Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-04-2009, 03:32 PM   #1 (permalink)
serpil22
Yüzbaşı
 
serpil22 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 820
Tesekkür: 8,267
708 Mesajinıza toplam 7,105 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
serpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond reputeserpil22 has a reputation beyond repute
Thumbs up SORU SORMA FARKINDALIĞI

Türkler, ses ile cevap veren bilgisayarı görünce şaşırmışlar. Bir soru sormaya karar vermiş biri.. Geçmiş karşısına...

“Naber?” demiş.

Bilgisayar tüm sistemi search etmiş, taramış hardiskini, cevabı bulamamış ve error verip, bozulmuş.

Sorular ne kadar önemli hayatımızda. Sorduğumuz kadar, bize sorulan da. İş görüşmelerinde sorulur, sınavlarda sorulur, sohbetlerde sorulur, sorulur da sorulur.



Soruyu doğru anlamakta önemli sanırım. Cevaplar bazen içinde saklı oluyor soruların..

İnsanları sorularından tanımak aslında o kadar kolay ki. Sorunun asıl amacı gerçeği öğrenmektir. Gerçeği öğrenirken, yargı, inançsızlık, öfke, aşağılama da sorunun içine gizlenebilir.



Soruyu soran bu yüzden, cevabı verenden daha çok belli eder kendini... Biz nasıl sorular soruyoruz acaba gün içinde?




Annem her eve gelişimde sorardı “Burcu sen mi geldin?” Demek annem gelmemi beklemiyor yada hoşgeldin demeye çalışıyordu aslında. Ben sık sık sorarım mesala “Gerçekten öyle mi?” diye.


Bu bir yöntemdir zaman kazanma adına. Bir de “Aa yemeğini bitirmedin mi” sorusu vardır, tabağa ve kalan yemeğe bakarak. Bunda da “ama o kadar yaptım, niye yemedin ki” sitemi vardır alt satırda.


Sohbetin ilk dakikalarında ard arda sorulan, “Ne iş yaparsın?", "Nerede oturuyorsun?", "Evli misin?" gibi sorularda bir statü dengelenme arayışı gibidir bana göre.


Kısa cevapların analizi karşı tarafa kalır genellikle... Sormak isterim tüm soruların arkasından “uygun düştüm mü acaba sana” diye...


"Ne var, ne yok?" “Ne yapiyorsun? “Nasil gidiyor?” gibi sorular ise nasıl anlamsızdır aslında...


Evlilikler sorulan soruların yanlışlıklarıyla bitmiyor mu? “Nerdesin?”, “Niye konuşmuyorsun”, "Neden bunu böyle yapıyorsun?” soruluyor,


“Özledim seni, Konuşalım mı” demek yerine, çoğu zaman varılan nokta soru imi gibi sallantıda...


Sınavda başarısız olan birinin kendine sorduğu “Niçin böyle oldu”, onu ne kadar sağlıklı bir cevaba götürür? Bu soru nasıl bir ruh haline sokabilir bir insanı, düşünün.


Bu sorunun yerine “Nasıl başarabilirim?” daha cevaba yakın bir soru değil mi sizcede?

.

Konuşmalarımız sorular üzerine kurulu, sorularımızın arasında aslında gerçek niyetimiz gizli.


Neyi öğrenmeyi çalışıyoruz, aslında nedir demeye çalıştığımız.. Peki gerçeği arayışımız nerede saklı?


Çocuklar çok güzel sorular soruyorlar. Anne babaları delirtseler bile tek bir amaçları var, gerçeği öğrenmek, sadece gerçek ile ilgililer..


Soruların içinde “biliyorsan hadi cevap ver” yok, içinde “hadi madem bunu da bil” yok... İçinde ego yok...


Sadece merak var, öğrenme merakı... İçten gelen, öğrenmeye ve gerçeği anlamaya odaklı.. İnternette okuduğum birkaç çocuk sorusunu paylaşmak isterim sizinle..



- Anne balıklar su içer mi ? Peki balıklar terler mi ?



-Akşam olunca biz uyuyoruz ya, sabah kalkacağımızı nerden biliyoruz peki?



- Anne ben nerden çıktım?


- Karnımdan çıktın sayılır yavrum... Sezeryan ile doğurmuştum ya ben seni...

- Pekiiiii oraya nasıl girdiiiiim?


Yetişkinler de her şeyi bilemez. Onların da cevaplarını bildikleri ve bilmedikleri sorular vardır elbet.

Ama esas olan çocuğun beklediği sorularını her zaman dinlemeye hazır olduğumuzu ve birlikte yanıt aramak için yanında olduğumuzu bilmesi ve hissetmesi...


Burada soru gibi, cevaplama da da aynı samimiyet ortaya çıkıyor. Bu yaklaşım bile, doğru cevabı alamayan çocuğun iletişim yeteneğini güçlendiriyor.


Soru sormak, ne kadar önemli aslında.. Soru sorma eğitimi de bu noktada başlıyor. Gerçeği mi merak ediyorsunuz?


Cevabı önemsemeden mi soruyorsunuz? Sohbet kurduğunuz insanlara sorularınızla aslında ne demeye çalışıyorsunuz?


Neyi soruyorsunuz aslında soru cümlesinin alt satırında? Peki kalpten mi geliyor soru cümleleriniz?


Bu bir farkındalık oyunu.. Gündelik bir farkındalık oyunu..


Şimdi kendimize bakalım.

Sadece ve sadece gerçeği arayalım sorularımızda, sorarken yargılamayan, sorarken soru dışında başka bir anlamı cevap bulmaya çalışmayan sorular, iletişimimizi ve şeffaflığımızı arttıracak.


Kuşkuları, kıstasları, hesap sormayı, haklı olmayı, tartışma ruh halini, egomuzu, mesajın doğru anlanma kaygısını bırakıp, sorularımızda gerçeği anlamanın pozitif çizgisine yoğunlaşalım.


Dürüst ve içten olalım sorularımızda ve gelecek cevabı da aynı şekilde kabul edelim. Bu bizi daha üst bir gerçeklik mekanına çıkaracak bir yol aslında...


İletişimimizi güçlendirirken, gerçeğe de ulaştıracak bir yol... Soru varsa, cevaplarda her zaman gelir. Soru ne kadar içten ve doğruysa, cevaplarda öyle olacaktır.

ALINTIDIR...


 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
serpil22 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla