bizim yansımamız.. etrafımızda olan her şey her kez bizi bize
yansıtmakta..

sen kendini sevmezsen ertafındakiler seni nasıl sever.. kendini seviyormuş gibi yapma.. kendini
her halinle sev..

çünkü biz her şeyimizle bütünüz.. örneğin çok sevdiğimiz kişileri düşünelim hayran
olduklarımızı .. hep onları en karizmatik halleriyle gözümüzde canlandırırız ama onlarda
gaz çıkartıyorlar.. geğiriyorlar tuvalete gidiyorlar.. doğaları gereği pek de
karizmatik gözükmeyen bunlarda o kişiye dahil.. hatta onların karizmasına yaıştıramadığımız
bu durumlar doğaları gereği olması gerekenler.. insan tuvalete gidemezse nice olur hali..

yaşamın içinde her şey var.. biz her şeyiz ve her şey biz..

başkalarından sevgi almak için uğraşmak yerine kendini severek ve bu sevgiyi etrafına yansıtarak
asıl amacına ulaşacaksın..
il öncelikleğin de babanı ardından anneni sevmek ve affetmek olamalı bu konuda..

olanı olduğu gibi kabul edip sorun olarak değil öğreti olarak görmeye başladığımızda içinden
akıp gideriz..

bunun için kendimizi bilmeliyiz.. yaşamlarımızı tasarlamalıyız..

örneğin anneni tarif ederken bir melek babanı tarif ederken cehennemin dibi demişsin..

sen her ikisini de seçerek bu dünyaya geldin..
niçin babanın cep telefonunu karıştırıyorsun ve
niçin annenin evliliğinin hesabının sorumluluğunu sen kendi üstüne alıyorsun..

annem için babam ile iyi geçiniyorum diyerekte bir lütüf da bulunuyorsun.. hangi lütfu kime
yapıyorsun..

herkes kendi seçtiği yaşamı yaşar.. eğer annen ile babanın bir problemi varsa bırak onlar kendi
aralarında bunu halletsinler.. senin burada ekstra bir görev almana gerek yok ki..

bulunduğun yaşı yaşa.. elbette büyüyüyeceksin.. büyükmüş gibi davranmak başkaları adına ki bu
annen baban bile olsa sorumluluk almana gerek yok..

senin bu yaşama gelmekteki amacın kendin ile ilgili.. kendin için ne yapıyorsun..

19 yaşındasın ? ne olmak istiyorsun.. hedeflerin neler.. bu hedefleri gerçekleştirmek için
yaptıkların neler..
sabaha kadar ps oynamanın hedeflerine ne gibi bir katkısı var..

babanı suçlamanın.. anneni korumaya çalışmanın (bırak annen kendi evliliğini kendisi
korusun ) sana ne gibi katkısı var?

kendimi yetersiz görüyorum diye şikayet ediyorsun tatlım.. ancak bu yaftayı kendine
yakıştıran ve bu şekilde hissetmeye sebep olan sensin tam da yukarıda anlattığım sebeplerden dolayı..

senin sorumluluğunda olmayan olaylarda kendine sorumluluk çıkartıyorsun.. sözüm ona
aldığın bu sorumluluğun gereğini yerine getiremeyince de ki hiç birimiz böyle sorumlulukların gereğini yerine getiremeyiz
kendini yetersiz görüyosun bu sende mutsuzluğa umutsuzluğa sebep oluyor..

kendi kendini sokmuş olduğun bu kısırdöngü içerisinden yine kendi kendini çıkartacaksın..
anneni babanı yasini yoldaki serseriyi adam etmeye çalışmak yerine kendi yaşamına yatırım yapacaksın..

önce ben.. hepimiz için sihirli kelime budur...
ancak kendimizi en iyi noktaya taşırsak
çevremize ve tüm dünyaya yararlı olmuş değiştirmiş oluruz..

bu gün güncel olarak anlattığın konuları bundan 10 yıl sonra ben çok mutsuz bir çocukluk
geçirdim.. yaşadığım tüm olumsuzlukların sebebi bu diye anlatmak istemiyorsan kendinin ve
yaşadıklarının farkında ol canım benim..

bu gün senin için yeni kararlar aldığın yeni yaşamına merhaba dediğin gün olsun..

geleceğe baktığında gördüğün seni yazmanı istiyorum..

evet günlük tutman çok güzel bizlerle harika paylaşımlar yapıyorsun.. dürüst ve içten olduğun
için sana teşekkür ediyorum ve seni sevgiyle kucaklıyorum ancak yapmak istediklerini neye
doğru kürek çektiğini.. vizyonunu göremiyorum..

yaşamını planlamanı istiyorum..
ve bu planı bizlerle paylaşmak istersen çok mutlu olurum..

artık kurban bilincini bir kenara bırakıyorsun.. kendin için ahlanıp vahlanmıyorsun..
kızgınlıklarının öfkenin kaynağını dışardakileri suçlayarak yaşamının idaeresini onlara teslim etmiyorsun...

kendi yaşamının sorumluluğunu alacak kadar cesur ve yeterli olduğunu bizlere gösterme
vaktidir tatlım benim..

her yeni güne başlarken ; bu gün benin için harikulade bir gün yaşamı sevgiyle kabul
ediyorum.. Yaratıcının bana sunduğu kolaylıkları güzellikleri farkediyorum ve kabul ediyorum..
sevdiklerimle birlikte sağlıklı mutlu huzurlu bir günü keyifle yaşamayı seçiyorum diyerek başlıyorsun..

canım benim hep diyorum ya yazı diliyle duygularımızı yeteri kadar karşımızdaki insanın
kalbine ruhuna bazen aktaramayabiliyoruz..

bazı yerlerdeki sorgulayıcı tavrımın seni inciteceğini biliyorum ancak bundan 10 yıl sonra
incinmiş olacağına bu gün benim sözlerimle farkederek en güzel yaşamı yaşamayı seçeceğine
inanıyorum...

mutluluğun hayatının her alanında daim olması dileklerimle..

sevgiler..