Administrators ♥Ozlem Şahin ♥
Üyelik tarihi: Feb 2007 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Tarihi Belgeler ve Anekdotlarla : ÇANAKKALE DESTANI
ac ve perisan halkin disinden tirnagindan artirarak devletine kazandirmak
istedigi ve parasi pesin odenmis iki savas gemimize ıngilizlerin goz gore
el koydugunu, tum ultimatomlarimiza ragmen paramizi geri odemediklerini ve
bu gemilere daha sonra askerlerini doldurarak canakkale'ye yolladiklarini..
enver pasa'nin alman hayranliginin bize 500 bin vatan evladina ve bir
imparatorlugun tasfiyesine neden oldugunu, almanlarla yapilan gizli
anlasmanin kabinedeki bakanlardan bile gizlendigini, aradan yuz yil
gecmesine ragmen yabanci hayranligi hastaligimizin gecmedigini, sadece
hayran olunanlarin degistigini..
sultan abdulhamid'in olaylari kirk yil onceden gorerek canakkale'deki
tabyalari guclendirdigini ve elden gecirdigini, bazi yeni tabyalari insa
ettirdigini, o'nun yaptigi calismalarin belki de savasin seyrini
degistirdigini...
ıngilizlerin daha savas ilan edilmeden seddulbahir'i
bombaladiklarini ve 86 sehit verdigimizi...
avustralya'nin ve yeni zelanda'nin genclerinin "avrupa'yi almanlardan
kurtarmak ve avrupa'nin ozgur kalmasini saglamak" propagandasiyla
toplandigini, bu genclerin daha once gelibolu denilen yerin adini bile
duymadiklarini..
ıkinci cikarma icin savasa giden bir avustralya askerine nereye gittigini
soran bir yasli adama "turkler buraya gelip yerlesecekler, onlari oldurmeye
gidiyoruz" dedigini, bu soz uzerine yasli adamin binlerce kilometrekarelik
cole dogru baktigini ve "eee gelsinler ne olacak ki burada yer cok" dedigini
padisahin "cihad" ilanini duyan ve avustralya'da yasayan iki zenci
muslumanin, turklerle savasa giden birlige ates actigini ve orada sehit
edildiklerini, orada bulunan ve olayi yasayan avustralyalilarin bu olayin
nedenini uzun sure anlayamadiklarini...
ıngiliz-fransiz donanmasinin gelibolu oncesi 200 yildir hic yenilmedigini,
dunyanin gelmis gecmis en iyi donanmasi olarak bilindigini, bu donanmanin
bayraklarini goren turklerin topuklari yaglayip kacacaklarini
dusunduklerini, daha da trajik olani bu dusunceye saplanti derecesinde inandiklarini ..
ıngiliz-fransiz donanmasinin seksen parca gemiyle bogaza saldirdigini,
gemilerden birinin adinin "agamemnon" oldugunu, agamemnon'un binlerce yil
once truva'ya saldiran yunan ordusunun komutaninin adi oldugunu..
agamemnon'un yasadigi topraklarda dogmasina ragmen kaninin son damlasina
kadar turk olan ve kendisini anadolulu hisseden mustafa kemal'in canakkale
zaferi sonrasi oldurulen truva kahramanini "hektor'un ıntikamini aldik"
diyerek unutmadigimizi ve truvalilarin bizim icin ne anlama geldigini en
guzel sekilde ifade ettigini..
ıngilizlerin sabah saatlerinde girdikleri bogazi ellerini kollarini
sallayarak, canlarinin istedigi her yeri bombalayarak gecebileceklerini
zannettiklerini, aksam bes cayini marmara denizinin ortasinda icmeyi
planladiklarini, ıstanbul uzerine bahisler
kurduklarini..
sair deyince insanlarin aklina terbiye, iman ve insanlik sahibi yuce
kisiliklerin geldigi (mehmet akif ersoy gibi), ıngiliz sairlerin de "hem
de yuksek ideallerle- savasa katildigini, bu ideallerini gunluklerinde
"lokum ve halilari yagmalamak, ayasofya'nin cinilerini sokmek, ıstanbul'un
en guzel lokantalarinda balik yemek" olarak yazdiklarini..
tehlikeli gelismeler karsisinda devleti yonetenlerin baskenti
eskisehir'e tasimayi dusundugunu, hatta gerekli binalarin ayarlandigini,
gitmesi icin teklif goturulen devrik sultan abdulhamid'in bu teklife
siddetle karsi ciktigini, "biz ıstanbul'u alirken bizans ımparatoru kaninin
son damlasina kadar savasti ve oldu ben ondan daha mi az serefliyim!
