07-04-2009, 03:07 PM
|
#42 (permalink)
|
Redflowers
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Işığı Arayanların Karanlık Yanı Kitabından Alıntılar 7/3(7/1 ve 7/2 bir önceki sayfadadır.) Bir çok insan ana babası gibi olmayacağına karar vermiştir. Ama, ana babamızın olumlu ve olumsuz niteliklerini massederek yıllar geçirdiğimizi kabul ve tasdik etmek zorundayız. Kendi geçmişleri göz önüne alınırsa, anne babalarımız yapabileceklerinin en iyisini yaptılar. Biz yetiştirilme biçimimizi değiştiremeyiz ve deneyimlerimizdeki dersleri bulmaya gönüllü olduğumuzda, her olayın bize öğrenip gelişme konusunda bir fırsat sağladığını görebiliriz. Aile bireyi tarafından yıllarca cinsel olarak taciz edilmiş olan bir arkadaşım bana şöyle demişti: ‘Geçmişte yaşadığım tüm bu taciz için Tanrı’ya şükrediyorum, çünkü böylece dünyadaki en becerikli insanlardan biri oldum. Ben buraya geçmişimin tüm acısı ve taciziyle nasıl başa çıkacağımı öğrenerek eriştim.’ Tüm olumsuz olaylar kılık değiştirmiş nimetlerdir. Bazılarımız kötü şeylerin hiçbir iyi nedenden ötürü olmadıkları illüzyonu altında yaşamayı seçeriz. Ama, acının bir amacı vardır. O bize öğretir ve yüksek bilinç düzeylerine doğru yol gösterir. Bir gece beş-altı genç adamın kumsalda tutuklanıp kelepçelendiğini gördükten sonra, meditasyon yaparken Tanrı’ya ‘Neden bu harika yaz gecesinde bu gençler kumsalda bir yangın çıkarmak zorundaydılar ki?’ diye sordum. İçimden gelen bir ses bunun o genç adamları tekrar Yuva’ya yönlendiren Ruhun işi olduğunu söyledi. Onların başlarını derde sokmaları, içlerindeki Tanrı kuvvetinden gelen bir uyanış çağrısıydı. Hapishanelerde siz, çoğunlukla, yüzlerce sert genç adamın kutsal kitaplarını okuduklarını ve dini ayinlere katıldıklarını görebilirsiniz. Yetişkinlik saatlerinin bir saatini bile ayırıp Tanrı hakkında düşünmemiş olan bu adamlar şimdi yanıtları bulmak için ruhlarını araştırmaktadırlar. Hayatta karşılaştığımız zorluklar tutkumuzu boğan ve bizi ruhsal merkezimizden uzak tutan bir geçmişten özgürleşmemize yardımcı olan içgörüler sağlayabilirler. Kadim bir öğreti, ‘Dünya akıllı olanlar için bir öğretmen, aptal olanlar için ise bir düşmandır.’ der. Hiçbir olay kendi başına acı verici değildir. Bu tümüyle bir perspektif meselesidir. Her an Dünya’da olup biten her şeyin olması gerektiği gibi vuku bulduğunu anlamak önemlidir. Hata diye bir şey yoktur. Kaza ya da raslantı diye bir şey yoktur. Dünya semavi bir gökyüzü ve dipsiz bir kuyudur. Biz birine sahip olmadan diğerine de sahip olamayacağımızı anladığımızda, dünyayı olduğu gibi kabul etmek kolaylaşır. Ben geriye dönüp kendi yalanlarla, incinmeyle, acıyla ve uyuşturucuyla dolu geçmişime bakıyorum. Ama, tüm bu deneyimler olmasaydı, bugün öğrettiğim gibi öğretemezdim. Geçmişimdeki her olay, uykusuz her gece, her gözyaşı beni ruhsal yolculuğumu gerçekleştirmeye biraz daha yaklaştırıyor. Hiç kimse benim söylediğim şeyi onu söylediğim şekilde söyleyemez. Hiç kimse benim yaptığım şeyleri onları yaptığım şekilde yapamaz. Ben benim ve siz sizsiniz. Her birimiz kendimize özgüyüz, benzersiziz ve hepimiz kendimize ait özel bir yolculuğu sürdürüyoruz...
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |
Offline
| |