[erdal]

Alıntı: O bahsedilen kadın, kendine güvenen biri değil, korkusu olan bir kadın bence. Her şeyi ve her kesi kontrol altında tutabilmek için çeşitli yollara başvuruyor. İftiara atabiliyor, olay çıkartabiliyor. Bunun kendine güvenle değil, tamamen bir korkuyla alakası var.Hatta, değersizlik ve kendine güven korkusu var diyebilirim.

Her şeyi ve herkesi kontrol etmeye çalışıyor çünkü, değerli ve ne kadar kendine güvenen birisi olduğunu kendine ve size ıspatlayabilsin.(ıspatlayamazsa çeşitli kendine güvensizlik ve değersizlik korkusu ortaya çıkacak) Dediklerini yaptırmaya çalışıyor, çünkü dedikleri yapılırsa, otorite korkusu ortaya çıkmayacak. Bu korkularının ortaya çıkmaması için de (bunlarla başetmek gücü yok belli ki) elinden gelen her türlü şeyi yapabiliyor.

Kendine güvenmek,değil bunun adı. Tamamen oluşturduğu bir çizgiyi korumak adına yapılan bencillik.Herkesi de bu yolla korkutup bu çizgiyi korumuş oluyor.

Aslında aynı şeyi düşünüyoruz.Yoksa saf olalıım, pollyannacılık oynayalım mantığı değil. Akıllı ve ze güçlü olalım. Yerinde tepki verip kendimizi ifade edebilelim ki, herkes de bize bunun ışığında davransın.








Girdiğimiz her ortamda bu tip insanlardan muhakkak oluyor, ve bu insanlarla geçinmek ''imkansız'' olduğu içinde, bize iki seçenek kalıyor; ya ''bana bulaşmasın'', diyerek alttan almak, yada onun seviyesine inmek.İşin kötü tarafı insanlıktan nasibini almış insanlar için her iki şeçenekte mutsuzluk verici. Aslında böyle kişilere toplum olarak tepki göstersek örneğin; işyerinde çalışanlara baskıcı tutumu olan kişilere (amir, müdür, işçi vs..) diğer çalışanlar örgütlenip tepki gösterebilirlerse sorun aşılabir. Tabii bunun da bazı sakıncaları (komünist,çıban başı vs.. ilan edilebiliriz) var. Yani kişisel olarak göstereceğimiz tepki büyük olasılıkla hiç bir işe yaramayacak, sonuçta üzülen taraf yine biz olacağız.