gelirlerse burada savasir ve oluruz" dedigini, bu sozler uzerine payitahtin
utandigini ve ıstanbul'da kalmaya karar verdigini, direkten donen bu
dusuncesizligin belki de askerimiz uzerinde korkunc bir moral cokuntu
yaratmis olabilecegini..
osmanli devletinin elinde sadece 26 deniz mayini kaldigini, nusret (yardim)
gemimizin kaptaninin (tophaneli hakki binbasi ) mayinlari nereye ve ne zaman
birakmasi gerektigini bir gece once ruyasinda bir yuce kisi tarafindan
kendisine bildirildigini, bu mayinlarin hic akla gelmeyecek bicimde
ertugrul koyunda kiyiya paralel olarak dokuldugunu, ıngilizlerin bogazi
defalarca dikine kontrol etmelerine ragmen bu mayinlari tespit
edemediklerini cunku nusret'in bu mayinlari son mayin kontrolunden sonra
sabaha karsi biraktigini..
donanma bogazi gecmeye basladiginda dusuk top menzilli fransiz gemilerinin
taktik geregi tabyalarimizi sasirtmak icin oncu atislar yaptiklarini daha
sonra arkalarindan gelen uzun menzilli ıngiliz gemilerine yol acmak icin
kenara kaydiklari bu kayma esnasinda kiyiya paralel yerlestirilen
mayinlara carptiklarini, buyuk bir panik yasandigini, ortaligin
karistigini, gemilerin birbirine girdigini, 200 yildir yenilmeyen dunyanin
en buyuk donanmasinin iki saatte dagildigini turklerin batan dusman
gemilerindeki savunmasiz askerlere ates etmeyi biraktiklarini ve diger
gemilere ates ettiklerini bunu goren ıngiliz komutanlarinin "muhtemelen kendileri
tersini yapmis olacaklari icin- olaya bir anlam veremediklerini her
firsatta bize insan haklari, medeniyet, modernite tokatlari patlatanlarin
o gun aldiklari bu insanlik dersi karsisinda sok gecirdiklerini...
edremitli seyit onbasinin, topun agzina mermi suren vinc tesisati
bombardimanda kullanilamaz hale gelince "ya allah bismillah" diyerek uc
tane 275 kiloluk mermiyi tek basina arka arkaya kaldirarak yataga surdugunu
ve atesledigini, bu islemi yapabilmesi icin her defasina uc basamakli metal
bir merdivenden cikmasi gerektigini, ucuncu atista ıngilizlerin "ocean"
zirhlisinin dumenini parcaladigini, dumeni kirilan "ocean"in sarhos bir
serseri gibi mayinlara suruklendigini bir mayina carparak havaya uctugunu
ve yirmi dakika icinde battigini..
bu olayin ertesinde boluk komutaninin seyit onbasiyi cagirttigini, ayni
mermiyi kaldirmasini istedigini ancak seyit onbasinin bunu
basaramadigini bunun uzerine komutanin "bu merminin tahtadan bir
maketini getirsinler, bu yigidin fotografini ceksinler" diye emir
verdigini, bu fotografin hepimizin cok iyi bildigi ve seyit onbasinin
gunumuze ulasan tek fotografi oldugunu..
cumhuriyet kurulduktan cok sonra mustafa kemal'in edremit'i ziyareti
sirasinda seyit onbasiyi sordugunu ve kaymakam dahil kimsenin
bilmedigini kaymakamin seyit onbasi'yi mustafa kemal'in huzuruna
cikarmadan once kiligini begenmeyip, tiras ettirip takim elbise
giydirdigini, bu olayin mustafa kemal'i derinden yaraladigini kaymakam
dahil orada bulunan herkesi azarladigini seyit onbasinin olene kadar
ormancilik yaparak sefalet icinde perisan yasadigini...
nusret mayin gemisinin yakin zamana kadar mersin'de demirli oldugunu ve
omru doldugu icin jilet yapilmasinin planlandigini, sirf bu ihtimalin bile
turk milleti adina yuz kizartici bir utanc levhasi olarak kalacagini,
birkac vatanseverin cirpinisiyla simdilik bu olayin durduruldugunu..
