Merhaba Arkadaşlar ;
"Bana arkadaşının kim olduğunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim." derler ya. size bugün rezil olduğumu söyleyeyim, arkadaşımın kim olduğunu siz bulun artık . (bu arada kendisini bulmanızı da önermiyorum ha ona göre ;nitekim kendisi bugün yediği naneyle bardağımı taşırmış olduğundan bulunduğunda aynı bardak suda boğulmaya adaydır. )
Dün Hiçyoktum'un fikir atölyesinden çıkma "faili meçhul kıyak" mesajını aldıktan sonra bu fikri hemen değerlendirmek istedim. Kendisinin de değerlendireceğine inandığım bir arkadaşımla paylaştım bu düşünceyi.(Doğrusu değerlendirdi de.) "Harika .Bunları kullanabileceğimiz harika bir yer biliyorum" dedi elimdeki faili meçhul kıyak kartlarını göstererek ve beni Karabaş-ı Veli Tekkesi denilen bir yere götürdü.İnsanların çaylarını yudumladıkları günün sabahında, çayları getiren çocuğun eline bu sabah oradakilerce içileceğini tahmin ettiğimiz 10 çayın artı kendi içeceğimiz 2 çayın parasını ve kıyak kartlarını tutuşturduk.Çocuk almak istemedi.Lafını ağzına tıkayıp sırtını sıvazlayarak yerimize oturduğumuzda hala elindeki kartlara bakıyordu.
Gerçekten de şaşıran tebessüm eden, gülen bir yüzü izlemek oldukça keyifli ve mutluluk verici bir heyecan olabiliyor. Bu fırsatı kaçıramazdık.Aslında biraz mutlu olmaya ihtiyacımız da vardı üstelik.
Yerimize geçtik. Arkadaş şimdiden gülmeye başladı ama ne gülme,32 diş tekmili birden
. Karşımızdaki masalara bakıyorum ;ama gözüm yanımdaki güler yüzlü arkadaşa kayıyor ikide bir
"Ne gülüyor"diyorum içimden."daha gülünecek yere gelmedik ki."
Velhasılı kelam çaylar geldi. Çocuk tembih ettiğimiz gibi kartları verdi.
Sonuçta insanlar kartlara anlamsız anlamsız baktıklar. 20 bardaktan fazla çay içtiler .(ki biz yalnızca 10 bardak çay parası ödemiştik)ve hiç para ödemeden çekip gittiler. Neler olup bittiğini anlamaya çalıştığım süre boyunca yanımdakinin yüz ifadesi aynı
.
Çaycı çocuğu çağırıp neler döndüğünü soracağım sırada.İçeri bir çift girdi.Genç olanı diğerine seslenip : " Abi gel, burada oturalım." dedi. "Burada çaylar bedava."
Meğer gerçekten buraya gelenler çaya para ödemezmiş (tabi bizim dışımızda), istedikleri kadar çay ikramı yapılıyormuş. Kendisine para verdiğimiz çocuk ta tekkeye bağış yaptığımızı zannetmiş. Herhalde anlamışsınızdır ikram edilen çaya para vermem,vermekle de kalmayıp 10 tanesini de ısmarladığımı düşünürken bir tekkeye bağışta bulunmamda kimin parmağı olduğunu.