09.05.09 saat 05.47
paranoyalarım umutsuzluklarım memnuniyetsizliklerim korkularımla koyun koyuna bir gece daha geçirdim.
en başa döndüm. uyumama izin vermediler. beynimi uyuşturmaya ne kadar çalışırsam çalışayım izin vermediler. bedenimde sadece bir kaç hafta önce yerini tatlı huzura bırakan o korkular geri geldi.
geri geldi...
uyuyamadım. uyuyamadım. balkona çıktım biraz önce temiz havayi içime çektim. kuşlar ötüyordu. amcalar teyzeler sabah yürüyüşündelerdi. bahar bayramının olduğu gün yazdıklarım geldi aklıma.. o da bendim öyle değil mi? neydi beni şimdi olduğum yere getiren? kimseye ihtiyacım kalmaması korkusu mu? eğer iyi olursam eğer kendimi sever ve memnun olursam kendimden beyaz atılya ihtiyacım kalmayacağı korkusu mu? her şeyi başlatan bu düşünce mi oldu? ona ihtiyaç duymama korkusu mu? bunu mu dillendiremiyordum günlerdir? bu nedenle mi geriye döndüm ben? yada ben kendimden tam anlamıyla emin olmadığım için mi bu kadar sarstı beni? sorun bu mu? yani ben onu kaybetmemek için değil başka nedenlerden mi dirençten mi durakaldım? kafam neden karıştı benim sadece bir cümleyle? neden önemli herkesin söylediği düşündüğü benim için? ondan önce bana yardım edeceğini düşündüğüm birinin söyledikleri kendimi yerden yere vurmama yargılamama neden olmuştu. neden? ben neden tekrar sorgulayan yere geri döndüm? kabul edemiyorum? " kuşlar sadece uçarlar neden uçtuklarını sorgulamazlar!"
kendimi sevemiyorum ben. kaçtım ben sizden günlerdir. kendimdende kaçtım. ciciden de kaçtım. herkesten kaçtım. kabuğuma çekildim gene odamın duvarları arasına. paranoyalarım arttı. bende sadece anksiyete olamaz başka bir şeyler daha olmalı. yada hastalık kılıfına saklanıp kolaya mı kaçıyorum? bu bir paradoks mu?
her şeyin kötü olacağı duygusu had safhada. hastayım yine. yine vajinal enfeksiyon geçiriyorum. 125376872617264. kez.
neden kaçıyorum ben? bir noktaya geldikten sonra hop başa. bu ilk değil. hep aynını yaşıyorum ben. bir yere geliyorum hop başa. 18 yaşından beri aynı. kısır döngü. o geldiğim ve korkup geri döndüğüm nokta ne? ben çözemiyorum. anlayamıyorum. yada ben gittikçe şizofren mi oluyorum bunlar onun ilüzyonları mı?
evet kaçıyorum ben hemde allahına kadar kaçıyorum haftalardır. kendimi kandırıyorum sizi bilemem ama..
çok sinirliyim. kendime çok sinirliyim. geçmişe sinirliyim. geleceğe sinirliyim. kendimi TEMİZ hissedemiyorum. etrafta insan gördüğüm her an benim için bir eziyet gibi. o temiz bak ben değilim. temizlik! bu nasıl bir şey bilemezsiniz. kendini kirli hissetmek.
kirli.
mutlu olmaya layık hissetmemek. ablayla karşılaştırmak. şimdi onu anlıyorum benim yaşadıklarımı o da yaşamış ama benimle hiç paylaşmamış. elinde idrar yolları antiseptiğiyle merdivenlerden inen görüntüsü...
"başkasıyla sabununu paylaşma!" "ablanın idrar yolları bozuk!" " yine idrar yollarını üşütmüş!" antibiyotik kutuları..
aynı şeyler. aynı aynı aynı. o sıyrıldı mı bilmiyorum ki? artık benim ablam değil ki.. onun rehberi bilgili ama karanlık tarafı seçmiş biri. iyi biri değil o. çok akıllı ama iyi değil.
ben....
yorgunum. keşke herkes gibi olsam. onların hiç derdi yok. bihaberler. yaşayıp gidiyorlar. keşke onlar gibi olsam. bilmesem. farkında olmasam. ot gibi yaşayıp gitsem. bu kadar sorgulamak ve tırmanıp tırmanıp kaymak ... yapamıyorum artık. bir kamyonun altında kalmayı dilerken buluyorum kendimi.
kaçıyorum ben hepinizden...
özür dilerim gerçekten
tam bir hayalkırıklığıyım ben.....
__________________ more than just a girl... |