olacakları hissetme bölümüne yazacaktım ama yüksek benlik konusunda buraya yazmak istiyordum ondan buradan paylaşmak istiyorum yüksek benlik konusunu.
sitenin benim mistik gelişimimde önemli bi yeri oldu.geçen yaz siteyle tanışıp suçluluk duygularını dinlemeye başladıktan sonra günde bazen 20 defadan fazla kez karşımdaki insanların düşünceleri onlar konuşmadan bana geliyordu.sadece düşünce olarak değildi ilginçtir bazen farklı yollarla da kendini gösteriyor telepati.bi cafede arkadaşımla kahve içiyodum.arkadaşım bi ara gazetesini aldı masada okumaya başladı.ben gazeteye hiç bakmıyordum bi şeyi düşünüyordum.sonra aklımda kendi kendime konuşurken izin kelimesi geçti.izin geçer geçmez arkasından vize kelimesi aklıma geldi.aradan bikaç sn geçti ben gazeteye baktım ve o anda arkadaşım okuduğu gazetenin sayfasını çevirdi büyük harflerle "VİZE...." diye devam eden bi başlık vardı.ilk önceleri siteyle tanıştıktan sonra telepatim arttı sanıyordum ama şimdilerde daha iyi anladım ki önce telepatim arttı sonra siteye geldim.aylarca kitap listelerinde ilk sırada "The Secret" kitabını görmüştüm merak edip de hiç bakmamıştım bile.ama yüksek benliğim bildiği için kendisi bizzat ben farkında olmadan the secreti bana sezgisel olarak uygulatıp beni buraya getirmişti.bunun için kendi kendime sormuştum "depresyondan nasıl çıkabilirim" diye.onun ardından uygulamışım the secreti.siteye geldikten sonra the secret belgeselini izleyince aslında hayatımda defalarca uygulamış olduğumu farkettim ve siteye de böyle geldiğimi.sonra bilinçaltı ve yüksek benlik konularına yöneldim.yüksek benliği anlayabilmek için gerekli çalışmayı arkadaşlardan aldım ama uygulamadım.çünkü çoğu akşam yalnız başıma çıktığım yürüyüşlerde yüksek benliğimin mesajlar yolladığını ama benim bunları gözden kaçırdığımı farkettim.yüksek benliği herkesin araştırmasını ve anlamaya çalışmasını isterim.çok değişik yollarla mesajı veriyor.benzer frekanstakilerle aynı ortamlarda bulunduruyor.
bi yazarla tanışmak istemiştim bikaçgün imgeledim 3. gün bu yazara tıpatıp inanın ikizi ancak bu kadar benzer.benzeriyle karşılaştım aralarındaki tek fark boy farkıydı.bu gördüğüm 2 metre uzundu.ama benim tanışmak istediğim fotosundan gördüğüm kadarıyla 1.70 falandı fotoda yanındaki ev eşyalarına bakarak diyorum.ama çok önemli bi ayrıntıyı geçenlerde farkettim.bu bahsettiğim yazar kitabında bi anısını anlatırken kendi elbiseleriyle durumunu anlatmıştı bi yerde ben o kitabı okuduğumda.aylar sonra ben onla tanışmak istediğimde gördüğüm ona benzer kişi de bu yazarın kitabında kendini anlattığı gibiydi.biraz kafa karıştırıcı gibi şöyle anlatayım:yazar kitabında mesela diyor ki "o gün üzerimde kırmızı gömlek siyah pantolon elimde dergi vardı gözümde gözlük saçlarım gözüme kadar inmiş ve önümde dalgalanıyordu..." diye anlatıyor.ben onla tanışmak istediğimin 3. gününde gördüğüm ona benzer kişi de aynı bu yazarın kendi elbiselerini betimlediği gibiydi.kırmızı gömlek siyah pantolon saçlar kaş göz herşey aynısı.bazen benzer konular üstüste gelir.mesela bişeyi öğrenirsiniz yardımcı olmak için başkalarına.ve o gün de birinin yardıma ihtiyacı olur size denkgelir.burada bazen yardım için yaklaşırken sorunlar olabiliyor.siz kendi kendinize dersiniz ki "yüksek benliğimin mesajı bunlar ve buna yardımcı olmam gerekli ya da bundan bişey öğrenmem gerekiyor ki aynı ortamda buluştuk" böyle düşünüp karşıdakine yardımcı olmaya çalışırsınız ya da bişeyler öğrenmeye çalışmak için arkadaşlık kurmaya çalışırsınız ama karşıdaki sizi başka maksat taşıdığınızı iddia edip suçlayabilir.bunları da yaşayınca yanlış anlaşılmamak için fazla diyalog kurmamaya çalışıyom ne kadar mesajları üstüste farketsem de.iletişim konusundaki başarısızlığımı da itiraf ediyorum tabi.
bizim canımız sıkkın olunca da yüksek benlikle yakından alakalıdır çok sevinçli olsak da yüksek benlikle yakından alakalıdır.yani bizim canımız sıkılıyorken yüksek benliğimiz bizden uzaklaşıyor da biz neşeliyken yakınlaşıyor diye bişey yok.hangi halde olursak olalım her durumda yüksek benlikle bütünüz.
bi defasında zihnimde hazine konusunu düşünüp duruyordum.geceye doğru çıktım evden.yola çıktım ve karşıdan 4 kişi geliyordu.yanlarından geçtiğim anda içlerinden biri diğerlerine dedi ki "bu aralar rüyamda hep hazine görüyom" ben yanlarından geçeli iki-üç adım olmuştu.
yüksek benliğimiz bizi nasıl yönlendiriyor nasıl buluşturuyor diğer insanlarla diye baya bi merak etmiştim.zaten bu noktaya hep merak ede ede geldim.hele o durmadan soru sorma merakım yok mu çevremdekileri deli eder :) artık öyle ki kendim soruyom kendim cevaplıyom.biraz depresyonun etkisinden.zihinle sürekli meşgul olup hislerimize fazla zaman ayırmayınca zihin dünyasında fazla zaman harcıyoz.depresyondan çıkmanın yolunu fazla bilmiyom ama depresyona girmemenin yolunu sanki biliyom gibi.zihindeki düşüncelerle zaman geçirmek yerine içteki hislere daha fazla zaman ayırmak diyebilirim.içteki hislerle yol alan insan daha verimli ve süratli yol alıyor bence.
