Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19-02-2008, 07:05 AM   #1 (permalink)
nurhanza
Yüzbaşı
 
nurhanza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2006
Bulunduğu yer: tekirdağ,Çerkezköy
Mesajlar: 662
Tesekkür: 29
269 Mesajinıza toplam 773 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
nurhanza has a spectacular aura aboutnurhanza has a spectacular aura aboutnurhanza has a spectacular aura about
Standart selma candan' ın kaleminden türbanlıyıda türbansızıda

Türbanlıyı da, türbansızı da severim...


Son günlerde sanki daha önemli sorunlarımız yokmuşçasına gündemimizi çok fazla meşgul eden ve insanların beyinlerine kelepçe vuran bir konuya ben de ucundan kıyısından bir dokunayım, bakalım inanış ve düşünce sistemimden neler dökülecek. Şimdiden neler yazacağımı kendim bile merak etmeye başladım.



Bugüne kadar yazılarımda ve konuşmalarımda bu konudan hep uzak durmaya çalışmıştım, taa ki

bu konudaki fikirlerim soruluncaya kadar.



Ben politikacı değilim. Politikacı olamayacak kadar da duygusalım. Politikacı olmak güçlü bir dayanıklılık gerektirir. Ben ise kendimi bilirim, "BİR"liğe, bütünlüğe, kardeşliğe, insanca yaşamaya ve insani gelişime adanmış, konuşmaları ve yazıları hep insani gelişim üstüne odaklanmış biriyim. Türban da insanları bölünmeye ve çatışmaya sürükleyen bir malzeme, o halde bu konu bana yakışmaz diye de bir tarz edinmişim kendime. Hele politika bana külliyen ters.



Bir ülkenin yönetiminde olmak zor iş, gerçekten çok zor, herkesin yapabileceği bir şey değil, mesela dün pencereden yağan kara bakıyordum, görebildiğim açıda 6 - 7 tane yol açan kamyon, 1 tane etrafı kolaçan eden belediye aracı gözlemledim, haberlerde ise yardım edilen evsizlerle ilgili çalışmaları okudum ve düşündüm "ben ülkenin yönetim birimlerinde olsaydım ne yapardım" diye...

Bir kere görevim uzun sürmezdi, öyle büyük büyük işler yapmama filan gerek kalmadan ilk yağan ve hayatı felce uğratan karda akli dengesini yitirdi diye beni emekliye ayırırlardı kesin. Çünkü ben insanın çektiği sıkıntılar karşısında çok fazla hassaslaşırım, bırakın işimin gereğini yerine getirmeyi, ciddi devlet meselelerinde önemli kararlara ve uygulamalara katılmayı, kar yağışının yaşam koşullarını etkilemesi bile yeterdi bana.

En basitinden "ay ben bu sokakta kalmışlara daha fazla nasıl yardım edebilirim" diye diye beynimi ufak ufak yemeye başlardım zaten.

Yani diyorum ki empati yapmak lazım, eh ben de biraz yapayım dedim ve düşünüp buldum ki ülkenin başındaki makamlarda oturanların işi her babayiğidin harcı değil ve inanıyorum ki onlar özel seçilmiş insanlar.



Kısacası evrendeki her şey görevlendirilmiştir. Ve görevleri gereği olarak pozitif ve negatif yönde çalışırlar.

İşte burada önemli olan hangi yönde görevli olduğumuzun bilincine varmaktır.

Pozitif tesirler yapılanmaları ortaya çıkarır...

Negatif tesirler de imha yoluna gider...

Türban da negatif tesirler grubuna giriyor ne yazık ki...

Bu arada Kuran-ı Kerim ve birçok kitap/araştırma yazılarından öğrendiğim kadarı ile başörtüsü/türban

açıklamasına ve kültürümüzdeki yerine hiç değinmeyeceğim, çünkü inanç özgürlüğüne inanıyor ve saygı duyuyorum ancak bu inanç özgürlüğü bireysel ve pozitif yönde olursa, kitleselleşmeye başladığında yani toplumları olumsuz etkilemeye başladığında tekrar oturup düşünmek lazım.



