Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-04-2008, 08:50 PM   #10 (permalink)
comte
Moderator
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 1,682
Tesekkür: 3,394
828 Mesajinıza toplam 4,500 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
comte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond repute
Standart Ynt: İNCE BİR AYRINTI

Yorumlarınız için teşekkürlerimi sunuyorum.

Yorumlarınızı DİKKATLE ! okudum. Hepsi üzerinde ince ince de düşündüm. Aslında demek istediğim anlaşılmış.

Başlığı atarken İNCE BİR AYRINTI diye attım. Yanlış Yapmayalamı, Bırakın Bu İşleri, Faydasız İşler gibi bir başlık atmadım. Yani bir hatırlatma ve düşünce paylaşımında bulundum.

Herkesin görüşlerine saygım var. Aslında bu bir tartışma konusu değil. Meninje'nin dediği gibi kişiliği oturmamış veya bazı ayırımları yapamayacak kişiler de olabilir. Ayırmı yapamamak da suç veya bir eksiklik değil. Hepimiz büyüyoruz, yaşıyoruz, öğrenizyoruz. Ben kişisel gelişim eğitimlerime çocuk yaşlarda başladım. Bazı yanlışlar beni yanlış yönlendirebilirdi, ayrımı yapamayacak yaştaydım belki. Kendime verdiğim telkinlerde beni doğrudan ayıracak hatta yanlış yola götürecek bir çokince ayrıntı olabilirdi.

Bunu paylaştım ve okuyanlar için de bir hatırlatmada bulundum. İslam Dini okumayı, öğrenmeyi, kendini sürekli geliştirmeyi ve iki günü eşit geçenin zararda olduğunu söyler. İslam Dini Bilimdir esasında. Allah'ın ilk emri de OKU'dur. bunu hepimiz biliriz. Din insanlara yaşamayı ve paylaşmayı emreder. Hangi Din olursa olsun. Ama Dini Çağ dışı bir yobazlıkmış gibi göstermek, İk Çağlardaki yaşantılara benzetmek, Ancak İşimize geldiğinde Kullanmak en büyük yanılgıdır. Tarihi incelediğimizde Dinden uzaklaşıp İnkar yolunu seçenlerin Helak olduğunu görürüz. Burada Din propagandası yapmıyorum. Din alimi de değilim zaten. Ama temel ögeleri de atlamamak gerekiyor.

Dua etmek dedim. Hepimizin yaptığı, İnsanı psikolojik olarak da rahatlatan bir yöntem. Psişik Korunma ve Rahtlama tekniklerinden birisidir. ( http://kobieta.blogcu.com/11900351 ) Dr. Elisabeth Targ (Pasifik Tıp Merkezi, Psikososyal Onkoloji ) İbadetine düşkün ve düzenli olarak dua eden insanların daha seyrek hasta olduğunu söylemiştir.başta Amerika ve İngiltere’de olmak üzere birçok ülkede ‘dua kulüpleri’nin sayısında artış gözleniyor. Birçok insan başı sıkıştığında ve hastalık kapısını çaldığında, doktorlarla birlikte duaya da başvuruyor. Dua eden sıhhat buluyor 1960’lı yıllarda sadece şarkılara tema olan ‘dua’ 90’lı yılların ortalarından sonra ciddi anlamda araştırma konusu oldu. Bu tarihten sonra ABD’deki ‘dua ve sağlık’ konulu araştırmaların sayısı neredeyse ikiye katlandı ve ortaya çarpıcı sonuçlar çıktı. Sözgelimi, Michigan Üniversitesi’nin araştırmasına göre, dindarlarda depresyon ve stres daha az görülürken, Chicago’daki Rush Üniversitesi’nin araştırmasına göre, düzenli olarak ibadet ve dua edenlerdeki erken ölüm oranının, dine bağlı olmayanlara göre yüzde 25 daha az olduğu tespit edildi.

Dua eden kalp hastalarının, ameliyattan sonraki birkaç yıl içindeki ölüm oranlarının, etmeyenlere nazaran yüzde 30 daha az olduğu ortaya çıktı. Columbia Üniversitesi’nde yapılan araştırmada ise, üreme sorunları yaşayan kişiler için düzenli olarak dua okundu ve bir süre sonra bu kişilerdeki döllenme başarı oranının yüzde 8’den yüzde 16’ya çıktığı gözlemlendi. San Francisco Hastanesi’nde 393 kalp hastası üzerinde yapılan bir başka araştırmada ise, 150 hasta için düzenli olarak dua edildi. Tanımadıkları kişilerin kendilerine dua ettiği bu hastaların, ilaç tedavisine daha çabuk cevap verdikleri tespit edildi. ‘Dua ile terapi’nin yoğun olarak kullanıldığı Duke Üniversitesi’nden kardiyaloglar da dua eden hastaların daha hızlı iyileştiğini kanıtladı. Üç yıl süren bu çalışmada 795 kalp hastasına dünyanın çeşitli yerlerinden, aralarında Amerika’da yaşayan Müslümanların, Nepalli Budist rahiplerin ve Manchester’li Hıristiyanların oluşturduğu 26 ayrı grup, dua etti. Yine 1998’de yayınladığı bir araştırmayla Dr. Elizabeth Targ, Afrika’daki bazı AIDS hastalarının toplu yapılan dualarla iyileşme gösterdiklerini kaydetti.

Bu ve buna benzer daha bir çok örnek vardır. Bu konuya sinirlenip tartışmasını dahi yobazlık ve geri kafalılık olarak görmek, kadercilik diye nitelemek, eskiden beri süregelen kalıplaşmış bir düşünce tarzıdır. Dua etmeyi de gurur meslesi yapma ve istemeyi kendine yedirememek komplexlerinden kaynaklanıyor olabilir mi? Hayal Abla'nın ve Menjie'nin dediği gibi ayırım yapabilecek kapasiteye sahibiz elbet. Ama olmayanlar da olabilir.Ayrıca adını başka şekilde telaffuz ederk bu yöntemleri öğrenip uygulamak da mümkün. Ben eğer Kişisel Gelişim tekniklerine İnanmasaydım, evde dua eder dururdum. Burada olmaz ve kimseyle sorunlarımı paylaşmazdım. Telkinleri de dinlemezdim. Aksine telkinleri dinliyorum ve formu da dikkatle takip ediyorum. Bunlara da inanıyorum. Sonuçta hepimiz kendimizi geliştirmek ve daha mutlu ve huzurlu yaşam tarzını elde etmek için buradayız. Sonuçta dua da yukarda belirttiğim gibi bir rahatlama metodudur. Paylaştığım konu da budur.

Ayrıca, bu ve buna benzer, ya da farklı bir çok konuyu burada konuşmayacaksak nerde konuşacağız peki. Türkiye'de kişisel gelişim alanındaki en büyük ve en güzel site.Herkes her şeyi burada rahatça konuşup birbirine yardımcı olabilmeli ki kafasındaki soru işaretlerini rahatça içine sindirerek kavrayabilmeli.

Yorumlarınız için tekrar teşekkür ediyorum..

Saygı ve Selamlarımla...
comte isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline