13-04-2009, 05:54 PM
|
#8 (permalink)
|
Moderator
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Ruhsal Yasalar RUHSAL YASALAR 8 İnsanın dünyadaki yaşam amaçlarından ilki, gerekli olan deneyim ve bilgiye ulaşmaktır. Telafi yasası veya karma yasası diye de bilinen, bizim geçmiş yaşamlarda oluşturduğumuz ve gelişim engeli tortular, mesela, korkularımız, bağımlılıklar, dünyasal tutkular ve egonun sınırlayıcı etkileri. Bütün bunları değiştirmek daha ruhumuzun ihtiyacı bilgilerle donanmak dünyaya geliş amaçlarımızdandır. Evrenin düzenini sağlayan yasaları tanımadığımızda ve bu yasalara ters hareket ederek, düzeni sarsan yasaları oluşturduğumuzda, bizi hem içsel hem dışsal zorlayıcı etkilere maruz kalıyoruz. Düzen koruyucu yasaları tanımaya başladığımızda, alın yazısı, kader konusunda farklı bir bakış açısına ulaşabiliriz. Yani aslında bizim için ceza kesiciler ve bundan zevk alan bir güç de yok. Yani her şey belirlenmiş yasalar içinde varlığın seçme özgürlüğüne sunulmuş ve kendi yaratıklarımızın sonuçlarıyla karşılaşıyoruz. Eğer bilgi ve deneyim ile farkındalığımız bu yasaları anlamaya yetmiyorsa, ödül ve ceza kavramları olmadan yolumuzu bulamayız. Başımıza gelen olayların sebebini anlayamadığımızda bu bize ceza gibi görünür. Çünkü olayın sadece görünen yanıyla ilgileniriz. Halbuki her olayın birde görünmeyen bir yanı söz konusudur. Dinlerle birlikte semboller düzeyinde ortaya çıkan, günah ve sevap, uydurma kavramlar değildir. Henüz yasaları anlayamamış varlıkları bir üst seviyeye taşımak için kullanılan yaptırım gücü gibi düşünebiliriz. Dinleri bu dünya okulunun dersleri gibi, peygamberleri de o çağın öğretmenleri olarak düşünelim ve bir öğrenci için nasıl ki alt sınıflarda dersler daha kolay ve sembollerle anlatım daha fazla, üst sınıflarda ise, derslerin sorumluluğu biraz daha artıyor ise, bu insanın anlayış ve kavrayışındaki farkı ve değişimi de buna benzetebiliriz. Mesela son sınıflarda tatbikat ve uygulama başlar, yani öğrenilenler hayata geçirilmeye başlanmalıdır. Ve artık öğrenilenlerin sorumluluğu da kişinin kendisindedir. Henüz bir şeyleri anlayamayacak yaştaki çocuk için büyükleri ona, koruyucu bazı sınırlamalar koyarken, biraz bir şeyleri anlamaya başladığında, yavaş yavaş işin doğrusunu anlatmaya çalışırlar. Hatta kimi zaman yaşayıp öğrenmesi için uğrayacağı bazı zararlara göz yumulur. Dünya yaşamındaki gelişim sürecimiz de buna benzer. Ulaşmaya çalıştığımız nokta, özümüzdür. Ve asıl günah özümüzden uzaklaşmak, unutmaktır. Ben kimim? Sorusuyla başlayan ve kim olmadığımızın anlaşılmasıyla, kendi kaderimizi yarattığımızı biliriz ve onun sorumluluğunu üstlenmeye başlarız. Karma kelimesi sankristçede fiil, eylem anlamına gelir. Dinlerdeki günah ve sevap, halk dilinde ektiğini biçme, ilahi yasalarda sebep sonuç olarak değerlendirilebilir. Bu yasa kişinin kendi iradesi ile seçtiği yön ve hedefler doğrultusunda ilerleme hareketidir. Sebep sonuç yasası da eylem yasası ile birlikte çalışır, fakat nefes alıp vermek, bahçeyle uğraşmak, temizlik yapmak gibi şeyler dünyanın gerekleridir ve karma oluşturmaz. Hangi amaçla hangi yöne doğru çaba harcadığımız ve niyetlerimiz önemlidir. Başımıza gelenlerin sebebini anlamayabiliriz, çünkü hangi karmik sebebin sonucunu yaşadığımızı bilmek zordur. Karma bir zaman aralığı içinde diğer etkileri de toplayarak karşımıza çıkar, çünkü başka varlıkların karmik sonuçlarıyla da iş birliği halinde temizlik yapılır. Onun için kimi karmalar bizimkini bekleme sürecine alabilir. Varlık olarak her zaman olumlu eylemlerde bulunmak, olumlu yönde hareket etmek, daha önce oluşmuş karmik sürecimizi dengeleyecektir. Yeni karma ve zorlayıcı etkileri kendimize çekmemizi de önleyecektir. Karma yasası Newton yasasını da ifade eder. Yani “her eylemin ona eşit bir karşı eylemi vardır” diyen yasayı. Bize mutluluk ve ya ızdırap veren kişiler sadece aracıdır. O kişiler kendilerinde bulunan ya da olumlu olumsuz etkilerinden ihtiyacı olanlara dağıtmaktadırlar. Fakat o anda orada bir başkasını değil de neden biz orada bulunuyoruz. Bunu düşünmek önemlidir. Neyi nasıl yapacağımız konusunda asla şaşmayan bir rehberimiz olan VİCDAN ımızı dinlemek bizi yasalara uygun yaşamamızı sağlar. Çünkü iyi ya da kötü yapılan tüm hareketler vicdana yansır. Ve bizi sarsar. Bizde çelişki yaratan her olayda vicdanın uyarısı vardır. Gönül rahatlığı dediğimiz o iç huzurunu duyamadığımız her olayın telafisini uzatmamak, bizi karma yükünden kurtaracaktır. Alıntı |
Offline
| |