ıngilizlerin 18 mart faciasinin suclusu olarak mayin
taramacilari sorumlu tuttugunu, hepsinin kursuna dizdirildigini, savas
bittikten yillar sonra her iki ordu arsivleri aciklanip gercekler
ogrenilince bu askerlerin
ailelerinden ozur dilendigini, tazminat odendigini, iade-i itibar
yapildigini ve serefli birer asker olarak olduklerini ilan ettiklerini..
ingiliz-fransiz ortakliginin bogazi donanmayla gecemeyeceklerini anlayinca
onlara gecit vermeyen turk topcularini arkadan ele gecirerek temizlemek
icin cikarma harekati yapmaya karar verdiklerini, bunun icin misir'da
piramitlerin dibinde, somurgelerinden getirdikleri on binlerce askeri toplayip
"nasil olsa orada turklerle isimiz cok kolay olacak"
diyerek bu askerlere bastan savma bir
egitim verdiklerini, burada toplanan askerlerin 16 farkli ulkeden
geldigini, aralarinda muslumanlarin bile oldugunu, daha sonra bu askerlerin
savas esnasinda kandirildiklarini anlayip taraf degistirdiklerini, burada
toplanan askerlerin buyuk cogunlugunun capulcular gibi davrandigini, kahire
sokaklarinda yapmadiklari rezilligin kalmadigini..
misirda toplanan askerlerin kayitlarini tutan bir katibin surekli
"australia and new zealand army company/ avustralya ve yeni zelanda ordu
birligi" yazmaktan sikildigini pratik bir cozum olarak bu kelimelerin bas
harflerini alarak anzac kisaltmasini buldugunu, bu kisaltmanin dunya
tarihine gectigini..
ıngilizlerin cikarma harekatini ellerine yuzlerine bulastirdiklarini,
akinti ve hava durumu dahil yaptiklari hicbir hesabin tutmadigini,
araliklarla cikmalari gereken genis kumsala degil, dar bir koya ve
kalabalik bir sekilde cikmak zorunda kaldiklarini, karsilarinda ise ezineli
yahya cavus ve 62 kisilik takimi disinda hicbir birligimizin olmadigini..
turk ordusunun basindaki alman liman von sanders pasa'nin cikarma beklenen
bolgeleri kasitli olarak yanlis hesapladigi, ıngilizleri ve turkleri
olabildigince birbirine kirdirarak ıngilizlerin dikkatini bu bolgeye
cekmeyi, bu sayede avrupa'da savasan alman askerlerinin karsisinda daha
zayif bir askeri guc olmasini ve alman birliklerini rahatlatmayi
amacladigini, bu gizli hesabin her iki taraftan da 500 bin cana mal
oldugunu, bunun ispatlanamamis bir iddia oldugunu, tum savas boyunca liman
pasanin hicbir askeri tahmininin tutmadigini, aradan yuz yil gecmesine
ragmen bu suphenin hala kafalari kemirdigini..
canakkale savaslarindaki en buyuk askeri dehalarin mustafa kemal ve esat
pasa oldugunu, dusmanin her hamlesini dogru tahmin ettiklerini, yaptiklari
kritik hamleler ve aldiklari cesur kararlarla savasin seyrini
degistirdiklerini, gelisen olaylar neticesinde askerlerinin de yuksek
guvenini ve hayranliklarini kazandiklarini, bir isaretleriyle
emrindekilerin hic dusunmeden olume kostuklarini ıngiliz ve fransiz
kurmaylarinin bu kadar zor sartlarda carpisan turk ordusunun bu kadar
akillica sevk ve idare edilebilmesine anlayamadiklarini, zaten onlarin tum
savas boyunca olan biten hicbir seyi anlayamadiklarini..
cikarma beklenmedigi icin kucuk bir takimdan baska hicbir askeri birligin
bulunmadigi koya cikan 4000 ıngiliz askerine yahya cavus ve arkadaslarinin
eski tip piyade tufekleriyle 18 saat boyunca karsi koydugunu, mermi israfi
yapmamak icin asla tek dolasan hedeflere ates edilmedigini, neredeyse
hicbir mermi israfinin yapilmadigini, adamlarin orada cakili kaldigini, bir
santimetre ilerleyemediklerini , takim komutanlarinin ustlerine
telsizlerinden verdikleri raporlarda karsilarinda kalabalik bir makineli
tufek (!) birliginin bulundugunu bildirdiklerini, disaridaki kiyimi goren
ıngiliz askerlerinin cikmak istemediklerini bunun uzerine komutanlarinin
onlara arkalarinda ates ederek zorla savasmaya gonderdiklerini havadan
savasin seyrini takip etmekle gorevli bir ıngiliz pirpir ucaginin pilotunun
kiyidan 50 m kadar aciga kadar denizin kipkirmizi kan ile doldugunu
gordugunu, bunun hayatinda gordugu en korkunc sey oldugunu soyledigini ve
muhtemelen aklini oynattigini...
