Cevap: Mesut'un Günlüğü Üstün Dökmen'in İletişim Çatışmaları ve Empati adlı kitabını okuyorum.Misafirlik ile ilgili bişeyelr yazmış ne kadar doğru bir tespit.şimdi misafire gideriz ev sahibi bizi en raaht koltuğa oturtur.Diyelim ki biraz gecikmeyle evin beyi geldi olup bitenden haberi yoktur.Sıcak bir karşılamadan sonra oda misafiri daha rahat koltuğa oturtmaya çalışır :))hemen arkasından ev halkı ,elelrinde minderlerle gelip misafirin arkasına yerleştirmeye çalışır.Misafir istediği kadar yok desin en azından bir minderi beline yerleştirirler.Sonra ikram faslı başlar.Misafir istediği kadar doydum desin bir çay daha doldurulur,börekten bir dilim daha yemesi için ısrar edilir.Bardağaa kaşık kapatmak,imdat işaretidir;eğer misafir bunu akıl etmezse çaylardan kurtulması mümkün olmaz :)) yazar bu misafi,rin yerinde olsam iki şey düşünürdüm diyor.Birrincisi Beni seviyolar,değer veriyorlar diye düşünürdüm.İkincisi bana bgüvenmiyorlar çocuk yerine koyuyorlar.diye düşünürdüm.Bu ev sahibi karşısındaki misafire güvenmemekte onu korunmaya muhtaç çocuk olarak,kendisini sie korumaya muktedir ana-baba olarak görmektedir.Böyele davranana ev sahibinin misafirine farkında olmadan verdiği mesaj şudur.sen nereye oturacağını bilmezsin;ne kaadr yemen gerektiğini bilmezsin;utanırsın,çekinirsin,az yersin;izin ver de seni rahat ettireyim,doyurayım :))Ev sahibi yetişkin olan misafiri karşısındaki bu tutumunu,çocukları karşısında aynen sürdürür diyor yazar.
O kaadr çok yaşadım ki paylaşmak istedim.Eminim sizde yaşamışsınızdır... |