Cevap: Zamanlar...(Tense Dersleri) PAST CONTINUOUS TENSE [WAS / WERE] + [VERB+ing] Auxiliary verbs: was - were EXAMPLES (ÖRNEKLER): I was studying lesson.(Ders çalışıyordum.)She was smoking when I saw her.(Onu gördüğümde sigara içiyordu.) They were drinking tea when I arrived. (Ben vardığımda çay içiyorlardı.)
USE 1 Interrupted Action in the Past (Geçmişte yarıda kesilen eylemler)Use the Past Continuous to indicate that a longer action in the past was interrupted. The interruption is usually an action in the Simple Past. Past Continuous Tense geçmişte yarıda kesilen uzun olayları anlatmak için kullanılır. Daha uzun olan eylemi yarıda kesen eylem genelde Simple Past tense ile ifade edilir.
EXAMPLES: I was watching TV when she called. (O aradığında televizyon seyrediyordum.)
When the phone rang, she was writing a letter. (Telefon çaldığında mektup yazıyordu.)
While we were having a picnic, it started to rain. (Piknik yaparken yağmur yağmaya başladı.)
Sally was working when Joe had the car accident. (Joe araba kazası geçirdiğinde Sally çalışıyordu.)
While John was sleeping last night, someone stole his car. (Dün gece John uyurken birisi arabasını çaldı.)
USE 2 Specific Time as an Interruption (Geçmişte belirli bir zamanda yapılan eylem)In USE 1, described above, the Past Continuous is interrupted by an action in the Simple Past. However, you can also use a specific time as an interruption.Birinci kullanımda geçmişte başka bir olayla kesilen eylemlerde Past Continuous Tense kullandığımızı söylemiştik. Bunun yanında geçmişte belirli bir anda yapılan eylemden bahsederken de Past Continuous Tense kullanılabilir. EXAMPLES:Last night at 6 p.m., I was eating dinner. (Dün gece saat 6'da yemek yiyordum.)
At midnight, we were still driving through the desert. (Geceyarısı hala çölde araç kullanıyorduk)
DİKKAT! Simple Past Tense'de kullanılan zaman ifadeleri eylemin tam olarak başlama veya bitiş zamanını belirtir. Past Continuous Tense'de ise, belirtilen zaman eylemin başlangıcı veya bitişini değil, yalnızca o anda eylemin yapılmakta olduğunu belirtir.
EXAMPLES: Last night at 6 p.m., I ate dinner. (Saat 6'da yemeye başladım.) Last night at 6 p.m., I was eating dinner.(Yemek yemeye daha önce başladım ve saat 6'da yemek süreci devam ediyordu.)
USE 3 Parallel Actions (Paralel eylemler)When you use the Past Continuous with two actions in the same sentence, it expresses the idea that both actions were happening at the same time. The actions are parallel.İki eylemi aynı anda Past Continuous Tense ile kullandığımızda, belirtilen iki eylemin aynı anda yapıldığı fikri ortaya çıkar. Yani eylemler paraleldir.
EXAMPLES: I was studying while he was making dinner. (O yemeği hazırlarken ben ders çalışıyordum)While Ellen was reading, Tim was watching television.(Ellen kitap okurken Tim televizyon seyrediyordu.)They were eating dinner, discussing their plans and having a good time.(Yemek yiyor, planları hakkında tartışıyor ve iyi vakit geçiriyorlardı.)
USE 4 Atmosphere
(Atmosfer)In English we often use a series of Parallel Actions to describe atmosphere in the past.
(İngilizce'de genelde geçmişteki bir havayı (atmosferi) tasvir etmek için bir dizi eylemi arka arkaya kullanırız.
EXAMPLE: When I walked into the office, several people were busily typing, some were talking on the phones, the boss was yelling directions, and customers were waiting to be helped. One customer was yelling at a secretary and waving his hands. Others were complaining to each other about the bad service.
Ofise geldiğimde birkaç insan meşgul bir şekilde daktilo kullanıyor, bazıları telefonda konuşuyor, patron emirler yağdırıyor ve müşteriler yardım için bekliyorlardı. Müşterinin biri sekretere bağırıyor ve ellerini sallıyordu. Diğerleri birbirlerine kötü hizmetten yakınıyorlardı. TIME EXPRESSIONS PAST CONTINUOUS TENSE
Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve İngilizce'de her zaman için farklı ifadeler kullanılır. Özellikle sınavlarda cümlenin hangi tense olduğunu anlamak için time expression'ların bilinmesi çok önemlidir. while - as I saw him while he was driving. (Onu araba sürerken gördüm.)
They helped me as I was carrying some heavy bags. (Bazı ağır çantaları taşırken bana yardım ettiler.) |