ezineli yahya cavus ve arkadaslarinin hepsinin orada sehit oldugunu bu
carpisma ve sehadetin belki de savasi kurtardigini, bu bolgeye cikarma
yapildigini haber alan diger birliklerin bolgeye yetismesi icin gereken
zamanin kanla kazanildigini...
bir bolgeye cikarma yapan 2000 kisilik ıngiliz ve fransiz bolugunun o
bolgede bulunan selvi agaclarini turk birligi sandiklarini, hepsinin
kacarak bolgeyi terk ettiklerini, bu olayin yillar sonra kendi
raporlarindan ve yazili kaynaklarindan ogrendigimizi, kimsenin nasil olup
ta 2000 kisinin ayni anda hayaller gordugunu aciklayamadigini..
tum cikarma harekati boyunca ıngilizlerin yilan gibi sinsice davranmaya
calistiklarini, basta anzak birlikleri olmak uzere diger tum somurge
askerlerini hep kendilerine kalkan olarak kullandiklarini olumun kesin
oldugu taarruzlarda oncu siper birlikleri olarak hep bu askerlerin
kullanildigini mel gıbson'un genclik yillarinda basrol oynadigi "gallipoli"
adli sinema filminde bu konuya inceden gondermeler yapildigini..
ıngilizlerin tum savas boyunca hata ustune hata yaptiklarini, aptalca
kararlar aldiklarini, emir-komuta zincirlerinde surekli kopukluklar
oldugunu, verilen onemli emirlerin asla yerine ulasmadigini, kimden
geldigi belli olmayan emirlerle onemli stratejik hatalar yaptiklarini,
mevzi ve can kaybinin bu nedenle cok artigini, ıngiliz savas kaynaklarinda,
askerlerin anilarinda ve arastirma eserlerinde bunun gibi yuzlerce olay yasandigini..
gelibolu siper savaslarinin tarihin gordugu en acikli savas oldugunu,
on binlerce askerin savastigi dusman askerini bir kere bile goremeden can
verdigini, ıngilizlerin tokat ustune tokat yedikce turk siperlerine kursun
yagdirir gibi bombalar yagdirdiklarini, kollarin bacaklarin havalarda uctugunu,
yerin altinin ve ustunun surekli yer degistirdigini, her defasina "tamam
bu sefer canli turk birakmadik" diyerek saldiriya gectiklerini, her
defasinda allah'tan baska siginacak hicbir seyleri kalmamis mehmetlerin
kabus gibi tekrar tekrar karsilarina ciktigini..
savas istatistiklerine gore bir m2'ye 6000 mermi dustugunu, bu oranin dunya
savas tarihinin en yuksek orani oldugunu havada iki merminin carpisma
ihtimalinin 600 milyonda bir oldugunu, bu carpisan mermilerden canakkale'de
onlarca bulundugunu savas gazilerinin "cehennem diye bir yer vardir
biz orayi gorduk" dediklerini..
galatasaray sultanisi (lisesi) ogrencilerinin okul siralarini birakarak
cepheye kostuklarini, 15-16 yaslarindaki bu fidanlarin hepsinin tek bir
saldirida ıngiliz makinelisi ile bicildigini, olayi
goren bir turk askerinin yillarca agzini bicak acmadigini ve ne zaman
canakkale'den bahsedilse hungur hungur agladigini
daru'l funun'un tum son sinif ogrencileri sehit oldugu icin o sene hic mezun vermedigini...
gomulemeyen olulerin on binleri buldugunu, ortaligin kokundan ve sineklerden
gecilmedigi, domuzun bile yasamayacagi sartlarda askerlerin savastigini,
ilk ateskesin dostluk gosterisi degil, sartlarin her iki taraf icin de
artik kaldirilamayacak kadar agirlastigi icin zorunlu olarak alindigini
ıki tarafin askerlerinin o gun arkadaslik yaptiklarini, birbirlerine
cigara, yiyecek ve tespih, yuzuk, rutbe gibi ufak tefek hediyeler
verdiklerini, bu manzarayi goren bir turk subayinin "goren insanin
zalimlesecegini, bir zaliminde insanlasacagini" ifade ettigini..
ortaligi basan sinekler yuzunden hicbir yiyecek maddesinin birkac tane
sinek yutmadan yenilemeyecegini, salgin hastaliklarin da savas kadar can
aldigini, bir ıngiliz askerinin hasta arkadasini buyuk abdestini yapmak
icin tuvalet cukuruna girerken gordugunu, oradan cikmayinca cukura
kostugunu, hasta askerin bayilarak pisliklere batmis oldugunu,
arkadaslarinin ise onu yukari cekemeyecek kadar gucsuz kalmis olduklarini,
bu hasta askerin kendi pisliginde bogularak can verdigini canakkale
savaslarina daha once hic bilinmeyen zeka urunu hileler ve aldatmacalara
basvuruldugunu, turklerin soba borularindan top bataryalari yaptigini ve bu
sasirtmacanin isimize cok yaradigini, askerlerin tahta duzenekler yaparak
siperden hic cikmadan tufek atisi yapabildiklerini, bomba firlatan
duzenekler yapildigini, ıngilizlerin turk topcusunu yaniltmak ve zaten az
olan muhimmati bosa harcatmak icin tahtadan kocaman gemiler insa edip
yuzdurduklerini topragin altinda bile savas oldugunu, her iki tarafin
tuneller acarak dusman siperlerinin altina kadar gelip patlayici
yerlestirdiklerini, bu sekilde iki tarafin da cok kayip verdigini...
ıkinci cikarmadan once ıngilizlerin komutanlarini degistirdigini, yeni
gelen sopford'un emekli bir asker oldugunu, cikarma yapildiktan sonra uzun
zamandir gelibolu'da bulunan tum subay kadrosunun siddetli itirazlarina ve
"hemen simdi saldirirsak turkleri arkadan cevirip bu isi bitiririz, bu
tepeler bombos" onerilerine karsin buyuk bir aptallik yaparak "yoldan
geldik yorgunuz bugun dinlenelim, yarin rahat rahat savasiriz" diyerek
askerlerine dinlenme emrini verdigini, cikarma yapan askerlerin bombos
tepeler onunde gun boyu denize girerek eglendigini, mangal yaparak keyif yaptigini..
bu sirada cikarmayi haber alan esat pasa'nin yarimadanin obur ucunda
bulunan birlige dusmani karsilama emrini verdigini, bu komutanin ise
"askerlerim gunlerdir uykusuz ve yorgun bu sartlar altinda yarimadayi
yuruyerek gecemeyiz" itirazini aninda o subayi gorevden alarak
cevaplandirdigini, yerine anafartalar grup komutani olarak mustafa kemal'i
gorevlendirdigini, ac, yorgun ve sefil mehmetlerin mustafa kemal'in
arkasindan 20 saat yurudugunu, bu sirada ıngiliz askerlerinin kiyida mangal
ve piknik yaparak dinlendiklerini, bu iki zit ve mantiksiz sartlari yasan
birliklerin sabah gunesinde karsilastiklarini, turk askerinin mermiyle,
mermi bitince sunguyle ve daha sonra kendini ucurumdan asagi atarak vatan
topragina yapilan son saldiriyi da durdurdugunu, conkbayiri'nin 24 saat
icinde 7 kere el degistirdigini, bunun bir savas degil, bogusma oldugunu,
sonunda ıngilizlerin ne yaparlarsa yapsinlar bu isi basaramayacaklarini
anladiklarini, ıngilizlerin ve tum isbirlikcilerinin bu isten vazgecme
karari aldiklarini, canakkale seferinin son direnisinin ileride vatani bir
kere daha kurtaracak ve cumhuriyeti kuracak olan genc liderimizi tum
dunyaya tanittigini musluman ulkelerde mustafa kemal'in kahraman ilan
edildigini, kartpostallarinin ve posterlerinin kapis kapis satildigini...
mustafa kemal'in anafartalar'da yaralandigini, kalbinin ustunde bulunan cep
saatinin parcalandigini ve sarapnel parcasinin derine girmesini
engelledigini, bu yaranin aylarca kapanmadigini, mustafa kemal'in askerin
morali bozulmasin diye bu olayin tek sahidine sus emri verdigini, daha
sonra liman pasa'ya parcalanan saatini hatira olarak verdigini ve liman
pasa'nin cok sasirip heyecanlandigini ve kendi altin kostekli cep saatini
mustafa kemal'e hediye ettigini..
canakkale'de doktorlarin askerlerden daha cok yoruldugunu, binlerce
yaraliyla ilgilenmek zorunda kaldiklarini, umitsiz vakalarla hic
ilgilenilmedigini ve kurtulma sansi olanlara oncelik verildigini, bir turk
doktorun onune kendi oglunun getirildigini, "kurtulma sansi yok" diye
oglunu tedavi etmedigini, hemen bir sonraki yaraliyi istedigini,
yaralilardan ancak ertesi gun basini alabildigini ve o zaman oglunun
mezarina gidebildigini..
