Başlıksız Aslında on sene önce gitmem gerekiyordu ama artık dayanılmaz boyutlara gelince durum, bir büyüğümün EMRİ ile gittim. Artık bakışlarım sabitlenmiş, denilen lafları anlayamaz duruma gelmiştim. Aslında beni göndermek istemelerinin nedeni hem konuşup rahatlamam hem de o güzel psikolog bayanı görmem ve titreyerek kendime gelmemmiş. Gördüm, etkilendim, titredim ama kendime gelme faslı ne yazık ki vuku bulmadı. Bayanı da Allah sevdiğine bağışlasın diyor ve kaldığımız yerden devam ediyorum.
İlk konuşma tanışma faslı ve birkaç duygudurum araştırmasından öteye geçmedi. Ben de hayatın anlamına kavuşacağımı zannetmiyordum zaten. Görüşme biterken psikolog bayan son olarak bana oradan çıktıktan sonra ilk olarak ne hissedeceğimin farkında olmamı, bunu not etmemi ve kendisine bir sonraki görüşmede anlatmamı istedi. Dışarıda güzel ve güneşli bir öğleden sonra yaşanıyordu. Yüzümde biraz önceki görüşmeden kalan yalancı gülümseme solarken aklımdan ilk geçen şey ACI oldu. Bakmayın siz bu kelimenin üç harfli olduğuna. Her bir harfi bir zehir gibi sardığında bedeninizi, yüzünüzdeki ifadeler anlamsızlaşır, vücudunuz sabitlenir ve kıvranmaya başlarsınız.
Bir sonraki görüşme olmadı. İçinde bulunduğum kurum dolayısıyla çeşitli görevlere gittiğim için fırsat yaratmadım kendime. Daha sonra bir vesile ile gittiğim bir uzman nörolog, iş stresini alır diye hap verdi. Daha doğrusu yazdı, ben kendim gidip eczaneden aldım. Böylelikle sinsi amacıma ulaşıp hapçılık günlerime başladım.
Neyse ilaç konusu yeter bu kadar.
Bu arada lalezar sana bir sorum olacak. Önceki mesajında korkunç koca sendromundan bahsetmiştin bir cümle ile. Affına sığınmak talebiyle, eğer erkek olsaydın acaba "korkunç olan: kadın (eş anlamından kullanmak istedim. Normal şartlarda karı-koca ikilisinden karı tabiri kullanılıyor ama tabirin dışında olduğunda biraz itici bir kelime olduğu için kullanmadım) tabirini kullanma ihtimalin neydi?
görüşmek üzere. |