merhaba can-alakas,
sanırım öfkesini içinde yaşayanlar, kimseyi üzmemek adına kendisine zarar veriyorlar. tedavi olmak üzere iken, dişlerimin baskıdan kurtulup, özgürlüğüne kavuştukları için çok mutluyum...
değişen ne oldu diye baktığımda; öfkemi içime atmadığımı farkediyorum. elbette öfkeleniyorum, hem de eskisi gibi neye öfkelendiğimi unutacak kadar biriktirmeden; anında yaşıyorum...
herhangi bir söz, bir davranış bu aralar beni öfkelendirebiliyor. tam şikayet etmeye başlayacakken, hatta başlıyorum, ama eskisi kadar tat vermiyor
. hemen bu durumdan ne öğrenmem gerekiyor diye soruyorum kendime, bu soruyu sormak bile beni sakinleştirmeye yetiyor ve merakla objektif olmaya çalışıyorum; çünkü hayatı ve öz güzellikleri keşfetmeye o kadar açık ve sabırsızım ki
. İnan her seferinde beni gülümseten, daha önce farketmediğim hayatın incelikleriyle karşılaşıyorum; hayata bu "güzel oyuna" devam diyorum :)
uzun yıllar dişleriyle sıkı fıkı biri olarak, iki hafta öncesinde de senin böyle davranışlarının olmaması tuhaf geldi bana... belkide dişlerini sıktığını yeni farketmeye başladın; ya da daha önce başka türlü bir yol buldu içindeki öfke, dışarı çıkmak için. hissettiklerimi paylaşmak istedim, tamamen benim görüşlerim bunlar.
ama ne harika değil mi, elimizin, ayağımızın, dilimizin, dişimizin farkına varmak. sadece acıdıklarında okşamak değil de; her nefesimiz nasıl yaşam ve şükür demek ise; bizi taşıyan vücudumuza da biraz sevgi hiç fena olmaz değil mi :)
sana önerim dişlerini sıkmaya başladığını farkettiğin andaki durumuna açıklık ve çözümleme getirmeye çalışman, bence sorularla çalışmak hem algıyı açıyor hem de Yaradan'a seslenişimiz oluyor...
cevapları bulabildiğin ışık dolu sorular sorabilmemiz dileğiyle...