İnsan nedir? Sözlük anlamı; Çevresiyle ilişki kuran, konuşup anlaşan, yakın olan varlık.

İnsanın birincil yaratılış vazifesi nedir? O Tek Ana İdrake kavuşmak... Birliği, kardeşliği, hoşgörü ve anlayışı içselleştirmek için, açık bir kalp ve şuurla bunları tekrar gözden geçirmek. Gelişmek, tekamül etmek.

Ödevimiz bu olduğuna göre, şimdi analiz zamanı… İhya edici/yapıcı olarak, irdeleyip, araştırıp, deneyip bulmaya çalışalım bundan böyle, yeniden.



Mevlana ne demiş? "Gel, ne olursan ol, yine gel."

Ayrılık ve ikilik neden?

Halbuki biz içimizden çok iyi biliyoruz ki, Allah'ın ve Kutsal Kitabımızın bir ayrımı yok...

İsteyen herkes ondan nasibi/kapasitesi kadar olanı alır...

Bu bağlamda en büyük manevi kirlilik ise, kendini “ayrı” görmektir.. ”Üstün” hissetmektir…

Kirlerin temizlenmesi gerek... Karanlıkların da aydınlanması..

Yeter ki biz, negatifi, yapıcı olarak kullanabilelim.



Hemen hemen her dini öğretinin içinde yer alan bir anlayış vardır; "Komşunu, kendin gibi sev."

Genellikle sohbetlerim arasında bu sözü nasıl anladığımıza dair bir muhabbete girdiğimizde ilk algılamamızın "komşumuzu da sevelim" anlayışı olduğunu gözlemledim. Çok az kişi "kendini bilmek ve kendini Yaratandan ötürü sevmek" anlamına geldiğini düşünmekte, yani kendini bilen, komşusunu da bilir, kendini seven komşusunu da sever. O halde neden bir bez parçasının birliği bozmasına, ayrım yaptırmasına izin veriyoruz diye üzülmekten ve bu üzüntümü çeşitli yollarla dile getirmekten başka bir şey elimden gelmiyor...

Bazı kişiler, kendi inanışlarına uymayanları, istedikleri gibi yönlendiremez ve ezemezlerse kendilerini güçsüz mü hissediyorlar nedir, bazen agresifleşmelerinden bunu çıkarıyorum.



Çeşitli inanışlı kimseler, birbirlerine kin duyuyor, nefret besliyor ve birbirlerini hor görüyorlarsa, bu insanlar her şeyi yaratan Allah'ın sevgisinin ışığında değil, bağnazlık ve şuursuzluk içinde değiller midir?

Elbette fikirler ve inanışlar çeşitli olmalıdır, yoksa insan nasıl öğrenir ve gelişir amaaa zorlama ve dayatma olmamalıdır. Çünkü her canlı özgür iradesi ve seçim hakkıyla yaratılmıştır.



Kesinlikle tüm insanlık olarak "BİR"lik şuuruna uyumlanmalıyız. Ve ilahi irade çerçevesinde tekamül etmeliyiz.

İç içe geçmiş, büyük bir sistemin parçası olarak, üzerimize düşen en önemli vazifeyi yerine getirmedikçe,

yani “Kendimizi Bilme”dikçe, tekamül için BİLGİ, ZEKA ve YÜKSEK MAKAMLAR asla yetmeyecektir.



Atatürk'ün dediği gibi; "Bilimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır."

"İnsanlıkta, dini ihtisas ve derin dini bilgilere sahip olup, her türlü boş inançlardan sıyrılarak, gerçek ilim ve fennin nurları ile temiz ve mükemmel oluncaya kadar, din oyunu aktörlerine her yerde rastlanacaktır."



Ve sözü de burada bağlayalım, ne yazarım diye düşünürken baktım ipin ucu kaçıyor, yazdıkça yazasım geliyor,

iyisi mi nokta diyelim sevgili Can'lar...



Her şeyi yaratan ve tüm yarattıklarını ayrımsız seven büyük gücün kulları olarak, dünyayı daha güzel günlere

taşıyanlardan olmamız dileklerimle...



Kalın sağlıcakla.



Selma Candan

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
Neoglance Derneği -nurhanza
nurhanza isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla