Sizleri, son okuduğum kitapla tanıdığım Helen Keller ile tanıştırmak istiyorum. İşte, beynin doğru kullanıldığı takdirde ne olağanüstü kapasitesi olduğunu gösteren inanılması güç hayat öyküsü: Helen Keller 1880'de ABD'nin Tuscumbia kasabasında dünyaya gelir. 6 aylıkken "n'assın" demeyi, "çay,çay" diye söylenmeyi öğrenir.Hastalığından önce öğrendiği "water" (su) kelimesi ise ileride onun için,önemli bir başlangıç noktası olacaktır. 18 aylıkken ateşli bir hastalık geçirir. Doktor öleceğine inanır. "Her nasılsa bir sabah ateş geldiği gibi,esrarengiz bir şekilde beni terk etti. Ailede o sabah büyük bir sevinç yaşandı ama hiç kimse, hatta doktor bile, bir daha ne duyabileceğimin, ne de görebileceğimin farkındaydı." diye anlatıyor kitabında o günü Helen. 6 yaşına kadar ailesinin yanında, her şeyi elleyerek ve her hareketi takip ederek bir çok şey öğrenir ve çevresindekilerle ilişki kurmak için birtakım hareketler yapmaya başlar. Ancak bu hareketler yeterli gelmemeye başlar Helen'e ve sık sık öfke nöbeti geçirmeye başlar. 1887 yılında, Dr.Alexander Graham Bell'in katkılarıyla, Boston'daki Perkins Ensititüsü'nden yeni mezun 20 yaşındaki Anne Mansfiled Sullivan , Helen'e öğretmenlik yapmak üzere evlerine gelir.Bayan Sullivan, çocukken geçirdiği bir hastalıktan dolayı gözleri yarı kör olmuş ve bir daha hiç iyileşmemişti.Kendi başından geçen deneyimler sonucu edindiği bilgileri Perkins Enstitüsü'nde uygulamış bir öğretmendi. Bayan Sullivan, geldiğinin ertesi günü Helen'e Perkins Enstitüsü'ndeki görme engelli kızların kendi elleriyle diktiği bebeği verir.Helen bebekle biraz oynadıktan sonra eline parmağıyla"b-e-b-e-k" yazar.Ve bu yöntemle ona birçok sözcük öğretir. Birgün Helen ve öğretmeni, bahçedeki kuyunun yanından geçerlerken biri kuyudan su çekmektedir.Helen'in bir eli suyun altındayken,öğretmeni diğer eline S-U yazar."Birdenbire bilincimin derinliklerinde sisler arasında unutulmuş bir şey hatırladım" diyor Helen, "Artık s-u işaretinin elimin üzerinde akan soğuk ve harikulade bir şey olduğunu biliyordum.O yaşayan sözcük ruhumu uyandırdı, ona ışık, umut,neşe ve özgürlük verdi!" Hecelemeyi öğrendikten sonra, kabartma harflerle üzerinde kelimeler yazılı kartonlar kullanarak okumayı öğrenir.
Temel Fen,Matematik derslerini de yine Bayan Sullivan'dan öğrenir.
10 yaşında, Horace Mann Okulu'ndan gelen Bayan Sarah Fuller'den konuşmayı öğrenir. Bayan Fuller, ses çıkardığı zaman Helen'in elini yavaşça yüzünde dolaştırarak dilinin ve dudaklarının aldığı şekli gösteriyordu.Uzun süren tekrarlar ve Bayan Sullivan'ın desteğiyle konuşmayı öğrenir.
13 yaşına geldiğinde temel düzeyde Fransızca'yı kendi kendine öğrenmiştir.
14 yaşında New York'taki Wright-Humason İşitme Engelliler Okulu'na başlar.Okuldaki iki yıl boyunca matematik, Fransızca ve Almanca öğrenir.
16 yaşında Radeliff Koleji hazırlık okulu olan Cambridge Kız Okulu'na başlar.Bayan Sullivan Helen'le birlikte derslere girer ve dersleri onun anlayabileceği şekilde eline heceleyerek tercüme eder.
Almanca öğretmeni ve okul müdürü de Helen'e ders anlatabilmek için el içine hecelemeyi öğrenir.
Sınavları odasında yapılır.Okul müdürü, soruları el alfabesi ile Helen'e okur, Helen'de cevabı özel daktilosuyla yazar.
20 yaşında artık Radeliffe Koleji öğrencisidir.24 yaşında Edebiyat Fakültesi diplomasını alır.
Helen Keller, bir yandan yazılarını yazarken, bir yandan da üyesi olduğu Amerikan Görme Engelliler Derneği ve Dünya Görme Engelliler Birliği için ülke ülke dolaşarak konferanslara katılır, yardımlar toplar.
Bir çok kitap, makale, biyografi yazan Helen Keller etkinlikleri ve çalışmaları nedeniyle defalarca üstün hizmet ödülü ve çeşitli üniversitelerin onursal doktorasını alır.
Tüm eğitimi ve çalışmaları sırasında daima yanında olan öğretmeni Bayan Sullivan 1936 yılında vefat eder."Öğretmenim bana o kadar yakındı ki, onu kendimden ayrı bir parça olarak düşünemiyordum. Güzel şeyler karşısında duyduğum mutluluğun ne kadarı benim, ne kadarı onundu ayırmak olanaksızdı. Benliği o kadar benimle bütünleşmişti ki, ayak izlerim onunkilere karışmıştı. İçimde var olan her güzel şey ona aitti. Her yetenek ya da neşe kırıntısı, onun sevgi dolu dokunuşuyla açığa çıkmıştı."diye anlatır öğretmenini kitabında.
88 yaşında hayata veda eden Helen Keller için "Bilgi, güçtür.".O yaşamı parmak uçlarıyla keşfetti. Ve bize,"Yaşama sımsıkı sarılmak için daha ne bekliyorsunuz?" diye soruyor.
Alıntı