[Belgin ∞]

Seneye İstanbul'da ki evimizde havuz başında kutlayacaktık yaprakları kemirirken Ama tabii o zaman tırtıllıktan kelebekliğe terfi etmiş de olurdun sen, yaprağa da gerek kalmazdı.

Hani yaz sıcağında buz gibi bir su içersin için ferahlar, ya da çok acıkmışsındır da bir bakarsın sofrada burnunda tüten, en sevdiğin yemek, kumsalda yakamoz izlerken hafif hafif bir yağmur çiselemeye başlar (keyfini bilirsin), taze taze sümbül kokarya bahçeler, yalnızlığından sıkıldığında kapın çalıverir ya ansızın... işte tüm bu hisleri, bu güzelliklerin içine verdiği tüm huzurları topla, iki ile çarp kare kökünü de al senin arkadaşlığının bana hissettirdiğiklerini ve kazandırdıklarını belki bu şekilde anlatabilirim sana. Yeter mi bilmem ama anlatmaya.

Seni çok seviyorum, koşulsuzca bana yaşattığın huzur ve dostluk duygusunu, birilerinin hala hiçbir şey beklemeden yardım edebildiğinin kanıtısın sen benim için.

Kötü gün dostların çok olur da iyi gününde dost bulmak daha zordur aslında, senin sevincini kendi sevinci bilerek seninle hayaller kuracak, cesaretine cesaret, gücüne güç katacak insanlar daha zor bulunur. Ben iyi ki bulmuşum seni, çok şanslı hissediyorum kendimi.

İyi ki varsın Ayşe'm, Gül'üm. Kurduğun tüm hayallerin gerçeğin olsun, hayat önüne hep senin gibi insanları çıkarsın.

Nice mutlu yaşlara, nice güzel senelere.
Seni seviyorum
Belgin.