ıngilizlerin kendi ifadelerine gore mukemmel bir geri cekilme plani
yaptiklarini, hicbir kayip vermeden cekip gittiklerini, onlarin ifadesine
gore turklerin hicbir seyden haberinin olmadigini ama yine kendi
yalanlarini kendi kaynaklarindan suratlarina çarparcasına, geri cekilme
esnasinda bizim siperlerden onlarin siperlerine uzerine kagit sarilmis bir
tas firlatildigini, bu kagitta duzgun bir ıngilizceyle "gittiginize
uzuluyoruz, suveys kanalinda gorusuruz" yazdigini bu olayin, geri
cekilmeden turklerin haberleri oldugunu ama artik savasamayacak kadar
yipranmis olduklarini ispatladigini okuma yazma oraninin yuzde beslerde
oldugu bir donemde bizim canakkale'ye hangi yetismis evlatlarimizi
yolladigimizi ve memleketin en az 100 yilini bozuk para harcar gibi harcadigimizi..
gelibolu topraklarina cikip, marmara denizini gorebilen sadece tek bir
ıngiliz askeri oldugunu, bu askerin aslen ırlandali oldugunu, turk askerini
sasirtmak icin gece kumsala tek basina cikip bir suru mesale yakarak
cikarma sanki oraya yapiliyormus gibi bir kandirmaca yapmaya calistigini,
bu askerin daha sonra yolunu kaybederek yarimadanin cok icerisine kadar
girdigini, daha sonra bir sekilde donerek kurtuldugunu, bu olayin yillar
sonra askeri gunlukler okununca ogrenildigini..
savasta turk ordusunun tek bir pirpir ucagi oldugunu, bu ucagin arada
sirada askere moral vermek icin uctugunu, bu ucagin tum birliklerimizin
sevgilisi oldugunu ve ona "tek kuyruk" adini taktiklarini..
savasin ozellikle sonlarina dogru ordunun istihkaklari azalttigini, askere
gunde sadece yarim ekmek verilebildigini, bu ekmegin de tas gibi kuru
oldugunu aclik icinde siperlerde yasayan mehmetlerin ayakkabi koselelerini
kaynatip corba niyetine icmeye calistiklarini eger fedakarlik buysa bizim
bildigimiz hicbir fedakarligin fedakarlik olmadigini..
medeniyetin oncusu ıngilizlerin beyaz bayrak sallayan turk askerlerini
kursuna dizdigini, esir askerlerimizi tahta barakalara doldurarak
diri diri yaktiklarini esir alinan ac turk esirlere maymunlara fistik atar
gibi yiyecek kirintilari atarak eglendiklerini turk askerinin savasta
silahsiz dusman askerini oldurmediklerini hayretle gorduklerini, bu sayede
cok sayida ıngiliz ve anzak'in olumden dondugunu, bunlardan birinin sonraki
yillarda ıngiltere genel kurmay baskani oldugunu, bu adamlarin insanlik
adina ne varsa canakkale'de bizden ogrendigini, savasin sonlarina dogru az
da olsa evcillestiklerini, canakkale ile yapilan her belgeselde bu temanin
abartiyla islendigini, bu savasin kendilerine de
buyuk pay cikararak ve yasadiklari agir yenilgiyi psikolojik olarak ortbas
etmek icin yapilan son centilmen (!) savas oldugunu utanmadan
soylediklerini, turk kokenli yapilan belgesellerde inanilmaz bir ıngiliz
hayranliğı yapildigini, hicbir belgeselde canakkale'de yasanan olaylarin
sansursuz ve adam gibi anlatilmadigini...
ıngiltere ve avustralya'nin aradan bu kadar yil gectikten sonra
gelibolu'nun kuresel miras oldugunu ve uluslar arasi toprak sayilmasini
istediklerini, kendi sehitliklerinin oldugu bolgelerin ise kendi topraklari
olarak kabul edilmesini istediklerini.. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ ben mevlana değilim, insan ol öyle gel.. |