01-04-2009, 04:12 PM
|
#35 (permalink)
|
Üsteğmen
Üyelik tarihi: Oct 2008 Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 316
Tesekkür: 2,142
323 Mesajinıza toplam 3,530 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Cennet'ten Mektuplar Yaşamın Değişen Parçaları
Gloria Wendroff
Tanrı dedi ki:
Mucizeler yaratmak için yapmanız gereken her durumu kutsamaktır. Her duruma olumlu yaklaşarak kutsamaktır. Her şey ne kadar olumsuz görünürse görünsün, kutsama perspektifinden yaklaşın. Bu o duruma dair zaruriyetlerden ellerinizi çekmek anlamına gelir. Bu, dikkatinizi Bana yöneltmek ve Benimle bağlantı kurmak demektir. Titreşiminizin Benimle olmasıdır. Bu hiçbir çaba gerektirmez. Endişenin altında yanan ateşi azaltarak ya da söndürerek, o endişenin soğumasını sağlarsınız. Sıkıntı ateşini düşüncelerinizle artık beslemezsiniz.
Bu etrafta hayata emirler yağdırmak değildir. Ne talimatlar vermektir ne de yalvarmaktır. Bilgelik kokan bir şeydir. Başka bir açıdan bakmaktır. Tüm dünyayı değiştiren farklı bir pozisyondan bakmaktır. Durumun değişmesini talep etmektir. Onu esir de almazsınız. Suları yatıştırınız. Suya ekmek parçaları atıyorsunuz. Ve fırsatçı ördekler gelip ekmeği yiyeceklerdir ve sular sakinleşmiştir.
Yapmacık değildir. Bir durumdan faydalanmaya çalışmıyorsunuz. Değişimini sağlamak için arayış içindesiniz. Çevirmeye çalışıyorsunuz ve bakış açınızın ayarını değiştirmek için bir kaleydoskopu çevirmek misali değiştiriyorsunuz. Mevcut bakış açınızdaki en ufak bir değişiklik gördüklerinizde büyük değişimlere neden olacaktır.
Birliğin ortasında, bölünmenin geldiği ters yönlü bir mucizedir bu. Yüzeylerine vurarak zorlukları değiştirmezsiniz. Kesinlikle, bu yeterince denenmiştir. Tekrar savaşlar yapılmıştır, peki ne işe yaramıştır? Savaşı teskin etmek için, kendinizi barış masasına oturtursunuz. Bu kahramanca bir harekettir. Geri çekilmek değildir. Sadece kısa bir süre için bu durumdan uzak durmuş olursunuz. Sadece biraz ara vermektir.
Bir zorluktan biraz uzaklaşırsınız ki onun yerinde sağlamlaşmasına izin vermezsiniz. Yumruğunuzu sıkmayı bırakırsınız. Sandalyenizin yerini değiştirirsiniz ve sessizce başka bir sandalyeye oturursunuz. Ateşi harlamazsınız veya da yangın çıkarmazsınız, çünkü bunun acil bir durum olmadığını bilirsiniz. Size daha önce acil gibi görünmüştü. Tüm görecelik alemi size aciliyeti varmış gibi göründü. Aciliyet fikri zaman kavramından gelmektedir. Ve sizin yaptığınız da bir süre için zamandan dışarı adım atmaktır.
Bir süre için, düzeltmeniz gereken hiçbir şey yok. Yaşamın değiştirilebilen parçaları rahatça siz İngiliz anahtarınızı kullanmadan yer değiştiriyor. Düşüncelerinizi susturmak, dişlileri yağlamak gibidir ve böylece düzgün ve sessizce çalışabilirler. Her değişimin sessiz bir zamanı vardır. Veya buna gebelik dönemi diyebilirsiniz. Bir bitkinin büyümesini istiyorsanız köklerinden sökmemeniz gerektiğini bilirsiniz. Dallarında çiçeklerin açmasını istediğiniz bir ağacın dallarını budamamanız gerektiğini bilirsiniz.
Kendiniz ya da başkaları için bir durumun tüm adaletsizliğini deşip yinelemezsiniz. Haklı ya da haksız olduğunuzu kanıtlamak zorunda değilsiniz. Hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilsiniz. Bir süreliğine kendi haline bırakmalısınız. Kendinizi kasmayı bırakın. Ve böylece bölünmenin olduğu yere kutsama gönderirsiniz, ve bu şekilde acıyı salıverirsiniz, durumu salıverirsiniz. Bir durumu salıverirseniz, Benden başka nereye gider ki?
__________________ Nasıl nefes alacağınızı düşünmezsiniz, sadece nefes alırsınız. Dış koşulları yaratan içimdeki parçamı iyileştirmesi için, sevginin ruhunu yardıma çağırdım.
Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için.
“İçine baktığında, bunu sevgiyle yap.”
Joe Vitale |
Offline
| |