Üsteğmen
Üyelik tarihi: Oct 2008 Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 316
Tesekkür: 2,142
323 Mesajinıza toplam 3,530 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Rüyadan Uyanış-Bartholomew HAYATINIZ MÜKEMMELDİR Bu düalitenin geçerli olduğu (ikilik prensibine ait) bir gezegendir, onun fonksiyonu, düalite enerjilerinin etkileşimlerini anlamanız için çeşitli fırsatlar sunmaktır. Düalizmin en acı verici yanı, kendini siz ve başkası şeklinde göstermesidir. Ego kökenli bilincin işi sizi kutbiyet dansı içinde devingen tutmak, bu dansla ilgelenmenizi, ondan keyif almanızı sağlamaktır. Fakat bir düzeyde hepiniz bilirsiniz ki o tür devinimin güvenilir bir yanı yoktur.
Bir gün sevgi içinde uyanırsınız, fakat karşılaştığınız bir olay sizi korku, öfke ve kırgınlığa sürükler.
Düalitenin oyununda muazzam ölçüde heyecan vardır, ta ki onların içeriklerine dikkatinizi verinceye kadar. Bunu bir kez yaptığınızda tekrarların farkına varacaksınız. İçeriğin büyük bölümü geleceğe ya da geçmişe dayalıdır, tekrar yapmak, tekrar söylemek ya da tekrar düşünmek gibi. Düalite kutupları arasında salınırken, onlarda temel oluşturacak bir gücün olmadığını anlarsınız. Temele sahip olmak “an” içinde olur, temel size derin bir cesaret ve güven duygusu verir. An içinde olmamak ıstırap çekmektir, ıstırap zihinden başlar ve devam eder. Farkındalıkta umut vardır, çünkü onu odaklamak elinizdedir. Ne tür düalite oyunu oynuyor olursanız olun, onda belli ölçüde ego kökenli bir güç vardır, ama varlığınızda düaliteyle hiçbir ilgisi olmayan bir başka katmanın varlığını idrak edip oraya atladığınızda, tutarlı bir sevecenlik (devamlı sevecen olma) yolunda olduğunuzu fark edeceksiniz.
Güvenilir sevginin bulunduğu sadece bir tek yer vardır, o da içinizdeki farkındalıktır. Bilinç halinizin durumu sizin sorumluluğunuzdadır. İçsel gücünüzün farkına varabilmek için dışınızda sessizliği ve sükuneti sağlamanız gerekir. Başkalarıyla etkileşim halindeyken düalite projeksiyonlarına daha kolay düşersiniz. Bu elbette suç değil. İşte bunun için dünya realitesinin kutbiyetlerinden geçip kalpte huzur bulmaya kendinizi gerçekten adayıp adamadığınızı soruyorum. Bunu yapmak için tekrar tekrar sessizlik ve sükuneti uygulamak zorundasınız.
Istıraplarınızı Tanrının yarattığı doğru değildir, onları siz yarattınız. Istırap, dikkatinizi dış dünyadan iç dünyaya çevirmek için kullandığınız yöntemlerden biri haline geldi, fakat tek yolun bu olması gerekmez. Istırap tarih boyunca çok etkili olagelmiştir, ama kim olduğunuzu ıstırap tarafından dürtülmeksizin keşfetmeyi yeğlemez misiniz? Diğer seçeneklerin neler olduğunu bir kez derinlemesine anlarsanız, ıstırabı kullanmanıza gerek kalmaz. Ego kökenli zihninizin temel kuralı asla tam bir doyum sağlamamaktır, yani sizi daima bir sonraki hazineyi arar halde tutmak, bir sonraki arzunuzu gerçekleştirme çareleri aramanızı sağlamaktır. Arzularınızın gücünü anlamanız önemlidir. Onlar bağımlılıktır, bir şeye bağımlı olmak demek, bütün olmanız için sizde olmayan bir şeye ihtiyacınız olduğunu hissetmek demektir. Bütünlüğü yanlış yerde arıyorsunuz.
Hayatınız, şu temel nedenden dolayı tam da olduğu gibidir. Varlığınızın enginliği, ışıkla bağlantınızı nasıl derinleştireceğinize karar vermeniz için size yardımcı olacak mükemmel senaryoyu bilir. Bütünlüğünüzün tek bir hedefi vardır, kendi Tanrısal benliğinize uyanmak. Siz saf ve bilinçli farkındalıksınız, başka türlü tanımlanmanız yanlış olur. Dikkat edin, farkına varacaksınız ki, sizi ışıktan ayıran kendi aleyhinizdeki, diğer insanlar ve dünya aleyhindeki yargılarınızdır. Bir anlayış patlamasıyla, gerçek kimliğinizin bilincine varma olanağı potansiyel olarak her an mevcuttur. Bütünlüğü deneyimlemek için iyi, saf ve kutsal olmak zorunda değilsiniz. İyilik diye bir şey yoktur, çünkü iyilik kötülüğün gerekli olduğu anlamına gelir. Bunlar yargı sözcükleridir! Siz ya saf bilinç farkındalığına sahipsinizdir ya da ego kökenli karmaşanın farkındalığına. Başka alternatifler yoktur dostlarım, başka seçimler yoktur. Farkındalığınızın kendi kontrolünüz altında olduğuna karar verin. Bilinciniz her an sizin tarafınızdan bir yere konur, öyleyse her an bir seçim yapma durumundasınız. Ya gördüklerinizin bir kamuflaj olduğunu hatırlar ve onun ardına geçersiniz ya da kendi düalistik vizyonunuzun kapanı içinde hapsolursunuz.
En derin düzeyde olup bitenlerde yanlış hiçbir şey yoktur. Hayatınız mükemmeldir, çünkü onu siz seçtiniz. Her şeyi yoluna koyduğunuzda, artık mutluluk içinde yaşayacağınızı söyleyen peri masallarına inanmayın, çünkü asla her şeyi yoluna koyamazsınız! Düalitenin egemen olduğu bir dünyada sonsuza dek mutluluk içinde yaşayamazsınız. Bütünlüğünüz, inanılmayacak kadar çok dert ve sıkıntıdan geçerek sizi tam da yaşadığınız an’a, olduğunuz yere getirmiştir. Bulunacağınız en iyi yer, bulunduğunuz yerdir! BEN KİMİM ? Siz saf ve bilinçli farkındalıksınız, işte bu kim ya da ne olduğunuzdur. Başka herhangi bir şey, düalitedeki bir fikir ve inanç tezahürüdür. Başka herhangi bir şey, sizi bitiş ve başlangıç kavramlarına bağlar. Başka herhangi bir şey, sizi bu gezegenin kutbiyetini oluşturan pozitif ve negatif kutuplar arasında insafsızca devindiren bir inanç yapısı yaratır. Sınırlılık, ayrılık bilincinin yarattığı başlangıç ve bitişin farkında olan küçük zihne aittir. Bir başlangıcı ya da bitişi olan herhangi bir şey siz değilsiniz. İçinizde ve çevrenizde, tüm bu gezegende, tüm yaratılış içinde, bir baştan bir başa olup biten şey devinim halindeki enerjidir, hepsi bundan ibarettir!
Siz zihninizde mevcut değilsiniz, çünkü o kalıcı bir şey içermez, o çoğu zaman sıradandır. Düşünce, her ne olursa olsun gerçek kimliğinizin duygusuna kıyasla tümüyle sıradandır (bayağıdır). Başkalarını ve kendinizi sürekli yargılayan bir düşünce bayağılığına hapsolup kalmışsınız. Bu vizyonu, sınırsız olduğunuz beyanıyla bağdaştırabilmeniz nasıl mümkün olabilir ki?
__________________ Nasıl nefes alacağınızı düşünmezsiniz, sadece nefes alırsınız. Dış koşulları yaratan içimdeki parçamı iyileştirmesi için, sevginin ruhunu yardıma çağırdım.
Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için.
“İçine baktığında, bunu sevgiyle yap.”
Joe Vitale |