[serpil22]

ENERJİ KİLİTLERİ; Çakralar sizin için neyse enerji kilitleri de Gaia için o dur.

Bugün bunlarla ilgili ve sizlerle, çoğunuzun hiç duymadığı şeylerle ilgili konuşacağız.

Artık geldiğiniz noktada daha ileriye gidebilmeniz için, uyanabilmeniz icin şok bilgiler verecegiz.

Evet, kristal mesajlar kısa ve şok etkisinde olup, başka hiç bir kaynağın verdiği bilgiye ve tarza benzemeyecektir.

Sizler artık çok ilerlerdesiniz, sadece kendinizi halen geri tutan bir takım inanç sistemlerinden ve zayıflıklardan kurtulabilmek için şoka ihtiyacınız var..

Buradaki bütün enerjileri hissetmenizi istiyoruz. İzin verin kendinize. Bırakın olsun. Okuduğunuz bu mesajlarda aldığınız enerjinin farklı olduğunu biliyorsunuz.

Burada cok daha fazlasının olduğundan şüphesi olanlar kendileri için, kendi özel yaşamlarında bir takım işaretler aldılar.

Bu mesajlar çok kısa bir zamanda ingilizceye çevrilip dünyaya yayıldı, birbirlerini hiç tanımadıkları halde hızla bir ekip oluşturup hiç birinizin hayal bile edemeyeceği bir hızda çalışmaya başlandığından haberiniz dahi yok…

(kendileri dahi nasıl olup ta bunun bu kadar hızlı olabileceğini bilinç düzeyinde anlamış değiller) Çok yüksek bir düzeyde birbirleriyle iletişimde olan bu ekibi biz, birleşik konseyden bir takım koruyor ve birlikte yaratımda bulunuyoruz.

Onlar kendi özgür seçimleri doğrultusunda bu çalışmayı yapmayı seçtiler, bizler de destekliyoruz. Çalısmaya kimi zaman baş meleklerden, manyetik hizmetten, galaktik federasyondan da katılımlar oluyor. Birleşik Konsey budur.


Bize partnerimiz tarafından bir soru soruldu; Geçişte, ülkemin (Türkiye) önemi nedir ?

Bulunduğunuz boyutta eğer bir takım şeyleri bilmemeniz bütünün hayrına ise o bilgi size verilmez. Taşıyamayacağınız bir bilgi size verilmez.

Bu soruyla ilgili sadece şunu söyleyeceğiz: Enerji kilitleri Gaia üzerinde bazı coğrafyalarda çok daha yoğunluktadır. Ülkeniz enerji kilitlerinin yoğunlukta olduğu bir bölgedir.

Anadolu; keşişlerin, sufilerin, şamanların, sizin deyiminizle ermişlerin çokça olduğu, her bir yeri kutsal alanlarla dolu olan, kısaca avatarlar (ermişler) tarafından her çağda üzerinde enerjilerin tutulduğu bir coğrafya oldu.

Gaia üzerinde hiç bir bölgede bu kadar enerji kesişmesi yoktur. Bütün çağların ve bütün kültürlerin ve bütün dinlerin enerjilerini tutan bu kadar avatar başka hiç bir bölgede böylesine kapsamlı bir enerji çalışması yapmadılar. Bunun bir nedeni vardır.

Sevgililer, sizler bulunduğunuz coğrafyada tesadüfen bulunmuyorsunuz, sizler hep söylenegelen o beşik, zamanınızın kültürlerinin ve uygarlıklarının doğduğu; şimdi ise yeni dünyanın, Kristal dünyanın doğmakta olduğu beşiksiniz.

Sizler her daim ve her çağda enerjilerinizi Gaia´nın bu bölgesine yerleştirdiniz, şimdi hasat zamanıdır. YENİ ÇAĞIN, KRİSTAL DÜNYANIN beşiği; bulunduğunuz coğrafyadır.

Sevginin ve sevincin frekansı yükselirken, sizler ve Gaia kristalleşirken, artık içinizde hiç bir uygunsuzluğu barındıramayacağınızı, bütün uygunsuzluklarınızın her gün daha şiddetli ve yoğun bir şekilde yüzünüze vurulacağını söylemiştik. Nasılsınız? Son günleriniz nasıl geçiyor?

Kristalleşme niyetini yapmışsanız artık geri dönemezsiniz. Artık eski bilince dönemezsiniz. İçinizden farklı şeyler geçirip dışarıya bir başka türlü davranamazsınız.

Bunu yapanlarınız var. Kendine güvensizliği, gücünü kendi dışında başka şeylere vermeyi destekleyenleriniz var. Her şeyin hızlandığı bu dönemde sessizce bir kenarda kalıp acı çekmeyi yeğleyenleriniz var.

Sorunlarınızın kendinize özel olduğunu, kendinize çaresiz olduğunuzu söyleyenleriniz var. Korkunun hat safhasına çıktığı, gecenin olmasından dahi korkanlarınız var. Rüyalarınız değişti.

Neden korkuyorsanız onunla ilgili rüyalarınız arttı ve daha da artacak… Uygundur. Şimdi her şey su yüzüne çıkarken kendinize ve başkalarına karşı daha çok şefkat gösterme zamanıdır. Bırakın da olsun ne olacaksa…

Korktuğunuz şeyleri yapın. Sevdiğinizi söylemekten mi korkuyorsunuz birine? Reddedilmekten mi korkuyorsunuz? Söyleyin…

Paranızı mı kaybetmekten korkuyorsunuz, harcayın, bırakın aksın o korku…

Rüyalarınızdan mı korkuyorsunuz? Rüya, bilincinizin dev aynasıdır. Bırakın çıksın dışarı korktuğunuz şey. Korku ancak kendini ifade ettiğinde, yüzleşildiğinde sevgiye dönüşebilir.

Sevginin tarifi istendi bizden. Sevgi hiç bir şey değildir. Evet, korku bir şeydir, ama sevgi bir şey değildir.

Eğer daha yoğun tariflere kalkışırsak sevgiden uzaklaşıyoruz, bu yüzden bu kadar yeterli. Sadece şunu bilin: o ulaşmaniz gereken bir sey değildir. Her şey sevgidir. Ve sevgi her şeydir.

Yaşamı, maddeyi deneyimlemek üzere frekansınızı düşürdüğünüzde duyguları yarattınız. Saf sevgi doğal halinizdi. Kızgınlığı, kıskançlığı, duyarsızlığı, acının bütün tonlarını…

kısaca frekansınızı aşağılara doğru düşürdükçe daha derin acıları ve duyguları deneyimlediniz. Frekansınızı düşürdükçe boyutlardan düştünüz… 6=>5=>4=>3 … nasıl, her şey çok basit değil mi? Yükselişte, işte o kadar basit. Kristalleşmek… İçinizi olduğu gibi dışarı koymak.

Bununla ilgili problemleriniz var. İçinizi açmakla ilgili. Yüzleşmekten korktuğunuz

şeyler var. Yanlışlar yaptınız,

eşlerinizi aldattınız

kelebeklerin kanatlarını yoldunuz,

karınca yuvalarını dağıttınız,

dedikodu yaptınız,

kıskandığınız kişileri karaladınız,

hırsızlık yaptınız, öldürdünüz…

kısaca yaşamlar boyu yapmadığınız hiç bir şey kalmadı…

yanlış diyebileceğiniz her türlü şeyi yaptınız…

Hiç biriniz, bir tekiniz dahi, saf değil artık. Hepinizin de işlemediğiniz hiç bir suç kalmadı. Evet, hepsini yaptınız. Bağımlılıklarınız var…

Alkole, cinselliğe, yalan söylemeye, kıskançlığa… Meleksi duruşlarla kendinizi ve başkalarını kandırıyorsunuz kimi zaman, oysa içsel olarak kötü olduğunuzu biliyorsunuz. Biliyorsunuz değil mi? Bunu kime dediğimizi de biliyorsunuz.

Zayıflıklarınız var. Ayıp dediğiniz şeyleri yine de yapıyorsunuz. Bir çoğunuz masturbasyon yapmaktan dahi utanıyorsunuz, ama yine de yapıyorsunuz. Ben spirituelim böyle şeyler yapmamalıyım, diyorsunuz.

Ve kendinizi tuzağa düşürüyorsunuz. Kendinizi küçük görüyorsunuz. Bir deliğe tıkıyorsunuz. Orada ölüyorsunuz… Sessizce…

Soranlara ise iyi olduğunuz yalanını söylüyorsunuz halen. Yalandan gülüyor, iyiymiş gibi yapıyorsunuz. Oysa bunalıyorsunuz…

Ve gidip o küçük deliğinizde ağlıyorsunuz. Dua ediyorsunuz tanrıya, meleklere; gelipte sizi kurtarsın diye… ve onlardan hiç bir cevap alamıyorsunuz…

Kanallıklardan verilen mesajları, ya da bir kitabı okuyorsunuz ve o anda kendinizi çok iyi hissediyorsunuz. Her şey mükemmel. Sevgi içindesiniz. Sonra sokağa, bambaşka bir dünyaya, çıkıyorsunuz…

içinizle hic alakası olmayan, sizi kimsenin anlamadığı dünyaya… Ve orada daha fazla acıyla karşılaşıyorsunuz…

Orası çok sert ve acımasız değil mi? Orada sevgi yok. Orada acı var… Sonra kaçıyorsunuz bu acı dolu gerçekten…

kafanızın içindeki dünyaya gidiyorsunuz. Odanıza kapanıyorsunuz ve ağlıyorsunuz. En emin yer orası… Yapabileceğiniz son ve tek şey bu.

Şimdi sizlerin ve Gaia´nın enerjileri kristalleşirken büyük ve geniş çaplı bir yüzleşmeyle karşı karşıyasınız. Sizi sizden başka hiç bir şey kurtaramaz.

Ne biz, ne melekler ne de tanrı. Bunu siz istediniz. Buradan nasıl çıkacağınızın çözümünü de verdiniz kendinize: KRİSTALLEŞMEK.

Şimdi yaşamlar boyu yaptığınız her şeyi kabul etmek ve her şeyinizi sevmek zamanıdır.

Melekleri, tanrıyı, ruhu, yükselmiş üstadları, kitapları, öğretileri, pozitif aşıları (bu bir dogmadır, kendi gücünü dışarda başka bir şeye vermektir) hepsini, hepsini bir kenara bırakıp kendi kendinizi açikça ortaya koymak ve her şeyinizle yüzleşip her şeyinizi
kucaklamak, kabul etmek ve sevmek zamanıdır.

ALINTI...