Bilge bir uçurumun kenarında geldiğinde arkasına bakıyor ve kaplanların hemen gerisinde olduklarını görüyor. Aşağa sarkan bir sarmaşığı fark ediyor ve sarmaşığa tutunarak kendisini aşağa bırakıyor. Aşağı baktığında kaplanların, kendisini bu kez aşağıda beklemekte olduklarını olduklarını görüyor. Yukarı baktığında ise iki farenin sarmaşığı kemirdiğini farkediyor. Tam o anda güzel bir çilek görüyor, uzanıp alıyor ve tüm yaşamı boyunca yediği en lezzetli çileğin tadını çıkarıyor!
Bilge ölümle birkaç dakika kala bile burada-ve-şimdi-nin tadını çıkarabiliyor. Yaşam, sürekli "kaplanlar" ve "çilekler" gönderir bize. Çileklerin tadını çıkarabiliyormuyuz? Yoksa değerli bilincimizi kaplanlar için üzülmekle mi kullanıyoruz?
Şimdi