Asiller
Deniz kenarında irili ufaklı çakıl taşları vardır.Uzaktan bakınca pek belli olmaz. Yakından baktığınız zaman onların değişik renkleri,ayrı biçimleri olduğunu fark edersiniz.Bir de üzeri kumla örtülmüş olanları, yada kumun altında ucundan biraz görünenleri vardır.Ancak bunları üzerindeki kumları elinizin tersiyle sildiğinizde şaşırtıcı güzellikte renkli taşlar çıkar karşınıza.
Afrika’nın Güneyinde Maymun avcıları maymunları avlamak için odundan kafesler yapmışlardır.Kafesin bir köşesinde bir maymun elinin girebileceği büyüklükte bir delik ve maymunların en çok sevdiği muz.Fakat bu kafesin şöyle bir kusuru vardır.Eğer ki maymun kafesin deliğinden elini yavaşça çektiği halde canını kurtarabilecek.Fakat işi aceleye getirip muz uğruna canından da olabilir.Yapılan araştırmalara göre maymunların %90 gibi büyük bir kısmı canı uğruna da olsa muzu kafesten çıkarmaya çalışmışlardır ancak bunda başarılı olamayıp avcıların eline düşmüşlerdir.Diğer küçük bir kısım ise canını daha değerli görüp muza tenezzül bile etmemişlerdir.Yaşamak için o çok sevdiği yiyecekten vazgeçen maymunlar…
Hayatın akışı,insanlar arasındaki gerilimler,kavgalar yorar insanı.
Ama her zaman birinci kural kendin olabilmektir.Şartlar ne olursa olsun kendi kişiliğini göstermeyi bilmektir.Ben buyum beni böyle kabul görün der kimileri.Haklıdır da aslında neden farklı olsun ki öyle değil mi?
Hatta bu yüzden eleştirilirler.Karşıdaki ondan daha farklı biri olmasını ister.Ama o ‘hayır ben böyleyim’ der.
Acaba hala var mıdır böyle insanlar kendi olmayı başarabilenler.
Acaba var mıdır?Bir maymundan ne farkım deyip bunu başarabilenler.
Sevgiler…
alıntıdır arkadaşlar sevgiyle kalın